logo
25 MAYIS 2024

Sinan Ateş cinayeti zanlısı: Evinin adresini, önüne pankart asmak için araştırmış olabilirim

Sinan Ateş cinayeti soruşturmasında 16 ay sonra hazırlanan iddianamenin detayları ortaya çıktı. Zanlıların bir kısmı olayla ilgileri olmadığını söylerken, bazı zanlılar ise kişisel husumet gerekçesi ile Ateş'i yaralamak istedikleri yönündeki ifadeler iddianameye girdi. Sanıkların MHP ile ilgilerine yer verilmeyen iddianamede şüpheli Tolgahan Demirbaş, Ateş'in adresini sorgulattığı iddiasına ilişkin verdiği "Sinan Ateş'in ikametinin önünde pankart asılması düşüncesi gündemdeydi. Bu nedenle adresin tespitini istemiş olabilirim." ifadesi yer aldı.
05.05.2024 00:32:00 / Güncelleme: 05.05.2024 00:42:02
Anadolu Ajansı
Sinan Ateş cinayeti zanlısı: Evinin adresini, önüne pankart asmak için araştırmış olabilirim
Sinan Ateş cinayeti zanlısı: Evinin adresini, önüne pankart asmak için araştırmış olabilirim
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 22 şüpheli hakkında iddianame hazırlandı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesinde, Ateş'in eşi Ayşe Ateş ve olay sırasında beraberindeki Selman Bozkurt "müşteki", 22 kişi de "şüpheli" sıfatıyla yer aldı.

Olay anında tetikçi Eray Özyağci'nin yanındaki şüpheliler Vedat Balkaya ve Suat Kurt müşterek fail, Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş'ın suça azmettiren olduğu bildirildi.

Şüpheliler Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Mehmet Yüce, Mustafa Uzunlar, Aşkın Mert Gelenbey, Murat Can Çolak, Osman Bayraktar, Caner Güney, Umut Ersoy, Çağlar Zorlu, Aytaç Ataç, Emre Yüksel, Serdar Öktem, Erdem Karadeniz, Alper Atay, Mustafa Ensar Aykal'ın da iştirak halinde işlenen suça yardım ettikleri kaydedildi.

İddianamede, Çep ve Demirbaş'ın cinayete ilişkin detaylı plan yaptıkları, bu kapsamda Ateş'in kişisel, ailevi ve mesleki yaşantısı konusunda ayrıntılı bilgi topladıkları ifade edildi.

Demirbaş'ın olaydan önce şüpheli eski cinayet büro amiri Aykal'a, Ateş'in telefon ve adres bilgilerini sorgulattığı, Çep'in Özyağci'yi Ankara'ya göndermek için şüpheliler Uzunlar ve Bayraktar'ın sahibi olduğu işletmeden minibüs temin ettiği aktarılan iddianamede, şüpheliler Gelenbey ve Çolak'ın da bu araçla tetikçi Özyağci'yi Ankara'ya getirip, şüpheli Asarkaya'nın Demetevler Mahallesi'ndeki evine bıraktıkları belirtildi.

İddianamede, şüpheliler Saraç, Köktürk, Güney, Ersoy, Zorlu, Ataç, Öktem, Karadeniz ve Atay'ın da bilgi belge ve lojistik destek sağlayarak cinayetin işlenmesine yardımcı oldukları anlatıldı.

Şüphelilerin ifadeleri

İddianamede ifadesine yer verilen şüpheli Eray Özyağci, Ateş'i 3-4 yıldır tanıdığını belirterek, "Kendisini tanıdığımda Ülkü Ocakları Başkanıydı. Gösterdiğim vefaya karşılık vermediği için aramızda kişisel bir husumet oluştu. Kendisini yaralamak amacıyla birtakım planlama ve ayarlama yaptım, hiç kimseden yardım talep etmedim, her şeyi kendi imkanlarımla yaptım." iddiasında bulundu.

