Tarımda 'milli' esaret!
Ziraat Mühendisleri Odası ve Türkiye Ziraatçılar Derneği'nin de aralarında bulunduğu tarımla ilgili 8 kuruluş adına yapılan ortak basın açıklamasında, Tarımda Milli Birlik Projesi'yle Türk tarımının tümüyle çoğunluğu yabancı olan sermaye gruplarının egemenliğine açılacağı ifade edildi
30.04.2019 00:00:00
ORHAN DEDE/ANKARA
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlıkları yapılan 'Tarımda Milli Birlik Projesi'ne ilişkin olarak hafta başında TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) ev sahipliğinde birçok sivil toplum kurulunun katılımıyla Ankara'da ortak bir basın açıklaması yapıldı.
Basın toplantısına, ZMO Başkanı Özden Güngör, Kimya Mühendisleri Odası Başkanı Dr. Ali Uğurlu, Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Kemal Zeki Taydaş, Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı Hüseyin Demirtaş, Tarım Orkam-Sen Başkanı Hamit Kurt, Çiftçi-Sen Başkanı Abdullah Aysu, Tarım Orman-İş Başkanı Şükrü DURMUŞ ve Tüketici Hakları Derneği Başkanı Turhan Çakar ve basın mensupları katıldı.
ZMO Başkanı Özden Güngör tarafından okunan basın açıklamasında, sorunların çözülemediği tarımda neoliberal arayışlar sonucunda Tarım ve Orman Bakanlığı'nın özelleştirilmesi noktasına gelindiğine dikkatler çekildi.
Tarımda Milli Birlik Projesi adıyla gündeme gelen yeni yapılanmaya ilişkin olarak kamuoyuna yansıyan bilgilerin son derece kısıtlı olduğunun ifade edildiği açıklamada, "bu kısıtlı bilgiler dahi yeni yapılanma girişiminin çok büyük tartışmalara yol açacağını gösteriyor" ifadeleri yer aldı.
Asıl sorunlar gözardı edildi
Tarımda sorunların her geçen gün arttığına işaret edilen ortak açıklamada, tarımda yaşanan sorunların hiçbirine çözüm getirmeyecek Milli Tarım Projesi adlı yeni girişimin çok daha önemli sorunlara yol açmasından kaygı duyulduğu ortaya konuluyor.
Tarımda yaşanan temel sorun olan üretimin bu yeni girişimde geri planda bırakıldığı ifade edilerek, ürün pazarlaması, işlenmesi ve ihracatın ağırlıklı olarak yerli ve yabancı özel sektörün yönetimine bırakıldığına dikkat çekildi.
Tarımda Milli Birlik Projesi adlı yapılanma hayata geçtiği takdirde Tarım ve Orman Bakanlığı, özellikle de taşra örgütlenmesi özel sektörün hakim olacağı holdingin destekçisi haline getirileceği açıklandı.
'Yalın Sistem' ne demek?
Tarımda Milli Birlik Projesinin temelini 'Yalın Sistem' adı verilmiş piramit şeklinde bir yapının oluşturacağının ifade edildiği açıklamada şu noktalara dikkat çekildi: "Dört katmanlı olarak tasarlanan piramidin en alt katmanında 'çiftçiler', 'ormancılar', 'balıkçılar' şeklinde sıralanan üreticiler, üzerindeki katmanda Milli Birlik Kooperatifi, üçüncü katmanında ise Semerat Holding, piramidin en tepesinde ise ne anlama geldiği açıklanmayan Dünya Markası yer almaktadır. Ürün tedarikçisi olarak rol verilen MBK'nın yüzde 35, KİT'lerin yüzde 15, özel sektörün ise yüzde 50 pay ile ortak olduğu Semerat Holding'in, ürün ticareti ve pazarlaması görevini üstlenmesi planlanmaktadır. 'Milli' iddiasıyla yola çıkılmasına karşın, Semerat Holding'in hakim ortağı olan özel sektör şirketleri içerisinde yer verilen Unilever gibi küresel bir şirket ve sayılan diğer şirketlerin ortaklık yapıları, üreticilerin, tüketicilerin, meslek kuruluşlarının ve kamunun hiçbir şekilde söz sahibi olamayacağı, neoliberal politikalara göre belirlenecek bir 'milli tarımı (!)' açıkça göstermektedir. Yapının içerisine dahil edilecek KİT'ler ise tümüyle yerli ve ulusötesi sermaye gruplarının egemenliğine açılacaktır."
İthalat tam gaz devam edecek
ZMO Başkanı Özden Güngör'ün tarımla ilgili 8 kuruluş adına yaptığı basın açıklamasında, 2023 yılına kadar 100 milyar dolarlık tarımsal hasıla elde edilmesi hedeflenen projenin uzun vadeli hedefleri arasında yer alan "Arz açığı olan kategorilerde yurt dışından Yalın Sistemle ürün temin edilecek" hedefinin, ülkemizde arz açığını kapatmaya yönelik önlemlerin alınmayacağını, aksine ithalatın kurumsallaşacağını gösterdiğini ifade etti.
