İmam Taki’nin ibadeti ve duası
İmam Muhammed Takî (a.s.), zamanının en çok ibâdet edeniydi. Allah'ı en çok seveni, O'ndan en çok korkanı idi. Allah'a ibâdet ve itaat ederken en derin takvaya o sahipti tıpkı diğer Ehl-i Beyt İmamları gibi...
24.04.2024 18:33:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi
İmam Muhammed Takî (a.s.), zamanının en çok ibâdet edeniydi. Allah'ı en çok seveni, O'ndan en çok korkanı idi. Allah'a ibâdet ve itaat ederken en derin takvaya o sahipti tıpkı diğer Ehl-i Beyt İmamları gibi...
İmam'ın (a.s.) ibâdetiyle ilgili olarak aşağıdaki hususlara işaret etmek istiyoruz:
NAFİLE İBÂDETLERİ
Nafile (müstehab) ibâdetleri çokça ederdi. Tarihçiler anlatıyor: "İmam (a.s.), iki rekât namaz kıldığında, her rekâtında Fatiha Sûresi ile İhlâs Sûresi'ni yetmiş kere okurdu."
Her yeni ayın ilk gününe girdiğinde, iki rekât namaz kılardı. Birinci rekâtında Fatiha Sûresi'ni bir kere, İhlâs Sûresi'ni ise ayın her bir günü sayısınca yani otuz kere okurdu. İkinci rekâtta da, Fatiha Sûresi ile Kadir Sûresi'ni bu şekilde okurdu. Kolayına gelen miktarda sadaka verirdi ve böylece o ayın selâmetini satın alırdı."
Bir rivâyette belirtildiğine göre, İmam Muhammed Cevad, Bağdat'ta iken Receb ayının ortasına denk gelen günde ve yirmi yedinci gününde oruç tutmuştu. Bütün ailesi ve maiyetindekiler de onunla beraber oruç tutmuşlardı.
Râvi anlatıyor: "Bize on rekât namaz kılmamızı emretti. Her rekâtta Fatiha Sû-resi ile birlikte bir sûre okuyordu. Namazı bitirince, dört Fatiha, dört İhlâs, dört de Nâs ve Felâk Sûrelerini okudu. Dört kere, 'La ilâhe illallah vallahuekber, subhanallahi velhamdülillahi ve la havle ve la kuvvete illâ billahi'l-aliyyi'l-azim', dört kere, 'Allahu Al- lahu Rabbî la uşriku bihi şeyen', dört kere de, 'La uşriku bi-Rabbî ahaden' dedi."
HACCI
İmam (a.s.) birçok kere hacca gitmiştir. Bir rivâyette şöyle deniyor:
"Ebû Ca'fer el-Cevad'ı (a.s.), iki yüz on beş yılında güneş yükseldikten sonra Beytullah'a veda tavafında bulunurken gördüm. Kâbe'yi tavaf ederken, her turda Rükn-i Yemanî'ye el sürüyordu.
Yedinci turda hem Rükn-i Yemanî'ye, hem de Hacerü'l-Esved'e el sürdü. Sonra elini yüzüne sürdü.
Ardından İbrahim makamına geçti. Makamın arkasında iki rekât namaz kıldı. Ardından Kâbe'nin arka tarafındaki Mültezem'e gitti ve Kâbe'ye sarıldı. Orada uzun süre kalarak dua etti. Sonra Hannatin kapısından çıktı."
Râvi anlatıyor: "219 (Hicrî) yılında geceleyin Kâbe'ye veda ettiğini gördüm. Tavafının her turunda Rükn-i Yemanî ile Hacerü'l-Esved'e el sürüyordu.
Yedinci turda, Kâbe'nin arka tarafındaki Rükn-i Yemanî'ye yakın olan Mültezem'de ve dikdörtgen şeklindeki taşın üstünde Kabe'ye sarıldı. Sonra Hacerü'l-Esved'in yanına geldi, onu öpüp elini sürdü.
Oradan da İbrahim makamına çıktı, makamın arkasında namaz kıldı. Sonra oradan yürüdü ve bir daha Kâbe'ye dönmedi. Mültezem'de bizim dostlardan bazısının yedi, bazısının da sekiz kere tavaf ettiği süre kadar durmuştu."
İMAM'IN ZİKİRLERİ, DUALARI VE MÜNÂCATLARI
İmam'ın kunutta okuduğu dualardan biri şöyledir: "Allah'ım! Sen, sayısal önceliği olmayan ilksin. Sınırlı sonluğu olmayan sonsun. Bizi var ettin, zorlayıcı bir illetten dolayı değil. Bizi ortaya çıkardın, güce ihtiyaç duyduğun için değil.