Doğukan Çep'e olaydan kısa süre önce birisini vuracağını söylediğini ama kim olduğunu söylemediğini ve ondan yardım almadığını savunan Özyağci, Ankara'ya nasıl geleceğini, Ateş'i nerede bulacağını ve olay yerinden nasıl kaçacağını düşündüğü günlerde, Çep'in yanında oturan iki özel harekat polisinin kendi aralarında Ankara'ya gideceklerinden bahsettiklerini duyduğunu anlattı. Özyağci, şu beyanı verdi:

"Ben de bunu fırsata çevirdim, polislere Ankara'da hasta ziyaretine gitmem gerektiğini ancak ufak bir hapis cezasından dolayı aranmam olduğunu, cezaevine girmek istemediğimi, beni de Ankara'ya giderken yanlarına alıp alamayacaklarını sordum. Bunun üzerine polisler, beni Ankara'ya götürmeyi kabul ettiler."

Ankara'da iki gün keşif yaptığını belirten Özyağci, olay günü Çukurambar'da kahvaltı yaptığını, bir süre sonra Ateş ve beraberinde iki kişi gördüğünü ifade etti.

Özyağci, "Şahıslarla karşı karşıya geldiğimiz esnada üzerimde bulunan silahımı çektim, öncelikle Ateş'in bacaklarına 3-4 el ateş ettim. Selman isimli şahsın da silah çekmesi üzerine kendi can güvenliğimi düşünerek Sinan Ateş'i etkisiz hale getirmek maksadıyla hızlı bir şekilde ateş etmem neticesinde şahıs hareketsiz kaldı." dedi.

Daha sonra kendisini bekleyen Balkaya'nın kullandığı motosikletle olay yerinden kaçtığını, kararlaştırılan bir noktada indiğini aktaran Özyağci, sonraki saatlerde ise ismini söylemek istemediği bir kişinin araçla kendisini aldığını ve İstanbul'a doğru gittiklerini anlattı.

Özyağci, olayda kullandığı tabanca, şarjör ve kalan fişekleri yolda bir çalılık alana gizledikten sonra İstanbul yakınlarında daha önce ayarlanan bir ikamete gittiğini bildirdi.

Şüpheli Vedat Balkaya ise Ankara'ya gittiği motosikleti olaydan 10 gün kadar önce Çep'in verdiğini belirtti. Özyağci'nin de kendisine, "husumetli olduğu bir kişinin ikamet ettiği konuma doğru gideceklerini" söylediğini anlatan Balkaya, olay günü bir kafeye bıraktığı Özyağci'nin süre sonra koşarak geldiğini, motosikletle buradan uzaklaştıklarını, daha sonra onun bekleyen bir araca bindiğini, kendisinin de İstanbul'a döndüğünü aktardı.

Balkaya, "Doğukan Çep, bu yaralama olayını biliyordu ancak Eray Özyağci'yi azmettirip azmettirmediğini bilmiyorum." şeklinde ifade verdi.

"Sinan Ateş'in ofisini ve arabasını gözetledim"

Şüpheli Suat Kurt, 22 veya 23 Aralık 2022'de Doğukan Çep'in FaceTime uygulaması üzerinden kendisini arayarak, birini Ankara'da takip edip edemeyeceğini sorduğunu, kendisinin de bunu kabul ettiğini söyledi.

Otobüsle Ankara'ya gittiğini anlatan Kurt, 26 Aralık'ta Çep'in kendisini FaceTime'dan bir kez daha arayarak, Ateş'in ofisinin yerini ve otomobilini tarif ettiğini ve "Kaçta gelip gidiyor, aracı tek mi kullanıyor, bunları bana haber ver" dediğini anlattı.

Çep'e bazı bilgileri verdiğini ve onun talebi üzerine Özyağci'yi bir eve yerleştirdiğini ifade eden Kurt, şunları söyledi:

"29 Aralık 2022'de ikametteyken Doğukan, Özyağci'yi görüntülü aradı. Sinan Ateş'i kastederek 'Bu şahıs dövülüp ayaklarından yaralanacak' dedi. Olay günü saat 10.00 civarı Çukurambar'a geçtim. Sinan Ateş'in aracı ofisinin önünde duruyordu. Doğukan görüntülü aradı, 'Arabası burada' dedim. Sinan Ateş, yanında 2 şahısla ofisinin bulunduğu binadan çıktılar. Doğukan'a 'Yine gidiyorlar, geldikleri yöne doğru' dedim. O da bana 'Tamam abi, sen taksiye bin' dedi. Silah seslerini duyduktan sonra telefonumu komple kapattım."

