Hakkari’yi tanıyalım
Hakkari, Türkiye’nin güneydoğusunda, zengin bir tarihi ve kültürel mirasa sahip bir ilimizdir
18.03.2024 11:49:00
Hasan Parlak
Hasan Parlak
Hakkari, Türkiye'nin güneydoğusunda, zengin bir tarihi ve kültürel mirasa sahip bir ilimizdir. Tarihi, Hurri ve Urartu krallıklarından Osmanlı İmparatorluğu'na kadar uzanan Hakkari, çeşitli medeniyetlerin izlerini taşır. İlin en dikkat çekici tarihi eserleri arasında antik kaya resimleri, koç heykeli ve dirheler bulunur.
Koç Heykeli: Yüksekova ilçesinde bulunan bu heykel, kaya kütlesinin oyularak şekil verilmesiyle oluşturulmuş ve bölgenin tarihi dokusunu yansıtan bir eserdir.
Meydan Medresesi: Hakkari merkezinde bulunan bu medrese, 1700 yıllık köklü bir tarihe sahip olup, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait izler taşır.
Nasturi Kilisesi: Eski Hakkari'de yaşamış olan insanların ibadet yeri olan bu kilise, kayaların oyulması ile yapılmış ve tarihi bir öneme sahiptir.
Urartu Mezarlığı: Hakkari merkezinde bir lise inşaatı sırasında ortaya çıkan bu mezar odası, M.Ö. 1000'li yıllara dayanan tarihi buluntuları içerir ve Urartu Dönemi'ne ait olduğu düşünülmektedir.
Kayme Sarayı: Şemdinli ilçesine bağlı Bağlar Köyü'nde bulunan bu saray, 1909 ile 1911 yılları arasında yaptırılmış olup, günümüze kuzey ve batı duvarları ulaşabilmiştir.
Kültürel açıdan Hakkari, geleneksel halk oyunları, halk müziği, giyim ve kuşamı ile dikkat çeker. Yöresel türküler, toplumun acı tatlı günlerine ait anıları ve yayla hayatını dile getirir.
Doğal güzellikleriyle de ön plana çıkan Hakkari, Cilo ve Sat Dağları'nın eteklerinde yer alır. İl, el değmemiş tabiatı ve Sineber Şelalesi gibi doğaseverlerin ilgisini çeken noktalarıyla tanınır.
Ekonomik olarak Hakkari, tarım ve ticaretle öne çıkar. Tahıllar, sebze, fasulye, patates, elma, ceviz ve hayvansal ürünler, çevredeki kırsal alanlardan şehre getirilerek satılır.
Ayrıca, Hakkari'nin ekonomik kalkınmasında kullanılacak beşeri ve ekonomik coğrafya özellikleri önemli bir yer tutar.
Bu zengin tarihi, kültürel ve doğal mirasıyla Hakkari, keşfedilmeyi bekleyen bir hazinedir.
Koç Heykeli: Yüksekova ilçesinde bulunan bu heykel, kaya kütlesinin oyularak şekil verilmesiyle oluşturulmuş ve bölgenin tarihi dokusunu yansıtan bir eserdir.
Meydan Medresesi: Hakkari merkezinde bulunan bu medrese, 1700 yıllık köklü bir tarihe sahip olup, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait izler taşır.
Nasturi Kilisesi: Eski Hakkari'de yaşamış olan insanların ibadet yeri olan bu kilise, kayaların oyulması ile yapılmış ve tarihi bir öneme sahiptir.
Urartu Mezarlığı: Hakkari merkezinde bir lise inşaatı sırasında ortaya çıkan bu mezar odası, M.Ö. 1000'li yıllara dayanan tarihi buluntuları içerir ve Urartu Dönemi'ne ait olduğu düşünülmektedir.
Kayme Sarayı: Şemdinli ilçesine bağlı Bağlar Köyü'nde bulunan bu saray, 1909 ile 1911 yılları arasında yaptırılmış olup, günümüze kuzey ve batı duvarları ulaşabilmiştir.
Kültürel açıdan Hakkari, geleneksel halk oyunları, halk müziği, giyim ve kuşamı ile dikkat çeker. Yöresel türküler, toplumun acı tatlı günlerine ait anıları ve yayla hayatını dile getirir.
Doğal güzellikleriyle de ön plana çıkan Hakkari, Cilo ve Sat Dağları'nın eteklerinde yer alır. İl, el değmemiş tabiatı ve Sineber Şelalesi gibi doğaseverlerin ilgisini çeken noktalarıyla tanınır.
Ekonomik olarak Hakkari, tarım ve ticaretle öne çıkar. Tahıllar, sebze, fasulye, patates, elma, ceviz ve hayvansal ürünler, çevredeki kırsal alanlardan şehre getirilerek satılır.
Ayrıca, Hakkari'nin ekonomik kalkınmasında kullanılacak beşeri ve ekonomik coğrafya özellikleri önemli bir yer tutar.
Bu zengin tarihi, kültürel ve doğal mirasıyla Hakkari, keşfedilmeyi bekleyen bir hazinedir.