Prof. Dr. Haydar Baş: Ortak payda Ehl-i Beyt
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Şii âlemi ve Sünni dünya için müşterek paydanın Ehl-i Beyt olduğunu vurgulayarak, "Bu iki dünya, Kur'an ve hadislerin beyan ettiği Ehl-i Beyt görüşünde ve yaşantısında bir ve beraber olmalıdır" dedi.
16.01.2017 00:00:00
YENİ MESAJ/TRABZON
Trabzon'da gerçekleştirilen Sünni-Şii Kardeşliği ve Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt Sempozyumu'nda değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'de Alevi-Sünni kavgası çıkarılmak istendiğine işaret ederek, "Bizim çocukluk dönemimizde Alevi dendiği zaman 'kestiği yenmez, kızıyla ve oğluyla nikâh kıyılmaz' şeklinde algılanırdı. İmam-hatip okuluna gittik, gerçi aleyhte bir şey söylenmedi ama lehte de bir şey denmedi. İlahiyata gittik, orada da keza öyle. Sadece İmam Cafer hakkında biraz bilgi verildi. Verilen de İmam Cafer'in mezhebinin Ehl-i Sünnet'e en yakın olduğuydu. Sonra ben ciddi araştırmalar yaptım. Buradan meydan okuyorum: Sünnilik diye bir mezhep yok. Ehl-i Beyt hakkında çok sayıda ayet ve hadis var. Ehl-i Beyt batıl, Sünnilik hakkında bir ayet yok, o hak! İmam- Azam, İmam Şafii, İmam Ahmed bin Hanbel, İmam Malik; Ehl-i Beyt'tendir. Sünnilik bunlardan istifade etmiştir, doğru... Bu konuda benim kadar kitap yazan yok. Sünnilik hakkında bir tane ayet de, hadis de bulamadım. Bir kaç tane mevzu hadis buldum, bunları da koyanlar ahlaksız insanlar. Dine bir şey ilave etmek, senin de, benim de haddim değil. O ne ise onu kabul edeceksin. Dahası 'Sünnilik haktır, Alevilik batıldır' şeklinde yetiştirildik. Maraş ve Çorum olayları müthiş olaylardır. Madımak Oteli olayı... Bunlar bu milletin gözünün önünde cereyan eden yanlışlıklar ve haksızlıklardır. Kim zulme uğramışsa mağdurdur, zulmedenler haindir."
Şiilik ve Sünnilik arasında fark yok
Alevilik ve Şiilik ile Sünnilik arasında bir fark olmadığını dile getiren Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle devam etti: "Bunu ilmen ortaya koyalım. Şiilikteki imanın şartları ile Sünnilikteki imanın şartları şöyledir. Sünnilikteki şartlar:
1. Allah'ın varlığına ve birliğine inanmak.
2. Meleklerine inanmak,
3. Kitaplarına inanmak,
4. Peygamberlerine inanmak,
5. Ahiret gününe inanmak,
6. Hayır ve şerrin Allah'tan olduğuna inanmak.
Şiilik'teki esaslar...
1. (Tevhid) Allah'ın eşi ve benzeri olmadığına ve tek olduğuna inanmak.
2. (Nübüvvet) Allah'ın peygamberlerine inanmak.
3. (Mead) Ölüme ve ölümden sonra dirilmeye inanmak.
4. (Adalet) Allah'ın adil olduğuna, hayrın Allah'tan, şerrin şerden olduğuna inanmak.
5. (İmamet) Hz. Ali'nin imametine ve hilafetine inanmak.
Sünniler de Hz. Ali'nin Allah tarafından seçilmiş bir imam olduğuna inanır. Şiiler de inanır. Şiiler ile Sünniler arasındaki fark, Sünniler imameti velayet olarak kabul ederler, velayetin başı İmam Ali'dir diyerek inanırlar.
