logo
18 MAYIS 2024

İmam Rıza'ya yönelik işaretler ve nasslar -3-

Mekke’ye doğru yürümeye başladık. Orada o yıl adı geçen cariyeyi satın aldı. Çok geçmeden cariye hamile kaldı ve adı geçen erkek çocuğunu dünyaya getirdi
03.04.2024 17:34:00
Haber Merkezi
İmam Rıza'ya yönelik işaretler ve nasslar -3-
İmam Rıza'ya yönelik işaretler ve nasslar -3-
Mekke'ye doğru yürümeye başladık. Orada o yıl adı geçen cariyeyi satın aldı. Çok geçmeden cariye hamile kaldı ve adı geçen erkek çocuğunu dünyaya getirdi.

Yezid der ki: 'Ali'nin kardeşleri, ona mirasçı olmayı arzu ediyorlardı. Bu yüzden kardeşleri, hiçbir günahım yokken bana düşman oldular.' (Cariyenin satın alınmasının onun aracılığıyla gerçekleştiğini sanmış olabilirler).

İshak b. Câfer onlara dedi ki: Ben, Yezid'in, Ebu İbrahim'in (a.s.) meclisinde öyle bir yerde oturduğunu gördüm ki, ben kendim orada oturamazdım."

Yezid b. Selid anlatmış: "Ebu İbrahim (Mûsa b. Câfer aleyhisselâm) vasiyet edince, bu vasiyete aşağıda isimleri bulunan şahısları şahit tuttu: İbrahim b. Muhammed el-Câferî, İshak b. Muhammed el-Câferî, İshak b. Câ- fer b. Muhammed, Câfer b. Sâlih, Muaviye el-Câferî, Yahya b. Hüseyin b. Zeyd b. Ali, Sa'd b. İmran el-Ensârî, Muhammed b. Hâris el-Ensârî, Yezid b. Selit el-Ensârî ve Muhammed b. Câfer b. Sa'd el-Eslemî -bu zat aynı zamanda ilk vasiyeti yazan kâtiptir- isimleri geçen bu kişileri şuna şahit tuttu ki:

'Allah'tan başka ilâh yoktur. O, tek ve ortaksızdır. Muhammed (s.a.v.) O'nun kulu ve Resulüdür. Kıyamet gününün geleceğinden kuşku yoktur. Allah, kabirlerde olanları diriltecektir. Ölümden sonra diriliş haktır. Cennet vaadi haktır. Kıyamet günü hesaplaşma haktır.

Ahirette İlâhî yargının gerçekleşmesi haktır. Allah'ın huzurunda toplanma haktır. Muhammed'in (s.a.v.) getirdiği din haktır. Emin Ruh'un indirdiği İlâhî mesaj haktır. Ben bu ikrar üzere yaşadım ve bu ikrar üzere ölüyorum, inşaallah bunun üzerine diriltileceğim.'

Onları şuna da şahit tuttu: 'Bu, benim kendi el yazımla kaleme aldığım vasiyetimdir. Bundan önce dedem Ali b. Ebu Tâlib'in (a.s.) ve Muhammed b. Ali'nin (a.s.) vasiyetini de yazmıştım. Harfi harfine istinsah (kopya) etmiştim.

Câfer b. Muhammed'in vasiyeti de bunun gibidir. Ben, oğlum Ali'ye vasiyet ediyorum. Diğer oğullarım da onunla beraberdir. Eğer isterse ve onlarda bir olgunluk görüp onların davranışlarını onaylarsa, bu, onun elindedir.

Eğer onlardan hoşlanmazsa ve onları çıkarmak isterse, bu da onun elindedir. Ona rağmen diğerlerinin bir yetkisi yoktur. Ona, çocuklarım İbrahim, Abbas, Kâsım, İsmail ve Ahmed'e, ayrıca Ümmü Ahmed'e sadaka olarak dağıtılacak mallarımı, diğer mallarımı, kölelerimi, benden geride kalan küçüklerimi vasiyet ediyorum.

