İktidarıyla muhalefetiyle Ankara'dakiler son nefesini veren hasta gibi.
Hani şu hikaye;
Adam son demlerindedir.
Can çekişmenin o dayanılmaz zorluğundan olsa gerek, bir yandan dik nefes, bir yandan da, çaaart, çurrrt diye sesler çıkarıyor.
Yanı başındaki komşusu kulağına eğilip:
-Ayıp olmuyor mu, biz kolu-komşu buraya geldik, senin yaptığın şu işe bak. İnsan utanır.
Adam gayet soğukkanlı şu cevabı veriri;
-Amaaaan, senin de düşündüğün şeye bak. Ben birazdan ölüp gidiyorum, bundan sonra hanginizi görüp utanacağım.
Aynen bu misal.
Anketlerde %3-5'lerde dolaşan iktidar ve muhalefet, ülke zararına, ülkenin bölünmez bütünlüğünü tehdit eden hangi girişim varsa hepsini bir bir yerine getiriyor.
Hepsi 35 bin kişinin katilini nasıl olur da partimizden liste başı yaparız yarışındalar.
Eee, olmasın, adamı aylık ortalama 50 milyar masraf yaparak, babalarının hayrına mı bakmadılar?
Bir anda aslan kesilen dünün kuzusu MHP şov yapıyor.
Şu ana kadar, AB uğruna önüne gelen her evrakı imzalayan kendileri değilmiş gibi, Apo'yu asmayıp besleyenler başkalarıymış gibi, ülkenin bölünme aşamasına gelmesine sebep, uzaylıların kurduğu koalisyonmuş gibi pişkin pişkin konuşuyor Şandıryla-tandırıyla hepsi.
Ama millet bu oyunları yutmuyor.
Devletin imkanlarını peşkeş çekmek bile kurtaramayacak bu beyleri.
Belediye imkanlarını iç edenlere, götürdükleri trilyonları afişlerle aklamaya çalışanlara bu millet laik olduğu dersi 3 kasımda verecek.
"her işte bir hayır var" özdeyişi haklı çıkartırcasına bu zevatın beceriksizliği BTP'nin insanlar tarafından tek kurtuluş umudu olarak görülmesine sebep oldu.
Yaz sıcağının 30-40 dereceye çıktığı bir günde on binlerin alanlara doluşması bunun ispatı değil mi.
Ankara'da, Bursa'da, Bolu'da, Düzce'de.
Bazı beyin özürlü, hesap bilmezler, yemlendikleri yerlere şirin görünmek için gerçekleri çarpıtsa da, bu böyle.
Önce Atlantik ötesinden icazet alıp, sonra da Aydın Doğan'a Frankfurt'ta Hürriyet Gazetesi'nin açılış töreninde ödevini pekiyi derece veren Tayyip bey,hemen akabinde de, başörtülü bacılarımıza "fahişe" deyen Fatih Altaylı'yla ne güzel bir ikili oluşturmuştu Teke Tek'te. Şaşa kaldım, o muhabbete.
Ne aşkmış o öyle be.
Hani şu hikaye;
Adam son demlerindedir.
Can çekişmenin o dayanılmaz zorluğundan olsa gerek, bir yandan dik nefes, bir yandan da, çaaart, çurrrt diye sesler çıkarıyor.
Yanı başındaki komşusu kulağına eğilip:
-Ayıp olmuyor mu, biz kolu-komşu buraya geldik, senin yaptığın şu işe bak. İnsan utanır.
Adam gayet soğukkanlı şu cevabı veriri;
-Amaaaan, senin de düşündüğün şeye bak. Ben birazdan ölüp gidiyorum, bundan sonra hanginizi görüp utanacağım.
Aynen bu misal.
Anketlerde %3-5'lerde dolaşan iktidar ve muhalefet, ülke zararına, ülkenin bölünmez bütünlüğünü tehdit eden hangi girişim varsa hepsini bir bir yerine getiriyor.
Hepsi 35 bin kişinin katilini nasıl olur da partimizden liste başı yaparız yarışındalar.
Eee, olmasın, adamı aylık ortalama 50 milyar masraf yaparak, babalarının hayrına mı bakmadılar?
Bir anda aslan kesilen dünün kuzusu MHP şov yapıyor.
Şu ana kadar, AB uğruna önüne gelen her evrakı imzalayan kendileri değilmiş gibi, Apo'yu asmayıp besleyenler başkalarıymış gibi, ülkenin bölünme aşamasına gelmesine sebep, uzaylıların kurduğu koalisyonmuş gibi pişkin pişkin konuşuyor Şandıryla-tandırıyla hepsi.
Ama millet bu oyunları yutmuyor.
Devletin imkanlarını peşkeş çekmek bile kurtaramayacak bu beyleri.
Belediye imkanlarını iç edenlere, götürdükleri trilyonları afişlerle aklamaya çalışanlara bu millet laik olduğu dersi 3 kasımda verecek.
"her işte bir hayır var" özdeyişi haklı çıkartırcasına bu zevatın beceriksizliği BTP'nin insanlar tarafından tek kurtuluş umudu olarak görülmesine sebep oldu.
Yaz sıcağının 30-40 dereceye çıktığı bir günde on binlerin alanlara doluşması bunun ispatı değil mi.
Ankara'da, Bursa'da, Bolu'da, Düzce'de.
Bazı beyin özürlü, hesap bilmezler, yemlendikleri yerlere şirin görünmek için gerçekleri çarpıtsa da, bu böyle.
Önce Atlantik ötesinden icazet alıp, sonra da Aydın Doğan'a Frankfurt'ta Hürriyet Gazetesi'nin açılış töreninde ödevini pekiyi derece veren Tayyip bey,hemen akabinde de, başörtülü bacılarımıza "fahişe" deyen Fatih Altaylı'yla ne güzel bir ikili oluşturmuştu Teke Tek'te. Şaşa kaldım, o muhabbete.
Ne aşkmış o öyle be.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Ana-baba hakları-2 / 30.04.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024