İslam'ın şartlarına gelince yine fark yok. Şii de olsanız Müslümansınız, Sünni de olsanız Müslümansınız. Daha doğrusu Kelime-i Şehadet getiren herkes Müslümandır. Hangi soydan ve hangi boydan olursa olsun, bu insan kurtulmuştur. Bu insanın inandıktan sonra yapacağı işler var: Kelime-i Şehadet getirmek, namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek. Bir Müslüman namaz kılacak. Namazı mazeretsiz terketmek haramdır, küfürdür. Eğer Allah'ın sevdiği kul olmak istiyorsak, namazımızı 5 vakit kılacağız. İki, Ramazanda orucumuzu tutacağız. Üç, zekâtımızı vereceğiz...
Şiiliğe göre ise İslam'ın şartları "namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, humus, cihad, emr-i bil maruf ve nehy-i anil münker, Allah'ın sevdiğini sevmek, Allah'ın düşmanına düşman olmak.
Yani Şiilerde İslam'ın yaşanma tarzı bizden daha geniş. Aramızda bir fark yok. Nasıl biz Müslüman, onlar kafir oluyor? Böyle büyük bir sapıklık olabilir mi? Allah'ın haram demediğine 'haram' diyen, mümin dediğine 'kafir' diyenin adına kafir denir. Adam mümin, hayatını bu yola vakfetmiş; sen kalkıp onunla savaşıyorsun."
Kardeşlik temin edilmeli
Şii âlemi ve Sünni dünya için müşterek paydanın Ehl-i Beyt olduğunu vurgulayan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, şunları söyledi: "Bu iki dünya, Kur'an ve hadislerin beyan ettiği Ehl-i Beyt görüşünde ve yaşantısında bir ve beraber olmalıdır. Her iki dünya da Ehl-i Beyt merkezinde akaidini ve İslam'ın şartlarını yaşamalıdır. Bu tevhid, sosyal hayata da yansımalı; siyasette, kültürde, medeniyette bir ve beraber olunarak İslam kardeşliği temin edilmelidir. Esasen Şii ve Sünni dünya birbirinin kardeşidir. Birbirlerinin itikat v ibadetine sahip çıkarak; can, mal, namus emniyetini muhafaza etmelidir."
Trabzon'da gerçekleştirilen Sünni-Şii Kardeşliği ve Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt Sempozyumu'nda değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'de Alevi-Sünni kavgası çıkarılmak istendiğine işaret ederek, "Bizim çocukluk dönemimizde Alevi dendiği zaman 'kestiği yenmez, kızıyla ve oğluyla nikâh kıyılmaz' şeklinde algılanırdı. İmam-hatip okuluna gittik, gerçi aleyhte bir şey söylenmedi ama lehte de bir şey denmedi. İlahiyata gittik, orada da keza öyle. Sadece İmam Cafer hakkında biraz bilgi verildi. Verilen de İmam Cafer'in mezhebinin Ehl-i Sünnet'e en yakın olduğuydu. Sonra ben ciddi araştırmalar yaptım. Buradan meydan okuyorum: Sünnilik diye bir mezhep yok. Ehl-i Beyt hakkında çok sayıda ayet ve hadis var. Ehl-i Beyt batıl, Sünnilik hakkında bir ayet yok, o hak! İmam- Azam, İmam Şafii, İmam Ahmed bin Hanbel, İmam Malik; Ehl-i Beyt'tendir. Sünnilik bunlardan istifade etmiştir, doğru... Bu konuda benim kadar kitap yazan yok. Sünnilik hakkında bir tane ayet de, hadis de bulamadım. Bir kaç tane mevzu hadis buldum, bunları da koyanlar ahlaksız insanlar. Dine bir şey ilave etmek, senin de, benim de haddim değil. O ne ise onu kabul edeceksin. Dahası 'Sünnilik haktır, Alevilik batıldır' şeklinde yetiştirildik. Maraş ve Çorum olayları müthiş olaylardır. Madımak Oteli olayı... Bunlar bu milletin gözünün önünde cereyan eden yanlışlıklar ve haksızlıklardır. Kim zulme uğramışsa mağdurdur, zulmedenler haindir."
