logo
19 MAYIS 2024

Peygamber Efendimizin insan ilişkileri

Peygamber, kendisini ilgilendiren hususlar dışında ağzını açmazdı. İnsanlarla ülfet eder, hiç kimseyi kendinden uzaklaştırmazdı
15.04.2024 21:03:00
Haber Merkezi
Peygamber Efendimizin insan ilişkileri
Peygamber Efendimizin insan ilişkileri
İmam (a.s.) şöyle buyuruyor: 'Peygamber'in çıkışı ve çıktıktan sonra neler yaptığı hakkında babama sordum, şöyle buyurdular:

"Peygamber, kendisini ilgilendiren hususlar dışında ağzını açmazdı. İnsanlarla ülfet eder, hiç kimseyi kendinden uzaklaştırmazdı.

Her kavmin büyüğünü o kavmin başkanı karar kılıyordu. İnsanlardan güzel yüzlülüğünü ve güzel ahlakını esirgemeden sakınırdı.

Ashabını sorar, onları yoklardı. İnsanlar arasındaki ilişkileri sorardı. İfrat ve tefrite düşmeden iyiliği över, teyid eder, kötülüğü ise kötüler ve değersiz kılardı.

İşlerinde orta yolu takip eder ve değişmez bir yapıya sahipti. İnsanlar gaflete düşmesin veya usanmasın diye sürekli dikkatli davranırdı.

Halktan asla geri kalmaz ve haktan ileri gitmezdi. Peygamber'in etrafındakiler en hayırlı, hayır sahibi kimselerdi.

Peygamber'e göre en üstün ve yüce şey herkese hayrının dokunmasıydı. Başkalarının dertleriyle dertlenenlerin ve başkalarına yardım edenlerin Peygamber nezdinde büyük bir makamı vardı.'

İmam Hüseyin (a.s.) şöyle buyuruyor: 'Peygamber'in oturmasını sordum babam şöyle buyurdu:

"Otururken ve kalkarken sürekli zikirle meşgul idi. Umumî mekânlarda oturmaz, bu işten sakındırırdı.

Bir meclise girince meclisin en arkasında oturur, her zaman insanlara bunu emrederdi.

Hiç kimse birinin kendi nezdinde daha değerli olduğunu düşünmesin diye oradakilerin hepsine aynı davranırdı.

Birisiyle oturunca o kalkıp meclisi terk edinceye kadar sabrederdi. Kim O'ndan bir şey isterse, ya eli dolu döner, ya da en azından tatlı ve yumuşak sözler işitirdi.

Herkese güzel ahlakla davranırdı. Halk için merhametli bir babaydı. Hak hususunda herkes, gözünde eşitti.

Meclisleri hilm, hayâ, sadakat ve emanet meclisiydi. O meclisten yüksek bir ses duyulmaz, hiç kimsenin hürmeti çiğnenmezdi.

Hiç kimsenin hatası konuşulmazdı. Hepsine karşı takva üzere birbiriyle eşit, aynı ve mütevazı davranırdı. Büyüklere saygı gösterir, çocuklara sevgi gösterir, muhtaçları kendine tercih eder, garip insanları korur, gözetirdi.'

İmam Hüseyin (a.s.) şöyle diyor: 'Kendisiyle oturanlara karşı nasıldı? diye sorunca da babam (a.s.) şöyle buyurdu:

"Sürekli güler yüzlü, yumuşak ve güzel davranırdı. Sıkı tutmaz, kaba davranmaz, bağırıp çağırmazdı. Ne kimseyi kınar ve ne de kimseyi överdi.

Sevmedikleri şeyler hususunda görmezlikten gelirdi. Hiç kimse O'ndan ümidini kesmez, arzu edenleri mahrum kılmazdı. Şu üç şeyi bir kenara bırakmış, terk etmişti: Tartışma (cedel), aşırılık ve kendisini ilgilendirmeyen konular.

İnsanlar hakkında şu üç şeyi yaparlardı: Hiç kimseyi kınamaz, eleştirmezdi. İnsanların hatalarını ve gizli işlerini takip etmezdi; sadece sevap ümit ettiği hususlarda konuşmayı tercih ederlerdi.

Konuşunca herkes susar, hiç kimse en küçük bir harekette bulunmazdı. O susunca diğerleri konuşurdu. Peygamber'in huzurunda birbirinin sözünü kesmezlerdi.