Kadınlarımı ise, sadece Ali'ye vasiyet ediyorum, onlara değil. Babamın sadaka olarak verilmesi gereken mallarını ve benim üçte birlik payımı da...

Bunları uygun gördüğü şekilde kullanabilir, bir mal sahibinin, malları üzerindeki bütün tasarruflarını gerçekleştirebilir. İsterse satar, isterse hibe eder veya terk eder yahut adlarını verdiğim kimselere veya adını vermediğim kimselere sadaka verebilir. Bu onun elindedir.

Vasiyetim, malım, ailem ve çocuklarım hususunda benim bütün yetkilerime sahiptir. İsterse bu yazıda isimlerini zikrettiğim kardeşlerini yanında tutabilir, istemezse onları çıkarabilir. Bundan dolayı kınanamaz ve verdiği karar reddedilemez.

Eğer benim onlardan ayrıldığım zamanki durumlarından farklı bir durum üzere olduklarını fark ederse ve ayrıca isterse, onları tekrar velayeti altına alabilir. Bu, onun yetkisi dâhilindedir.

Onlardan biri kız kardeşini evlendirmek isterse, bunu yapamaz. Onun izni ve emri olmadan diğerleri kız kardeşlerini evlendiremez- ler. Çünkü o, ailesinin evlilik işlerini herkesten daha iyi bilir.

Şu yazımda belirttiğim hususlardan birini uygulamasına engel olan veya bunları yapmaması için çaba sarf eden bir sultan olursa eğer, o, Allah'tan ve Resulünden beridir ve Allah ve Resulü de ondan beridir. Allah'ın laneti ve gazabı onun üzerine olsun. İşi lanet etmek olanların, gözde meleklerin, nebilerin, resullerin ve mü'minler topluluğunun laneti de onun üzerine olsun.

Sultanlardan hiç kimse, onun bu şeylerden birini yapmasına engel olamaz. Benim onda bir alacağım olmadığı gibi, onu herhangi bir hususta da sorumlu tutamam. Oğullarımın da benden kalan malları onun yanında yoktur.

O, her ne söylüyorsa, doğru söylüyordur. Eğer azaltırsa kendisi daha iyi bilir ve eğer çoğaltırsa o doğrudur. Diğer oğullarımı onunla birlikte zikretmemin nedeni, onların isimlerine verdiğim değerdir ve onları onunla birlikte zikredilme onuruna eriştirmek istedim.

Çocuklarımın annelerinden kim evinde oturup hicabının içinde kalırsa, ben hayattayken kendisine uygulanan hükümler olduğu gibi geçerlidir. -Şayet İmam uygun görürse- onlardan kim de evlenmek üzere evimden ayrılırsa, artık benim haremime gelemez. Ali'nin başka bir görüşte olması başka...

Benim kızlarım da eşlerimle aynı uygulamaya tâbidirler. Oğullarımdan herhangi birisi kız kardeşlerini veya analarını Ali'nin görüşünü almadan, onunla danışmadan evlendiremez. Ne bir sultan ve ne de amcaları.

Eğer bu vasiyetimden farklı hareket ederlerse, hiç kuşkusuz Allah'a ve Resulüne muhalefet etmiş olurlar, mülkünde O'na karşı savaş açmış olurlar. Çünkü Ali, ailesinin evlilik işlerini herkesten daha iyi bilir. Eğer evlendirmek isterse, evlendirir, şayet evlendirmezse evlendirmez.

Ben ailemin kadınlarına, burada yazdığım gibi vasiyet ettim. Allah'ı onlara şahit tuttum. Ali ve Ümmü Ahmed de buna şahittir.

