Yaşayan köklü medeniyetin birikimi: İcmal Dergisi

Basın yayın hayatında 28 yıldır doğru bilginin kaynağı olarak değişmez çizgisiyle insanımıza hizmet veren, "yaşayan köklü medeniyetin birikimi" hükmünde yayın yapan "İcmal Dergisi" Şubat sayısıyla da toplumun en fazla ihtiyaç duyduğu konulara parmak basmaya devam etmiştir.  "İcmal Dergisi", baş yazarıyla,  kadrosuyla "toplumsal dertleri ve çareyi" tespit edip, daha ilk sayısından itibaren "önce insan" tezini oluşturarak; toplumdaki bütün sorunların kaynağının insan olduğunu, insan meselesini halletmeden hiçbir meselenin çözüme kavuşmayacağını savunmuştur. Bu konuda yola çıkan gönül erleri, 1983 Eylül ayındaki ilk sayısından bu güne, aynı heyecanla; "gönüllerinden satırlara, satırlardan gönüllerimize", okurlarını eğitmeye devam etmektedirler. İşte bu yönüyle "İcmal Dergisi" bir sevdadır, bir mekteptir.Elimize ulaşan "İcmal Dergisi"nin Şubat ayı sayısındaki doyurucu yazılardan kısaca bahsetmeye çalışalım?Derginin editör yazısında; "İnsana verilen ömrün en verimli devresi gençliktir dense herhalde yanlış tespit olmaz. Özellikle biz Müslümanlar açısından meseleye yaklaşırsak, bu tespit daha da önem kazanır. Çünkü gençlik dönemi, insanın, başta Rabbine olmak üzere insanlara ve eşyaya karşı sorumluluklarının başladığı dönemdir. Bir başka ifadeyle gençlik, bir binanın temeli gibidir. Takdir edilir ki; sağlam bir bina için, sağlam temel vazgeçilmez şarttır.Öyleyse, gençlik dönemi bir insan için hayat-memat meselesidir. İşin içinde hem dünyanın hem de ahiretin kazanılması vardır. Bu "kritik" dönemde alınan maddi ve manevi eğitimin dünyanın ve ahiretin imarını belirler.  Beyin ve gönül olarak yetişmiş, yani olgunlaşmış bir genç, kendi yararına ve ait olduğu toplum yararına kazanılmış demektir?"Baş yazı her zamanki gibi yine Prof. Dr. Haydar BAŞ' a ait?Sayın Baş, bu yazısında da; Milletimiz için çözümler sunmaya devam etmektedir.  Yabancı akımlar, yabancı ideolojilerle yönünü kaybetme noktasına gelen insanımıza; "Türk Gencine model lazım" başlığıyla, gerçekten de sosyal bir yaranın iyileşmesi için çözümler sunmaktadır. Yazı içerisinde yapılan önemli tespitlerden bir kısmını kısaca sizlerle paylaşmak isteriz:"Bir milletin bekasını sağlayan en önemli unsurlardan bir tanesi; kendi medeniyet değerlerine göre mükemmel şekliyle yetiştirilmiş gençliğidir.""Mevcut eğitim sistemi, model Türk gencini yetiştiremedi; gençliğimizin önüne örnek olarak konacak bir Türk genci modeli oluşturamadı. Bir dede korkut modeli ortaya koyamadı." Bu bağlamda, "şahsiyet bozukluğunu ortadan kaldıraca, insana aidiyet duygusu kazandıracak bir eğitime, bu milletin kavuşması şarttır."Sayın Baş' yazının ilerleyen bölümlerinde Milli Ekonomi Modelinden örnekler vererek şu satırlarla yazısına son vermiştir: " Sistemleri insanlar oluşturur. Bizim medeniyetimiz "insan meselesi"ni en kuşatıcı biçimde halledecek kudrette bir ilim ve irfan medeniyetidir. Dolayısıyla sağlam bir sistem için ecnebilerin nezdinde arayışlara girmeye gerek yoktur. Hele bunun için batıya yönelmenin, global hesapların payandası olmanın âlemi yoktur. Eğer köklerimize iner, şanlı tarihimize bir bakarsak, sağlam sistemin bizde olduğu anlaşılır. Bunu yeniden kurmanın yolu, örnek Türk gençliğini yetiştirmekten geçer."Her biri kendi alanında, en doğru bilgiyi sizlere sunmanın heyecanını taşıyan diğer yazılara ulaşmak ve çözümün adresi ile buluşmak istiyorsanız; hemen bir  "İcmal Dergisi"ne ulaşmanızı tavsiye ediyoruz.