Eğer birisi Peygamber'in huzurunda konuşuyorsa diğerleri susuyor, sözünün bitmesini bekliyordu. Sonra ilk sözlerine geri dönüyorlardı.

Başkalarını güldüren söze Peygamber de gülüyor, başkalarını şaşırtan söze Peygamber de şaşırıyordu.

Söz ve davranışları iyi olmayan yabancılar karşısında sabrediyordu. Hatta Peygamber'in ashabı bu tür insanları arıyor, bulup Peygamber'in huzuruna getirmeye çalışıyorlardı.

Peygamber onlara şöyle buyuruyorlardı: 'Bir ihtiyacını gidermeye çalışan muhtaç bir insanı gördüğünüzde ona yardım edin.'

İmanı zayıf ve münafık kimselerin övgüsünü kabul etmiyor, hiç kimsenin sözünü kesmiyordu. Ya bizzat o şahsın kendisi konuşmasını kesiyor, ya da vakit geçmişse bu takdirde ya nehyederek veya meclisten kalkarak bizzat sözünü kesiyordu.'

Hz. Hüseyin (a.s.) şöyle buyuruyor: 'Peygamber'in sükût ve sessizliği hakkında babama sordum, şöyle buyurdu:

"Peygamber dört hususta susardı: Hilm (sabır), ihtiyat, değerlendirme ve tefekkür. Peygamber'in değerlendirmesi, halka eşit gözle bakması ve sözlerini eşit şekilde dinlemesiydi.

Tefekkürü bâki ve fâni olan işlerdeydi. Hilmi sabrındaydı, hiçbir şey O'nu kızdırmaz, gazaplandırmaz, aşırı davranmaya sevk etmezdi.

Dört hususta da dikkatli ve ihtiyatlı davranırdı: İyi işleri yapmada; ta ki diğerleri de ona uysunlar.

Çirkin işleri terk etmede; ta ki diğerleri de onu terk etsin. Ümmetin ıslahıyla ilgili çalışma ve dikkatte, herkes için dünya ve ahiret hayrına sebep olan işleri yapmada. Allah'ın selam ve rahmeti O'na ve Ehl-i Beyt'ine olsun." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali Rıza eserinden)
Bugün Ata’nın doğum günü
Kasım 1936'da Cumhurbaşkanlığı'na, Dışişleri'nden resmi bir evrak gelir
Beşiktaş'tan Mourinho hamlesi
Yücel: 1 aydır görüşüyoruz teklifimize sıcak bakıyor
Trabzonspor üçüncülüğü garantiledi
Onuachu bordo-mavilileri sırtladı
Özel'den sert mücadele mesajı
'Meydanlar bizimdir'
19 Mayıs bir dönüm noktasıydı
Yarın tüm yurtta coşkuyla kutlanacak
Genel merkezi binasını kapattı
'Yola dijitalde devam edeceğiz'
'Atatürk’ün partisini iktidara taşıma sorumluluğumuz var'
İmamoğlu'nu ziyaret etti
AKP'li Yılmaz'dan küskün seçmene mesaj
'İncinmişleri telafi edeceğiz'
Özgür Özel'i bu sözlerle hedef aldı
'Art niyetlilik, terör seviciliği ve ikiyüzlülük'
Son bir haftada 2 milyona yakın araç denetlendi
Yaklaşık 416 bin cezai işlem uygulandı
Ankara Emniyeti soruşturmasında 1 gözaltı daha
Haberleşmeye aracılık etmiş
Doğu Karadeniz'de bungalov tesis artışına tepki
Çay ve fındık bahçeleri kesiliyor!
AKP ve CHP'lileri buluşturan düğün
Takılar valizlerle taşındı
Erdoğan'a yanıt veren Gürer'den kritik soru
'İthal hayvanları kimler topluyor?'
TESK Başkanı'ndan hükümete 'vergi' çağrısı
'Artış değil yapılandırma lazım'
Bugün Ata’nın doğum günü
Kasım 1936'da Cumhurbaşkanlığı'na, Dışişleri'nden resmi bir evrak gelir
Beşiktaş'tan Mourinho hamlesi
Yücel: 1 aydır görüşüyoruz teklifimize sıcak bakıyor
Trabzonspor üçüncülüğü garantiledi
Onuachu bordo-mavilileri sırtladı
Özel'den sert mücadele mesajı
'Meydanlar bizimdir'
19 Mayıs bir dönüm noktasıydı
Yarın tüm yurtta coşkuyla kutlanacak
Genel merkezi binasını kapattı
'Yola dijitalde devam edeceğiz'
'Atatürk’ün partisini iktidara taşıma sorumluluğumuz var'
İmamoğlu'nu ziyaret etti
AKP'li Yılmaz'dan küskün seçmene mesaj
'İncinmişleri telafi edeceğiz'
Özgür Özel'i bu sözlerle hedef aldı
'Art niyetlilik, terör seviciliği ve ikiyüzlülük'
Son bir haftada 2 milyona yakın araç denetlendi
Yaklaşık 416 bin cezai işlem uygulandı
Ankara Emniyeti soruşturmasında 1 gözaltı daha
Haberleşmeye aracılık etmiş
Doğu Karadeniz'de bungalov tesis artışına tepki
Çay ve fındık bahçeleri kesiliyor!
AKP ve CHP'lileri buluşturan düğün
Takılar valizlerle taşındı
Erdoğan'a yanıt veren Gürer'den kritik soru
'İthal hayvanları kimler topluyor?'
TESK Başkanı'ndan hükümete 'vergi' çağrısı
'Artış değil yapılandırma lazım'