Hiç kimse, bu vasiyetimi zikredip adlandırdığımın dışında açıklayamaz, yayamaz. Kim bir kötülük yaparsa, bu, onun aleyhinedir, kim de iyilik yaparsa kendi lehine iyilik yapmış olur. Rabbin kullarına zulmedici değildir. Allah'ın salâtı Muhammed'in ve âlinin üzerine olsun. Hiçbir sultan, ne de bir başkası, sonunu mühürlediğim bu vasiyetimi yırtamaz.

Kim böyle yaparsa, Allah'ın laneti ve gazabı onun üzerine olsun. İşi lanet etmek olanların, gözde meleklerin, resuller topluluğunun, Müslümanlar içindeki mü'minler topluluğunun laneti bu vasiyetimi yırtanların üzerine olsun.'

Ebu İbrahim (Mûsa b. Câfer aleyhisselâm) yazdı ve mühürledi, şahitler de... Allah'ın salât ve selâmı Muhammed'in (s.a.v.) ve O'nun soyunun üzerine olsun.' (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali Rıza eserinden)
Trabzonspor üçüncülüğü garantiledi
Onuachu bordo-mavilileri sırtladı
Özel'den sert mücadele mesajı
'Meydanlar bizimdir'
19 Mayıs bir dönüm noktasıydı
Yarın tüm yurtta coşkuyla kutlanacak
Genel merkezi binasını kapattı
'Yola dijitalde devam edeceğiz'
'Atatürk’ün partisini iktidara taşıma sorumluluğumuz var'
İmamoğlu'nu ziyaret etti
AKP'li Yılmaz'dan küskün seçmene mesaj
'İncinmişleri telafi edeceğiz'
Özgür Özel'i bu sözlerle hedef aldı
'Art niyetlilik, terör seviciliği ve ikiyüzlülük'
Son bir haftada 2 milyona yakın araç denetlendi
Yaklaşık 416 bin cezai işlem uygulandı
Ankara Emniyeti soruşturmasında 1 gözaltı daha
Haberleşmeye aracılık etmiş
Doğu Karadeniz'de bungalov tesis artışına tepki
Çay ve fındık bahçeleri kesiliyor!
AKP ve CHP'lileri buluşturan düğün
Takılar valizlerle taşındı
Erdoğan'a yanıt veren Gürer'den kritik soru
'İthal hayvanları kimler topluyor?'
TESK Başkanı'ndan hükümete 'vergi' çağrısı
'Artış değil yapılandırma lazım'
Zincirleme kazaya neden olan kadın sürücü
'Polis çağırmayın'
Ahmet Türk'ün 'normalleşme' hayal kırıklığı
'Umut verdi ama bir şey çıkmadı'
Trabzonspor üçüncülüğü garantiledi
Onuachu bordo-mavilileri sırtladı
Özel'den sert mücadele mesajı
'Meydanlar bizimdir'
19 Mayıs bir dönüm noktasıydı
Yarın tüm yurtta coşkuyla kutlanacak
Genel merkezi binasını kapattı
'Yola dijitalde devam edeceğiz'
'Atatürk’ün partisini iktidara taşıma sorumluluğumuz var'
İmamoğlu'nu ziyaret etti
AKP'li Yılmaz'dan küskün seçmene mesaj
'İncinmişleri telafi edeceğiz'
Özgür Özel'i bu sözlerle hedef aldı
'Art niyetlilik, terör seviciliği ve ikiyüzlülük'
Son bir haftada 2 milyona yakın araç denetlendi
Yaklaşık 416 bin cezai işlem uygulandı
Ankara Emniyeti soruşturmasında 1 gözaltı daha
Haberleşmeye aracılık etmiş
Doğu Karadeniz'de bungalov tesis artışına tepki
Çay ve fındık bahçeleri kesiliyor!
AKP ve CHP'lileri buluşturan düğün
Takılar valizlerle taşındı
Erdoğan'a yanıt veren Gürer'den kritik soru
'İthal hayvanları kimler topluyor?'
TESK Başkanı'ndan hükümete 'vergi' çağrısı
'Artış değil yapılandırma lazım'
Zincirleme kazaya neden olan kadın sürücü
'Polis çağırmayın'
Ahmet Türk'ün 'normalleşme' hayal kırıklığı
'Umut verdi ama bir şey çıkmadı'

