logo
19 MAYIS 2024

İmam Rıza’nın diğer din mensuplarıyla tevhit münazarası -8-

Ali bin Mûsa Rıza (a.s.) Memun’un yanına gittiğinde Memun, Fazl bin Sehde, din ve kelam âlimlerini bir araya toplamasını emretti. Böylece İmam (a.s.) ve onların sözlerini duymak istiyordu… Devam ediyoruz
18.03.2024 17:47:00
Haber Merkezi
İmam Rıza’nın diğer din mensuplarıyla tevhit münazarası -8-
İmam Rıza’nın diğer din mensuplarıyla tevhit münazarası -8-
Sonra İmam ve Memun yerlerinden kalktılar. İmam (a.s.) içeride, diğerleri de Muhammed b. Câfer'in imametinde dışarıda namaz kıldılar. Daha sonra İmam (a.s.) meclise döndü ve İmran'ı çağırarak, 'Sorularını sor ey İmran!' diye buyurdu.

İmran: 'Efendim, Allah'ın birliği hakikatle mi yoksa vasıfla mı anlaşılır?'

İmam (a.s.): 'Vâhidi (tekliği) icat eden Allah-u Teala önceden var olan mevcudun aynısıdır. O'nunla bir şey olmaksızın sürekli tekti, birdir ve ikincisi yoktur. Ne mâlumdur, ne de meçhul, ne muhkemdir, ne de müteşabih, ne mezkurdur, ne de mensi (ne hatırlanandır, ne de unutulan).

O'na kendisinden başka eşyalardan birisinin ismi verilecek bir şey de değildir, (özel) bir vakitte var olup belli bir vakte kadar kalacak bir mevcut da değildir. Ne bir şey vasıtasıyla ayakta durmuştur, ne de bir şeye kadar ayakta duracaktır.

Hiçbir şeye dayanmadığı gibi, hiçbir şeyde de saklanmamıştır. Bunların hepsi mahlukâtın yaratılmasından öncedir. Zira Kendisinden başka hiçbir şey yoktu. O'na taktığın her sıfat, bir takım hadis (yaratılmış) olan sıfatlar ve anlamaya sebep olan bir tercümandır.

Bilmelisin ki, ibdâ (icat etmek), meşiyet ve irade, üç isim olduğu halde mânâları bir şeydir. Onun ilk ibdâ, irade ve meşiyeti, her şey de esas idrak edilen her şeye kılavuz ve her soruya açıklayıcı kılan harflerdir. Bu harfler vasıtasıyla hak bâtıldan, fiil mef'ulden ve mânâ mânâsızlıktan ayrılır. Bütün her şey, bu harfler üzerine toplanmıştır.

Harflere, yaratılışında kendilerinden başka sonu olan ve vücûdî bir mânâ verilmemiştir. Zira, onlar, icat edilerek yaratılmışlardır. Bu arada Allah'ın ilk fiili nurdur, ki O'nun kendisi de yer ve göklerin nurudur. İşte harfler bu fiilin sonucudur ve konuşmanın aslı bu harflerledir.

Allah'ın, yarattıklarına öğretmiş olduğu ibaretlerin hepsi otuz üç harftir, bunlardan yirmi sekiz tanesi Arapça'ya aittir. Yine yirmi sekiz harften yirmi ikisi Süryanî ve İbrânice'ye aittir.

Geriye kalan beş harf ise, çeşitli bölgelerde bulunan diğer Acem dillerinde dağılmıştır. Bu beş harf, yirmi sekiz harften ayrılan harflerdir. İşte böylece harfler, otuz üç harf olmuştur.