19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı, yarın yurtta ve dış temsilciliklerde coşkuyla kutlanacak

19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı, yarın yurtta ve dış temsilciliklerde coşkuyla kutlanacak. 19 Mayıs 1919 tarihi, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihindeki dönüm noktalarından biri 
18.05.2024 14:34:00
Yenal Arman
 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı, yarın yurtta ve dış temsilciliklerde coşkuyla kutlanacak
 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı, yarın yurtta ve dış temsilciliklerde coşkuyla kutlanacak
Türkiye'nin dönüm noktalarından biri olan ve Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a çıkışını anma amacı taşıyan 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı yarın tüm yurtta ve dış temsilciliklerde coşkuyla kutlanacak. Bu tarih, Atatürk'ün gençliğe verdiği değeri ve milletin kurtuluşunda genç fikirlerin önemini vurgulayan bir dönüm noktası mesabesinde. Atatürk'ün "Genç fikirli demek, doğruyu gören ve anlayan gerçek fikirli demektir" sözü, bu anlayışın özünü yansıtıyor. Atatürk'ün gençliğe hitaben yaptığı konuşmalar, onun gençlik kavramını sadece yaşla sınırlı olmayan, fikirde yeniliği ve doğruyu görebilme yetisini ifade eden bir anlayışla ele aldığını gösterir. Bu nedenle, 19 Mayıs'ın "Gençlik ve Spor Bayramı" olarak kutlanması, Atatürk'ün gençliğe ve yenilikçi düşüncelere verdiği önemi simgeler. Atatürk'ün 16-19 Mayıs 1919 tarihleri arasında İstanbul'dan Samsun'a yaptığı yolculuk, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş sürecindeki önemli olaylardan biridir. Bu yolculuk, Birinci Dünya Savaşı sonrası zor koşullar altında kurtuluş arayan Türk Milleti için umut ışığı olmuş ve Atatürk'ün liderliğinde Samsun'dan başlayarak millî mücadele yolunu açmıştır.

Neden Samsun?

Samsun, işgal kuvvetleri için stratejik bir öneme sahipti ve Karadeniz'den Orta Anadolu'ya açılan en güvenilir kapı olarak görülüyordu. İngilizlerin 9 Mart 1919'da Samsun'a asker çıkarması ve buna karşılık Türk Makinalı Tüfek Birliğinden bir teğmenin dağa çıkarak gösterdiği tepki, bölgenin önemini daha da artırmıştır. İngiliz Yüksek Komiserliği'nin Türk halkının silahlandığına dair şikayetleri üzerine, Atatürk bu bölgeye dönemin padişah Vahdettin tarafından, Anadolu'daki askerlerin silahsızlandırılması göreviyle olağanüstü yetkilerle gönderilmiştir.

