MHP'de sular durulmuyor!
MHP yönetimi bazı il ve ilçe teşkilatlarını "Tüzükten aldığı yetkiye dayanarak" kapattığını duyurmuştu.
Devlet Bahçeli yönetimi tarafından uygulanan bu strateji partideki muhalifler için bardağı taşıran son damla oldu.
Birçok partili olaylara tepki gösterdi. MHP yönetimi isyan sesleri arasında geçtiğimiz gün en büyük darbelerden birini yedi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özdağ sürpriz şekilde istifa etti ve acil olağanüstü kurultay yapılması çağrısında bulundu.
Bunun ardından bazı MHP 25. Dönem Milletvekilleri isyan niteliğinde bir duyuru yaptı. Altında 12 ismin imzası olan çarpıcı kamuoyu duyurusunda, teşkilatların kapatılmasının 12 Eylül geleneği olduğu ve parti yönetiminin derhal mahkeme kararını beklemeden olağanüstü kurultaya gitmesi gerektiği belirtildi.
Milletvekillerinin basın duyurusunda dile getirdikleri şu tespitler de çok düşündürücü: "1 Kasım sonuçlarına tahammül edebilenlerin, hatta bunun bir başarı olduğunu söyleyenlerin kendi delegelerine ve teşkilatlarına tahammül edemeyişleri manidardır. 4 ayda yaklaşık 2,5 milyon seçmenini kaybederken istişare ve meşveret müessesesini çalıştırmayıp, bölücülerin bile gerisinde kalmayı içlerine sindirebilenler, şimdi bütün hınçlarını sadece irada beyan eden ülküdaşlarımıza ve teşkilatlarımıza yöneltmişlerdir."
7 Haziran seçimlerinden sonra kendisine teklif edilen Başbakanlığı "Biz koltuk sevdalısı değiliz" diyerek reddeden Bahçeli'nin MHP Genel Başkanlığı koltuğuna sıkı sıkıya sarılması da ayrıca düşündürücüdür.
Malumunuz, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlık sevdası aynen devam ediyor. Hatta Türkiye'nin içinde bulunduğu bu terör ve kaos ortamında bile Erdoğan'ın başkanlık sevdası hiç eksilmiyor tam aksine artarak devam ediyor.
Bahçeli'nin 7 Haziran seçimlerinin yapıldığı daha o gece seçmene tekrar sandığı göstermesi, MHP'nin 2,5 milyon oy kaybetmesine neden olmuştu. Buna rağmen Bahçeli'nin bu özel gayreti(!) bile Erdoğan'ı başkanlık amacına ulaştıracak çoğunluğu sağlamasına yetmedi. Çünkü bazı çevrelerce HDP'nin baraj altında kalması hesaplanmış fakat hesaplar tutmamıştı. Neredeyse MHP baraj altında kalıyordu.
Ama fark etmez MHP de baraj altında kalsa, HDP'de kalsa bu işten kârlı çıkan Erdoğan olur. Bu yüzden önümüzdeki günlerde MHP ve HDP'nin baraj altında kalacağı bir erken seçimin yapılması gündeme gelebilir.
Eğer Erdoğan'ın hesapları tutarsa bu yöntemle hem başkanlık hedefine ulaşmış olacak hem de AKP içinde Erdoğan'a karşı kurulan cepheyi dağıtmış olacak. Bir taşla birkaç kuş birden vuracak!
Bu yüzden Erdoğan'ın Bahçeliye çok ihtiyacı var. Her sıkıştığında yardımına koşan Bahçeli'yle, Erdoğan'ın işi henüz bitmedi. Başbakanlık koltuğunda gözü olmayan Bahçeli'nin MHP koltuğuna sıkı sıkıya sarılması bundandır. Yıllarca MHP'ye verilen oyların nerelerde çarçur edildiği de görülsün artık.
