Son günlerde gündemi meşgul eden konulardan biri de şüphesiz, AKP’nin, HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş ve DP eski Genel Başkanı Süleyman Soylu’yu transfer edeceği yolundaki söylentiler oldu. Bu söylentiye taraflar temkinli yaklaştı ama böyle bir şey olduğunu da inkâr etmediler.
Hastalığı sırasında ortaya çıkan tablo, Başbakanı farklı bir noktaya taşıdı. Başbakan, aslında partisinin tam bir birlik ve beraberlik içerisinde olmadığını hatta arkasından hesaplar yapıldığını gördü. ABD’nin, Başbakanın nekahet döneminde yaptırdığı anketin sonuçları ve parti içinde farklı hesapları olan kişiler tarafından verilen demeçler, bunun kanıtıdır.
Başbakan ise bu dönemdeki gözlemlerine dayalı olarak, gerek içeride ve gerekse dışarıda farklı adımlar atmaya başladı. Dışarıda Rusya ile Güney Akım Anlaşmasını imzalayarak, bütün AB ülkelerini enerji alanında Rusya’ya göbekten bağlaması bu bağlamda bir gelişme oldu.
İç politikada ise, iktidardaki gizli ortağının ve partiyi beraber kurduğu etkili isimlerin verdikleri demeçlere cevap mahiyetinde söylemlerde bulundu.
2007 seçimlerinden önce de partiye ısrarla davet ettiği Numan Kurtulmuş ve referandum sürecinde tek başına da olsa AKP’ye canla başla çalışan Süleyman Soylu’yu partiye davet etmesi de kendisi cumhurbaşkanlığına geçtikten sonra partiyi emanet edeceği isim bağlamında bir işarettir. Bu gelişme ile Tayyip Erdoğan, kendisinden sonrası için hesap yapanlara, partiyi emanet edeceği isim hakkında bir mesaj vermiştir.
Tayyip Erdoğan, ipleri elinde tutmak bağlamında kendine göre doğru bir hareket yapmış olabilir, bunu şimdilik bilemiyoruz. Fakat Türkiye’nin geleceği açısından bakacak olursak, Başbakanın kendisi çözümsüzdür ve yine kendisi gibi çözümü olmayanlar üzerinde ısrar etmekte, alenen gerçek çözümü de perdelemektedir. Bu bir ABD projesidir ve başarıyla uygulanmaya devam etmektedir.
Seçim meydanlarında bütün diğer partilerin yaptığı gibi Numan Kurtulmuş’un da Milli Ekonomi Modeli’nden aşırdığı projeler dışında kendine ait hiç bir çözümü olmadığı bir gerçektir.
2008’de patlayan ekonomik krizi önceden görüp, 2005’ten önce Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet - Milli Devlet tezlerini hazırlayan, bunları uluslararası kongrelerle tartışmaya açan Prof. Dr. Haydar Baş’tır. 1999 yılında AB ortak para birimi olan Euro’ya geçtiğinde, birliğin 15 sene içerisinde dağılacağını öngörmüştür. Yine aynı Haydar Baş, Batı’nın Sünni-Şii çatışması üzerinden, Müslümanları birbirine düşürmeye yönelik oyunlarını da önceden görüp 2007’de Ehl-i Beyt külliyatını hazırlamaya başlamıştır. Şimdi de Ehl-i Beyt Sempozyumları ile Alevi, Şii, Sünni, Caferi tüm Müslümanların gönüllerini fetheden Prof. Dr. Haydar Baş, 20 yıldan fazladır çözümün adresi olarak perdelenmektedir.
Millet yol ayrımında bir karar vermek durumundadır. Ya ABD güdümündeki Meclis’teki partileri tercih edecek veya da kendisini bölgesinde lider yapacak, çözümü olan partiye oy verecektir. Takdir milletindir.
Hastalığı sırasında ortaya çıkan tablo, Başbakanı farklı bir noktaya taşıdı. Başbakan, aslında partisinin tam bir birlik ve beraberlik içerisinde olmadığını hatta arkasından hesaplar yapıldığını gördü. ABD’nin, Başbakanın nekahet döneminde yaptırdığı anketin sonuçları ve parti içinde farklı hesapları olan kişiler tarafından verilen demeçler, bunun kanıtıdır.