Şüpheli Doğukan Çep de Sinan Ateş'i tanımadığını, olayla alakası olmadığını savundu.

Kendisini arayıp alacak verecek meselesi için Ankara'ya gideceğini söyleyen Özyağci'nin araç kiralamasına yardımcı olduğunu söyleyen Çep, "Ankara'da herhangi birini vuracağını bilmiyordum. Böyle bir konuşmaya şahit olmadım. Eğer şahit olsaydım araç kiralama işine dahil olmazdım." ifadelerini kullandı.

Şüpheli Suat Kurt'un kendisi hakkındaki beyanlarını kabul etmeyen ve olayla hiçbir bağlantısı olmadığını savunan Çep, "Cezalarım ve aranmam olması sebebiyle olay üstüme yıkılmaya çalışılıyor. Sinan Ateş'i öldürmek gibi bir niyet ve kastım olmamıştır." ifadesini verdi.

"Sinan Ateş'in ikametinin önünde pankart asılması düşüncesi gündemdeydi"

Şüpheli Tolgahan Demirbaş da Ateş'i "camialarından" tanıdığını, Mersin'deki olay ve hakkındaki ithamlardan kaynaklı kendisine mesafeli olduğunu söyledi.

Demirbaş, şüphelilerden Aykal'a, Ateş'in adresini sorgulattığı iddiasına ilişkin, "Sinan Ateş'in ev adresi mesajla veya herhangi bir şekilde bana gönderilmedi. Sinan Ateş'i olay öncesi şahsen tanımazdım. Mersin'de vuku bulan saldırı olayında camiamızdan bir genç öldürülmüştür. Bu olaya tepki olarak Sinan Ateş'in ikametinin önünde pankart asılması düşüncesi gündemdeydi. Bu nedenle adresin tespitini istemiş olabilirim." beyanını verdi.

İstenen cezalar

İddianamede, şüpheliler Özyağci, Balkaya ve Kurt'un "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, müşteki Selman Bozkurt'a yönelik "tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 13'er yıldan 20'şer yıla kadar; Çep ve Demirbaş'ın ise cinayete azmettirmekten ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları talep edildi.

Özyağci'nin ayrıca "ruhsatsız tabanca bulundurmak ve taşımak" suçundan 1 yıldan 3 yıla, Demirbaş'ın ise "zincirleme şekilde kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme" suçundan 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.

Şüpheliler, Asarkaya, Saraç, Köktürk, Yüce, Uzunlar, Gelenbey, Çolak, Bayraktar, Güney, Ersoy, Zorlu, Ataç, Yüksel, Öktem, Karadeniz, Atay ve Aykal'ın " tasarlayarak kasten öldürmeye yardım" suçundan 15'er yıldan 20'şer yıla kadar hapsi istenirken, Aykal'ın kamu görevinin verdiği yetkiyi kötüye kullanarak maktule ait kişisel bilgileri hukuka aykırı olarak temin ettiği gerekçesiyle 3 yıldan 6 yıla kadar cezalandırılması talep edildi.

Mahkeme inceliyor

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca tamamlanan iddianame, 26 Nisan'da Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmişti. Mahkemenin iddianameyi değerlendirmek için, bu süreden itibaren 15 gün süresi bulunuyor.

