logo
18 MAYIS 2024

İmam Cevad’ın (a.s.) fıkhından örnekler

İmam'dan (a.s.) önemli miktarda hadis rivâyet edilmiştir ve bunlar fıkıh ve hadis kaynaklarında tedvin edilmişlerdir. Ki bu hadisler, önemli fıkıh konularını içermektedirler. Bu bölümde buna ilişkin bazı örnekler sunacağız
24.04.2024 08:32:00
Haber Merkezi
İmam Cevad’ın (a.s.) fıkhından örnekler
İmam Cevad’ın (a.s.) fıkhından örnekler
İmam Ebû Ca'fer el-Cevad'dan (a.s.) rivâyet edilen hadisler, İmamiye taraftarları nezdinde şer'i hükümlerin istinbat edildiği bereketli bir kaynaktır.

Çünkü Masum Ehl-i Beyt İmamları'nın söz, fiil ve onaylamalarından ibaret olan sünnetini ifade etmektedir.

İmam'dan (a.s.) önemli miktarda hadis rivâyet edilmiştir ve bunlar fıkıh ve hadis kaynaklarında tedvin edilmişlerdir. Ki bu hadisler, önemli fıkıh konularını içermektedirler. Bu bölümde buna ilişkin bazı örnekler sunacağız.

NAMAZ

Râvi diyor ki: "Ebû Ca'fer'e (a.s.), sincap, tilki postu ve ipek hakkında bir mektup yazdım ve dedim ki: 'Sana fedâ olayım, bu hususta bana Takîyye ile cevap vermemeni istiyorum.' Kendi el yazısıyla bana şu cevabı verdi: 'Bunların üzerinde namaz kıl.'" 

Fakihler, bu ve bu konuyla ilgili benzeri rivâyetlerden hareketle adı geçen hayvanların postları üzerinde namaz kılınabileceğine hükmetmişlerdir. 

Râvi anlatıyor: "Tevriye günü güneş zevâl vaktine erişince, Ebû Ca'fer'in (a.s.) İbrahim makamının arkasında altı rekât namaz kıldığını ve namazda ayakkabılarını çıkarmadığını gördüm." 

Fakihler; bu rivâyetten hareketle, boğazlanmış bir hayvanın derisinden imal edilmiş temiz bir ayakkabı ile namaz kılınabileceğine hükmetmişlerdir. 

ZEKÂT

Zekât ibâdetinin teferruatı ile ilgili olarak İmam Cevad'dan (a.s.) bazı rivâyetler aktarılmıştır.

Nitekim fakihler, zekât gerekti-ren bir eşyanın aynî değerinin karşılığının zekât olarak verileceğine hükmetmişlerdir.

Çünkü İmam Cevad (a.s.), "Buğday ve arpa gibi ekinlerin ve altın gibi kıymetli madenlerin zekâtını dirhem olarak vermem câiz midir, yoksa her şeyin zekâtının kendi içinden mi çıkarılması gerekir?" şeklinde bir soruya, "Hangisi kolayına geliyorsa verebilirsin" şeklinde cevap vermiştir.  

HAC

Fakihler, haccın bazı teferruatı ve meseleleri ile ilgili olarak verdikleri fetvalarda, İmam Cevad'dan (a.s.) aktarılan, konuya dâir rivâyetleri esas almışlardır. Aşağıda buna ilişkin bazı örneklere yer vereceğiz:

Fakihler, çocuğun haccetmesinin müstehab oluşuna delil olarak şu rivâyeti göstermişlerdir:

Râvi der ki: "Ebû Ca'fer'e (a.s.), 'Çocuk ne zaman ihrama girer?' diye sordum.

Buyurdu ki: 'Ön süt dişleri düşünce.'

İmamiye mezhebinin fakihleri, müstehab bir hac yapmak iste-yenler için temettü haccının en faziletli hac şekli olduğu hususunda görüş birliği içindedirler. Bu konuda da İmam Cevad'dan (a.s.) ve diğer Ehl-i Beyt İmamları'ndan gelen rivâyetlere dayanmışlardır. 

