Atatürk'ten sonra Baştürk?

İnsan malzemesi dâhil?Varını yoğunu Balkan Savaşları, Cihan Harbi, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı'nda tüketmiş bir milleti ayağa kaldıran, hem savaş masrafı dış borçlarını ödeyip hem tekstilden kâğıda, gıdadan kimyaya onlarca fabrika kurarak ülkesini ithalattan kurtaran ve hatta havacılık sanayine pek çok Avrupa ülkesinden daha önce giren Atatürk? Bütün bunları "ekonomide devletçilik" uygulaması ve Rusya'nın aktif desteği ile hayata geçirmişti. İzmir İktisat Kongresi'ndeki hâkim görüş liberal ekonomiden yanaydı. Atatürk bunun doğru olmadığını biliyordu amma Milli Mücadele'deki silah arkadaşlarının ağırlıklı görüşü olduğu için fazla katı olmadı. Ta ki, 1929 yılında liberal ekonomiyi uygulayan ABD ve diğer Avrupa ülkelerinin yaşadığı büyük krize kadar?Bütün dünyayı kasıp kavuran bu "ekonomik kriz"den etkilenmeyen tek ülke vardı, o da 1928'de planlı ekonomiye geçen ve devletçi ekonomi uygulayan Sovyetler Birliği idi. Bilinenin ve propaganda edilenin aksine Sovyetler Birliği ile çok iyi ilişkiler içersindedir. Dışişleri Bakan Vekili Rüştü Saraçoğlu Sovyetleri ziyaret eder. Atatürk Saraçoğlu'ndan önemli gözlemler dinler ve Sovyet'lerin ekonomi politikası ile yakından ilgilenen ve uzun süre Moskova'da kalan Falih Rıfkı Atay'ın yazılarını dikkatle okur.Ve İnönü'yü, Sovyet kalkınma modeli hakkında bilgiler alması için, Moskova'ya gönderir.Yıl 1932'dir.Moskova'nın güçlü bir Türkiye'den endişesi vardır. Genç Türkiye Cumhuriyeti bu endişeyi giderir ve İnönü, Moskova Hükümeti ile yaptığı anlaşmayla 8 milyon dolar kredi'yi faizsiz olarak ülkesine getirmeyi başarır. Bu kredi ile Türkiye sanayileşmesi için ihtiyaç duyacağı makine ve ekipmanları Sovyetler'den alacaktır. Sovyetler Proje Tröstü Müdürü Prof. Orlof Başkanlığı'nda bir Sovyet Heyeti 1932 yılında Türkiye'ye gelir ve Türk uzmanlarla birlikte hangi fabrikanın hangi şehirde kurulacağı kararlarının verilmesi için Türkiye'yi dolaşırlar. Sovyet Prof. Orlof raporunu hazırlar ve Türkiye ilk beş yıllık kalkınma planını uygulamaya koyar.Atatürk Türkiye'si işte Sovyetler'in bu kredisi ve Prof. Orlof'un beş yıllık kalkınma plânı ile göz kamaştırıcı başarılara imza atar.Atatürk'ün ölümünden sonra ne yazık ki Celal Bayar ve İnönü plânlı ekonomi ve devletçi politikalardan vazgeçer ve tekrar ABD'nin güdümündeki liberal sisteme geçerler. Türkiye'nin o gün bugündür iki yakası asla bir araya gelmez. Merhum Menderes bunu fark eder ve Atatürk döneminde terk edilen yerden Sovyetlerle ilişki kurma adımları atar. Darbeyi yer. İpe gider?Bugün Menderes'in asıl idam sebebini bilmeyenler meydanlarda "Menderes-Menderes" diye diye dolaşır ve fakat Menderes'i asanların iflah olmaz taşeronluğuyla övünür dururlar.Gelelim bugüne?Devirler geçmiş, Türkiye'ye bir Haydar Baş gelmiştir. Dün Türkiye'ye ekonomi aklı satmak için heyetler ve Prof.'lar gönderen Moskova bugün ekonomi aklı almak için Türkiye'nin kapısını çalmakta, Prof. Dr. Haydar Baş'ı Meclisi Duma'da saatlerce ağırlayıp Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet-Millî Devlet Projelerinden istifade ederek dünyanın süper gücü haline gelmiş bulunmaktadır.Türk milleti "Rusya'nın desteğinden-Rusya'ya desteğe" Prof. Dr. Haydar Baş'la gelmiş, ne yazık ki, Türkiye'yi yönetenler ve Türk seçmeni Allah'ın Sayın Baş'a ihsan ettiği bu nimete sırtını dönmüştür. Duamız, gafletimizin kısa sürmesi, aymamızın tez olmasıdır?