Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Başbuğ, 'Üniter devlet ya vardır, ya yoktur, ortası olamaz. Türkiye'nin üniter yapısı sorgulanamaz, rahatsızız' dedi. Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Genelkurmay karargahında düzenlediği basın toplantısında, Ege'den AB raporuna, TBMM'deki askeri lokanta kurallarına kadar, basında çıkan haberleri değerlendirdi, AB İlerleme Raporu'ndan duydukları rahatsızlığı dile getirdi.
TSK'dan
azınlık uyarısı
Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Başbuğ, 'Üniter devlet ya vardır, ya yoktur, ortası olamaz. Türkiye'nin üniter yapısı sorgulanamaz, rahatsızız' dedi
Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Genelkurmay karargahında düzenlediği basın toplantısında, Ege'den AB raporuna, TBMM'deki askeri lokanta kurallarına kadar, basında çıkan haberleri değerlendirdi, soruları yanıtladı. Orgeneral Başbuğ'un mesajları şöyle:
İfadelerden rahatsızız
İlerleme raporunda 69 defa azınlık kelimesi geçmekte, hukuki statüsü belirlenen azınlıklar dışındaki bazı topluluklara atıf yapılmakta, kapalı ve açıkça Türkiye'de yeni azınlıklar bulunduğu ifade edilmektedir. Kürt kökenli vatandaşlarımız ile Alevi vatandaşlarımız, Türkiye'deki müslümanlar içinde azınlıklar olarak gösterilmekte ya da ima edilmekte ve rakamlar verilmektedir.
AB raporlarında azınlık hakları çerçevesinde düşünülen bazı haklar kültürel alanları da aşarak siyasal alanlara taşmaktadır. Seçimdeki yüzde 10'luk baraj eleştirisinin sadece belirli bir topluluğun Parlamentoda temsil edilmesini zorlaştırdığına dayandırılması örnektir.
PKK bunu kullanıyor
Bölücü terör örgütü paralelinde hareket eden kişi ve kurumlar kendi kimliklerinin Anayasal güvenceye alınmasını ve kendilerinin iki kurucu ulustan biri olarak Anayasa'da yer almasının çoğu kez açıkça ifade etmişlerdir.
Terör Türk toplumunda kutuplaşmaya neden olmamıştır. Kültürel alandaki haklar siyasala alana doğru götürülürse kutuplaşma ve ayrışmaya neden olabilir. Üniter yapıyı korumak için terörle mücadelede binlerce şehit verilmiştir.
Öcalan, tutuklu olduğu İmralı'dan, avukatları aracılığıyla direktiflerini örgütüne iletmektedir. Burada suç vardır.
Kerkük'e müdahale yok
Kerkük meselesi, Irak'ta bir iç savaşa kadar varabilecek kadar önemli bir sorundur. Kerkük'te doğan bir iç savaş, Türkiye'yi de etkiler. Dolayısıyla, Kerkük'ün iç savaşa dönüşmemesi için, doğal kaynaklarının kontrolünün tek bir etnik gruba değil, tüm Irak halkına verilmesi gerekir. Görüşlerimiz, TSK'nın görüşü değil, TC'nin devlet politikasıdır.
Ege'deki uçuşlar normal
Yunanistan'ın Türkiye'nin Ege'deki uçularını arttırdığına yönelik iddiaları gerçekleri yansıtmamakta ve icra edilen görevlerde olağandışı bir faaliyet bulunmamaktadır. Üstelik Yunanistan'ın Ege'deki uçuşları Türkiye'den çok daha fazladır.
Yeni TCK 'af kanunu' gibi işleyecek
Yeni TCK'daki düzenlemeler tutuklu ve hükümlülerin lehine ise bu durum kanunun yürürlüğe gireceği 1 Nisan 2005 tarihinden önce tatbik edilecek. böylece çok sayıda hükümlü ve tutuklu serbest kalacak. Yeni Türk Ceza Kanunu'nun (TCK)'nın uygulama ve yürürlük şekline ilişkin yasa tasarısı, TBMM Adalet Komisyonu'nda, alt komisyonda değiştirilen şekliyle kabul edildi. Tasarıya göre, 1 Nisan 2005 tarihinden önce kesinleşmiş olan mahkumiyet kararları hakkında kanunun lehe olan hükümleri öncelikle dikkate alınarak, infazın ertelenmesine veya durdurulmasına karar verilecek. Tasarı, yeni TCK'nın 1 Nisan 2005'te yürürlüğe girecek olması nedeniyle "lehe olan hükümlerin" uygulanmasına açıklık getiriyor.
