İçişleri Bakanı Beşir Atalay bir TV kanalına yaptığı açıklamada "statüko"yu anlattı.Sayın Bakan'a göre statüko, Anayasa değişikliğine, başkanlık sistemine karşı olmakmış. Statüko AKP'nin yaptığı ve yapacağı açılımlara karşı duruş sergiliyormuş, AKP'yi engellemeye çalışıyormuş.Eğer bu anayasa değişikliğiyle beraber, değiştirilemez olan ilk üç maddeye dokunulacaksa, Türkiye'de birden fazla başkent, birden fazla resmi dil, birden fazla bayrak olacaksa, üniter yapı darmadağın yapılacaksa statüko doğru olanı dillendirmiş olmuyor mu? Eğer Anayasa değişikliği ve başkanlık sistemi ile birlikte Türkiye etnik ve dini bir ayrımcılığa tabi tutulacaksa, federasyon sistemi adı altında küçük devletçiklere bölünecekse, bu bölünmenin neticesinde Batılıların planladığı iç çatışma ortamına büyük bir adım atılacaksa, statüko buna karşı çıkmakla doğruyu yapmıyor mu?Doğru, Türkiye statükodan kurtulması lazım ama bu AKP'li Bakan'ın ifade ettiği şekilde değil.Türkiye üniter yapısını korumalı, tek dil, tek başkent, tek bayrak yapısı korunmalı, birlik ve beraberlik muhafaza edilmeli ve AKP'nin tavizkar politikaları asla devam etmemeli.Statüko değişecekse bu ecnebiye, azınlıklara ve bölücülere hizmet konusunda değil, millete hizmet konusunda değişmeli?Problem devletin üniter yapısında değildir, bu statüko her zaman korunmalıdır, problem ülkenin yönetimine sahip olan siyasi iradelerin milletine sırtını dönmesidir.Siyasilerin ecnebi aklıyla ve talimatıyla yaptığı yanlış icraatların faturası devlete ve Anayasa'ya kesilerek doğru olan tek kale de yıkılmak isteniyor.Özellikle 9 yıllık AKP iktidarı döneminde, "istikrar" adı altında borçlarımız katlanarak artmıştır. Madenlerimiz, karlı şirketlerimiz, vatan topraklarımız bir bir ecnebilere peşkeş çekilmiştir. Milli gelir karşılığı yabancı para devreye sokulmuş, emek ve üretim heder olup gitmiştir. Misyonerlik almış başını gitmiş, bu ülkenin asıl sahibi Müslüman Türk milleti, bu ülkede, özellikle de sözde muhafazakar görünen AKP iktidarı döneminde misyonerler, yabancılar ve azınlıklar kadar rahat edemez hale gelmiştir. Açılım adı altında teröristlere ve bölücülere menfaatler sağlanmış, terör dağlardan şehirlere inmiş, siyasal zeminde kendine yer bulmuştur. AKP döneminde "sıfır sorun" adı altında yürütülen dış politika tamamen iflas etmiş, Türkiye Haçlılarla aynı safta dost İslam ülkelerini işgal eder pozisyona düşürülmüştür.Evet, statüko değişmeli ama ecnebi güdümlü AKP statükosu değişmeli.Türkiye Cumhuriyeti Atatürk'ün yaşadığı dönemlerde şaha kalkmıştır, Türk milleti Demokrat Parti iktidarlarında gerçek bir hizmet görmüştür. AKP'nin ecnebi makyajlı tavizkar statükosu kaldırılmalı yerine işte bu DP'nin halka hizmet mantığı gelmelidir.Eğer AKP'nin statükosu değişecekse bu DP'nin parti programında yer alan Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli ile olacaktır.
Murat Çabas / diğer yazıları
- AB sürecinde sorun bekletende değil, bekleyende! / 01.06.2024
- ABD’nin BM’de veto hakkı iptal edilmelidir / 31.05.2024
- Hükümetin ‘yeni anayasa’dan maksadı nedir? / 29.05.2024
- Açlık sınırı ‘ulaşılamayan’ hedef oldu / 28.05.2024
- Şimşek’in programı vatandaşa zarar! / 25.05.2024
- Dünya savaşa sürükleniyor Türkiye ne yapmalı? / 24.05.2024
- Reisi’nin ölümü ve dünyayı bekleyen tehlike / 22.05.2024
- Yapay zeka ve Vatandaşlık Maaşı / 21.05.2024
- Türkiye de Gazze gibi işgal hedefinde! / 18.05.2024
- Enflasyonda hayal başka, gerçek başka! / 17.05.2024
- ABD’nin BM’de veto hakkı iptal edilmelidir / 31.05.2024
- Hükümetin ‘yeni anayasa’dan maksadı nedir? / 29.05.2024
- Açlık sınırı ‘ulaşılamayan’ hedef oldu / 28.05.2024
- Şimşek’in programı vatandaşa zarar! / 25.05.2024
- Dünya savaşa sürükleniyor Türkiye ne yapmalı? / 24.05.2024
- Reisi’nin ölümü ve dünyayı bekleyen tehlike / 22.05.2024
- Yapay zeka ve Vatandaşlık Maaşı / 21.05.2024
- Türkiye de Gazze gibi işgal hedefinde! / 18.05.2024
- Enflasyonda hayal başka, gerçek başka! / 17.05.2024