Fakat MHP'li kardeşlerimiz de oynanan bu oyunlara yıllarca alet oldular. MHP'ye kızmalarına rağmen ısrarla oy vermeye devam ettiler. Bir kısım seçmen de var ki, MHP'ye kızıp AKP'ye, AKP'ye kızıp MHP'ye gidip geldi? Dolayısıyla bu kısır döngüden çıkamayan MHP'liler Türkiye'nin bugünkü durumunda etken oldular.
Oysa Bağımsız Türkiye Partisi, büyük Türkiye'yi birlikte kurmak için MHP'lilere en içten duygularla elini uzatmıştı. Milliyetçiliğiyle, Atatürkçülüğüyle, vatanperverliğiyle MHP'lilerin rahatlıkla kendisine yer bulabileceği bir parti olmasına rağmen BTP'nin bu davetine icabet edilmedi. Ekonomi alanında bütün dünyanın kabul ettiği Milli Ekonomi Modeli'yle gerçek manada büyük Türkiye hedefine ulaşmak için BTP en uygun adresti.
Şimdi ise MHP'nin geldiği noktayı özetleyecek olursak; 7 Haziran seçimlerinden sonra 2,5 milyon oy kaybetmiş ve olası bir erken seçimde baraj altında kalma ihtimali bulunan bir MHP var karşımızda. Bütün bu kayıpların Erdoğan'ın amacına hizmet ettiği de düşünülürse, durum gerçekten vahim.
MHP yönetimi bazı il ve ilçe teşkilatlarını "Tüzükten aldığı yetkiye dayanarak" kapattığını duyurmuştu.
Devlet Bahçeli yönetimi tarafından uygulanan bu strateji partideki muhalifler için bardağı taşıran son damla oldu.
Birçok partili olaylara tepki gösterdi. MHP yönetimi isyan sesleri arasında geçtiğimiz gün en büyük darbelerden birini yedi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özdağ sürpriz şekilde istifa etti ve acil olağanüstü kurultay yapılması çağrısında bulundu.
Bunun ardından bazı MHP 25. Dönem Milletvekilleri isyan niteliğinde bir duyuru yaptı. Altında 12 ismin imzası olan çarpıcı kamuoyu duyurusunda, teşkilatların kapatılmasının 12 Eylül geleneği olduğu ve parti yönetiminin derhal mahkeme kararını beklemeden olağanüstü kurultaya gitmesi gerektiği belirtildi.
Milletvekillerinin basın duyurusunda dile getirdikleri şu tespitler de çok düşündürücü: "1 Kasım sonuçlarına tahammül edebilenlerin, hatta bunun bir başarı olduğunu söyleyenlerin kendi delegelerine ve teşkilatlarına tahammül edemeyişleri manidardır. 4 ayda yaklaşık 2,5 milyon seçmenini kaybederken istişare ve meşveret müessesesini çalıştırmayıp, bölücülerin bile gerisinde kalmayı içlerine sindirebilenler, şimdi bütün hınçlarını sadece irada beyan eden ülküdaşlarımıza ve teşkilatlarımıza yöneltmişlerdir."
7 Haziran seçimlerinden sonra kendisine teklif edilen Başbakanlığı "Biz koltuk sevdalısı değiliz" diyerek reddeden Bahçeli'nin MHP Genel Başkanlığı koltuğuna sıkı sıkıya sarılması da ayrıca düşündürücüdür.
Malumunuz, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlık sevdası aynen devam ediyor. Hatta Türkiye'nin içinde bulunduğu bu terör ve kaos ortamında bile Erdoğan'ın başkanlık sevdası hiç eksilmiyor tam aksine artarak devam ediyor.
Bahçeli'nin 7 Haziran seçimlerinin yapıldığı daha o gece seçmene tekrar sandığı göstermesi, MHP'nin 2,5 milyon oy kaybetmesine neden olmuştu. Buna rağmen Bahçeli'nin bu özel gayreti(!) bile Erdoğan'ı başkanlık amacına ulaştıracak çoğunluğu sağlamasına yetmedi. Çünkü bazı çevrelerce HDP'nin baraj altında kalması hesaplanmış fakat hesaplar tutmamıştı. Neredeyse MHP baraj altında kalıyordu.