Olaya ilişkin hakkında işlem yapılan toplam 39 kişiden, haklarında yurt dışına çıkış yasağı getirilen diğer 17'si hakkındaki soruşturma, ayrı bir dosya üzerinden sürüyor.
"Hep birlikte elimizi taşın altına koymak zorundayız"
Emekli ikramiyesi bayram öncesi yatacak
Lenf kanseri riskini tetikliyor
Dövme tutkunları dikkat!
Karadeniz zekası yine iş başında
'Kampanya amacına ulaştı'
THY uçağında dehşet
Hostesin beli kırıldı
Hava sıcaklığı normalin altında seyredecek
Ülke geneli sağanak etkisinde
Erdoğan'ın suçladığı Kılıçdaroğlu'nu savundu
'Normalleşmeye direnen bedelini öder'
İsrail askerleri sivillerin sığındığı okulu bastı
Cibaliya'da 180 Filistinli alıkondu
Otomobil köprüden dereye uçtu
1'i çocuk 2 kişi kayıp
Pasaport kontrolünü geçince AB'ye adım atıyorsunuz
'Kazıklamanın' küresel merkezi!
Bir yabancı şirket 42 bin 49 Türk şirketine karşı
Reste rest!
Gençlerimizi kaybediyoruz
İki tekerlekliler ölüme davetiye çıkarıyor
Katledilen Filistinlilerin sayıları neden düşük tutuluyor?
35 bin değil 200 binden fazla Filistinli öldü
İletişim Başkanlığında 5 soruluk 'sokak köpekleri' anketi
Çıkan sonuç sürpriz olmadı
Gülgûn Feyman'ın acı günü
"Canım canım benim"
TUSAŞ Genel Müdürü iddialı konuştu, tarih verdi
KAAN'ın üzerinde Türk motoru olacak
"Hep birlikte elimizi taşın altına koymak zorundayız"
Emekli ikramiyesi bayram öncesi yatacak
Lenf kanseri riskini tetikliyor
Dövme tutkunları dikkat!
Karadeniz zekası yine iş başında
'Kampanya amacına ulaştı'
THY uçağında dehşet
Hostesin beli kırıldı
Hava sıcaklığı normalin altında seyredecek
Ülke geneli sağanak etkisinde
Erdoğan'ın suçladığı Kılıçdaroğlu'nu savundu
'Normalleşmeye direnen bedelini öder'
İsrail askerleri sivillerin sığındığı okulu bastı
Cibaliya'da 180 Filistinli alıkondu
Otomobil köprüden dereye uçtu
1'i çocuk 2 kişi kayıp
Pasaport kontrolünü geçince AB'ye adım atıyorsunuz
'Kazıklamanın' küresel merkezi!
Bir yabancı şirket 42 bin 49 Türk şirketine karşı
Reste rest!
Gençlerimizi kaybediyoruz
İki tekerlekliler ölüme davetiye çıkarıyor
Katledilen Filistinlilerin sayıları neden düşük tutuluyor?
35 bin değil 200 binden fazla Filistinli öldü
İletişim Başkanlığında 5 soruluk 'sokak köpekleri' anketi
Çıkan sonuç sürpriz olmadı
Gülgûn Feyman'ın acı günü
"Canım canım benim"
TUSAŞ Genel Müdürü iddialı konuştu, tarih verdi
KAAN'ın üzerinde Türk motoru olacak

Bozcaada'da Tiny House yapılar mühürlenmeye başlandı

 Belediye, bu hareketli yapılara su ve elektrik hizmetleri verilmeyeceğini, daha önceden su ve elektrik bağlananların da kesileceğini belirtti.
25.05.2024 09:53:00 / Güncelleme: 25.05.2024 10:08:30
İhlas Haber Ajansı
Bozcaada'da Tiny House yapılar mühürlenmeye başlandı
Bozcaada'da Tiny House yapılar mühürlenmeye başlandı
Çanakkale'nin Kuzey Ege Denizi'ndeki turizm merkezi Bozcaada ilçesinde belediye tarafından, kaçak konaklamanın önüne geçmek için adada son dönemde çoğalan 'Tiny House' olarak adlandırılan tekerlekli ahşap evler için mühürleme işlemi yapıldığı açıklandı. Belediye, bu hareketli yapılara su ve elektrik hizmetleri verilmeyeceğini, daha önceden su ve elektrik bağlananların da kesileceğini belirtti.