Bu beş harf, bazı sebeplerden dolayıdır ki söylediklerimizden fazla açıklanması câiz değildir. Sonra harfleri sayıp sayılarını sağlamlaştırdıktan sonra onları kendi fiili olarak karar verdi. Aynen Allah'ın şu buyruğu gibi: 'Ol dedi, oluverdi.' Burada 'Ol' Allah'ın yaratmasıdır, O'nun vasıtasıyla yaratılan şey de mahluktur. Allah'ın ilk mahluku ibdâdır (yoktan var etmektir), onda ağırlık, hareket, işitilebilirlik, renk ve hissedilebilirlik yoktur. İkinci mahluku ise harflerdir, (onlarda da) ağırlık ve renk yoktur, işitilebilir ve vasfedilebilir bir mahi¬yettedirler ama görülebilir bir kabiliyete sahip değillerdir.

Allah-u Teala'nın üçüncü mahluku ise dokunulur ve hissedilir mahiyetteki her şeydir, tadılabilme ve görülebilme özelliğine sahiptir. Allah Tebarek ve Teala ibdâdan öncedir. Zira, O'ndan önce ve O'nunla beraber hiçbir şey yoktu. İbdâ da harflerden öncedir. Harfler kendilerinden başka bir şeye delalet etmezler.'

Memun: 'Nasıl olur da kendilerinden başka bir şeye delalet etmezler?'

İmam (a.s.): 'Zira, Allah-u Teala, onları mânâdan başka bir şey için bir araya toplamaz (bir mânâ teşkil etmeleri için birbirlerinin yanında toplar). Onlardan dört, beş, altı, daha çok veya daha az harfi bir araya getirdiği zaman önceden olmayan yeni bir mânâ ortaya çıkar.'

İmran: 'Biz bunu nasıl anlayabiliriz?'

İmam (a.s.): 'Bu konu şöyle açıklanabilir: Harfleri zikrettiğinde amacın onlardan başka bir şey değilse elif, bâ, tâ, sâ, cîm, hâ... diye tek tek zikreder ve sonuna kadar sayarsın. Böylece kendilerinden başka bir mânâ bulamazsın. Ama, onları bir araya getirerek istediğin herhangi bir mânâ için isim ve sıfat oluşturmak istersen kendi mânâ ve sıfatlandırdığı şeye delalet ederler.'

İmam (a.s.): 'Söylediklerimi anladın mı?'

İmran: 'Evet.'

İmam (a.s.): 'Bilesin ki sıfatlanansız sıfat, mânâsız isim ve sınırsız da sınır olmaz. Bütün sıfat ve isimler, kemâl ve vücûda delalet ederler. Sınırlar gibi, -üçer, dörder ve altışar da olduğu gibi- kuşatma ve kapsama delalet etmezler.

Zira Allah azze ve celle, isim ve sıfatlar vasıtasıyla tanınır, uzunluk, genişlik, azlık, çokluk, renk, ağırlık ve buna benzer sınırlamalarla idrak edilmez, bunlar¬dan hiçbirinin Allah hakkında geçerliliği yoktur, mahlukât, onları tanımakla (bu sınırlar vasıtasıyla) Allah'ı tanımış olabilirler.

Ama Allah'ın sıfatlarıyla ona kılavuzluk edilir, isimleriyle idrak edilir ve yaratıkları vasıtasıyla ona delil getirilebilir, öyle ki, hakikat talep eden insan artık gözle görmeye, kulakla işitmeye, elle dokunmaya ve kalple kavramaya ihtiyaç duymaz.

Eğer isim ve sıfatları O'na delalet etmeseydi mahlukâtın ilmi O'nun mânâsını idrak edemezdi. O halde, mahlukât onun mânâsına (özüne) değil, isim ve sıfatlarına ibadet etmiş olurlardı, eğer bu şekilde olmasaydı tapılacak tek vücut Allah'tan başkası olurdu. Zira O'nun isim ve sıfatları O'ndan başka bir şeydir, anladın mı?'

İmran: 'Evet ey efendim! Daha fazla anlat.'

