Vefatının 4. sene-i devriyesinde eşsiz devrimci lider Prof. Dr. Haydar Baş Bey'i, büyük bir özlem, minnet ve şükranla yâd ediyoruz.
Haydar Baş Bey, görüp göreceğim en büyük devrimci ve düşünce insanıydı.
Binlerce yıllık yanlış bilinen nice tabuları yıkmış bir fikir insanıydı.
Fikirleri ve eserleriyle dünyayı aydınlatan bir güneş gibiydi.
Aziz önderimiz Atatürk'ü milletimize tüm yönleriyle tanıtan ve sevdiren oydu.
"O, asker Atatürk, ben Hoca Atatürk" derdi.
Ben hayatımda ve Türk tarihinde onun kadar Atatürk sevgisi ile dolu ikinci bir insanı görmedim tanımadım.
Atatürk derken mutlaka gözleri dolar, konuşmasına ara verirdi.
"Atatürk olmasaydı biz olamayacaktık" derdi.
Ve şu tarihi sözleri sarfınazar ederdi:
"Atatürk vatandır.
Atatürk bayraktır.
Atatürk birleştirici harçtır."
Tıpkı ulu önder Atatürk gibi, "Tam bağımsız Türkiye" aşığı bir insandı.
"Türk milleti" ifadesini kullanmadan hiçbir konuşmasını tamamlamazdı.
Milletine ve memleketine olan sevdası, hiçbir tarife sığmayacak kadar büyüktü.
Şahsen beni her gördüğünde; "Evladım millet ne diyor, milletimizin durumu nasıldır? Türk milleti başka hiçbir millete benzemez" gibi duygu ve anlam yüklü cümleler kurardı.
İnsanlığın en büyük sorunu haline gelen ekonomik krize çözüm üreten, tek insandı Haydar Baş Bey.
Kim ne der ve düşünürse düşünsün. Tüm dünyada yankı bulan "Milli Ekonomi Modeli" tezi, insanlık tarihinin en büyük devrimiydi.
Türk milleti onu yaşarken, gereği gibi tanıyamadı ve anlayamadı.
Şimdilerde ise şahit olduğumuz tablo ise çok farklı.
Halk kendi arasında şunları konuşuyor:
"Haydar Baş hocayı maalesef hakkı ile anlayamadık"
"Haydar hoca bugün yaşananları yıllar önceden bize haber vermişti ama dinlemedik"
"Rusya onun kıymetini bildi ama biz bilemedik"
"Madenler üzerinde yaşadığımızı, sadece ondan duymuştuk"
"Çare var, umut var demişti"
"Gelin bir ve beraber olalım, ülkemizi 'Kainat Devleti' yapalım" demişti.
Bu ve daha pek çok övgü dolu sözler, milletimiz arasında konuşulur oldu.
Türkiye ve dünyada hangi olay meydana gelirse gelsin, anında teşhisini koyar ve bir milim bile yanılmazdı.
Onun hayatı, davranışları ve eserleri, baştan aşağı ölçülerle doluydu.
Bugün burnundan kıl aldırmayan siyasetçilerin tam tersine o, herkesle herkes olur ve tüm dertlerini sonuna kadar dinlerdi.
Onun yanına gelip de sorununu çözmeden ayrılan tek bir insan gösteremezsiniz.
Öylesine babacandı ki, herkesi evladı gibi görür ve ona göre davranırdı.
Devletin 'baba devlet' olması gerektiğini sürekli konuşmalarında dile getiriyordu.
Vatandaşlık maaşı
Ev hanımı maaşı
Çocuk maaşı gibi kavram ve projeler, Haydar Baş Bey'e ait özgün ve orijinal yaklaşımlardı.
Türkiye onu, hiç beklenmedik bir anda ve çok erken bir zamanda kaybetti.
Onun en büyük özlemi, "Kainat Devleti Türkiye" projesiydi.
Büyük devrimci lider, sen üzerine düşen her ne varsa, kat be kat fazlasıyla eda ettin.
"Ben siyasetimi son nefes için yapıyorum" şeklindeki haykırışını, bugünkü gibi hatırlıyor ve hissediyorum.
Dediği gibi yaptı, yaşadı ve sevenlerine bunu bir miras olarak bıraktı.
Kıymetli Hocam…
Senin ismin, eserlerin ve fikirlerin, sonsuza dek yaşayacaktır.
"Aziz Atatürk'ün izinden ve ilkelerinden asla ayrılmayın" tavsiyene, sonsuza kadar uyacağız.
Vefatının 4. yılında Haydar Baş hocamızı özlem, minnet ve şükranlarımızla anıyoruz.
Fikirlerinle yaşayacak ve sonsuza dek yaşatılacaksın.
Ruhun şad olsun.
Saygı ve özlemle…
Haydar Baş Bey, görüp göreceğim en büyük devrimci ve düşünce insanıydı.
Binlerce yıllık yanlış bilinen nice tabuları yıkmış bir fikir insanıydı.
Fikirleri ve eserleriyle dünyayı aydınlatan bir güneş gibiydi.
Aziz önderimiz Atatürk'ü milletimize tüm yönleriyle tanıtan ve sevdiren oydu.
"O, asker Atatürk, ben Hoca Atatürk" derdi.