TSK'dan
azınlık uyarısı
Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Başbuğ, 'Üniter devlet ya vardır, ya yoktur, ortası olamaz. Türkiye'nin üniter yapısı sorgulanamaz, rahatsızız' dedi
Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Genelkurmay karargahında düzenlediği basın toplantısında, Ege'den AB raporuna, TBMM'deki askeri lokanta kurallarına kadar, basında çıkan haberleri değerlendirdi, soruları yanıtladı. Orgeneral Başbuğ'un mesajları şöyle:
İfadelerden rahatsızız
İlerleme raporunda 69 defa azınlık kelimesi geçmekte, hukuki statüsü belirlenen azınlıklar dışındaki bazı topluluklara atıf yapılmakta, kapalı ve açıkça Türkiye'de yeni azınlıklar bulunduğu ifade edilmektedir. Kürt kökenli vatandaşlarımız ile Alevi vatandaşlarımız, Türkiye'deki müslümanlar içinde azınlıklar olarak gösterilmekte ya da ima edilmekte ve rakamlar verilmektedir.
AB raporlarında azınlık hakları çerçevesinde düşünülen bazı haklar kültürel alanları da aşarak siyasal alanlara taşmaktadır. Seçimdeki yüzde 10'luk baraj eleştirisinin sadece belirli bir topluluğun Parlamentoda temsil edilmesini zorlaştırdığına dayandırılması örnektir.
PKK bunu kullanıyor
Bölücü terör örgütü paralelinde hareket eden kişi ve kurumlar kendi kimliklerinin Anayasal güvenceye alınmasını ve kendilerinin iki kurucu ulustan biri olarak Anayasa'da yer almasının çoğu kez açıkça ifade etmişlerdir.
Terör Türk toplumunda kutuplaşmaya neden olmamıştır. Kültürel alandaki haklar siyasala alana doğru götürülürse kutuplaşma ve ayrışmaya neden olabilir. Üniter yapıyı korumak için terörle mücadelede binlerce şehit verilmiştir.
Öcalan, tutuklu olduğu İmralı'dan, avukatları aracılığıyla direktiflerini örgütüne iletmektedir. Burada suç vardır.
Kerkük'e müdahale yok
Kerkük meselesi, Irak'ta bir iç savaşa kadar varabilecek kadar önemli bir sorundur. Kerkük'te doğan bir iç savaş, Türkiye'yi de etkiler. Dolayısıyla, Kerkük'ün iç savaşa dönüşmemesi için, doğal kaynaklarının kontrolünün tek bir etnik gruba değil, tüm Irak halkına verilmesi gerekir. Görüşlerimiz, TSK'nın görüşü değil, TC'nin devlet politikasıdır.
Ege'deki uçuşlar normal
Yunanistan'ın Türkiye'nin Ege'deki uçularını arttırdığına yönelik iddiaları gerçekleri yansıtmamakta ve icra edilen görevlerde olağandışı bir faaliyet bulunmamaktadır. Üstelik Yunanistan'ın Ege'deki uçuşları Türkiye'den çok daha fazladır.
Yeni TCK 'af kanunu' gibi işleyecek
Yeni TCK'daki düzenlemeler tutuklu ve hükümlülerin lehine ise bu durum kanunun yürürlüğe gireceği 1 Nisan 2005 tarihinden önce tatbik edilecek. böylece çok sayıda hükümlü ve tutuklu serbest kalacak. Yeni Türk Ceza Kanunu'nun (TCK)'nın uygulama ve yürürlük şekline ilişkin yasa tasarısı, TBMM Adalet Komisyonu'nda, alt komisyonda değiştirilen şekliyle kabul edildi. Tasarıya göre, 1 Nisan 2005 tarihinden önce kesinleşmiş olan mahkumiyet kararları hakkında kanunun lehe olan hükümleri öncelikle dikkate alınarak, infazın ertelenmesine veya durdurulmasına karar verilecek. Tasarı, yeni TCK'nın 1 Nisan 2005'te yürürlüğe girecek olması nedeniyle "lehe olan hükümlerin" uygulanmasına açıklık getiriyor.