Memurların ve memur emeklilerinin hükümetle yürüttüğü zam pazarlığından yine hüsran çıktı.
Memur?Sen'in, taban aylığa 75 TL net zam ve en fazla yüzde 10+8 bir artış talep ettiği düşünüldüğünde, hükümetin tavrı çok normaldir.
Bizim dilimizde, ağlamayan çocuğa meme vermezler diye güzel bir sözümüz vardır.
Türk?İş'in açıklamalarında Mayıs ayına göre yoksulluk sınırının 4 bin 979 TL'ye; açlık sınırının bin 529 TL'ye baliğ olduğu bir ortamda siz sürünen, adeta sadece nefes alıp vermeye yetecek maaşlara ve zam oranlarına baştan rıza gösterirseniz muhatabınızın da size sunacağı bu kadardır.
Disk Genel-İş Ege Bölge eski Başkanı dostum Sayın Mehmet Dinç, DİSK Genel Başkanı Sayın Kani Beko'yu, geçtiğimiz yıllarda bir basın toplantısında Bağımsız Türkiye Partisi saflarına davet etmiş; "iş, aş isteniyor, işçiye memura sahip çıkılması hedefleniyorsa, bu partide el ele verilmeli" diye bir çağrıda bulunmuştu.
Sendika temsilcileri arkalarındaki binlerce insanın güvenine layık hareket etmeye mecburlar.
Üç kuruş için çıkılan pazarlıklarda, hükümetle görüşmeye gerek yok kartları çıkartmak, açlığı çözmeye yetmez.
Biz burada hükümet kanadında zerre kusur görmüyoruz. Zira hiçbir zaman bugünkü tekliflerinden ileri bir adım için söz vermediler. Verseler de yapabilmelerine imkân bulunmamakta?
Gelir getiren kamu kurumlarını özelleştiren, yer altı kaynaklarını devlet eliyle işletmek yerine yabancılara maden ruhsatı adı altında peşkeş çeken iktidarın elinde vergilerden başka gelir kalemi kalmamıştır.
Yani memura, işçiye, emekliye kaşıkla verdiğini kepçe ile geri almaya mecburdur ve onu yapmaktadır.
Oysa Bağımsız Türkiye Partisi'nin parti programına aldığı Milli Ekonomi Modeli'nin bugün Rusya meclisinde kanunlaşarak uygulandığını sağır sultanın bile duyduğu bir ortamda, bu modele sahip çıkıp kendine ve etrafındaki üyelerinin haklarına sahip çıkmamak ne ile izah edilebilir?
Sendikalar kapitalizmin işçiyi, memuru ezen dişleri arasından onları kurtarmak için kurulmuşsa, başkanlarının izlediği yol yanlıştır.
120'yi aşkın ülkede kuralları hayata geçen, BRICS ülkeleri olan Hindistan, Rusya, Brezilya, Çin ve Güney Afrika düşünüldüğünde sadece buralardaki 4 milyar insanın peşinden gittiği Milli Ekonomi Modeli, batan kapitalizmin karşısında dünyanın tek kurtuluş modeli kabul edilmektedir.
Kimse bu modelin Türkiye'de uygulanmamasından doğan mesuliyetten kurtulamaz.
Partili partisiz sendika başkanlarının ve temsilcilerinin vazifelerini icra edeceği yer Bağımsız Türkiye Partisi'dir.
Memur?Sen'in, taban aylığa 75 TL net zam ve en fazla yüzde 10+8 bir artış talep ettiği düşünüldüğünde, hükümetin tavrı çok normaldir.
Bizim dilimizde, ağlamayan çocuğa meme vermezler diye güzel bir sözümüz vardır.
Türk?İş'in açıklamalarında Mayıs ayına göre yoksulluk sınırının 4 bin 979 TL'ye; açlık sınırının bin 529 TL'ye baliğ olduğu bir ortamda siz sürünen, adeta sadece nefes alıp vermeye yetecek maaşlara ve zam oranlarına baştan rıza gösterirseniz muhatabınızın da size sunacağı bu kadardır.