Râvi diyor ki: "Ebû Ca'fer (a.s.) şöyle derdi: Temettü umresi ile temettü haccı yapan kimsenin haccı, kurbanı kesileceği yere sevk eden ifrat haccı yapan kişinin haccından daha üstündür."

Yine şöyle buyururdu: Hacı için temettüden (temettü haccından) daha üstün bir amel yoktur."  

TEŞRİİN FELSEFESİ VE HÜKÜMLERİN İLLETLERİ

İmam Muhammed Takî (a.s.), bazı şer'i hükümlerin yürürlüğe konulmasının illetlerini izah etmiştir. Bunun örneklerinden biri şudur:

Muhammed b. Süleyman, ona, boşanmış kadının üç aybaşı hâli (hayız görme dönemi) veya üç ay beklemesinin öngörülmesine karşın, kocası ölen kadının dört ay on gün beklemesinin öngörülmesinin illetini sormuş, İmam (a.s.) da ona şu cevabı vermiştir:

"Boşanmış kadının bekleme süresi, üç temizlenme (hayız kanından temizlenme) dönemidir. Bunun sebebi, kadının rahminde çocuk olmadığının anlaşılmasıdır.

Kocası ölmüş kadının bekleme süresine (iddet) gelince; yüce Allah, biri kadınların lehine, biri de aleyhine olmak üzere iki şart koşmuştur.

Lehlerinde olan şartı koşmakla onların tarafını tutmamış, aleyhlerinde şart koşmakla da onlara haksızlık etmemiştir. Kadınların lehine olan şart, îlâ (karısına yaklaşmamaya yemin etmek) ile ilgili olarak öngörülen dört aylık bekleme süresidir.

Bu konuyla ilgili olarak yüce Allah şöyle buyurmuştur: 'Kadınlarına yaklaşmamaya yemin edenler dört ay beklerler.'  

Böylece Yüce Allah îlâ durumunda hiç kimseye dört aydan fazla beklemesini câiz kılmamıştır. Çünkü yüce Allah, bir kadının erkeksiz dayanma süresinin dört ay olduğunu bilmektedir.

Onların aleyhine olan şarta gelince, o da kocaları öldüğü zaman dört ay on gün beklemeleridir. Böylece hayatta iken îlâ esnasında kadın için erkekten aldığını, ölümü sırasında erkek için kadından almış oluyor.

Yüce Allah şöyle buyurmuştur: 'Dört ay on gün beklerler.'   İddet dönemindeki on günlük süreyi, sadece dört ayla birlikte zikretmiştir.