İmam (a.s.): 'Kalp gözleri kör ve sapık olan cahillerin sözlerinden sakın, onlar Allah-u Teala'nın ahirette sevap ve azap hususunda hesap sormak için hazır olduğunu ama dünyada kulların itaat etmeleri ve ümitli olmaları için hazır olmadığını zannederler.

Eğer Allah'ın hazır olması O'nun için bir eksiklik ve aşağılık olsaydı ahirette de hiçbir zaman hazır olmazdı. Ama böyle düşünenler şa¬şakalıp bilmedikleri yönden Hakka karşı kör ve sağır olmuşlardır.

İşte şu ayet de buna işaret etmektedir: 'Kim bu dünyada kör ise ahirette de kördür ve yol bakımından daha şaşkın bir sapıktır.'   Bu ayette körden maksat, hakikatleri görmekten kör olandır.

Akıl sahipleri biliyorlar ki ahirette olanlara delil getirmek, ancak bu dünyada olanlarla mümkündür. Kim O'nu kendi görüşüyle bilmek ve idrak etmek isterse, bu tutumuyla sadece O'ndan uzaklaşır. Zira Allah-u Teala, özellikle onun ilmini akıl eden, bilen ve anlayan kimselerin yanında bırakmıştır.'

İmran: 'Efendim, bana ibdâın mahluk olup olmadığını anlatır mısınız?'

İmam (a.s.): 'Suskun bir mahluktur, (fakat) suskunlukla idrak edilmez. Hadis olduğu için mahluk olmuş, Allah onu icat etmiş, sonuçta o da O'nun mahluku olmuştur. Allah ile onun arasında üçüncü bir şey yoktur. Allah'ın yaratmış olduğu şey, mahluk olmaktan dışarı çıkmaz.

Yaratıkları ya suskun, ya hareketli, ya çeşitli, ya aynı, ya bilinen veya benzerdir. Sınırlanabilen her şey Allah'ın mahlukudur. Bil ki, hislerin sana bulduğu her şey, hislerle idrak edilen bir mânâdır. Bütün hisler, Allah-u Teala'nın idrakında onun için karar kıldığı şeye delalet eder. Bunların hepsini kavrayış, kalpten (akıldan) kaynaklanmaktadır.

Yine şunu da bil ki, hiçbir takdir ve sınırlama olmaksızın ayakta duran o tek vücut, takdirli ve sınırlı bir mahluk yarattı. Yarattığı iki şey takdir ve mukadderdir. Bunlardan hiçbirinde renk, ağırlık ve tadılabilme özelliğine sahip bir şey yoktur. Onlardan birini diğerlerinin idrak edilmesine vesile kıldı ve her ikisini de kendiliğinden idrak edilir bir şekilde kararlaştırdı ve kendi başına ayakta durabilen hiçbir şey yaratmadı.

Çünkü böylelikle kendi varlığını ispatlamak istiyordu. Allah-u Teala eşsiz ve birdir, O'nu ayakta tutacak, O'na yardım edecek ve koruyacak ikinci bir şey yoktur. Ama mahlukât, Allah-u Teala'nın izni ve iradesiyle birbirini koruyorlar. Halk bu konuda ihtilafa düştü, hatta ne yapacağını şaşırdı ve hayrete kapıldı.

Allah'ı kendi sıfatlarıyla vasıflandırarak karanlıktan karanlık vasıtasıyla kurtulmaya çalıştılar. Böylece Hak'tan daha da uzaklaştılar. Eğer Allah'ı kendi sıfatlarıyla ve mahlukâtı da kendi sıfatlarıyla vasıflandırsalardı kavrayış ve yakîn ile konuşup ihtilafa düşmezlerdi.