Başbakan ise bu dönemdeki gözlemlerine dayalı olarak, gerek içeride ve gerekse dışarıda farklı adımlar atmaya başladı. Dışarıda Rusya ile Güney Akım Anlaşmasını imzalayarak, bütün AB ülkelerini enerji alanında Rusya’ya göbekten bağlaması bu bağlamda bir gelişme oldu.
İç politikada ise, iktidardaki gizli ortağının ve partiyi beraber kurduğu etkili isimlerin verdikleri demeçlere cevap mahiyetinde söylemlerde bulundu.
2007 seçimlerinden önce de partiye ısrarla davet ettiği Numan Kurtulmuş ve referandum sürecinde tek başına da olsa AKP’ye canla başla çalışan Süleyman Soylu’yu partiye davet etmesi de kendisi cumhurbaşkanlığına geçtikten sonra partiyi emanet edeceği isim bağlamında bir işarettir. Bu gelişme ile Tayyip Erdoğan, kendisinden sonrası için hesap yapanlara, partiyi emanet edeceği isim hakkında bir mesaj vermiştir.
Tayyip Erdoğan, ipleri elinde tutmak bağlamında kendine göre doğru bir hareket yapmış olabilir, bunu şimdilik bilemiyoruz. Fakat Türkiye’nin geleceği açısından bakacak olursak, Başbakanın kendisi çözümsüzdür ve yine kendisi gibi çözümü olmayanlar üzerinde ısrar etmekte, alenen gerçek çözümü de perdelemektedir. Bu bir ABD projesidir ve başarıyla uygulanmaya devam etmektedir.
Seçim meydanlarında bütün diğer partilerin yaptığı gibi Numan Kurtulmuş’un da Milli Ekonomi Modeli’nden aşırdığı projeler dışında kendine ait hiç bir çözümü olmadığı bir gerçektir.
2008’de patlayan ekonomik krizi önceden görüp, 2005’ten önce Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet - Milli Devlet tezlerini hazırlayan, bunları uluslararası kongrelerle tartışmaya açan Prof. Dr. Haydar Baş’tır. 1999 yılında AB ortak para birimi olan Euro’ya geçtiğinde, birliğin 15 sene içerisinde dağılacağını öngörmüştür. Yine aynı Haydar Baş, Batı’nın Sünni-Şii çatışması üzerinden, Müslümanları birbirine düşürmeye yönelik oyunlarını da önceden görüp 2007’de Ehl-i Beyt külliyatını hazırlamaya başlamıştır. Şimdi de Ehl-i Beyt Sempozyumları ile Alevi, Şii, Sünni, Caferi tüm Müslümanların gönüllerini fetheden Prof. Dr. Haydar Baş, 20 yıldan fazladır çözümün adresi olarak perdelenmektedir.
Millet yol ayrımında bir karar vermek durumundadır. Ya ABD güdümündeki Meclis’teki partileri tercih edecek veya da kendisini bölgesinde lider yapacak, çözümü olan partiye oy verecektir. Takdir milletindir.
Harun Kayacı / diğer yazıları
- O kurtuluş kapısıydı / 14.04.2024
- Zulme baş kaldırmak sistemle olur / 19.11.2023
- Hamaset mi, çözüm mü? / 16.11.2023
- Asıl hedef Türkiye! / 06.11.2023
- Sahi siz kimsiniz, Sayın Önkibar? / 08.05.2023
- Yeni Mesaj’la çeyrek asır / 01.12.2022
- İslam’ı yaşamak, Ehl-i Beyt’i anlamaktan geçer / 04.08.2022
- Gadir-i Hum bayramını anlamak / 18.07.2022
- Bermuda ekonomi üçgeninden kurtulmanın yolu / 02.12.2021
- Böyle bir şey olabilir mi, biz neyi tartışıyoruz? / 01.12.2021
- Zulme baş kaldırmak sistemle olur / 19.11.2023
- Hamaset mi, çözüm mü? / 16.11.2023
- Asıl hedef Türkiye! / 06.11.2023
- Sahi siz kimsiniz, Sayın Önkibar? / 08.05.2023
- Yeni Mesaj’la çeyrek asır / 01.12.2022
- İslam’ı yaşamak, Ehl-i Beyt’i anlamaktan geçer / 04.08.2022
- Gadir-i Hum bayramını anlamak / 18.07.2022
- Bermuda ekonomi üçgeninden kurtulmanın yolu / 02.12.2021
- Böyle bir şey olabilir mi, biz neyi tartışıyoruz? / 01.12.2021