Havasıyla küçük bir kasabayı yansıtan, dar sokaklarında farklı mimarideki eski Rum evleri, deniz ürünleri restoranları, Türkiye'nin en iyi korunmuş tarihi kalesi, bakir koyları, temiz ve buz gibi denizi yanında, bir de İstanbul'a olan yakınlığı nedeniyle pek çok kişinin tercih ettiği turizm merkezi Bozcaada ilçesi son dönemde 'Tiny House' olarak adlandırılan tekerlekli ahşap evlerin akınına uğramaya başladı. Bozcaada Belediyesi, son aylarda adaya konuşlandırılan 'Tiny House'lar için harekete geçti.

Bozcaada Belediyesi'nden konuyla ilgili yapılan açıklamada, Bozcaada'da en önemli konulardan biri olan imar planıyla ilgili çalışmaların hızla devam ettiği belirtildi. Bozcaada için çok önemli olan 1/1000 ve 1/5000 Koruma Amaçlı İmar Planı çalışmaları belediye personeli, meclis üyeleri, avukat ve konunun uzmanları ile beraber şu an durum tespiti yapılması amacıyla incelendiği belirtilen açıklamada, "Bozcaada'nın geleceğini birlikte belirlemek hedefiyle haziran ayında yapacağımız ilk halk toplantımızda sizinle bu gelişmeleri paylaşacağız. Bozcaada gündemini en çok meşgul eden, kamuoyunda Tiny House olarak bilinen 'Hareketli Yapılar' ve konteyner evler ile ilgili hukuki durum ve belediyemizin yaklaşımı şu şekildedir: '3194 sayılı İmar Kanunu, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu gibi arazilerde yapılaşmayı düzenleyici yasal mevzuat çerçevesinde herhangi bir izin alınmadan ikamet veya ticari amaçlarla kullanılan bu yapıların tarım arazilerinde uzun süre konuşlandırılması ve kullanılması kesinlikle yasaktır.' Ayrıca 2863 Sayılı Kanun'un 65. maddesinde, 'Tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının bu Kanuna göre tebliğ veya ilan edilmiş olmasına rağmen yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine kasten sebebiyet verenler ile izin alınmaksızın inşaî ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranlar, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır' hükmü yer almakta olup, suç teşkil eden bu eylemleri gerçekleştirenler hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikâyette bulunulacaktır" denildi.



Çanakkale Valiliği'nin 20.12.2023 tarih ve E95699147010.9965554 sayılı yazısı ile hem belediyeye hem kaymakamlığa konu ile ilgili bildirimler yapıldığını ifade edilen açıklamanın devamında ise, "Tüm bu kanun ve yönetmeliklere istinaden alınan kararlar şöyledir. Karar 1: Bozcaada'ya giren ve tarım arazisine konuşlandırılan tüm hareketli yapılar ve konteyner evler mühürlenmeye başlamıştır. Mühürleme işleminden sonra kanuni süreçler hızla işletilecektir. Karar 2: Bozcaada'da mevcutta bulunan bu tip yapıların elektrik-su hizmetlerinden yararlanmasına izin verilmeyecektir. Resmi makamlar nezdinde; tüm hizmetlerin kesilmesi için işlemler ivedi olarak başlatılacaktır. Karar 3: İlgili kanunlar gereğince Bozcaada'ya giriş yapan tüm 'Hareketli Yapılar'ın ve konteynerlerin sahiplerine; bunların tarım arazisine konulmasının, elektrik ve su bağlanmasının yasak olduğuna dair bildirim yapılacaktır. Karar 4: Bu gibi yapıların tarım arazisine konuşlandırılmasına, elektrik su ve foseptik bağlantılarının yapılmasına yardımcı olanlar hakkında ilgili yasanın izin verdiği şekilde hukuki işlemler başlatılacaktır. Bu kararların uygulanması için gerekli tüm işlemler Bozcaada Belediyesi Haziran ayı meclisinde ele alınacaktır" ifadelerine yer verildi.