Ama içinden çıkamadıkları (şaşkınlığa kapıldıkları) şeyi talep edince karışıklığa ve içinden çıkılamaz bir keşmekeşe yakalandılar. Allah, dilediğini doğru yola hidayet eder.' Devam edecek (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali Rıza eserinden)
Bugün Ata’nın doğum günü
Kasım 1936'da Cumhurbaşkanlığı'na, Dışişleri'nden resmi bir evrak gelir
Beşiktaş'tan Mourinho hamlesi
Yücel: 1 aydır görüşüyoruz teklifimize sıcak bakıyor
Trabzonspor üçüncülüğü garantiledi
Onuachu bordo-mavilileri sırtladı
Özel'den sert mücadele mesajı
'Meydanlar bizimdir'
19 Mayıs bir dönüm noktasıydı
Yarın tüm yurtta coşkuyla kutlanacak
Genel merkezi binasını kapattı
'Yola dijitalde devam edeceğiz'
'Atatürk’ün partisini iktidara taşıma sorumluluğumuz var'
İmamoğlu'nu ziyaret etti
AKP'li Yılmaz'dan küskün seçmene mesaj
'İncinmişleri telafi edeceğiz'
Özgür Özel'i bu sözlerle hedef aldı
'Art niyetlilik, terör seviciliği ve ikiyüzlülük'
Son bir haftada 2 milyona yakın araç denetlendi
Yaklaşık 416 bin cezai işlem uygulandı
Ankara Emniyeti soruşturmasında 1 gözaltı daha
Haberleşmeye aracılık etmiş
Doğu Karadeniz'de bungalov tesis artışına tepki
Çay ve fındık bahçeleri kesiliyor!
AKP ve CHP'lileri buluşturan düğün
Takılar valizlerle taşındı
Erdoğan'a yanıt veren Gürer'den kritik soru
'İthal hayvanları kimler topluyor?'
TESK Başkanı'ndan hükümete 'vergi' çağrısı
'Artış değil yapılandırma lazım'
Bugün Ata’nın doğum günü
Kasım 1936'da Cumhurbaşkanlığı'na, Dışişleri'nden resmi bir evrak gelir
Beşiktaş'tan Mourinho hamlesi
Yücel: 1 aydır görüşüyoruz teklifimize sıcak bakıyor
Trabzonspor üçüncülüğü garantiledi
Onuachu bordo-mavilileri sırtladı
Özel'den sert mücadele mesajı
'Meydanlar bizimdir'
19 Mayıs bir dönüm noktasıydı
Yarın tüm yurtta coşkuyla kutlanacak
Genel merkezi binasını kapattı
'Yola dijitalde devam edeceğiz'
'Atatürk’ün partisini iktidara taşıma sorumluluğumuz var'
İmamoğlu'nu ziyaret etti
AKP'li Yılmaz'dan küskün seçmene mesaj
'İncinmişleri telafi edeceğiz'
Özgür Özel'i bu sözlerle hedef aldı
'Art niyetlilik, terör seviciliği ve ikiyüzlülük'
Son bir haftada 2 milyona yakın araç denetlendi
Yaklaşık 416 bin cezai işlem uygulandı
Ankara Emniyeti soruşturmasında 1 gözaltı daha
Haberleşmeye aracılık etmiş
Doğu Karadeniz'de bungalov tesis artışına tepki
Çay ve fındık bahçeleri kesiliyor!
AKP ve CHP'lileri buluşturan düğün
Takılar valizlerle taşındı
Erdoğan'a yanıt veren Gürer'den kritik soru
'İthal hayvanları kimler topluyor?'
TESK Başkanı'ndan hükümete 'vergi' çağrısı
'Artış değil yapılandırma lazım'

Bodrum'da yasağa rağmen inşaatlar tam gaz devam ediyor

Bodrum'da turizm sezonunun gelmesiyle birlikte inşaat yasakları 15 Mayıs itibariyle başladı. İnşaat yasaklarını dinlemeyen firmalar ise çalışmalarını sürdürüyor
18.05.2024 18:59:00
İhlas Haber Ajansı
Bodrum'da yasağa rağmen inşaatlar tam gaz devam ediyor
Bodrum'da yasağa rağmen inşaatlar tam gaz devam ediyor
Bodrum'da turizm sezonunun gelmesiyle birlikte inşaat yasakları 15 Mayıs itibariyle başladı. İnşaat yasaklarını dinlemeyen firmalar ise çalışmalarını sürdürüyor.

