Adaletin tatili mi olur demeyin; katili olur da tatili olmaz mı? Adalet katledilirse ne mülk kalır ne hukuk… Adalet mülkün temelidir derken mülkten kastedilen devlettir.
Hukukun en önemli ayağı, olmazsa olmazı adalettir. İnsanın yaşama hakkında sağlığa erişim ne kadar önemli ise, hukukta da adalete erişim o kadar gereklidir.
Gerekli olmasına gereklidir de niye adaleti tatile sokuyoruz?
20 Temmuz'da adli tatil başladı.
Türkiye'de 1927'den, Cumhuriyet'in ilk yıllarından beri yargılama işlemlerine ara verilen "adli tatil" süresi uygulanmaktadır.
Yargılamayı durduran böyle bir ara vermenin amaçlarından biri, tarım ülkesi olan, ki bir zamanlar öyleydik, Türkiye'de çiftçinin ve esnafın hasat dönemi mevsimlik işlerini rahat yapabilmesini sağlamaktı. Bir yandan da yoğun tempoda çalışan yargı mensuplarının yaz aylarında tatil yapma istekleri, bu uygulamanın devam etmesine yol açmıştır.
Önceleri 20 Temmuz-5 Eylül arası 48 gün süren tatil sonradan 5219 sayılı Kanun ile 36 güne indirilmiş ve adli tatilin 1 Ağustos-5 Eylül arası uygulanması yönünde değişiklik yapılmıştır.
Bu uygulama 7 yıl sürmüştür. En nihayetinde 6494 sayılı Kanunla 2013 yılında adli tatil 20 Temmuz-31 Ağustos arası olarak belirlenmiştir.
Adli tatilin getiriliş amacı, yukarıda açıkladığımız gibi, Türkiye'nin bir tarım ülkesi olması ve yaz aylarındaki hasat döneminde yurttaşın zorluk çekmemesi ve işlerine rahatça devam edebilmesiydi.
Ancak, tüm yargı çevrelerinin de kabul ettiği üzere artık bu ihtiyaç ortadan kalkmıştır. Nitekim ulaşımın kolaylığı ve teknolojideki gelişmelerle, hasadıyla uğraşan çiftçinin fazla zaman kaybetmeden mahkemeye ulaşması mümkün olmakta, avukatla temsil edilmenin yaygınlığı da dikkate alındığında, ülkenin ekonomik ve hukuki anlamda bu tatile ihtiyacı kalmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
Nitekim Avrupa'da bazı ülkelerde adli tatil uygulaması yoktur. Almanya ve kısmen İsviçre örnek gösterilebilir.
Adli tatilin bir başka yönü yargı mensuplarının yaz aylarında tatil yapma isteğidir. Yargı mensupları da diğer kamu görelileri gibi kendilerine tanınan yasal izin sürelerini istedikleri tarihte kullanabilsin düşüncesi akla gelebilir.
Vatandaşın adalete erişim hakkını engellemeyecek şekilde ve adli tatilin mahkemelerin kapısına kilit vurulduğu anlamına gelmediğini gösterecek uygulamalarla adli tatil düzenlemeleri ele alınmalıdır.
Yargılama hizmeti o kadar ağır işlemektedir ki, bir yılda ancak bir kaç duruşmaya girebiliyorsunuz. Ve davalar yıllar boyu uzayıp gidiyor. Her iki duruşma arasına bir değil, birden fazla adli tatil süresi giriyor. Hizmet bakımından kendiliğinden oluşan bir tatil sürecindeyiz.
Adli tatil hâkim ve savcıların tatiline dönüşmüş durumda.
İyi tatiller adliye!
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023