Bozcaada Belediyesi'nin 9 Nisan 2021'de yapılan meclis toplantısında alınan kararda, 'Tiny House' olarak bilinen tekerlekli ahşap evle adaya geçiş yasaklanmıştı.



Bozcaada Belediye Başkan Yardımcısı Gülay Elbir Uslu, "Biz yönetime gelmeden önce de çok sık karşılaşılan bir durumdu. Şu anda da hızla her hafta her gemiden 'Tiny House' gelmesiyle karşı karşıyayız. Bu duruma müdahale etme gereği duyduk. Adanın doğal yapısına uygun olmadığını düşünüyoruz. İmar konusunda aykırı olduğunu düşünüyoruz. Bu konuyla ilgili bir ön hazırlık çalışmaları yaptık. Edirne, Bodrum, Muğla gibi illerde ve ilçelerde de bu uygulamalara gidiliyor ve karar alınıyor. Bununla ilgili kesinlikle yaptırım uygulamaya çalışacağız. Attığımız adımlar aslında adayı ve doğal yapısını korumak adına, hem de getirecek kişilerin maliyetler çok yüksek olduğu için bunları engellemek yoluna mutlaka gideceğiz. Onunla ilgili kararları alacağız. Yaptırım uygulayacağız. Güvenlik açısından da yanlış, müdahale, kontrol edilemiyor. Bu noktada da çok sorunlar var. Bence bunları engelleme yoluna her şekilde gitmeyi düşünüyoruz. Şu anda zaten dönen reklamlar var. Tiny House'ların kiraya verilmesiyle ilgili herkes paylaşımlar yapıyor" dedi.



Bozcaada'nın tamamının sit alanı olduğuna dikkat çeken BOZTİD Başkanı Kemal Furuncı, "İsteyen isteği yere, isteği şekilde hareket edemez. Benim mesleğim mimarlık. Dolayısıyla istenildiği gibi her bir yapıyı getirip de tarlasına, bahçesine koymak doğru bir yapılanma değil. Sit alanı olarak ele aldığımız zaman istediğiniz yere beton dökemezsiniz. Belediyenin almış olduğu kararları da destekliyoruz. Buraya su verilmesi, altyapı hizmeti verilmesi, diğer yapılan yapılara haksızlık olur. Ve bu uygun da değil. Bozcaada'ya sürekli Tiny House gelmeye başladı. Tiny House'ların esas yapılanması, amaçlanması nedir. Bir yerden bir yere transfer olurken kalabileceğiniz bir araç. Konut değil. Ada Tiny House'tan geçilemez oldu. Gemiden her gün 3-4 tane Tiny House geliyor. Burası sanki Tiny House'ların yeri gibi oldu. Böyle bir şeyi desteklemiyoruz. Bu Tiny House'ları konaklama olarak satıyorlar. İnsanlar buralarda gelip konaklıyor. Güvenlik var mı yok. Kim geliyor bilmiyoruz. Herhangi bir kayıt var mı yok. Adayı bir yandan korumaya çalışırken, bir yandan hem Tiny House gelecek. Hem de bu Tiny House'lar kaçak işletme olacak. Bunu kabullenmek mümkün değil" diye konuştu.

Erdoğan'dan rektör ve üst düzey yönetici atamaları

Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atamalar hakkında kararlar Resmi Gazete'de yayımlandı.
25.05.2024 07:08:00
İhlas Haber Ajansı
Erdoğan'dan rektör ve üst düzey yönetici atamaları
Erdoğan'dan rektör ve üst düzey yönetici atamaları
Resmi Gazete'de yer alan Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararı ile birlikte 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2, 3 ve 4'üncü maddeleri gereğince Libya Devleti nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliğine Güven Begeç, Birleşmiş Milletler Cenevre Ofisi nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Daimi Temsilciğine Dışişleri Bakanlığı Bakan Yardımcısı Burak Akçapar atandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzası ile Resmi Gazete'de yayımlanan karar ile birlikte, Adli Tıp Kurumunda Başkan Yardımcılığına Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Öğretim Üyesi Yusuf Atan görevlendirildi.