Bandırma Vapuru'nda 18 kişi vardı

Atatürk'ün yolculuğuna eşlik eden 18 kişilik ekip, 16 Mayıs 1919'da "Bandırma" vapuruyla İstanbul'dan ayrılmış ve 17 Mayıs'ta İnebolu'ya, 18 Mayıs'ta ise Samsun'a ulaşmıştır. Atatürk'ün Samsun'a çıkışı, şehrin zor durumunu ve İngiliz işgal kuvvetlerinin varlığını gözler önüne sermiştir. Atatürk ve beraberindekiler, Hıntıka Palas'ta kaldıkları süre boyunca bu sorunlar üzerine yoğunlaşmış ve millî mücadele için planlar yapmışlardır. Atatürk ile beraber 16 Mayıs 1919 Cuma günü başlayacak yolculuğa gemi kaptanı İsmail Hakkı Durusu dışında 18 kişi eşlik edecekti. Bu 18 kişinin adları şöyleydi: "III. Kolordu Komutanı Kurmay Albay Refet Bey (General Bele), Müfettişlik Kurmay Başkanı Kurmay Albay Manastırlı Kâzım Bey (General DIRIK), Müfettişlik Sağlık Bakanı Doktor Albay İbrahim Talî Bey (ÖNGÖREN), Kurmay Başkan Yardımcısı Kurbay Yarbay Mehmet Ârif Bey(AYICI), Karargâh Erkân-ı Harbiyesi İstihbarat ve Siyâsiyât Şubesi Müdürü Kurmay Binbaşı Hüsrev Bey(GEREDE), Müfettişlik Topçu Komutanı Topçu Binbaşı Refik Bey(SAYDAM), Müfettişlik Başyaveri Yüzbaşı Cevad Abbas(GÜRER), Kurmay Mülhakı Yüzbaşı Mümtaz (TÜNAY),Kurmay Mülhakı Yüzbaşı İsmail Hakkı (EDE), Müfettişlik Emir Subayı Yüzbaşı Ali Şevket (ÖNDERSEV), Karargâh Komutanı Yüzbaşı Mustafa Vasfi (SÜSOY), Kurmay Başkanı Emir Subayı ve Müfettişlik Kâlem Âmiri Üsteğmen Arif Hikmet (GERÇEKÇI), İaşe Subayı Üsteğmen Abdullah(KUNT), Müfettişlik İkinci Yaveri Teğmen Muzaffer (KILIÇ), Şifre Kâtibi, Birinci Sınıf Kâtip Fâik (AYBARS), Şifre Kâtibi Yardımcısı, Dördüncü Sınıf Kâtip Memduh (ATASEV)." Bu tarihi yolculuk, Türk Milleti için kurtuluşun başlangıcı olmuş ve Atatürk'ün 19 Mayıs 1919'da Samsun'a ayak basmasının anlamı, bu tarihin Türk gençliğine armağan edilmesiyle daha da pekiştirilmiştir. Atatürk'ün gençliğe olan inancı ve onlara duyduğu güven, Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atılmasında büyük bir rol oynamıştır.

Amasya Üniversitesi'nde Dr. Girayalp Karakuş'a saldırının ardından şüphe yaratan fotoğraf

Amasya Üniversitesi eski rektör yardımcısı ve Fen Edebiyat Fakültesi Dekanının, öğretim görevlisi Dr. Girayalp Karakuş'a saldıranlar ve eski Amasya Ülkü Ocakları Başkanı ile hatıra fotoğrafları çektirdiği ortaya çıktı.
18.05.2024 13:46:00 / Güncelleme: 18.05.2024 14:07:44
Atakan Akbal
Amasya Üniversitesi'nde Dr. Girayalp Karakuş'a saldırının ardından şüphe yaratan fotoğraf
Amasya Üniversitesi'nde Dr. Girayalp Karakuş'a saldırının ardından şüphe yaratan fotoğraf
Amasya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Girayalp Karakuş SOL Kültür yayınevinin düzenlediği bir "Edebiyat Söyleşisine" konuşmacı olarak katılmasından sonra ülkücülerin hedefi haline geldi.

Kendilerine "Amasya Üniversitesi Ülkücüleri" diyen bir grup ülkücü öğrenci, Dr. Karakuş'a mezuniyet töreninde palalarla saldırmıştı.

Saldırının ardından ise Amasya Üniversitesi eski rektör yardımcısı ve Fen Edebiyat Fakültesi Dekanının saldırganlar ve eski Amasya Ülkü Ocakları Başkanı ile hatıra fotoğrafları çektirdiği ortaya çıktı.



Dr. Girayalp Karakuş kısa bir süre önce de Milliyetçi Hareket Partisi'ne (MHP) yakınlığı ile bilinen Bengütürk ve Kampüs adlı haber portallarının da hedefi hâline gelmişti.