Disk Genel-İş Ege Bölge eski Başkanı dostum Sayın Mehmet Dinç, DİSK Genel Başkanı Sayın Kani Beko'yu, geçtiğimiz yıllarda bir basın toplantısında Bağımsız Türkiye Partisi saflarına davet etmiş; "iş, aş isteniyor, işçiye memura sahip çıkılması hedefleniyorsa, bu partide el ele verilmeli" diye bir çağrıda bulunmuştu.
Sendika temsilcileri arkalarındaki binlerce insanın güvenine layık hareket etmeye mecburlar.
Üç kuruş için çıkılan pazarlıklarda, hükümetle görüşmeye gerek yok kartları çıkartmak, açlığı çözmeye yetmez.
Biz burada hükümet kanadında zerre kusur görmüyoruz. Zira hiçbir zaman bugünkü tekliflerinden ileri bir adım için söz vermediler. Verseler de yapabilmelerine imkân bulunmamakta?
Gelir getiren kamu kurumlarını özelleştiren, yer altı kaynaklarını devlet eliyle işletmek yerine yabancılara maden ruhsatı adı altında peşkeş çeken iktidarın elinde vergilerden başka gelir kalemi kalmamıştır.
Yani memura, işçiye, emekliye kaşıkla verdiğini kepçe ile geri almaya mecburdur ve onu yapmaktadır.
Oysa Bağımsız Türkiye Partisi'nin parti programına aldığı Milli Ekonomi Modeli'nin bugün Rusya meclisinde kanunlaşarak uygulandığını sağır sultanın bile duyduğu bir ortamda, bu modele sahip çıkıp kendine ve etrafındaki üyelerinin haklarına sahip çıkmamak ne ile izah edilebilir?
Sendikalar kapitalizmin işçiyi, memuru ezen dişleri arasından onları kurtarmak için kurulmuşsa, başkanlarının izlediği yol yanlıştır.
120'yi aşkın ülkede kuralları hayata geçen, BRICS ülkeleri olan Hindistan, Rusya, Brezilya, Çin ve Güney Afrika düşünüldüğünde sadece buralardaki 4 milyar insanın peşinden gittiği Milli Ekonomi Modeli, batan kapitalizmin karşısında dünyanın tek kurtuluş modeli kabul edilmektedir.
Kimse bu modelin Türkiye'de uygulanmamasından doğan mesuliyetten kurtulamaz.
Partili partisiz sendika başkanlarının ve temsilcilerinin vazifelerini icra edeceği yer Bağımsız Türkiye Partisi'dir.
Prof. Dr. Haydar Baş / diğer yazıları
- İmam Ali'nin devlet adamlarına nasihatleri / 22.11.2024
- Hz. Peygamber'in davet mektupları / 21.11.2024
- İslam tarihinde ilk fitne / 20.11.2024
- Önce insan denmedikçe... / 19.11.2024
- İnsan hakları konusu / 18.11.2024
- Unutulan kadın / 17.11.2024
- Dünya MEM diyor ya Türkiye? / 16.11.2024
- BTP'nin hayvancılık projeleri / 15.11.2024
- Bedava elektrik hayal değil / 14.11.2024
- Kadına hak ettiği değer ancak BTP iktidarında verilebilir / 13.11.2024
- Hz. Peygamber'in davet mektupları / 21.11.2024
- İslam tarihinde ilk fitne / 20.11.2024
- Önce insan denmedikçe... / 19.11.2024
- İnsan hakları konusu / 18.11.2024
- Unutulan kadın / 17.11.2024
- Dünya MEM diyor ya Türkiye? / 16.11.2024
- BTP'nin hayvancılık projeleri / 15.11.2024
- Bedava elektrik hayal değil / 14.11.2024
- Kadına hak ettiği değer ancak BTP iktidarında verilebilir / 13.11.2024