Ben hayatımda ve Türk tarihinde onun kadar Atatürk sevgisi ile dolu ikinci bir insanı görmedim tanımadım.
Atatürk derken mutlaka gözleri dolar, konuşmasına ara verirdi.
"Atatürk olmasaydı biz olamayacaktık" derdi.
Ve şu tarihi sözleri sarfınazar ederdi:
"Atatürk vatandır.
Atatürk bayraktır.
Atatürk birleştirici harçtır."
Tıpkı ulu önder Atatürk gibi, "Tam bağımsız Türkiye" aşığı bir insandı.
"Türk milleti" ifadesini kullanmadan hiçbir konuşmasını tamamlamazdı.
Milletine ve memleketine olan sevdası, hiçbir tarife sığmayacak kadar büyüktü.
Şahsen beni her gördüğünde; "Evladım millet ne diyor, milletimizin durumu nasıldır? Türk milleti başka hiçbir millete benzemez" gibi duygu ve anlam yüklü cümleler kurardı.
İnsanlığın en büyük sorunu haline gelen ekonomik krize çözüm üreten, tek insandı Haydar Baş Bey.
Kim ne der ve düşünürse düşünsün. Tüm dünyada yankı bulan "Milli Ekonomi Modeli" tezi, insanlık tarihinin en büyük devrimiydi.
Türk milleti onu yaşarken, gereği gibi tanıyamadı ve anlayamadı.
Şimdilerde ise şahit olduğumuz tablo ise çok farklı.
Halk kendi arasında şunları konuşuyor:
"Haydar Baş hocayı maalesef hakkı ile anlayamadık"
"Haydar hoca bugün yaşananları yıllar önceden bize haber vermişti ama dinlemedik"
"Rusya onun kıymetini bildi ama biz bilemedik"
"Madenler üzerinde yaşadığımızı, sadece ondan duymuştuk"
"Çare var, umut var demişti"
"Gelin bir ve beraber olalım, ülkemizi 'Kainat Devleti' yapalım" demişti.
Bu ve daha pek çok övgü dolu sözler, milletimiz arasında konuşulur oldu.
Türkiye ve dünyada hangi olay meydana gelirse gelsin, anında teşhisini koyar ve bir milim bile yanılmazdı.
Onun hayatı, davranışları ve eserleri, baştan aşağı ölçülerle doluydu.
Bugün burnundan kıl aldırmayan siyasetçilerin tam tersine o, herkesle herkes olur ve tüm dertlerini sonuna kadar dinlerdi.
Onun yanına gelip de sorununu çözmeden ayrılan tek bir insan gösteremezsiniz.
Öylesine babacandı ki, herkesi evladı gibi görür ve ona göre davranırdı.
Devletin 'baba devlet' olması gerektiğini sürekli konuşmalarında dile getiriyordu.
Vatandaşlık maaşı
Ev hanımı maaşı
Çocuk maaşı gibi kavram ve projeler, Haydar Baş Bey'e ait özgün ve orijinal yaklaşımlardı.
Türkiye onu, hiç beklenmedik bir anda ve çok erken bir zamanda kaybetti.
Onun en büyük özlemi, "Kainat Devleti Türkiye" projesiydi.
Büyük devrimci lider, sen üzerine düşen her ne varsa, kat be kat fazlasıyla eda ettin.
"Ben siyasetimi son nefes için yapıyorum" şeklindeki haykırışını, bugünkü gibi hatırlıyor ve hissediyorum.
Dediği gibi yaptı, yaşadı ve sevenlerine bunu bir miras olarak bıraktı.
Kıymetli Hocam…
Senin ismin, eserlerin ve fikirlerin, sonsuza dek yaşayacaktır.
"Aziz Atatürk'ün izinden ve ilkelerinden asla ayrılmayın" tavsiyene, sonsuza kadar uyacağız.
Vefatının 4. yılında Haydar Baş hocamızı özlem, minnet ve şükranlarımızla anıyoruz.
Fikirlerinle yaşayacak ve sonsuza dek yaşatılacaksın.
Ruhun şad olsun.
Saygı ve özlemle…
Hacı Gaydan / diğer yazıları
- Sosyal patlamaya çeyrek kala! / 07.05.2024
- Cumhurbaşkanı Mansur Yavaş! / 06.05.2024
- 1982 Anayasası harikaydı / 01.05.2024
- Dersimiz tarih / 30.04.2024
- Ben Erdoğan’ın yerinde olsam… / 29.04.2024
- Akıllı bir Allah kulu yok mu? / 25.04.2024
- MB Türk milletine ihanet ediyor! / 23.04.2024
- CHP’ye sorularım var! / 22.04.2024
- Erdoğan’ın fişini Şimşek çekti! / 18.04.2024
- Siyasette birleşme zamanı / 16.04.2024
- Cumhurbaşkanı Mansur Yavaş! / 06.05.2024
- 1982 Anayasası harikaydı / 01.05.2024
- Dersimiz tarih / 30.04.2024
- Ben Erdoğan’ın yerinde olsam… / 29.04.2024
- Akıllı bir Allah kulu yok mu? / 25.04.2024
- MB Türk milletine ihanet ediyor! / 23.04.2024
- CHP’ye sorularım var! / 22.04.2024
- Erdoğan’ın fişini Şimşek çekti! / 18.04.2024
- Siyasette birleşme zamanı / 16.04.2024