Dr. Karakuş, ilgili haber portalları hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.

19 Mayıs: Özgürlüğün şafağı

19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı Türkiye'de gençliğe atfedilen ve Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a çıkarak Türk bağımsızlık mücadelesini başlattığı günü anmak için kutlanan özel bir gündür
18.05.2024 13:08:00 / Güncelleme: 18.05.2024 13:11:02
Ahmet Haydar Tarhanlı
19 Mayıs: Özgürlüğün şafağı
19 Mayıs: Özgürlüğün şafağı
Gökyüzüne bakınca gördüğümüz mavi, denize bakınca hissettiğimiz huzur, toprağa basınca duyduğumuz güven… İşte tüm bunlar, 19 Mayıs 1919'da Samsun'da atılan adımların bize mirasıdır. O gün, Mustafa Kemal Atatürk'ün kararlı yürüyüşü, bir ulusun kaderini değiştirmiştir.

Geleceğe umutla bakmanın simgesidir

Bu özel gün, sadece geçmişi anmak değil, aynı zamanda geleceğe umutla bakmanın da simgesidir. Gençlik, bu umudun ve enerjinin taşıyıcısı olarak görülür. Atatürk'ün "Benim en büyük eserim" dediği Türkiye Cumhuriyeti, gençlerin omuzlarında yükselir.

19 Mayıs, gençlerin kendilerini ifade etme, yeteneklerini sergileme ve ülkelerine olan bağlılıklarını gösterme fırsatıdır. Bu gün, stadyumlarda coşkuyla dalgalanan bayraklar, meydanlarda yankılanan marşlar ve gözlerdeki ışıltı ile kutlanır.

Gençliğe Hitabe, gençler için bir yol haritasıdır

Atatürk'ün gençliğe hitabesi, bu günün ruhunu en iyi şekilde özetler. Gençlere duyduğu güveni ve onlara olan inancını ifade eder. Bu hitabe, gençler için bir yol haritası, bir ilham kaynağıdır.

19 Mayıs, aynı zamanda bir başlangıçtır; bağımsızlık meşalesinin ilk kıvılcımının atıldığı, zincirlerin kırıldığı ve bir ulusun yeniden doğuşunun simgesidir. Bu gün, Türkiye'nin dört bir yanında, gençlerin ve tüm vatandaşların gururla kutladığı bir bayramdır.

19 Mayıs'ta trenler ücretsiz

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nda Marmaray, Başkentray, İZBAN, Sirkeci-Kazlıçeşme Raylı Sistem Hattı ve Gayrettepe-İstanbul Havalimanı-Arnavutköy Metro Hattı'nın ücretsiz olarak hizmet vereceğini duyurdu
18.05.2024 11:18:00 / Güncelleme: 18.05.2024 11:21:39
İHA
19 Mayıs'ta trenler ücretsiz
19 Mayıs'ta trenler ücretsiz
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla 29 Nisan tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan karar doğrultusunda 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nda Bakanlığa bağlı Marmaray, Başkentray, İZBAN, Sirkeci-Kazlıçeşme raylı sistem hattı ve Gayrettepe-İstanbul Havalimanı-Arnavutköy Metro Hattı'nın ücretsiz olarak hizmet vereceğini söyledi.

YHT, anahat ve bölgesel trenlerde gençlere yüzde 15 indirim ve abonman kolaylığı

Türkiye'nin en önemli ulaşım modlarından birisinin demiryolları olduğunun altını çizen Bakan Uraloğlu, ülkenin geleceği olan gençlerin çok önemli bir bölümünün trenlerle seyahat etmeyi tercih ettiği bilgisini verdi. Yüksek Hızlı Tren'le yolculuk yapanların yüzde 19.8'ini gençlerin oluşturduğunu kaydeden Uraloğlu, 'TCDD Taşımacılık tarafından işletilen Yüksek Hızlı Tren, anahat ve bölgesel trenlerimizde gençlerimize yüzde 15 oranında indirim ve çeşitli oranlarda indirimli abonman seçenekleri sunuyoruz. Gençlerimiz, Yüksek Hızlı Trenlerimizin yanı sıra turistik trenlerimize de büyük ilgi gösteriyor. Ülkemizin geleceğini emanet edeceğimiz gençlerimizin demiryolu sevgisiyle büyümesi çok önemli' dedi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.