Çünkü bir kadının cima etmeden sabredebileceği süre dört aydır. Bu yüzden lehinde de, aleyhinde de bu süre öngörülmüştür." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Muhammed Taki eserinden)
Beşiktaş'tan Mourinho hamlesi
Yücel: 1 aydır görüşüyoruz teklifimize sıcak bakıyor
Trabzonspor üçüncülüğü garantiledi
Onuachu bordo-mavilileri sırtladı
Özel'den sert mücadele mesajı
'Meydanlar bizimdir'
19 Mayıs bir dönüm noktasıydı
Yarın tüm yurtta coşkuyla kutlanacak
Genel merkezi binasını kapattı
'Yola dijitalde devam edeceğiz'
'Atatürk’ün partisini iktidara taşıma sorumluluğumuz var'
İmamoğlu'nu ziyaret etti
AKP'li Yılmaz'dan küskün seçmene mesaj
'İncinmişleri telafi edeceğiz'
Özgür Özel'i bu sözlerle hedef aldı
'Art niyetlilik, terör seviciliği ve ikiyüzlülük'
Son bir haftada 2 milyona yakın araç denetlendi
Yaklaşık 416 bin cezai işlem uygulandı
Ankara Emniyeti soruşturmasında 1 gözaltı daha
Haberleşmeye aracılık etmiş
Doğu Karadeniz'de bungalov tesis artışına tepki
Çay ve fındık bahçeleri kesiliyor!
AKP ve CHP'lileri buluşturan düğün
Takılar valizlerle taşındı
Erdoğan'a yanıt veren Gürer'den kritik soru
'İthal hayvanları kimler topluyor?'
TESK Başkanı'ndan hükümete 'vergi' çağrısı
'Artış değil yapılandırma lazım'
Zincirleme kazaya neden olan kadın sürücü
'Polis çağırmayın'
Beşiktaş'tan Mourinho hamlesi
Yücel: 1 aydır görüşüyoruz teklifimize sıcak bakıyor
Trabzonspor üçüncülüğü garantiledi
Onuachu bordo-mavilileri sırtladı
Özel'den sert mücadele mesajı
'Meydanlar bizimdir'
19 Mayıs bir dönüm noktasıydı
Yarın tüm yurtta coşkuyla kutlanacak
Genel merkezi binasını kapattı
'Yola dijitalde devam edeceğiz'
'Atatürk’ün partisini iktidara taşıma sorumluluğumuz var'
İmamoğlu'nu ziyaret etti
AKP'li Yılmaz'dan küskün seçmene mesaj
'İncinmişleri telafi edeceğiz'
Özgür Özel'i bu sözlerle hedef aldı
'Art niyetlilik, terör seviciliği ve ikiyüzlülük'
Son bir haftada 2 milyona yakın araç denetlendi
Yaklaşık 416 bin cezai işlem uygulandı
Ankara Emniyeti soruşturmasında 1 gözaltı daha
Haberleşmeye aracılık etmiş
Doğu Karadeniz'de bungalov tesis artışına tepki
Çay ve fındık bahçeleri kesiliyor!
AKP ve CHP'lileri buluşturan düğün
Takılar valizlerle taşındı
Erdoğan'a yanıt veren Gürer'den kritik soru
'İthal hayvanları kimler topluyor?'
TESK Başkanı'ndan hükümete 'vergi' çağrısı
'Artış değil yapılandırma lazım'
Zincirleme kazaya neden olan kadın sürücü
'Polis çağırmayın'

Son bir haftada 2 milyon araç denetlendi

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 9-16 Mayıs'ta 1 milyon 968 bin 551 aracın denetlenerek, 416 bin 230 lira cezai işlem uygulandığını bildirdi
18.05.2024 19:16:00
AA
Son bir haftada 2 milyon araç denetlendi
Son bir haftada 2 milyon araç denetlendi
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 9-16 Mayıs'ta 1 milyon 968 bin 551 aracın denetlenerek, 416 bin 230 lira cezai işlem uygulandığını bildirdi. Yerlikaya, sosyal medya hesabından, trafik ekiplerince 9-16 Mayıs'ı kapsayan 1 haftalık sürede yapılan trafik denetimleriyle ilgili verileri paylaştı. Söz konusu tarihlerde 1 milyon 968 bin 551 aracın denetlendiğini aktaran Yerlikaya, ışıklı ya da sesli uyarı işareti bulunan cihazları (çakar) mevzuatta izin verilmeyen araçlara takarak kullanan 241 sürücüye işlem yapıldığını belirtti. Ali Yerlikaya, 104 bin 382'si aşırı hız nedeniyle olmak üzere 416 bin 230 işlem yapıldığını bildirerek, "Lütfen trafik kurallarına harfiyen uyalım, aşırı hız yapmayalım. Emniyet kemeri takmayı ihmal etmeyelim. Yolculuklar sizleri sevdiklerinize kavuşturmak için vardır, ayırmak için değil" ifadelerini kullandı.

19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı, yarın yurtta ve dış temsilciliklerde coşkuyla kutlanacak

