İmam Rıza’ya ‘boşanma’ konusu soruldu
Haber Merkezi
"İmam Rıza'ya (a.s.), 'Üç talak verilmiş bir kadın, başka biriyle evlenmedikçe neden ilk kocasına helal olmuyor?' diye sordum.
İmam Rıza (a.s.) şöyle buyurdular: Allah-u Teala iki kez talak vermeye izin vermiştir. Nitekim, şöyle buyuruyor: 'Boşamak iki defa olur. Ondan sonra ya güzellikle kadını tutmak gerek, ya da hoşlukla bırakmak.'
Yani, Allah'ın hoşlanmadığı üçüncü boşamaya teşebbüs etmiş olursa, Allah, o kadını kocasına haram kılar ve artık kadın başka birisiyle evlenmedikçe eski kocasına helal olmaz. Bunun sebebi ise, erkeklerin boşanmayı hafife almamaları ve kadınlara zarar vermemeleri içindir."
Muhammed b. Ali Tâlikânî, Muhammed b. İbrahim (r.a.), metindeki senetle Hasan b. Ali bin Fazzal'dan, o da babasından şöyle rivayet ediyor: "İmam Rıza'dan (a.s.), Resûlullah'ın (s.a.v.) künyesinin Ebu'l-Kâsım olmasının sebebini sordum. İmam (a.s.) şöyle buyurdular: 'Çünkü onun Kâsım adında bir oğlu vardı (ondan dolayı Ebu'l-Kâsım denilirdi).'
'Ey Resûlullah'ın evladı! Beni daha fazla izaha layık görmüyor musun?' diye sorduğumda şöyle buyurdular: 'Evet, acaba benim ve Ali'nin bu ümmetin babaları olduğumuzu biliyor musun?'
'Evet, biliyorum' dedim. Buyurdular ki: 'Acaba Resûlullah'ın (s.a.v.) bütün ümmetin babası olduğunu ve Ali'nin (a.s.) de bu ümmetten olduğunu biliyor musun?'
Ben, 'Evet' dedim. Daha sonra şöyle buyurdular: 'Acaba Ali'nin (a.s.) cennet ve cehennemi bölen birisi olduğunu da biliyor musun?' 'Evet' dedim.
O zaman İmam şöyle buyurdu: 'İşte bu yüzden Resûlullah'a (s.a.v.) Ebu'l-Kâsım" (cennet ile cehennemi bölenin babası) denildi.'
İmam'a (a.s.), 'Bu sözün mânâsı nedir?' diye sorduğumda şöyle buyurdular: 'Peygamber'in (s.a.v.) ümmetine olan şefkati, babanın evladına olan şefkati gibidir; ümmetinin en faziletlisi Ali'dir (a.s.). Resûlullah'tan sonra Hz. Ali'nin onlara olan şefkati, Hz. Resûlullah'ın şefkati gibidir. Çünkü Ali (a.s.), Resûlullah'ın (s.a.v.) vasi ve halifesi ve ondan sonra imam idi. İşte bu yüzden, 'Ben ve Ali bu ümmetin babasıyız' buyurmuştur.
Yine, Resûlullah (s.a.v.) minbere çıkarak şöyle buyurmuştur: 'Kim ölür de geride borç ve çoluk çocuk bırakırsa, borcunu ödemek, ailesinin geçimini sağlamak Benim üzerimedir ve kim ölür de geride mal ve servet bırakırsa bu mal, onun vârislerinindir.'
İşte bundan dolayı onlara kendi baba ve annelerinden, hatta kendilerine, kendilerinden daha yetki sahibidir. Emirü'l-Mü'minin Ali (a.s.) de, Resûlullah'tan (s.a.v.) sonra bu yetkiye sahip olmuştur."
Temim bin Abdullah bin Temim el-Kureyşî, metindeki senetle Ebu Salt-i Herevî'den şöyle naklediyor: "Memun, bir gün İmam Rıza'ya (a.s.) şöyle dedi: 'Ceddin Emirü'l-Mü'minin Ali (a.s.), hangi sebepten dolayı cennet ve cehennemi bölendir? Bu sözün mânâsı nedir? Ben bunun hakkında çok düşünüyorum.'
İmam Rıza (a.s.) şöyle buyurdular: 'Ey emir! Baban, o da babalarından, onlar da Abdullah bin Abbas'tan, o da Resûlullah'tan (s.a.v.) 'Ali'yi sevmek imandır, ona kin gütmek ise küfürdür' diye rivayet etmemişler mi?'
Memun, 'Evet, rivayet etmişlerdir' dedi. Bunun üzerine İmam (a.s.) şöyle buyurdular: 'Cennet ve cehennemin bölünmesi onun sevgisi ve kini üzereyse, o halde cennet ve cehennemi bölen de odur.'
Memun şöyle dedi: 'Allah beni senden sonra hayatta bırakmasın ey Ebu'l-Hasan! Şehadet ediyorum ki sen, Resûlullah'ın (s.a.v.) ilminin vârisisin.'
Ebu Salt-i Herevî der ki: "İmam Rıza (a.s.) eve döndükten sonra yanına varıp şöyle arz ettim: 'Ey Resûlullah'ın evladı! Ona ne kadar güzel cevap verdin!'
İmam Rıza (a.s.) şöyle buyurdular: Ben onunla onun hüccet bildiği bir yolla konuştum. Oysa babam, babaları vasıtasıyla Emirü'l-Mü'minin Ali'nin (a.s.) şöyle buyurduğunu naklediyordu: Resûlullah (s.a.v.) bana şöyle buyurdular:
"Ey Ali! Kıyamet günü cennetle cehennemi bölecek olan sensin; ateşe emredeceksin ki: Bu adam bendendir (ondan geç) ve bu adam senindir (onu tut)!" (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali Rıza eserinden)