Duyduk duymadık demeyin!

Türkiye'de ve dünyada olaylar o kadar hızlı gelişiyor ki takip etmek ve yorumlamak sıradan insanlar için zor olmaya başladı. Olayları uzman gözüyle, bilgi ve beceriyle değerlendirecek donanıma sahip olmak gerekir. (Televizyonlarda eli değnekli-değneksiz bazı algı yöneticilerini kastetmiyorum)

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) kadrolarını ve liderini sıradanlıktan çıkartmak zorundayız. Çünkü onlar, Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın fikir ve gönül eğitiminden geçmiş, vatanperver ve özverili insanlardır. Siyaset ve feraset alanında onların eline su dökecek kimse varsa, beri gelsin de suyundan istifade edelim…

İsrail'in Gazze'deki Refah'a yaptığı saldırının üzerinden birkaç saat geçmeden Kişisel Youtube kanalında değerlendirme yapan BTP lideri Av. Hüseyin Baş, şu tespitleri yaptı: 

"İsrail, 7 Ekim'den bu yana Gazze'deki Filistinlileri ittire ittire Refah'a kadar götürdü. 285 bin olan Refah'ın nüfusu bugün 1.3 milyonu aşmış durumda. Yani neredeyse 6 katına çıkmış. Gazze'nin toplam nüfusu zaten 2 milyon civarıydı. Dolayısıyla 1,5 milyona yakın insan Refah'a kilitlendi" dedi.

İsrail'in şimdi burayı tamamen boşaltmak istediğini belirten BTP lideri Hüseyin Baş; şöyle devam etti:

"Nereye boşaltalım? Mısır, sınır kapısını kapatıyor, 'Bunları Sina'da istemiyorum' diyor. Amerika Akdeniz'de, Gazze'nin sahilinde yüzer limanlar inşa etti son 1.5-2 ayda. Bu limanların sebebi insani yardım ulaştırmak diyorlardı ama şimdi insani yardımı havadan fırlatıyorlar! Burada aslında maksat neydi o gezer limanlar için tahliye planı işletilsin diye… Şimdi 1,5 milyon insanın tahliyesi söz konusu. Nereye tahliye edilecekler, temel sorun bu. Muhtemelen buradaki adres de Türkiye!"

Kartel medya, son günlerde meydana gelen AKP-CHP-MHP yakınlaşmasını çok önemsediklerini söyleyerek methiyeler okuyorlar, yazıyorlar. Dün TV kanallarında ağza alınmayacak sözler söyleyenler, bugün yağlı-ballı ne kadar da nazik konuşuyorlar. Yakınlaşmanın, yumuşamanın önemini dile getiriyorlar. 'Türkiye'nin buna çok ihtiyacı vardı' falan filan diyorlar. Keşke samimi ve sözde değil de özde doğru olsalar. Çünkü yapılan görüşmelerde konuşulanları, Dolmabahçe ve diğer bazı saklı gizli yapılan görüşmeler gibi gizliyorlar. Belli ki yeni bir algı planını devreye koydular. Bu konuyu da bakınız BTP lideri Av. Hüseyin Baş nasıl değerlendiriyor: 

"Erdoğan iç siyasette yumuşama sergilemiyor bunu anlamamız lazım. Erdoğan dışarıda bir yerlere karşı yumuşama sergiliyor. Faiz artırımı, söylem, dil, sığınmacı hususu en önemli gündemler biri, ekonomi politikalarını çevirdiği rota, bunların tamamı küresel emperyalist mantığın, Türkiye'den bir şeyler isteyen mantığın, Erdoğan'a dayattığı unsurlardır. Şimdi yumuşama dedikleri, yumuşamayı niye istemiyorsunuz diye itiraz ettirdikleri şeyler, aslında Erdoğan'ın iç siyasetteki ortamı yumuşatması değil, Erdoğan'ın dışarıya karşı yumuşakça davranıp o grupların, o güçlerin taleplerini yerine getirme çabasıdır. Bu yumuşamanın bir başka yansımasını da yakın vadede Türkiye'de özelleştirme defterlerinin yeniden açılarak Türkiye'nin varlıklarının, kaynaklarının yabancı unsurlara, yabancı güçlere peşkeş çekilmesi olarak gazetelerde okuyacağız, bunu da şimdiden söyleyeyim" dedi.

Anlaşılan o ki Türkiye yeni bir göç dalgası ve yeni misafirlerini ağırlamaya hazırlanıyor. Sebepleri o kadar sinsice hazırladılar ki. 'İnsanlık dramını dünya lideri çözdü' diye belki de bütün ülkeler Sayın Cumhurbaşkanımıza en büyük madalyaları takacak. İktidarıyla-muhalefetiyle meclisteki bütün siyasileri dünya halkları en gür seda ile alkışlayacak. Aradan geçecek 10 yıllar sonra Türkiye diye bir ülke kalmayacak. Türkiye'nin başına çoraplar örülüyor. Şeytanın bile aklına gelmeyecek kadar mahirce… 

Bu oyunu bozacak kadro BTP kadroları, lideri Av. Hüseyin Baş'tır. Yarın çok geç olmadan bugün 'gelin canlar bir olalım.' Bizden söylemesi; Duyduk duymadık demeyin!