Son bir haftada 2 milyon araç denetlendi

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 9-16 Mayıs'ta 1 milyon 968 bin 551 aracın denetlenerek, 416 bin 230 lira cezai işlem uygulandığını bildirdi
18.05.2024 19:16:00
AA
Son bir haftada 2 milyon araç denetlendi
Son bir haftada 2 milyon araç denetlendi
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 9-16 Mayıs'ta 1 milyon 968 bin 551 aracın denetlenerek, 416 bin 230 lira cezai işlem uygulandığını bildirdi. Yerlikaya, sosyal medya hesabından, trafik ekiplerince 9-16 Mayıs'ı kapsayan 1 haftalık sürede yapılan trafik denetimleriyle ilgili verileri paylaştı. Söz konusu tarihlerde 1 milyon 968 bin 551 aracın denetlendiğini aktaran Yerlikaya, ışıklı ya da sesli uyarı işareti bulunan cihazları (çakar) mevzuatta izin verilmeyen araçlara takarak kullanan 241 sürücüye işlem yapıldığını belirtti. Ali Yerlikaya, 104 bin 382'si aşırı hız nedeniyle olmak üzere 416 bin 230 işlem yapıldığını bildirerek, "Lütfen trafik kurallarına harfiyen uyalım, aşırı hız yapmayalım. Emniyet kemeri takmayı ihmal etmeyelim. Yolculuklar sizleri sevdiklerinize kavuşturmak için vardır, ayırmak için değil" ifadelerini kullandı.

19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı, yarın yurtta ve dış temsilciliklerde coşkuyla kutlanacak

19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı, yarın yurtta ve dış temsilciliklerde coşkuyla kutlanacak. 19 Mayıs 1919 tarihi, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihindeki dönüm noktalarından biri 
18.05.2024 14:34:00
Yenal Arman
 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı, yarın yurtta ve dış temsilciliklerde coşkuyla kutlanacak
 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı, yarın yurtta ve dış temsilciliklerde coşkuyla kutlanacak
Türkiye'nin dönüm noktalarından biri olan ve Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a çıkışını anma amacı taşıyan 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı yarın tüm yurtta ve dış temsilciliklerde coşkuyla kutlanacak. Bu tarih, Atatürk'ün gençliğe verdiği değeri ve milletin kurtuluşunda genç fikirlerin önemini vurgulayan bir dönüm noktası mesabesinde. Atatürk'ün "Genç fikirli demek, doğruyu gören ve anlayan gerçek fikirli demektir" sözü, bu anlayışın özünü yansıtıyor. Atatürk'ün gençliğe hitaben yaptığı konuşmalar, onun gençlik kavramını sadece yaşla sınırlı olmayan, fikirde yeniliği ve doğruyu görebilme yetisini ifade eden bir anlayışla ele aldığını gösterir. Bu nedenle, 19 Mayıs'ın "Gençlik ve Spor Bayramı" olarak kutlanması, Atatürk'ün gençliğe ve yenilikçi düşüncelere verdiği önemi simgeler. Atatürk'ün 16-19 Mayıs 1919 tarihleri arasında İstanbul'dan Samsun'a yaptığı yolculuk, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş sürecindeki önemli olaylardan biridir. Bu yolculuk, Birinci Dünya Savaşı sonrası zor koşullar altında kurtuluş arayan Türk Milleti için umut ışığı olmuş ve Atatürk'ün liderliğinde Samsun'dan başlayarak millî mücadele yolunu açmıştır.

Neden Samsun?