19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı, yarın yurtta ve dış temsilciliklerde coşkuyla kutlanacak. 19 Mayıs 1919 tarihi, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihindeki dönüm noktalarından biri 
18.05.2024 14:34:00
Yenal Arman
 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı, yarın yurtta ve dış temsilciliklerde coşkuyla kutlanacak
 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı, yarın yurtta ve dış temsilciliklerde coşkuyla kutlanacak
Türkiye'nin dönüm noktalarından biri olan ve Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a çıkışını anma amacı taşıyan 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı yarın tüm yurtta ve dış temsilciliklerde coşkuyla kutlanacak. Bu tarih, Atatürk'ün gençliğe verdiği değeri ve milletin kurtuluşunda genç fikirlerin önemini vurgulayan bir dönüm noktası mesabesinde. Atatürk'ün "Genç fikirli demek, doğruyu gören ve anlayan gerçek fikirli demektir" sözü, bu anlayışın özünü yansıtıyor. Atatürk'ün gençliğe hitaben yaptığı konuşmalar, onun gençlik kavramını sadece yaşla sınırlı olmayan, fikirde yeniliği ve doğruyu görebilme yetisini ifade eden bir anlayışla ele aldığını gösterir. Bu nedenle, 19 Mayıs'ın "Gençlik ve Spor Bayramı" olarak kutlanması, Atatürk'ün gençliğe ve yenilikçi düşüncelere verdiği önemi simgeler. Atatürk'ün 16-19 Mayıs 1919 tarihleri arasında İstanbul'dan Samsun'a yaptığı yolculuk, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş sürecindeki önemli olaylardan biridir. Bu yolculuk, Birinci Dünya Savaşı sonrası zor koşullar altında kurtuluş arayan Türk Milleti için umut ışığı olmuş ve Atatürk'ün liderliğinde Samsun'dan başlayarak millî mücadele yolunu açmıştır.

Neden Samsun?

Samsun, işgal kuvvetleri için stratejik bir öneme sahipti ve Karadeniz'den Orta Anadolu'ya açılan en güvenilir kapı olarak görülüyordu. İngilizlerin 9 Mart 1919'da Samsun'a asker çıkarması ve buna karşılık Türk Makinalı Tüfek Birliğinden bir teğmenin dağa çıkarak gösterdiği tepki, bölgenin önemini daha da artırmıştır. İngiliz Yüksek Komiserliği'nin Türk halkının silahlandığına dair şikayetleri üzerine, Atatürk bu bölgeye dönemin padişah Vahdettin tarafından, Anadolu'daki askerlerin silahsızlandırılması göreviyle olağanüstü yetkilerle gönderilmiştir.

Bandırma Vapuru'nda 18 kişi vardı

Atatürk'ün yolculuğuna eşlik eden 18 kişilik ekip, 16 Mayıs 1919'da "Bandırma" vapuruyla İstanbul'dan ayrılmış ve 17 Mayıs'ta İnebolu'ya, 18 Mayıs'ta ise Samsun'a ulaşmıştır. Atatürk'ün Samsun'a çıkışı, şehrin zor durumunu ve İngiliz işgal kuvvetlerinin varlığını gözler önüne sermiştir. Atatürk ve beraberindekiler, Hıntıka Palas'ta kaldıkları süre boyunca bu sorunlar üzerine yoğunlaşmış ve millî mücadele için planlar yapmışlardır. Atatürk ile beraber 16 Mayıs 1919 Cuma günü başlayacak yolculuğa gemi kaptanı İsmail Hakkı Durusu dışında 18 kişi eşlik edecekti. Bu 18 kişinin adları şöyleydi: "III. Kolordu Komutanı Kurmay Albay Refet Bey (General Bele), Müfettişlik Kurmay Başkanı Kurmay Albay Manastırlı Kâzım Bey (General DIRIK), Müfettişlik Sağlık Bakanı Doktor Albay İbrahim Talî Bey (ÖNGÖREN), Kurmay Başkan Yardımcısı Kurbay Yarbay Mehmet Ârif Bey(AYICI), Karargâh Erkân-ı Harbiyesi İstihbarat ve Siyâsiyât Şubesi Müdürü Kurmay Binbaşı Hüsrev Bey(GEREDE), Müfettişlik Topçu Komutanı Topçu Binbaşı Refik Bey(SAYDAM), Müfettişlik Başyaveri Yüzbaşı Cevad Abbas(GÜRER), Kurmay Mülhakı Yüzbaşı Mümtaz (TÜNAY),Kurmay Mülhakı Yüzbaşı İsmail Hakkı (EDE), Müfettişlik Emir Subayı Yüzbaşı Ali Şevket (ÖNDERSEV), Karargâh Komutanı Yüzbaşı Mustafa Vasfi (SÜSOY), Kurmay Başkanı Emir Subayı ve Müfettişlik Kâlem Âmiri Üsteğmen Arif Hikmet (GERÇEKÇI), İaşe Subayı Üsteğmen Abdullah(KUNT), Müfettişlik İkinci Yaveri Teğmen Muzaffer (KILIÇ), Şifre Kâtibi, Birinci Sınıf Kâtip Fâik (AYBARS), Şifre Kâtibi Yardımcısı, Dördüncü Sınıf Kâtip Memduh (ATASEV)." Bu tarihi yolculuk, Türk Milleti için kurtuluşun başlangıcı olmuş ve Atatürk'ün 19 Mayıs 1919'da Samsun'a ayak basmasının anlamı, bu tarihin Türk gençliğine armağan edilmesiyle daha da pekiştirilmiştir. Atatürk'ün gençliğe olan inancı ve onlara duyduğu güven, Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atılmasında büyük bir rol oynamıştır.