Şiilik ve Sünnilik arasında fark yok
Alevilik ve Şiilik ile Sünnilik arasında bir fark olmadığını dile getiren Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle devam etti: "Bunu ilmen ortaya koyalım. Şiilikteki imanın şartları ile Sünnilikteki imanın şartları şöyledir. Sünnilikteki şartlar:
1. Allah'ın varlığına ve birliğine inanmak.
2. Meleklerine inanmak,
3. Kitaplarına inanmak,
4. Peygamberlerine inanmak,
5. Ahiret gününe inanmak,
6. Hayır ve şerrin Allah'tan olduğuna inanmak.
Şiilik'teki esaslar...
1. (Tevhid) Allah'ın eşi ve benzeri olmadığına ve tek olduğuna inanmak.
2. (Nübüvvet) Allah'ın peygamberlerine inanmak.
3. (Mead) Ölüme ve ölümden sonra dirilmeye inanmak.
4. (Adalet) Allah'ın adil olduğuna, hayrın Allah'tan, şerrin şerden olduğuna inanmak.
5. (İmamet) Hz. Ali'nin imametine ve hilafetine inanmak.
Sünniler de Hz. Ali'nin Allah tarafından seçilmiş bir imam olduğuna inanır. Şiiler de inanır. Şiiler ile Sünniler arasındaki fark, Sünniler imameti velayet olarak kabul ederler, velayetin başı İmam Ali'dir diyerek inanırlar.
İslam'ın şartlarına gelince yine fark yok. Şii de olsanız Müslümansınız, Sünni de olsanız Müslümansınız. Daha doğrusu Kelime-i Şehadet getiren herkes Müslümandır. Hangi soydan ve hangi boydan olursa olsun, bu insan kurtulmuştur. Bu insanın inandıktan sonra yapacağı işler var: Kelime-i Şehadet getirmek, namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek. Bir Müslüman namaz kılacak. Namazı mazeretsiz terketmek haramdır, küfürdür. Eğer Allah'ın sevdiği kul olmak istiyorsak, namazımızı 5 vakit kılacağız. İki, Ramazanda orucumuzu tutacağız. Üç, zekâtımızı vereceğiz...
Şiiliğe göre ise İslam'ın şartları "namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, humus, cihad, emr-i bil maruf ve nehy-i anil münker, Allah'ın sevdiğini sevmek, Allah'ın düşmanına düşman olmak.
Yani Şiilerde İslam'ın yaşanma tarzı bizden daha geniş. Aramızda bir fark yok. Nasıl biz Müslüman, onlar kafir oluyor? Böyle büyük bir sapıklık olabilir mi? Allah'ın haram demediğine 'haram' diyen, mümin dediğine 'kafir' diyenin adına kafir denir. Adam mümin, hayatını bu yola vakfetmiş; sen kalkıp onunla savaşıyorsun."
Kardeşlik temin edilmeli
Şii âlemi ve Sünni dünya için müşterek paydanın Ehl-i Beyt olduğunu vurgulayan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, şunları söyledi: "Bu iki dünya, Kur'an ve hadislerin beyan ettiği Ehl-i Beyt görüşünde ve yaşantısında bir ve beraber olmalıdır. Her iki dünya da Ehl-i Beyt merkezinde akaidini ve İslam'ın şartlarını yaşamalıdır. Bu tevhid, sosyal hayata da yansımalı; siyasette, kültürde, medeniyette bir ve beraber olunarak İslam kardeşliği temin edilmelidir. Esasen Şii ve Sünni dünya birbirinin kardeşidir. Birbirlerinin itikat v ibadetine sahip çıkarak; can, mal, namus emniyetini muhafaza etmelidir."
