Büyükler böyleyse küçükler ne yapsın?

Artan maliyetler ve yapılan ithalat sebebiyle hayvancılık sektöründeki büyük kuruluşlar iflas noktasına geldi, kepenk kapattı.Önce Banvit, sonra Koç Holding ve ardından da Türkiye'nin en büyük entegre tesislerinden olan Saray Çiftliği?Kırmızı et üretiminden çekildiler ve canlı hayvan alımını durdurdular.Gelinen bu durum AKP hükümetinin hayvancılık politikasının ne kadar yanlış olduğunu göstermesi açısından önemlidir.Hayvan üreticileri yıllardır maliyetlerdeki artıştan, destek yapılmamasından ve pazardaki daralmadan şikayet edip duruyorlardı. Eğer bu şikayetler bundan 5 yıl önce dikkate alınıp da çözümler ortaya konulsaydı emin olun ki bugün bu manzarayı yaşamayacaktık.Hükümet, sanki temel sorun üreticilerdeymiş gibi ithalatla üreticileri cezalandırmaya çalışıyor ama gerçek şu ki asıl sorun hükümetin icraatlarında?Üreticiler artan maliyetlerle ithalatın yol açtığı baskı arasında sıkışıp kalmış durumda. Gerçi nihai tüketiciye yansıyan et fiyatlarında ciddi bir düşüş yaşanmadı ama toptan fiyatı oldukça ucuz olan ithal ürünler aracılara ve satıcılara daha cazip şartlarda geldiği için yerliyi devre dışı bıraktılar.Burada bu aracıların kimler olduğu merak konusu?Diğer önemli bir konu ise, vatandaşın gelirinin ve satın alma gücünün düşüklüğü sebebiyle sürekli daralan kırmızı et pazarı ithal et ile paylaşılmış oldu.Şu bir gerçek ki AKP hükümeti bu tür adımları atarken vatandaşın sorunlarından yola çıkarak karar vermiyor. Bunlar AB'nin talepleri, ABD'nin talepleri?Onlar bir taraftan bu talepleri harfiyen yerine getirirken, bir taraftan da yandaşlara yeni gelir kapıları açılıyor.Perde arkası buyken, görünüşte et ihtiyacını karşılama, tüketicilere daha ucuza et yedirme gibi bahanelere sığınılıyor. Yerli üretim desteklendiği takdirde Türkiye'nin hayvan ihtiyacının olması asla mümkün değildir. Bugün Türkiye'nin onda biri kadar hayvancılık potansiyeline sahip ülkeler hem kendi et ihtiyaçlarını karşılamaktadır hem de büyük ölçeklerde ihracat yapmaktadır.Tüketicilere fiyat olarak bir fayda sağlanmadığını da bahsettik.Bu uygulamayla yerli üreticiler preslenmiş oldu.Saray Çiftliği gibi Türkiye'nin önemli kuruluşlarının canlı hayvan alımlarıyla küçük hayvan üreticilerine büyük destekler sağladığı hesaba katıldığında bundan sonraki süreç için hayvancılığın büyük bir darbe yediğini açıkça söyleyebiliriz.Besiciler, üreticiler hükümetten çözüm bekliyordu, tam tersine tokat yedi.AB ve ABD'ye ram olmuş olan siyasilerimizin hiçbir vatandaşımıza, hiçbir üreticimize çözüm getiremeyeceğini her fırsatta söylüyoruz.Çözüm yerli üretimin canlandırılmasıdır, maliyetlerin azaltılmasıdır, hayvancılığın desteklenmesidir. Bunu yapmak milli bir model gerektirir ve görünen o ki bunu sağlayacak tek model Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli'dir.Büyüklerin sürekli kepenk kapattığı bir ekonomik ortamda, küçüklere asla hayat hakkının tanınmayacağını hesaba kattığımızda, önümüzdeki seçimlerin ülkemizin gidişatı konusunda önemli bir dönüm noktası olabileceğini belirtmeliyiz.Hayırlı bir gidişat olmasını bekliyorsak, bu sefer doğru kararı verelim.Sonradan ah vah etmenin hiçbir faydası yoktur.