Samsun, işgal kuvvetleri için stratejik bir öneme sahipti ve Karadeniz'den Orta Anadolu'ya açılan en güvenilir kapı olarak görülüyordu. İngilizlerin 9 Mart 1919'da Samsun'a asker çıkarması ve buna karşılık Türk Makinalı Tüfek Birliğinden bir teğmenin dağa çıkarak gösterdiği tepki, bölgenin önemini daha da artırmıştır. İngiliz Yüksek Komiserliği'nin Türk halkının silahlandığına dair şikayetleri üzerine, Atatürk bu bölgeye dönemin padişah Vahdettin tarafından, Anadolu'daki askerlerin silahsızlandırılması göreviyle olağanüstü yetkilerle gönderilmiştir.

Bandırma Vapuru'nda 18 kişi vardı

Atatürk'ün yolculuğuna eşlik eden 18 kişilik ekip, 16 Mayıs 1919'da "Bandırma" vapuruyla İstanbul'dan ayrılmış ve 17 Mayıs'ta İnebolu'ya, 18 Mayıs'ta ise Samsun'a ulaşmıştır. Atatürk'ün Samsun'a çıkışı, şehrin zor durumunu ve İngiliz işgal kuvvetlerinin varlığını gözler önüne sermiştir. Atatürk ve beraberindekiler, Hıntıka Palas'ta kaldıkları süre boyunca bu sorunlar üzerine yoğunlaşmış ve millî mücadele için planlar yapmışlardır. Atatürk ile beraber 16 Mayıs 1919 Cuma günü başlayacak yolculuğa gemi kaptanı İsmail Hakkı Durusu dışında 18 kişi eşlik edecekti. Bu 18 kişinin adları şöyleydi: "III. Kolordu Komutanı Kurmay Albay Refet Bey (General Bele), Müfettişlik Kurmay Başkanı Kurmay Albay Manastırlı Kâzım Bey (General DIRIK), Müfettişlik Sağlık Bakanı Doktor Albay İbrahim Talî Bey (ÖNGÖREN), Kurmay Başkan Yardımcısı Kurbay Yarbay Mehmet Ârif Bey(AYICI), Karargâh Erkân-ı Harbiyesi İstihbarat ve Siyâsiyât Şubesi Müdürü Kurmay Binbaşı Hüsrev Bey(GEREDE), Müfettişlik Topçu Komutanı Topçu Binbaşı Refik Bey(SAYDAM), Müfettişlik Başyaveri Yüzbaşı Cevad Abbas(GÜRER), Kurmay Mülhakı Yüzbaşı Mümtaz (TÜNAY),Kurmay Mülhakı Yüzbaşı İsmail Hakkı (EDE), Müfettişlik Emir Subayı Yüzbaşı Ali Şevket (ÖNDERSEV), Karargâh Komutanı Yüzbaşı Mustafa Vasfi (SÜSOY), Kurmay Başkanı Emir Subayı ve Müfettişlik Kâlem Âmiri Üsteğmen Arif Hikmet (GERÇEKÇI), İaşe Subayı Üsteğmen Abdullah(KUNT), Müfettişlik İkinci Yaveri Teğmen Muzaffer (KILIÇ), Şifre Kâtibi, Birinci Sınıf Kâtip Fâik (AYBARS), Şifre Kâtibi Yardımcısı, Dördüncü Sınıf Kâtip Memduh (ATASEV)." Bu tarihi yolculuk, Türk Milleti için kurtuluşun başlangıcı olmuş ve Atatürk'ün 19 Mayıs 1919'da Samsun'a ayak basmasının anlamı, bu tarihin Türk gençliğine armağan edilmesiyle daha da pekiştirilmiştir. Atatürk'ün gençliğe olan inancı ve onlara duyduğu güven, Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atılmasında büyük bir rol oynamıştır.