Türkiye'nin en pahalı komutlarının, villalarının ve malikanelerin satıldığı Bodrum'da, her yıl olduğu gibi bu yıl da 15 Mayıs'tan itibaren inşaat yasakları başladı. Turizm sezonu 15 Nisan'da başlarken, inşaat yasakları da 15 Mayıs tarihinde başladı. 15 Mayıs - 15 Ekim tarihleri arasında devam edecek olan yasaklarda inşaatlarda gürültü, çirkin görünüm, çevreyi kirletme gibi olumsuz etkisi olan ağır nakliyat, hafriyat ve harçlı inşaat faaliyetleri yapılamayacak. Sadece çevreye rahatsızlık verilmeyecek şekilde ince işler ve tadilatlar yapılabilecek. Altyapı çalışmaları ile ilgili faaliyetlerin ise izin alınarak yapılabileceği ifade edildi.

Yasaklar umurlarında olmadı

Bodrum'da inşaat firmalarının yasakların gelmesine rağmen çalışmalarını sürdürdüğü görüldü. İnşaatlarını bitirmeye çalışan firmaların gürültü, görüntü kirliliğine devam ettiği, ağır vasıta araçlarının ise halen çalışmalarını sürdürdüğü gözlendi. İnşaat firmalarının yasaklara aldırış etmemesi ise dikkatlerden kaçmadı.

Bodrum Otelciler Derneği Başkanı Ömer Faruk Dengiz, bir an önce denetimlerin başlaması gerektiğini ve inşaat çalışmalarının turizmi olumsuz etkilediğini söyledi.

Amasya Üniversitesi'nde Dr. Girayalp Karakuş'a saldırının ardından şüphe yaratan fotoğraf

Amasya Üniversitesi eski rektör yardımcısı ve Fen Edebiyat Fakültesi Dekanının, öğretim görevlisi Dr. Girayalp Karakuş'a saldıranlar ve eski Amasya Ülkü Ocakları Başkanı ile hatıra fotoğrafları çektirdiği ortaya çıktı.
18.05.2024 13:46:00 / Güncelleme: 18.05.2024 14:07:44
Atakan Akbal
Amasya Üniversitesi'nde Dr. Girayalp Karakuş'a saldırının ardından şüphe yaratan fotoğraf
Amasya Üniversitesi'nde Dr. Girayalp Karakuş'a saldırının ardından şüphe yaratan fotoğraf
Amasya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Girayalp Karakuş SOL Kültür yayınevinin düzenlediği bir "Edebiyat Söyleşisine" konuşmacı olarak katılmasından sonra ülkücülerin hedefi haline geldi.

Kendilerine "Amasya Üniversitesi Ülkücüleri" diyen bir grup ülkücü öğrenci, Dr. Karakuş'a mezuniyet töreninde palalarla saldırmıştı.

Saldırının ardından ise Amasya Üniversitesi eski rektör yardımcısı ve Fen Edebiyat Fakültesi Dekanının saldırganlar ve eski Amasya Ülkü Ocakları Başkanı ile hatıra fotoğrafları çektirdiği ortaya çıktı.



Dr. Girayalp Karakuş kısa bir süre önce de Milliyetçi Hareket Partisi'ne (MHP) yakınlığı ile bilinen Bengütürk ve Kampüs adlı haber portallarının da hedefi hâline gelmişti.

Dr. Karakuş, ilgili haber portalları hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.