Güngör projenin uzun vadeli hedeflerden bir diğeri olan '2030'da genel bütçeden pay almayan bir bakanlık yapısı sağlanacaktır' hedefinin ise, kamunun tümüyle tarım sektöründen çekileceğini gösterdiğini açıkladı.
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlıkları yapılan 'Tarımda Milli Birlik Projesi'ne ilişkin olarak hafta başında TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) ev sahipliğinde birçok sivil toplum kurulunun katılımıyla Ankara'da ortak bir basın açıklaması yapıldı.
Basın toplantısına, ZMO Başkanı Özden Güngör, Kimya Mühendisleri Odası Başkanı Dr. Ali Uğurlu, Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Kemal Zeki Taydaş, Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı Hüseyin Demirtaş, Tarım Orkam-Sen Başkanı Hamit Kurt, Çiftçi-Sen Başkanı Abdullah Aysu, Tarım Orman-İş Başkanı Şükrü DURMUŞ ve Tüketici Hakları Derneği Başkanı Turhan Çakar ve basın mensupları katıldı.
ZMO Başkanı Özden Güngör tarafından okunan basın açıklamasında, sorunların çözülemediği tarımda neoliberal arayışlar sonucunda Tarım ve Orman Bakanlığı'nın özelleştirilmesi noktasına gelindiğine dikkatler çekildi.
Tarımda Milli Birlik Projesi adıyla gündeme gelen yeni yapılanmaya ilişkin olarak kamuoyuna yansıyan bilgilerin son derece kısıtlı olduğunun ifade edildiği açıklamada, "bu kısıtlı bilgiler dahi yeni yapılanma girişiminin çok büyük tartışmalara yol açacağını gösteriyor" ifadeleri yer aldı.
Asıl sorunlar gözardı edildi
Tarımda sorunların her geçen gün arttığına işaret edilen ortak açıklamada, tarımda yaşanan sorunların hiçbirine çözüm getirmeyecek Milli Tarım Projesi adlı yeni girişimin çok daha önemli sorunlara yol açmasından kaygı duyulduğu ortaya konuluyor.
Tarımda yaşanan temel sorun olan üretimin bu yeni girişimde geri planda bırakıldığı ifade edilerek, ürün pazarlaması, işlenmesi ve ihracatın ağırlıklı olarak yerli ve yabancı özel sektörün yönetimine bırakıldığına dikkat çekildi.
Tarımda Milli Birlik Projesi adlı yapılanma hayata geçtiği takdirde Tarım ve Orman Bakanlığı, özellikle de taşra örgütlenmesi özel sektörün hakim olacağı holdingin destekçisi haline getirileceği açıklandı.
'Yalın Sistem' ne demek?
Tarımda Milli Birlik Projesinin temelini 'Yalın Sistem' adı verilmiş piramit şeklinde bir yapının oluşturacağının ifade edildiği açıklamada şu noktalara dikkat çekildi: "Dört katmanlı olarak tasarlanan piramidin en alt katmanında 'çiftçiler', 'ormancılar', 'balıkçılar' şeklinde sıralanan üreticiler, üzerindeki katmanda Milli Birlik Kooperatifi, üçüncü katmanında ise Semerat Holding, piramidin en tepesinde ise ne anlama geldiği açıklanmayan Dünya Markası yer almaktadır. Ürün tedarikçisi olarak rol verilen MBK'nın yüzde 35, KİT'lerin yüzde 15, özel sektörün ise yüzde 50 pay ile ortak olduğu Semerat Holding'in, ürün ticareti ve pazarlaması görevini üstlenmesi planlanmaktadır. 'Milli' iddiasıyla yola çıkılmasına karşın, Semerat Holding'in hakim ortağı olan özel sektör şirketleri içerisinde yer verilen Unilever gibi küresel bir şirket ve sayılan diğer şirketlerin ortaklık yapıları, üreticilerin, tüketicilerin, meslek kuruluşlarının ve kamunun hiçbir şekilde söz sahibi olamayacağı, neoliberal politikalara göre belirlenecek bir 'milli tarımı (!)' açıkça göstermektedir. Yapının içerisine dahil edilecek KİT'ler ise tümüyle yerli ve ulusötesi sermaye gruplarının egemenliğine açılacaktır."
İthalat tam gaz devam edecek
ZMO Başkanı Özden Güngör'ün tarımla ilgili 8 kuruluş adına yaptığı basın açıklamasında, 2023 yılına kadar 100 milyar dolarlık tarımsal hasıla elde edilmesi hedeflenen projenin uzun vadeli hedefleri arasında yer alan "Arz açığı olan kategorilerde yurt dışından Yalın Sistemle ürün temin edilecek" hedefinin, ülkemizde arz açığını kapatmaya yönelik önlemlerin alınmayacağını, aksine ithalatın kurumsallaşacağını gösterdiğini ifade etti.
Güngör projenin uzun vadeli hedeflerden bir diğeri olan '2030'da genel bütçeden pay almayan bir bakanlık yapısı sağlanacaktır' hedefinin ise, kamunun tümüyle tarım sektöründen çekileceğini gösterdiğini açıkladı.