İmam Rıza’nın diğer din mensuplarıyla tevhit münazarası -4-
Haber Merkezi
İmam daha sonra Re'sul Calut'a dönerek şöyle buyurdu: 'Ey Yahudi! Senin, Mûsa b. İmran'a (a.s.) nâzil olan on ayete yemin etmeni istiyorum ki, Muhammed (s.a.v.) ve ümmetinin haberini Tevrat'ta görmedin mi?
Şöyle ki: 'Sonuncu ümmet, deve binenin takipçileri geldiği zaman ve Allah'ı yeni mâbetlerde çok çok zikrettiklerinde, İsrailoğulları kalplerinin mutmain olması için onlara ve onların padişahlarına doğru hareket etmeliler. Zira onlar ellerindeki kılıçlarla köşe bucaktaki kâfirlerden intikam alırlar.' Acaba bu, Tevrat'ta aynen yazılı değil midir?'
Re'sul Calut: 'Evet, biz de Tevrat'ta aynen öyle bulduk.'
İmam daha sonra Caselik'e dönerek: 'Ey Nasranî! Şâya kitabı hakkında ne biliyorsun?'
Caselik: 'Onu harfi harfine biliyorum.'
İmam ikisini de hitaben: 'Şu sözlerin onun sözlerinden olduğunu kabul ediyor musunuz: Ey kavmim! Ben merkebe binen şahsı, nurdan bir elbiseyle gördüm ve deveye binen kişiyi de gördüm. Nuru ve parlaklığı ay ışığı gibiydi.'
Caselik ve Re'sul Calut: 'Evet, Şâya bunları söylemiştir.'
İmam (a.s.): 'Ey Nasranî! İsa'nın (a.s.) İncil'de şöyle buyurduğunu biliyor musun: Ben sizin Allah'ınıza ve kendi Allah'ıma doğru gideceğim ve Farkilita (Ahmed) gelecektir. Ben O'nun yararına tanıklık ettiğim gibi, O da benim yararıma tanıklık edecektir. O size herşeyi açıklayacaktır. Toplumların aşağılık yönlerini açıklayacak ve küfür sütunlarını kıracaktır.'
Caselik: 'İncil'den zikrettiğin şeylerin hepsini kabul ediyoruz.'
İmam (a.s.): 'Bunun İncil'de bulunduğunu kabul ediyor musun?'
Caselik: 'Evet.'
İmam (a.s.): 'Ey Caselik! Önceki İncil'in kayboluşunu, kimin yanında bulunduğunu ve şimdiki İncil'i size kimin hazırladığını bana söyler misiniz?'
Caselik: 'Biz İncil'i sadece bir gün kaybettik ve onu yepyeni olarak, Yuhenna ve Metta bizim için buldular.'
İmam (a.s.): 'İncil olayı ve âlimleri hakkında ne kadar bilgisizmişsin! Eğer bu olay senin dediğin gibiyse neden İncil hakkında bu kadar ihtilafa düştünüz? Bu ihtilaf bugün elinizde bulunan İncil'dedir.
Eğer önceki gibi olsaydı, onda ihtilafa düşmezdiniz. İşte ben olayı sana anlatıyorum: Daha önce kaybolduğunda Hıristiyanlar, âlimlerinin yanına toplanarak, 'İsa b. Meryem (a.s.) öldürüldü ve İncil'i de kaybettik.
Sizlerin âlim olarak yanınızda neyiniz var?' diye sordular. Eluka ve Merkabus, 'İncil bizim (göğsümüzde ve hafızamızdadır) ve her pazar günü bir (Sıfr) bölümünü size getireceğiz.
Bunun için üzülmeyiniz ve kiliseleri boş bırakmayınız. İncil tamamlanıncaya kadar her pazar günü onun bir bölümünü de sizlere okuyacağız' dediler.
Sonra Eluka, Merkabus, Yuhenna ve Metta bu İncil'i, birinci İncil'in kayboluşundan sonra sizler için yazdılar. Bunlar ilk dört öğrencilerdir. Acaba bunları biliyor muydunuz?'
Caselik: 'Şimdiye kadar bilmiyordum. Sizin İncil hakkındaki ilminizin bereketiyle şimdi öğrendim ve bildiğiniz diğer şeyleri sizden işittim. Kalbim bunların doğruluğuna inandı ve sizin bilginizden çok yararlandım.'
İmam (a.s.): 'Bunların tanıklığı senin yanında nasıldır?'
Caselik: 'Doğrudur, onlar İncil âlimleridir. Tanıklık ettikleri ve onayladıkları her şey haktır.' Devam edecek (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali Rıza eserinden)