Erzurum şehidini uğurluyor

Pençe-Kaplan Operasyonu bölgesinde silah kazası sonucu şehit olan Piyade Sözleşmeli Onbaşı Recep Kabala'nın cenazesi memleketi Erzurum'a getirildi.
18.05.2024 13:13:00 / Güncelleme: 18.05.2024 13:16:56
İhlas Haber Ajansı
Erzurum şehidini uğurluyor
Erzurum şehidini uğurluyor
Erzurum Askeri Havaalanı'nda düzenlenen törenle karşılanan Şehit Piyade Sözleşmeli Onbaşı Recep Kabala'nın cenazesi, ikindi namazını müteakip Hınıs ilçesine bağlı Bellitaş Köyü Mezarlığı'nda toprağa verilecek.

Havalimanındaki törene şehidin yakınları, Vali Vekili Lokman Düzgün, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, 9. Kolordu Komutanı Tümgeneral Tevfik Algan, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Metin Düz, İl Emniyet Müdürü Kadir Yırtar, Erzurum İl Müftüsü Dr. Rüstem Can, AK Parti İl Başkanı İbrahim Küçükoğlu, MHP İl Başkanı Adem Yurdagül, kurum yöneticileri ve STK başkanları katıldı.



Şehit Recep Kabala'nın naaşını askerler uçaktan alarak tören alanına getirdi. Burada dua edildi. Bu esnada şehidin ailesi gözyaşlarını tutamadı.

Şehidin naaşı daha sonra toprağa verilmek üzere Hınıs İlçesi Bellitaş Köyü'ne uğurlandı.

Dışişleri Bakanlığından, Kırım Tatar ve Çerkes sürgünü mesajı

Dışişleri Bakanlığından, Kırım Tatar sürgününün 80'inci, Çerkes Sürgünü'nün 160'ıncı yılı vesilesiyle paylaşılan mesajda, "Kırım Tatarlarının ve Kafkasya'nın kardeş halklarının acılarını paylaşıyor ve hatıralarını saygıyla yad ediyoruz." ifadesi kullanıldı.
18.05.2024 11:14:00
Anadolu Ajansı
Dışişleri Bakanlığından, Kırım Tatar ve Çerkes sürgünü mesajı
Dışişleri Bakanlığından, Kırım Tatar ve Çerkes sürgünü mesajı

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Kırım Tatar Türk halkının 18 Mayıs 1944'te Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) tarafından sürgüne gönderilmesinin 80'inci yıl dönümünün hüzün ve teessürle hatırlandığı vurgulanarak şunlar kaydedildi:

"80 yıl önce bugün, yüz binlerce Kırım Tatarı ana vatanlarından zorla çıkartılarak çeşitli ülkelerdeki çalışma kamplarına sürülmüş; maruz kaldıkları gayriinsani koşullardan dolayı yaşlı, çocuk ve kadın çok sayıda kişi hayatını kaybetmiştir. Üzerinden 80 yıl geçmiş olmasına rağmen Kırım Tatar halkının gasp edilen hakları iade edilmemiş, acıları dinmemiştir. Kırım'ın hukuk dışı ilhakı yeni acılara kapı aralamıştır."

Açıklamada, Türkiye'nin geçmişte olduğu gibi bundan sonra da Kırım Tatarlarının kimliklerinin korunması; güvenlik, refah ve esenliklerinin sağlanması için onların yanında olmaya devam edeceğinin altı çizildi.
 

'Çerkes Sürgünü'nün, Türkiye'nin üzüntüyle hatırladığı bir trajedi olduğu belirtilen açıklamada, "Bundan 160 yıl önce 21 Mayıs'ta Kafkasya halkları çok ağır şartlar altında ana vatanlarını terk etmek zorunda bırakılmış ve çok sayıda insan hayatını kaybetmiştir." denildi.

Açıklamada, "Kırım Tatarlarının ve Kafkasya'nın kardeş halklarının acılarını paylaşıyor ve hatıralarını saygıyla yad ediyoruz." ifadesine yer verildi. 

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.