Bizi hikmetine dayalı olarak ihtiyarın uyarınca yoktan var ettin. Bizi sınamak için emirlerin ve yasaklarınla denedin. Aletlerle bizi destekledin.
Bize gereçler bağışında bulundun. Bize güç verdin. Bize itaati yükledin. Bize serbest irademize dayalı olarak emirler verdin. Sakındırmak maksadıyla bize yasaklar yönelttin. Birçoğunu bağışladın. Çok azını sordun. Emrine karşı gelindi; hilm ile karşıladın. Kadrin bilinmedi; ikramda bulundun."
Namazdan sonra okuduğu dualardan biri şöyledir:
"Rab olarak Allah'a, din olarak İslam'a, kitap olarak Kur'ân'a, peygamber olarak Muhammed'e, veli olarak Ali'ye, İmamlar olarak Hasan'a, Hüseyin'e, Ali b. Hüseyin'e, Muhammed b. Ali'ye, Ca'fer b. Muhammed'e, Mûsâ b. Ca'fer'e, Ali b. Mûsâ'ya, Muhammed b. Ali'ye, Hasan b. Ali'ye, Hüccet b. Hasan b. Ali'ye râzı oldum.
Allah'ım! Velin olan Hüccet'i (Mehdî'yi) önünden, arkasından, sağından, solundan, üstünden ve altından gelecek tehlikelerden koru. Ömrünü uzat. Onu, senin emrinle Kâim (kıyam eden) kıl. Dininin yardımcısı kıl.
Canı, zürriyeti, ailesi, malı, sevenleri ve düşmanları açısından onu sevindirecek, gözlerini aydınlatacak gelişmeleri ona göster. Onlara da ondan onu sevindirecek, gözlerini aydınlatacak şeyler göster. Onunla bizim ve mü'minler topluluğunun göğüslerine şifâ ver."
Sabah ve akşam ihtiyaçlarını karşılamak için okuduğu dua ile ilgili ravi şöyle anlatıyor: Ebû Ca'fer el-Cevad'a (a.s.), bir mektup yazdım ve bana bir dua öğretmesini istedim. Bana şunu yazdı:
Sabaha çıktığında ve akşama vardığında şu duayı oku: "Allah, Allah, Allah benim Rahman ve Rahim olan Rabbimdir. O'na hiçbir şeyi ortak koşmam." Eğer buna eklemede bulunursan, senin için daha iyidir. Bu durumda ihtiyaç duyduğun şeyle ilgili duada bulunursun.
Çünkü bu, Allah'ın izniyle her şey için etkili olan bir duadır. Allah dilediğini yapar." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Muhammed Taki eserinden)
İmam'ın (a.s.) ibâdetiyle ilgili olarak aşağıdaki hususlara işaret etmek istiyoruz:
NAFİLE İBÂDETLERİ
Nafile (müstehab) ibâdetleri çokça ederdi. Tarihçiler anlatıyor: "İmam (a.s.), iki rekât namaz kıldığında, her rekâtında Fatiha Sûresi ile İhlâs Sûresi'ni yetmiş kere okurdu."
Her yeni ayın ilk gününe girdiğinde, iki rekât namaz kılardı. Birinci rekâtında Fatiha Sûresi'ni bir kere, İhlâs Sûresi'ni ise ayın her bir günü sayısınca yani otuz kere okurdu. İkinci rekâtta da, Fatiha Sûresi ile Kadir Sûresi'ni bu şekilde okurdu. Kolayına gelen miktarda sadaka verirdi ve böylece o ayın selâmetini satın alırdı."
Bir rivâyette belirtildiğine göre, İmam Muhammed Cevad, Bağdat'ta iken Receb ayının ortasına denk gelen günde ve yirmi yedinci gününde oruç tutmuştu. Bütün ailesi ve maiyetindekiler de onunla beraber oruç tutmuşlardı.
Râvi anlatıyor: "Bize on rekât namaz kılmamızı emretti. Her rekâtta Fatiha Sû-resi ile birlikte bir sûre okuyordu. Namazı bitirince, dört Fatiha, dört İhlâs, dört de Nâs ve Felâk Sûrelerini okudu. Dört kere, 'La ilâhe illallah vallahuekber, subhanallahi velhamdülillahi ve la havle ve la kuvvete illâ billahi'l-aliyyi'l-azim', dört kere, 'Allahu Al- lahu Rabbî la uşriku bihi şeyen', dört kere de, 'La uşriku bi-Rabbî ahaden' dedi."