Amasya Üniversitesi'nde Dr. Girayalp Karakuş'a saldırının ardından şüphe yaratan fotoğraf

Amasya Üniversitesi eski rektör yardımcısı ve Fen Edebiyat Fakültesi Dekanının, öğretim görevlisi Dr. Girayalp Karakuş'a saldıranlar ve eski Amasya Ülkü Ocakları Başkanı ile hatıra fotoğrafları çektirdiği ortaya çıktı.
18.05.2024 13:46:00 / Güncelleme: 18.05.2024 14:07:44
Atakan Akbal
Amasya Üniversitesi'nde Dr. Girayalp Karakuş'a saldırının ardından şüphe yaratan fotoğraf
Amasya Üniversitesi'nde Dr. Girayalp Karakuş'a saldırının ardından şüphe yaratan fotoğraf
Amasya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Girayalp Karakuş SOL Kültür yayınevinin düzenlediği bir "Edebiyat Söyleşisine" konuşmacı olarak katılmasından sonra ülkücülerin hedefi haline geldi.

Kendilerine "Amasya Üniversitesi Ülkücüleri" diyen bir grup ülkücü öğrenci, Dr. Karakuş'a mezuniyet töreninde palalarla saldırmıştı.

Saldırının ardından ise Amasya Üniversitesi eski rektör yardımcısı ve Fen Edebiyat Fakültesi Dekanının saldırganlar ve eski Amasya Ülkü Ocakları Başkanı ile hatıra fotoğrafları çektirdiği ortaya çıktı.



Dr. Girayalp Karakuş kısa bir süre önce de Milliyetçi Hareket Partisi'ne (MHP) yakınlığı ile bilinen Bengütürk ve Kampüs adlı haber portallarının da hedefi hâline gelmişti.

Dr. Karakuş, ilgili haber portalları hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.

Dışişleri Bakanlığından, Kırım Tatar ve Çerkes sürgünü mesajı

Dışişleri Bakanlığından, Kırım Tatar sürgününün 80'inci, Çerkes Sürgünü'nün 160'ıncı yılı vesilesiyle paylaşılan mesajda, "Kırım Tatarlarının ve Kafkasya'nın kardeş halklarının acılarını paylaşıyor ve hatıralarını saygıyla yad ediyoruz." ifadesi kullanıldı.
18.05.2024 11:14:00
Anadolu Ajansı
Dışişleri Bakanlığından, Kırım Tatar ve Çerkes sürgünü mesajı
Dışişleri Bakanlığından, Kırım Tatar ve Çerkes sürgünü mesajı

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Kırım Tatar Türk halkının 18 Mayıs 1944'te Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) tarafından sürgüne gönderilmesinin 80'inci yıl dönümünün hüzün ve teessürle hatırlandığı vurgulanarak şunlar kaydedildi:

"80 yıl önce bugün, yüz binlerce Kırım Tatarı ana vatanlarından zorla çıkartılarak çeşitli ülkelerdeki çalışma kamplarına sürülmüş; maruz kaldıkları gayriinsani koşullardan dolayı yaşlı, çocuk ve kadın çok sayıda kişi hayatını kaybetmiştir. Üzerinden 80 yıl geçmiş olmasına rağmen Kırım Tatar halkının gasp edilen hakları iade edilmemiş, acıları dinmemiştir. Kırım'ın hukuk dışı ilhakı yeni acılara kapı aralamıştır."

Açıklamada, Türkiye'nin geçmişte olduğu gibi bundan sonra da Kırım Tatarlarının kimliklerinin korunması; güvenlik, refah ve esenliklerinin sağlanması için onların yanında olmaya devam edeceğinin altı çizildi.
 

'Çerkes Sürgünü'nün, Türkiye'nin üzüntüyle hatırladığı bir trajedi olduğu belirtilen açıklamada, "Bundan 160 yıl önce 21 Mayıs'ta Kafkasya halkları çok ağır şartlar altında ana vatanlarını terk etmek zorunda bırakılmış ve çok sayıda insan hayatını kaybetmiştir." denildi.

Açıklamada, "Kırım Tatarlarının ve Kafkasya'nın kardeş halklarının acılarını paylaşıyor ve hatıralarını saygıyla yad ediyoruz." ifadesine yer verildi. 

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.