Birinci Adli Tıp İhtisas Kurulu Üyeliğine Doçent Doktor Yalçın Avcı, Yedinci Adli Tıp İhtisas Kurulu Üyeliğine ise Uzman Doktor Mustafa Bilal Ceylan atandı. Adli Tıp Kurumu Yedinci Adli Tıp İhtisas Kurulu Göz Hastalıkları Üyeliğine İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Öğretim Üyesi Profesör Doktor Mehmet Akif Özdamar görevlendirildi.

Resmi Gazete'de yer alan karar ile birlikte Kentsel Dönüşüm Başkanlığı'nda açık bulunan Kentsel Dönüşüm Başkanlığı'na Hakkı Alp, Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğü'ne Bedri Sinan Gül, Marmara Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğü'ne ise Sezayi Köse atandı. Atamalar 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 2 ve 3'üncü maddeleri gereğince gerçekleştirildi.

Atama kararlarına göre Kültür ve Turizm Bakanlığı'nda açık bulunan Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü'ne aynı yer Genel Müdür Yardımcısı Taner Beyoğlu atandı. Aynı bakanlığın Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü için ise Muharrem Eliş görevlendirildi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nda ise Bakanlık Sanayi Genel Müdür Yardımcıları Ali Murat Sürekli, Ömer Bilen ve Serkan Çelik görevden alındı. Boşalan müdür yardımcılıklarına ise Elif Tuğçe Çınar, Ümit Yasin Güven ve İsmail Musab Gülaçar atandı.

Rektör atamaları

Resmi Gazete'de yer alan karar ile birlikte Yüksek Öğretim Kurulu Üyeliğine Üniversitelerarası Kurulca seçilen Profesör Doktor Derviş Karaboğa atanırken, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörlüğü'ne Profesör Doktor Musa Kazım Arıcan, Başkent Üniversitesi Rektörlüğü'ne Profesör Doktor Hakan Özkardeş, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörlüğü'ne Profesör Doktor Zafer Asım Kaplancıklı, İstanbul Atlas Üniversitesi Rektörlüğü'ne Profesör Doktor Ersoy Kocabıçak, İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörlüğü'ne Profesör Doktor Mustafa Ege Yazgan, İstanbul Galata Üniversitesi Rektörlüğü'ne Profesör Doktor Şeyma Aydınoğlu ve İstanbul Rumeli Üniversitesi Rektörlüğü'ne Profesör Doktor Mustafa Kara atandı.

İletişim Başkanlığından sokak köpekleri kamuoyu araştırması

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, "Halkın Nabzı" kamuoyu araştırması doğrultusunda son yıllarda sık sık gündeme gelen sokak köpekleri meselesini inceledi. 18 Ekim-8 Kasım 2023 tarihleri arasında yapılan araştırmaya Türkiye'nin dört bir yanından gönüllüler katıldı. Araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 83,6'sı sokak köpeklerini bir sorun olarak gördü.
24.05.2024 21:25:00
İhlas Haber Ajansı
İletişim Başkanlığından sokak köpekleri kamuoyu araştırması
İletişim Başkanlığından sokak köpekleri kamuoyu araştırması
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, ülke gündeminde sık sık yer bulan sokak köpekleri konusunda 5 sorudan oluşan bir kamuoyu araştırması yaptı.

Araştırma neticesinde mahallelerde yüzde 88,4 oranında sokak köpeği olduğu ve katılımcıların yüzde 83,6'sının sokak köpeklerini bir sorun olarak gördüğü tespit edildi.

18 Ekim-8 Kasım 2023 tarihlerinde yapılan araştırmaya en fazla katılım İstanbul, Ankara ve Antalya'dan oldu.

Araştırmaya katılan gönüllülere kapalı uçlu sorular yöneltildi. Katılımcılara ilk olarak "Yaşadığınız mahallede sahipsiz sokak köpekleri mevcut mu'" sorusu yöneltildi. Bu soruya katılımcıların yüzde 88,4'ü "evet", yüzde 11,4'ü "hayır" yanıtını verdi.

