Vizesiz seyahat derken vizeyle hayal oldu!

Başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkeleriyle vizesiz seyahat hayalleri kurulurken, son dönemlerde yaşanan zorluklar ve gecikmeler vizeyle bile bu ülkelere gitmeyi imkansız hale dönüştürdü.

Dilerseniz önce 'vizesiz Avrupa' denilen süreci bir hatırlayalım.

Aralık 2013'te Türkiye ve Avrupa Birliği, "vizesiz seyahatin önünü açacak mutabakat" olarak ifade edilen protokolü imzaladılar.

İmzayı atan AKP hükümeti adına Ahmet Davutoğlu idi.

Peki, neyin karşılığı idi bu protokol? Elbette ki Avrupa ülkelerinin kâbusu haline gelen "yasadışı göçmenler"in Avrupa'ya girişinin engellenmesi ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya geçenlerin geri iadesi karşılığı.

İmzalanan Türkiye-AB Vize Serbestisi Diyaloğu Mutabakat Metni ile Türkiye-AB Geri Kabul Anlaşması "vizesiz seyahat" için büyük umutlar oluşturmuştu.

Ama zaman içinde yaşanan uygulamalarda Türkiye olarak bizler kendi topraklarımız üzerinden Avrupa'ya göçü durdurduk, geçenleri geri aldık ama "vizesiz seyahat" konusunda hiçbir adım atılmadı.

Mayıs 2016'ya gelindiğinde AB cenahında hiçbir sözün tutulmadığını bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklıyordu. 

Erdoğan, AB'nin gerek kendisine gerekse de eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'na 3 milyar euro yardım sözü verdiğini, bu sözün şu ana kadar tutulmadığını söylemişti.

Erdoğan açıklamasında Türkiye'nin AB'den "lütuf değil dürüstlük" beklediğini belirtmişti. "Şu anda 1 Haziran itibarıyla geri kabul anlaşmasına yönelik bir adım vardı, 30 Haziran itibarıyla da vize noktasında adım atılacaktı" demişti.

Hatta "Eğer vize yoksa, anlaşma da yok" restini ortaya koymuştu.

Vize hala yok ama geri kabul anlaşması sürekli devam etti.

Bugünlerde ise, yıllardır "vizesiz seyahat" hayalini kurduğumuz Avrupa'ya başta da belirttiğimiz gibi vizeyle seyahat etmek imkansız hale geldi.

Türk vatandaşlarına yönelik Schengen başvurularındaki ret oranları tarihin en yüksek seviyelerine ulaştı. Bazı Avrupa ülkeleri, yoğunluğu gerekçe göstererek Türkiye'ye vize başvurularını Mayıs sonuna kadar kapattı. 

Türkiye'nin Avrupa Birliği ülkeleri ile olan siyasi ilişkilerindeki gerilimlerin yanı sıra, son yıllarda para karşılığı satılan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlıklarının sayısındaki artış, Schengen vizesi başvurularına büyük darbe vurmuş durumda.

Yaşanan kur şoklarına rağmen Avrupa ülkelerindeki mevcut fiyatların Türkiye'ye kıyasla uygun olduğunu belirten vatandaşlar, Schengen vizesine başvuruda bulunurken, kötü haber 3 Avrupa ülkesinden geldi.

İspanya, İtalya ve Almanya, yoğun vize başvuru taleplerini gerekçe göstererek Mayıs ayının sonuna kadar randevuları kapattı. 

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, vize başvurularını askıya alan ülkeler arasında geçtiğimiz hafta Türkiye'yi ziyaret eden Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier'in ülkesi Almanya'nın da olduğunu belirterek, Erdoğan'ın görüşmede Almanya'ya vizesiz seyahatin de gündeme geldiğini söylediğini hatırlattı.

BTP lideri sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şunları söyledi:

"Müjdemi isterim… Cumhurbaşkanımız Almanya Cumhurbaşkanı ile vizesiz seyahat için görüştük demişti ve haber geldi. Almanya vize başvurularını mayıs sonuna kadar kapattı."

AKP hükümeti özellikle AB konusunda neyi hallettik dediyse, hangi anlaşmaların altına imza attıysa, bugüne kadar tam tersinin yaşandığı gördük.

Bütün dış politikasını ABD ve AB eksenine oturtan, Rusya ve diğer ülkelerle ilişkilerinde bile bu eksene bağlı hareket ederek belirleyen AKP hükümeti, ülkemize fiyasko üzerine fiyasko yaşatıyor.

Diğer önemli bir husus ise, Geri Kabul Anlaşması'nı imzalayan bir ülkeye Avrupa'nın asla ve asla vizesiz seyahat imkanı sağlamayacağı gerçeğiydi.

Geri Kabul Anlaşması, Türkiye'yi istikrarsız hale getirdi, üstelik sığınmacılara parayla vatandaşlık hakkı tanınması bu istikrarsızlığı daha da kuvvetlendirdi.

İstikrarsızlığın arttığı ülkeye de hiçbir ülke kapılarını açmak istemez.

AKP hükümetinin ekonomide, iç ve dış politikada uyguladığı politikalar, ülkemizin ve milletimizin itibarına ciddi zarar vermektedir.

Güçlü bir Türkiye ve güçlü bir Türk milleti için Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet-Millet Devlet tezi acilen uygulanmalı ve uygulanması için de bu eşsiz çözümleri parti programına alan Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) ve lideri Hüseyin Baş'a fırsat verilmelidir.