HACCI
İmam (a.s.) birçok kere hacca gitmiştir. Bir rivâyette şöyle deniyor:
"Ebû Ca'fer el-Cevad'ı (a.s.), iki yüz on beş yılında güneş yükseldikten sonra Beytullah'a veda tavafında bulunurken gördüm. Kâbe'yi tavaf ederken, her turda Rükn-i Yemanî'ye el sürüyordu.
Yedinci turda hem Rükn-i Yemanî'ye, hem de Hacerü'l-Esved'e el sürdü. Sonra elini yüzüne sürdü.
Ardından İbrahim makamına geçti. Makamın arkasında iki rekât namaz kıldı. Ardından Kâbe'nin arka tarafındaki Mültezem'e gitti ve Kâbe'ye sarıldı. Orada uzun süre kalarak dua etti. Sonra Hannatin kapısından çıktı."
Râvi anlatıyor: "219 (Hicrî) yılında geceleyin Kâbe'ye veda ettiğini gördüm. Tavafının her turunda Rükn-i Yemanî ile Hacerü'l-Esved'e el sürüyordu.
Yedinci turda, Kâbe'nin arka tarafındaki Rükn-i Yemanî'ye yakın olan Mültezem'de ve dikdörtgen şeklindeki taşın üstünde Kabe'ye sarıldı. Sonra Hacerü'l-Esved'in yanına geldi, onu öpüp elini sürdü.
Oradan da İbrahim makamına çıktı, makamın arkasında namaz kıldı. Sonra oradan yürüdü ve bir daha Kâbe'ye dönmedi. Mültezem'de bizim dostlardan bazısının yedi, bazısının da sekiz kere tavaf ettiği süre kadar durmuştu."
İMAM'IN ZİKİRLERİ, DUALARI VE MÜNÂCATLARI
İmam'ın kunutta okuduğu dualardan biri şöyledir: "Allah'ım! Sen, sayısal önceliği olmayan ilksin. Sınırlı sonluğu olmayan sonsun. Bizi var ettin, zorlayıcı bir illetten dolayı değil. Bizi ortaya çıkardın, güce ihtiyaç duyduğun için değil.
Bizi hikmetine dayalı olarak ihtiyarın uyarınca yoktan var ettin. Bizi sınamak için emirlerin ve yasaklarınla denedin. Aletlerle bizi destekledin.
Bize gereçler bağışında bulundun. Bize güç verdin. Bize itaati yükledin. Bize serbest irademize dayalı olarak emirler verdin. Sakındırmak maksadıyla bize yasaklar yönelttin. Birçoğunu bağışladın. Çok azını sordun. Emrine karşı gelindi; hilm ile karşıladın. Kadrin bilinmedi; ikramda bulundun."
Namazdan sonra okuduğu dualardan biri şöyledir:
"Rab olarak Allah'a, din olarak İslam'a, kitap olarak Kur'ân'a, peygamber olarak Muhammed'e, veli olarak Ali'ye, İmamlar olarak Hasan'a, Hüseyin'e, Ali b. Hüseyin'e, Muhammed b. Ali'ye, Ca'fer b. Muhammed'e, Mûsâ b. Ca'fer'e, Ali b. Mûsâ'ya, Muhammed b. Ali'ye, Hasan b. Ali'ye, Hüccet b. Hasan b. Ali'ye râzı oldum.
Allah'ım! Velin olan Hüccet'i (Mehdî'yi) önünden, arkasından, sağından, solundan, üstünden ve altından gelecek tehlikelerden koru. Ömrünü uzat. Onu, senin emrinle Kâim (kıyam eden) kıl. Dininin yardımcısı kıl.
Canı, zürriyeti, ailesi, malı, sevenleri ve düşmanları açısından onu sevindirecek, gözlerini aydınlatacak gelişmeleri ona göster. Onlara da ondan onu sevindirecek, gözlerini aydınlatacak şeyler göster. Onunla bizim ve mü'minler topluluğunun göğüslerine şifâ ver."
Sabah ve akşam ihtiyaçlarını karşılamak için okuduğu dua ile ilgili ravi şöyle anlatıyor: Ebû Ca'fer el-Cevad'a (a.s.), bir mektup yazdım ve bana bir dua öğretmesini istedim. Bana şunu yazdı:
Sabaha çıktığında ve akşama vardığında şu duayı oku: "Allah, Allah, Allah benim Rahman ve Rahim olan Rabbimdir. O'na hiçbir şeyi ortak koşmam." Eğer buna eklemede bulunursan, senin için daha iyidir. Bu durumda ihtiyaç duyduğun şeyle ilgili duada bulunursun.
Çünkü bu, Allah'ın izniyle her şey için etkili olan bir duadır. Allah dilediğini yapar." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Muhammed Taki eserinden)
