Yerel seçimlerde iktidara çok net bir mesaj verildi.
Bu uyarı ve mesaj, AK Parti'nin genel seçimleri de kaybedeceğinin şifreleri ile doluydu.
Seçmenin tepki oyları ile cezalandırdığı mevcut iktidarın bundan böyle topluma sunabileceği hiçbir reçete kalmamıştır.
Peki ya seçmenin mükâfatlandırdığı CHP, mevcut sorunları ortadan kaldırabilecek herhangi bir ekonomik modele sahip midir?
Hiç tereddütsüz hayır!
Peki, neden o takdirde Türkiye'de seçmen kitlesi CHP'ye yüklendi?
Yanıtı çok basit.
AK Parti için tüm umutlar tükenmiştir.
CHP ise, seçmenin AK Parti'ye dayak atmak için, en kolay ulaşabileceği bir sopa olarak görünüyordu.
Durum bundan ibaret.
Buradan çıkan sonuç, büyük seçmen kitlelerinin AK Parti'ye tepkili oluşudur.
Adı üzerinde bu bir yerel seçim.
Burada Belediye Başkanlıklarını kazanan adaylar, mazbatalarını alıp Merkez Bankası'nın başına geçmeyecekler.
Yani aslında Türkiye'de sosyal ve ekonomik alanda değişen hiçbir şey olmayacak.
O halde soru şu:
Bu tepkiler şayet genel seçimler olmuş olsaydı, seçmen tarafından ortaya konulur muydu?
Benim kendi gözlemime dayanarak yapabileceğim yorumum ve tespitim şu şekilde olur; yerel seçimler değil de şayet bir genel seçim olmuş olsaydı, AK Parti iktidarı bugün aldığı oyları bile alamayacaktı.
Çünkü özellikle de AK Partili seçmenin gösterdiği tepkilerin odağında, bizzat Erdoğan vardı.
Yerel adayların seçmenlere olan yakınlığı ve özel hukukları, ilk kez Erdoğan sevgisinin önüne geçmiştir.
Yani aslında Erdoğan, bu seçimlerin yerel seçimler olmasına yatıp kalkıp dua etmeli.
Bu seçim genel seçimler olsaydı, inanın bugün iktidarda başka bir ittifak ve Erdoğan'ın koltuğunda, başka bir isim oturacaktı.
Şu halde demek oluyor ki, Türkiye'nin hiç zaman kaybetmeden bir erken seçime gitmesi, Türk milleti açısından adeta bir oksijen gibi olacaktır.
Gelelim işin ciddi kısmına.
AK Parti iktidarının başaramadığı işleri CHP iktidar olsa faraza, nasıl ve ne yaparak başaracak?
Ben size söyleyeyim. Hiçbir şeyi değiştiremez!
Çünkü CHP ile AK Parti açısından ekonomiye bakış ve temel görüşler aynıdır.
Hem de her konuda.
Sevgili okurlarım, CHP'nin bir iktisat görüşü yoktur.
Faizlerin çıkması gerektiğini en çok dillendiren, CHP'dir.
Dışarıdan hiç gereği yokken borç para bulunması gerektiğini söyleyen parti, CHP'dir.
NATO ile sorunu olmayan, AB'nin kapitülasyonlar misali müktesebat dayatmalarına en çok alkış tutan, CHP'dir.
Merkez Bankası'nın özerk olması, yani bağımsız olması gerektiğini ısrarla dillendiren, CHP'dir.
Ekonominin E'sinden bihaber Şimşek'in, sıkılaştırılmış para politikasına alkış tutan ve "Doğru yapılıyor" diyen parti, CHP'dir.
Sevgili dostlarım…
Tepki oylarının toplandığı CHP'nin, topluma ekonomi anlamında sunabileceği şeyler, AK Parti'nin yaptıklarının dışında farklı bir şey olmayacaktır.
O halde çözüm nedir?
Çözüm elbette ki ve mutlak anlamda erken seçimdir.
AK Parti'nin karşısına çıkacak partilerin tek bir gündemleri olması gerekir.
Ekonomi.
Aslında Türkiye'de seçimlere 34 parti giriyor gibi gözükse de, hepsinin ekonomiye dair bakışlarında ortaklıkları söz konusu.
Ama bir parti var ki, onu bu kapsamda değerlendirmek çok büyük haksızlık olur.
Çünkü bu partinin var oluş gayesi, ekonomiye yepyeni bir bakış açısı getirmek ve tam bağımsız bir Türkiye inşa etmek.
Para politikası başta olmak üzere, mevcut kapitalist sistemin tümüyle terk edilmesi ve yapısal olarak ekonomide yeni bir siteme geçilmesinden bahsediliyor.
Bu yeni sistemin adı, "Milli Ekonomi Modeli."
İşte BTP, devrim niteliğinde böyle bir sisteme sahip.
Dolayısıyla en çok oyu almakla Türk milletine bir damla katkı sunmuş olamıyorsun.
Ama böyle bir sisteme sahip olursan, o zaman aldığın oyların sana ve millete bir faydası olmuş oluyor.
Yani milletimizin de şunu çok net anlaması lazımdır artık; A'ya kızıyorum, B'yi seçiyorum. Sonuç, sıfır.
Demek ki neymiş?
Partine ait bir ekonomi modelin olması ve bunu tüm dünyaya kabul ettirmiş olman da lazımdır. BTP bunu yapan ve başaran tek parti olma özelliğine sahiptir.
BTP'nin Avukatlığını yapmıyorum, isteyen inanır isteyen inanmaz ama gerçek budur.
Erken seçim olması halinde, Türkiye nasıl bir formülle şaha kalkar onunla bitiriyorum.
Türkiye'nin en büyük sorunu olan ekonomi alanında BTP'yi tam yetkili kılmalı, Atatürk paydasında bir araya gelmeyi kabul edecek başta CHP olmak üzere, diğer tüm partilerle birlikte "milli bir platform" oluşturulmalıdır.
Bu platformda yer alacak tüm partiler, hiç zaman kaybetmeden erken seçim için kolları sıvamalı ve teşkilat tabanlarını birlikte hareket etmeye teşvik etmelidir.
Bakın göreceksiniz bu yöntem uygulansın ve ilk işaret fişeği yakılsın, ekonomide bir bahar havası oluşacaktır.
Bunun dışında artık bir partinin mevcut sistemde tek başına iktidar olması, mucize gibidir.
Söz konusu vatansa gerisi teferruattır. Bunu genel başkanlar dediği gün, bu iş bitmiştir.
- Cumhurbaşkanı Mansur Yavaş! / 06.05.2024
- 1982 Anayasası harikaydı / 01.05.2024
- Dersimiz tarih / 30.04.2024
- Ben Erdoğan’ın yerinde olsam… / 29.04.2024
- Akıllı bir Allah kulu yok mu? / 25.04.2024
- MB Türk milletine ihanet ediyor! / 23.04.2024
- CHP’ye sorularım var! / 22.04.2024
- Erdoğan’ın fişini Şimşek çekti! / 18.04.2024
- Siyasette birleşme zamanı / 16.04.2024