AB plastik savaşı peşinde
PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, AB'nin çatal, kaşık, tabak gibi tek kullanımlık plastikleri yasaklamaya doğru gittiğine işaret ederek, "AB tek kullanımlık plastik ürünleri rekabet edemediği için yasaklarken, neden hali hazırda rekabet edebildiği plastik ürünleri kapsam dışı bırakmıştır?" diye sordu
26.10.2018 00:00:00
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'nun Mayıs ayında denizlerdeki plastik kirliliğini önleyeceği gerekçesiyle tek kullanımlık plastik kulak pamuğu, çatal, kaşık, tabak, pipet ve balon tutacaklarının yasaklanması amacıyla hazırladığı yönetmelik tasarısı Avrupa Birliği Parlamentosu tarafından kabul edildi.
Yasanın yürürlüğe girip girmeyeceğini ise Avrupa Konseyi'nin Kasım ve Aralık aylarında yapacağı toplantılarda alacağı karar belirleyecek.
Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, tasarının ana sebebinin AB'nin başta Türkiye olmak üzere plastik üretiminde rekabet edemediği ülkelerden ithalatı önlemek olduğunu söyledi.
Eroğlu, şunları söyledi: "Türkiye son 8 yılda plastik mamul üretiminde büyük atılım gerçekleştirerek Avrupa'da ikinci büyük üretici konumuna yükseldi. Dünyada ise en büyük altıncı plastik üreticisi konumundayız. Türk Plastik Endüstrisi 11 bin firması ve 250 bin kişi istihdamı ile Türkiye ekonomisinin lokomotif endüstrisidir. AB ülkeleri rekabet edemedikleri için ithal etmek zorunda kaldıkları ürünler yerine kendi üretimleri olan üstelik pahalılığıyla da dikkat çeken biyoplastik malzemesini satmak için bu yasağı getirmeye çalışıyorlar. Eğer benzer bir uygulama 2023 yılında Türkiye'de de gerçekleşirse bu ürünleri üretmek için gerekli tüm hammaddeyi Petkim, Sasa, Köksan gibi yerli kuruluşlar yerine AB'den ithal etmek zorunda kalacağız."
İşin içinde bit yeniği var!
Eroğlu, AB'nin tek kullanımlık plastiklere getirmeye çalıştığı yasağın altında ekonomik savaş olduğuna vurgu yaparak, "Burada gözden kaçmaması gereken en önemli nokta konunun çevre değil ekonomik bir savaş olduğudur. Bu noktada sorulması gereken soru: AB bu yasa ile pipet, kulak çubuğu, çatal, kaşık, bıçak gibi plastik sektörünün küçük bir yüzdesini kapsayan ürünleri yasaklarken neden hali hazırda rekabet edebildiği ürünleri kapsam dışı bırakmıştır, olmalıdır. AB'nin biyoplastik tekelleri işbaşındadır. Türkiye'nin büyük ihracatçı olduğu bu ürünlerde rekabetçiliğimizi düşürecek ve istihdamı baltalayacak, firmaların üretim ve yatırımını engelleyecek söylemler yapılmadan muhakkak sektörden doğru bilgilendirmeler alınmalıdır."
EYÜP KABİL/İSTANBUL
Yasanın yürürlüğe girip girmeyeceğini ise Avrupa Konseyi'nin Kasım ve Aralık aylarında yapacağı toplantılarda alacağı karar belirleyecek.
Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, tasarının ana sebebinin AB'nin başta Türkiye olmak üzere plastik üretiminde rekabet edemediği ülkelerden ithalatı önlemek olduğunu söyledi.
Eroğlu, şunları söyledi: "Türkiye son 8 yılda plastik mamul üretiminde büyük atılım gerçekleştirerek Avrupa'da ikinci büyük üretici konumuna yükseldi. Dünyada ise en büyük altıncı plastik üreticisi konumundayız. Türk Plastik Endüstrisi 11 bin firması ve 250 bin kişi istihdamı ile Türkiye ekonomisinin lokomotif endüstrisidir. AB ülkeleri rekabet edemedikleri için ithal etmek zorunda kaldıkları ürünler yerine kendi üretimleri olan üstelik pahalılığıyla da dikkat çeken biyoplastik malzemesini satmak için bu yasağı getirmeye çalışıyorlar. Eğer benzer bir uygulama 2023 yılında Türkiye'de de gerçekleşirse bu ürünleri üretmek için gerekli tüm hammaddeyi Petkim, Sasa, Köksan gibi yerli kuruluşlar yerine AB'den ithal etmek zorunda kalacağız."
İşin içinde bit yeniği var!
Eroğlu, AB'nin tek kullanımlık plastiklere getirmeye çalıştığı yasağın altında ekonomik savaş olduğuna vurgu yaparak, "Burada gözden kaçmaması gereken en önemli nokta konunun çevre değil ekonomik bir savaş olduğudur. Bu noktada sorulması gereken soru: AB bu yasa ile pipet, kulak çubuğu, çatal, kaşık, bıçak gibi plastik sektörünün küçük bir yüzdesini kapsayan ürünleri yasaklarken neden hali hazırda rekabet edebildiği ürünleri kapsam dışı bırakmıştır, olmalıdır. AB'nin biyoplastik tekelleri işbaşındadır. Türkiye'nin büyük ihracatçı olduğu bu ürünlerde rekabetçiliğimizi düşürecek ve istihdamı baltalayacak, firmaların üretim ve yatırımını engelleyecek söylemler yapılmadan muhakkak sektörden doğru bilgilendirmeler alınmalıdır."
EYÜP KABİL/İSTANBUL