"Sahipsiz sokak köpekleri konusunu Türkiye için sorun olarak görüyor musunuz'" sorusuna ise katılımcıların yüzde 83,6'sı "evet", yüzde 16,4'ü "hayır" cevabını verdi.

"Bu sorunun çözümü için nasıl bir yol izlenmeli'" sorusuna katılımcıların yüzde 80,4'ü "barınaklara yerleştirilmeli, sahiplenilmeyen ve hasta olanlar uyutulmalı", yüzde 18,4'ü "kısırlaştırılarak mevcut yaşam alanına bırakılmalı", yüzde 1,2'si "bu haliyle mevcut yaşam alanlarında bırakılmalı" yanıtını verdi.

"Sahipsiz bir sokak köpeği sahiplenmeyi düşünür müydünüz'" sorusuna ise katılımcıların yüzde 74,4'ü "hayır", yüzde 25,6'sı ise "evet" dedi.

"Siz veya aile-arkadaş çevrenizden sokak köpekleri tarafından saldırı vakası yaşayan oldu mu'" şeklinde yöneltilen soruya ise katılımcıların yüzde 50,1'i "evet", yüzde 49,9'u ise "hayır" şeklinde yanıt verdi.

Araştırma sonucu

Yapılan kamuoyu araştırması neticesinde, katılımcıların büyük bir bölümünün mahallesinde sokak köpeklerinin olduğu ve kendileri için tehlike oluşturduğu, sokak köpekleri konusunun ülke gündemi için yadsınamayacak bir konu olduğu ve devlet tarafından çözüme kavuşturulması yönünde girişimlerin olması gerektiği, sokak köpeklerinin daha fazla vatandaşa zarar vermesinin engellenmesi adına barınaklara yerleştirilmesi; sahiplenilmeyen ile hasta olanların uyutulması gerektiği, katılımcıların yarısının yakın çevresinden en az bir kişiye sokak köpeği saldırısı gerçekleştiği, sahipsiz sokak köpekleri konusunu ülke için sorun olarak görenlerin büyük kısmının büyükşehirlerde yaşayanların oluşturdukları, sokak köpeklerinin yaşam alanlarından toplatılıp barınaklara yerleştirilmesini talep eden erkek katılımcıların kadın katılımcılara oranla daha fazla olduğu hususları tespit edildi.

Gülgûn Feyman'ın acı günü: Babası Altan Feyman hayatını kaybetti

Yeni Mesaj ailesi olarak Gülgûn Feyman'a başsağlığı ve sabır diliyoruz, merhum Altan Feyman'a Allah'tan rahmet diliyoruz.
24.05.2024 20:00:00 / Güncelleme: 24.05.2024 20:29:41
Haber Merkezi
Gülgûn Feyman'ın acı günü: Babası Altan Feyman hayatını kaybetti
Gülgûn Feyman'ın acı günü: Babası Altan Feyman hayatını kaybetti
Meltem TV Ana Haber sunucusu ve televizyon dünyasının efsane sunucularından olan GülgUn Feyman, babası emekli Albay Altan Feyman'ı kaybetti.

Türkiye'nin Türkçe'yi en iyi kullanan ekran yüzlerinin başında gelen ve yıllardır ekranlarınıza konuk olan Meltem TV Ana Haber sunucusu Gülgûn Feyman, baba acısı ile yıkıldı.

Babası Emekli Albay Altan Feyman'ın ölümünü sosyla medya hesabından duyuran Feyman, "Canım canım babam Altan Feyman'ıaz önce kaybettım.Canım canım benim" ifadelerini kullandı.





Ankara'da toprağa verilecek

Altan Feyman'ın cenazesi 25 Mayıs Cumartesi günü (Yarın) öğlen namazını müteakip Karşıyaka Mezarlığı'ndaki aile mezarlığına defnedilecek.

Yeni Mesaj ailesi olarak Gülgûn Feyman'a başsağlığı ve sabır, merhum Altan Feyman'a Allah'tan rahmet diliyoruz.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.