Tevazu gösteren yüceltilir
İmam Ca’fer (a.s.) şöyle buyurdu: “Gökte kulların işleriyle görevlendirilmiş iki melek var. Bunlar tevazu göstereni yüceltiyor, kibirleneni de alçaltıyor”
22.12.2023 11:24:00
Hakan Akkuş
Hakan Akkuş
Sekunî rivayet eder: Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam) buyurdu ki: "Resûlullah (sallallahu aleyhi ve alihi) şöyle buyurmuştur: Allah yumuşaklığı sever ve ona yardım eder. Zayıf hayvanlara bindiğiniz zaman, konaklama yerlerinde onları dinlendirin. Eğer yer kuru ve sert ise onları derhal oradan uzaklaştırın. Şayet yeşil ve yumuşak bir yer ise dinlendirin." (Usul-i Kâfi, c.2, s.243).
Sekunî rivayet eder:
Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam) buyurdu ki: "Resûlullah (sallallahu aleyhi ve alihi) şöyle buyurmuştur: İki kişi arkadaş oldukları zaman, bunlardan Allah katında derecesi en yüksek ve Allah Azze ve Celle'ye en sevimli olan kişi, arkadaşına karşı en çok yumuşak olanıdır." (Usul-i Kâfi, c.2, s.243-244).
Fudayl b. Osman rivayet eder:
Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam)'ın şöyle dediğini duydum: "Kişi işinde yumuşak davranırsa, insanlardan beklediğine nâil olur." (Usul-i Kâfi, c.2, s.244).
Mes'ade b. Sadeka rivayet eder:
Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam) şöyle buyurdu: "Habeş Kralı Necaşi, Ca'fer b. Ebu Tâlib ve arkadaşlarını yanına çağırdı. Necaşi'nin yanına girdiklerinde, evinde toprak üzerinde oturuyordu. Üzerinde eskimiş elbiseler vardı. Ca'fer şöyle demiştir: "Onu bu halde görünce ürperdik. Bizim bu halimizi yüzlerimizin (renginin) değiştiğini görünce, bize şöyle dedi: "Muhammed'e yardım eden ve gözlerini aydınlatan Allah'a hamd olsun. Size bir müjde vereyim mi?"
Bunun üzerine "Evet, ey kral" dedim.
Dedi ki: "Biraz önce benim gözcülerimden biri sizin topraklarınızdan geldi ve bana haber verdi ki; Allah Azze ve Celle Peygamberi Muhammed'i (sallallahu aleyhi ve alihi) muzaffer kıldı. Düşmanlarını helak etti. Falan, falan ve falan kişiler de ona esir düştü. Erak ağacının çok olduğu Bedir vadisinde karşı karşıya geldiler. Şu anda ona bakıyor gibiyim. Çünkü orada Damre oğullarından bir adama çobanlık yapmıştım."
Ca'fer ona dedi ki: "Ey kral! Niçin toprağın üzerinde oturuyorsun ve neden üzerinde eskimiş elbiseler var?"
Dedi ki: "Ey Ca'fer! Biz Allah'ın İsa (a.s.)'a indirdiği kitapta şunu gördük: Allah'ın kulları üzerindeki haklarından biri, kendilerine bir nimet bahşettiği zaman, O'na karşı tevazu göstermeleridir. Allah Azze ve Celle, Muhammed (sallallahu aleyhi ve alihi) aracılığıyla bana bir nimet bahşedince, ben de Allah'a karşı bu şekilde tevazumu gösterdim."
Peygamberimiz bu olayı haber alınca ashabına şöyle dedi: "Sadaka kişinin malının artmasını sağlar. Sadaka verin ki Allah size merhamet etsin. Tevazu kişiyi yüceltir. Tevazu gösterin ki Allah sizi yüceltsin. Affetmek kişiyi aziz kılar. Affedin ki Allah sizi aziz kılsın." (Usul-i Kâfi, c.2, s.244-245).
Muaviye b. Ammar rivayet eder:
Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam)'ın şöyle dediğini duydum: "Gökte kulların işleriyle görevlendirilmiş iki melek var. Bunlar tevazu göstereni yüceltiyor, kibirleneni de alçaltıyor." (Usul-i Kâfi, c.2, s.245).
Sekunî rivayet eder:
Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam) buyurdu ki: "Resûlullah (sallallahu aleyhi ve alihi) şöyle buyurmuştur: İki kişi arkadaş oldukları zaman, bunlardan Allah katında derecesi en yüksek ve Allah Azze ve Celle'ye en sevimli olan kişi, arkadaşına karşı en çok yumuşak olanıdır." (Usul-i Kâfi, c.2, s.243-244).
Fudayl b. Osman rivayet eder:
Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam)'ın şöyle dediğini duydum: "Kişi işinde yumuşak davranırsa, insanlardan beklediğine nâil olur." (Usul-i Kâfi, c.2, s.244).
Mes'ade b. Sadeka rivayet eder:
Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam) şöyle buyurdu: "Habeş Kralı Necaşi, Ca'fer b. Ebu Tâlib ve arkadaşlarını yanına çağırdı. Necaşi'nin yanına girdiklerinde, evinde toprak üzerinde oturuyordu. Üzerinde eskimiş elbiseler vardı. Ca'fer şöyle demiştir: "Onu bu halde görünce ürperdik. Bizim bu halimizi yüzlerimizin (renginin) değiştiğini görünce, bize şöyle dedi: "Muhammed'e yardım eden ve gözlerini aydınlatan Allah'a hamd olsun. Size bir müjde vereyim mi?"
Bunun üzerine "Evet, ey kral" dedim.
Dedi ki: "Biraz önce benim gözcülerimden biri sizin topraklarınızdan geldi ve bana haber verdi ki; Allah Azze ve Celle Peygamberi Muhammed'i (sallallahu aleyhi ve alihi) muzaffer kıldı. Düşmanlarını helak etti. Falan, falan ve falan kişiler de ona esir düştü. Erak ağacının çok olduğu Bedir vadisinde karşı karşıya geldiler. Şu anda ona bakıyor gibiyim. Çünkü orada Damre oğullarından bir adama çobanlık yapmıştım."
Ca'fer ona dedi ki: "Ey kral! Niçin toprağın üzerinde oturuyorsun ve neden üzerinde eskimiş elbiseler var?"
Dedi ki: "Ey Ca'fer! Biz Allah'ın İsa (a.s.)'a indirdiği kitapta şunu gördük: Allah'ın kulları üzerindeki haklarından biri, kendilerine bir nimet bahşettiği zaman, O'na karşı tevazu göstermeleridir. Allah Azze ve Celle, Muhammed (sallallahu aleyhi ve alihi) aracılığıyla bana bir nimet bahşedince, ben de Allah'a karşı bu şekilde tevazumu gösterdim."
Peygamberimiz bu olayı haber alınca ashabına şöyle dedi: "Sadaka kişinin malının artmasını sağlar. Sadaka verin ki Allah size merhamet etsin. Tevazu kişiyi yüceltir. Tevazu gösterin ki Allah sizi yüceltsin. Affetmek kişiyi aziz kılar. Affedin ki Allah sizi aziz kılsın." (Usul-i Kâfi, c.2, s.244-245).
Muaviye b. Ammar rivayet eder:
Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık Aleyhisselam)'ın şöyle dediğini duydum: "Gökte kulların işleriyle görevlendirilmiş iki melek var. Bunlar tevazu göstereni yüceltiyor, kibirleneni de alçaltıyor." (Usul-i Kâfi, c.2, s.245).