Emekli Albay Ümit Kardaş, "Teröristbaşı Öcalan'ı bu noktaya taşıyan 12 Eylül'dür" iddiasında bulunuyor. Kardaş, 12 Eylül uygulamalarının dağa çıkan insan sayısını artırdığını söylüyor 12 Eylül sabahı Türkiye'nin siyasal, ekonomik ve sosyal bunalımına en kestirme "çözüm" yolu, apoletleri, postalları, tankları ve anayasasıyla askerden geldi. Kendi "hukuku"yla gelen darbeden hemen sonra siyaset yasaklandı, örgüt ve dernekler kapatıldı. 1 milyon 683 bin kişi fişlendi, 30 bin kişi sakıncalı bulundu, 9 bin 400 kamu görevlisi "1402"lik oldu. 650 bin kişi gözaltına alındı, 14 bin kişi vatandaşlıktan çıkarıldı. 210 bin dava açıldı, 49 kişi idam edildi. 12 Eylül'ün günümüze yansımalarını, 22 yıl askeri hâkim ve savcı olarak görev yapan emekli albay Ümit Kardaş Milliyet'e anlatıyor: "Hatta o zamanki Konsey üyeleri Diyarbakır Orduevi'nde hâkimleri toplayıp 'Siz bu olaylara bir hukukçu gözüyle değil, başka bir gözle bakacaksınız. Çünkü memleket elden gidiyor. Hukuku bir tarafa koyun' dedi. Bu yüzden 12 Eylül sonrası hiçbir askeri ve sivil hâkim ve savcı işkence üzerine gidemedi. Benim de bir işkence kararım nedeniyle üzerimde baskı kuruldu. O toplumda eşkıyalık geleneği de önemlidir. Cumhuriyet ve Osmanlı döneminde de buralarda toplumsal başkaldırı hep dağa çıkma şeklinde ortaya çıkmıştır.