Ama fark etmez MHP de baraj altında kalsa, HDP'de kalsa bu işten kârlı çıkan Erdoğan olur. Bu yüzden önümüzdeki günlerde MHP ve HDP'nin baraj altında kalacağı bir erken seçimin yapılması gündeme gelebilir.
Eğer Erdoğan'ın hesapları tutarsa bu yöntemle hem başkanlık hedefine ulaşmış olacak hem de AKP içinde Erdoğan'a karşı kurulan cepheyi dağıtmış olacak. Bir taşla birkaç kuş birden vuracak!
Bu yüzden Erdoğan'ın Bahçeliye çok ihtiyacı var. Her sıkıştığında yardımına koşan Bahçeli'yle, Erdoğan'ın işi henüz bitmedi. Başbakanlık koltuğunda gözü olmayan Bahçeli'nin MHP koltuğuna sıkı sıkıya sarılması bundandır. Yıllarca MHP'ye verilen oyların nerelerde çarçur edildiği de görülsün artık.
Fakat MHP'li kardeşlerimiz de oynanan bu oyunlara yıllarca alet oldular. MHP'ye kızmalarına rağmen ısrarla oy vermeye devam ettiler. Bir kısım seçmen de var ki, MHP'ye kızıp AKP'ye, AKP'ye kızıp MHP'ye gidip geldi? Dolayısıyla bu kısır döngüden çıkamayan MHP'liler Türkiye'nin bugünkü durumunda etken oldular.
Oysa Bağımsız Türkiye Partisi, büyük Türkiye'yi birlikte kurmak için MHP'lilere en içten duygularla elini uzatmıştı. Milliyetçiliğiyle, Atatürkçülüğüyle, vatanperverliğiyle MHP'lilerin rahatlıkla kendisine yer bulabileceği bir parti olmasına rağmen BTP'nin bu davetine icabet edilmedi. Ekonomi alanında bütün dünyanın kabul ettiği Milli Ekonomi Modeli'yle gerçek manada büyük Türkiye hedefine ulaşmak için BTP en uygun adresti.
Şimdi ise MHP'nin geldiği noktayı özetleyecek olursak; 7 Haziran seçimlerinden sonra 2,5 milyon oy kaybetmiş ve olası bir erken seçimde baraj altında kalma ihtimali bulunan bir MHP var karşımızda. Bütün bu kayıpların Erdoğan'ın amacına hizmet ettiği de düşünülürse, durum gerçekten vahim.
Eyüp Kabil / diğer yazıları
- Kötü kopya / 06.07.2023
- Asrın ahlaksızlığı / 18.02.2023
- İmar affını ‘kader’ çıkarmadı / 11.02.2023
- EYT’liler ilk maaşı ne zaman alır? / 04.02.2023
- Altılı Masa artık yok! / 28.01.2023
- Avantajları kaybeden seçimi kaybeder / 21.01.2023
- Basit bir ekonomi dersi! / 15.07.2022
- Hz. Ali'yi sevmek / 12.07.2022
- Teşekkürler… / 10.07.2022
- “Sarı bürokratlar”a sesleniş! / 26.05.2022
- Asrın ahlaksızlığı / 18.02.2023
- İmar affını ‘kader’ çıkarmadı / 11.02.2023
- EYT’liler ilk maaşı ne zaman alır? / 04.02.2023
- Altılı Masa artık yok! / 28.01.2023
- Avantajları kaybeden seçimi kaybeder / 21.01.2023
- Basit bir ekonomi dersi! / 15.07.2022
- Hz. Ali'yi sevmek / 12.07.2022
- Teşekkürler… / 10.07.2022
- “Sarı bürokratlar”a sesleniş! / 26.05.2022