Tekirdağ, yaklaşık 6.000 yıllık zengin bir tarihe sahip olup, bereketli toprakları ve stratejik konumuyla tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır.

Antik çağlardan itibaren Bisanthe, Rhaedestus ve Rodosto gibi isimlerle anılan bu kadim şehir, M.Ö. 7. yüzyılda Grek kolonilerinin kurulmasıyla ticaretin merkezi haline gelmiş.

Roma İmparatorluğu'nun bölgeye vali göndermesi ve sonrasında Trakya'da bir Roma Eyaleti kurmasıyla da önemli bir yönetim merkezi olmuştur.

Osmanlı döneminde ise Süleyman Paşa'nın komutasındaki kuvvetlerin Gelibolu'ya çıkmasıyla Türk egemenliğine girmiş ve Tekfurdağı ismiyle anılmıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra ise Tekirdağ adını almış ve modern Türkiye'nin önemli bir parçası haline gelmiştir.

Doğal güzelliklerle bezeli Tekirdağ

Tekirdağ'ın doğal güzellikleri, ziyaretçilerini adeta büyüler. Özellikle Çamlıkoy (Kastro) Tabiat Parkı, yeşilin mavi ile buluştuğu Istrancalar Bölgesi'nde yer almakta ve zengin bitki örtüsüyle dikkat çekmektedir.

Bahçedere'nin denizden itibaren 2 kilometrelik kısmında kayık ile gezinti yapma imkanı sunan bu park, doğaseverler için vazgeçilmez bir duraktır. Ayrıca, Ganos Dağı da doğa yürüyüşleri ve kampçılık için ideal bir yerdir.

Ekonomik canlılık ve gelir kaynakları

Tekirdağ'ın ekonomisi, tarım, sanayi ve turizme dayalıdır. Bereketli toprakları sayesinde tarım önemli bir gelir kaynağı olup, özellikle bağcılık ve şarapçılık faaliyetleriyle tanınmaktadır. Sanayi alanında ise, çeşitli organize sanayi bölgelerinde yer alan fabrikalar ve işletmeler ekonomiye büyük katkı sağlamaktadır. Turizm açısından ise, tarihi ve doğal güzellikleriyle her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlamaktadır.

Tekirdağ, tarihi dokusu, doğal güzellikleri ve ekonomik potansiyeliyle geleceğe umutla bakmaktadır.