Amasya Üniversitesi'nde Dr. Girayalp Karakuş'a saldırının ardından şüphe yaratan fotoğraf

Amasya Üniversitesi eski rektör yardımcısı ve Fen Edebiyat Fakültesi Dekanının, öğretim görevlisi Dr. Girayalp Karakuş'a saldıranlar ve eski Amasya Ülkü Ocakları Başkanı ile hatıra fotoğrafları çektirdiği ortaya çıktı.
18.05.2024 13:46:00 / Güncelleme: 18.05.2024 14:07:44
Atakan Akbal
Amasya Üniversitesi'nde Dr. Girayalp Karakuş'a saldırının ardından şüphe yaratan fotoğraf
Amasya Üniversitesi'nde Dr. Girayalp Karakuş'a saldırının ardından şüphe yaratan fotoğraf
Amasya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Girayalp Karakuş SOL Kültür yayınevinin düzenlediği bir "Edebiyat Söyleşisine" konuşmacı olarak katılmasından sonra ülkücülerin hedefi haline geldi.

Kendilerine "Amasya Üniversitesi Ülkücüleri" diyen bir grup ülkücü öğrenci, Dr. Karakuş'a mezuniyet töreninde palalarla saldırmıştı.

Saldırının ardından ise Amasya Üniversitesi eski rektör yardımcısı ve Fen Edebiyat Fakültesi Dekanının saldırganlar ve eski Amasya Ülkü Ocakları Başkanı ile hatıra fotoğrafları çektirdiği ortaya çıktı.



Dr. Girayalp Karakuş kısa bir süre önce de Milliyetçi Hareket Partisi'ne (MHP) yakınlığı ile bilinen Bengütürk ve Kampüs adlı haber portallarının da hedefi hâline gelmişti.

Dr. Karakuş, ilgili haber portalları hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.

Ankara Emniyeti ile ilgili soruşturmada 1 gözaltı daha

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ankara Emniyet Müdürlüğü ile ilgili soruşturma kapsamında, firari sanık ile şüpheli arasındaki iletişime aracılık yaptığı tespit edilen bir kişinin gözaltına alındığını bildirdi.
18.05.2024 12:35:00
İhlas Haber Ajansı
Ankara Emniyeti ile ilgili soruşturmada 1 gözaltı daha
Ankara Emniyeti ile ilgili soruşturmada 1 gözaltı daha
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturmayla ilgili yapılan açıklamada, 'Devam eden soruşturma kapsamında; firari sanık SS ile şüpheli Ş.D. arasındaki iletişime aracılık eden sivil şahıs N.Ö.K. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımızın talimatıyla gözaltına alınmıştır. Halen gözaltında 8 şüpheli bulunmaktadır. Şüphelilerin dijitallerinin inceleme işlemleri devam etmektedir. Soruşturmada gelişme oldukça kamuoyuyla paylaşılacağı hususu saygıyla duyurulur' ifadeleri yer aldı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.