Afyon'da gerçekleştirdiğimiz İcmal Gençlik Kampı'nda Atatürk hakkındaki açıklamalarımıza müthiş geri dönüşler aldık, almaya da devam ediyoruz.
Dedelerinin Atatürk ile namaz kıldığını anlatan, O'nun Bektaşi ve Ehl-i Beyt olduğunu biz de biliyoruz diye mesaj yazan ve en önemlisi Gazi Mustafa Kemal'in dindar bir kimlik olduğunu dile getirmemizden duydukları sevinci ve teşekkürü ileten milletime şükranlarımı sunarım.
Gelen mesajlarda CHP'nin Atatürk'ün partisi olması nedeniyle, Atatürk'e bir CHP'liden önde sahip çıkan bizlerin de bu partide yer alması konusunda temennilere de sıkça rastlıyoruz.
Elbette gönül isterdi diyerek başlayalım. Biz Ata'nın mirası içinde, O'nun ve değerlerinin savunuculuğunu yapmak konusunda elimizden geleni yaptık.
Ancak uzatılan el havada kalmıştır.
Üç sefer kendileri, "beraber olacağız "şeklinde beyanda bulundukları halde seçime sayılı günler kala bizi adeta yok kabul etmiştir.
Sayın Kılıçdaroğlu ilk olarak, Meltem televizyonunda şahsımı ziyaret etmiş, sosyal medyada da bulabileceğiniz bu görüşmede kendilerine, "Cumhuriyet Halk Partisi Atatürk'ün partisidir. Olması gereken görüşler hala tam manasıyla ifade edilmemektedir" dediğimde "bundan sonra beraber olacağız ve bunları beraberce gündem edeceğiz" şeklinde cevap vermişlerdi.
Ziyaretten hemen sonra oğlum Hüseyin Baş'ın düğününe katıldılar; yine "beraber olacağız" mesajı verildi.
Bunlar, ben teklif etmeden CHP Genel Başkanı'nın söylediği sözlerdi.
Üçüncü buluşmamız partide gerçekleşmiş, burada da "görüşleriniz ayakları yere basan, sağlam görüşler. Bunları Türkiye'nin ve iktidarın gündemine taşıyacağız" diyerek son noktayı koymuşlardı.
Biz bu atmosferde hiçbir teşkilat çalışması dahi yapmadık. Seçimlere 20 gün kala diaspora ile anlaşarak tüm konuşulanları unuttular.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde beraber olduğumuzda tamamen bize karşı mesafeli davrandılar.
Bendenizin, Cumhuriyet Halk Partisi içinde 35-40 senedir tanıdığım dostlarım var. Onların belediye başkanlığı adaylığı döneminde ciddi şekilde destek olduk.
O günlerde İstanbul genelinde yüzde 41 oranındaki oyu, "Haydar Hoca da artık CHP'li " söylemlerinin etkisi ile kazandılar.
Bir sonraki seçimde bizden ayrı söylemlerle, aynı başarıyı elde edemediler.
Sayın Kılıçdaroğlu, tabanın da desteğini alan bu derece etkinliği olan beraberliği; belki de kendine ve Atatürk'ün partisine yıllar sonra iktidarın önünü açacak birliği reddetmiştir.
Bendeniz dünyaya mal olmuş ekonomi tezimi ilk önce Türk insanı istifade etsin diye hazırlamıştım.
Bugün modeli uygulayarak sosyal devleti hayata geçiren Rusya'da, doğum ikramiyesi veriliyor, kaynaklar devletleştiriliyor, gelir düzeyi günden güne yükseliyorsa bu benim eserimdir.
Esasen Sayın Kılıçdaroğlu, bendenizi reddederek kendisini iktidar edecek reçeteyi, Milli Ekonomi Modeli'ni de reddetmiştir.
Bu noktayı değerlendirmek de, tabanı, kurmayları ve kendi arasındadır herhalde?
Kısaca bizler ne hamaset yaparak ilmimizi gizledik, ne uzattığımız eli bazı menfaatler karşılığında geri çektik.
Ancak bu saatten sonra bizlere CHP'de yer alın diyenlere; "gerçekler ortadadır, gelin siz Bağımsız Türkiye Partisi'nde (BTP) yer alın. CHP içinde olup da yapamadıklarımızı BTP iktidarında beraber yapalım" diyebiliriz.
Dedelerinin Atatürk ile namaz kıldığını anlatan, O'nun Bektaşi ve Ehl-i Beyt olduğunu biz de biliyoruz diye mesaj yazan ve en önemlisi Gazi Mustafa Kemal'in dindar bir kimlik olduğunu dile getirmemizden duydukları sevinci ve teşekkürü ileten milletime şükranlarımı sunarım.
Gelen mesajlarda CHP'nin Atatürk'ün partisi olması nedeniyle, Atatürk'e bir CHP'liden önde sahip çıkan bizlerin de bu partide yer alması konusunda temennilere de sıkça rastlıyoruz.
Elbette gönül isterdi diyerek başlayalım. Biz Ata'nın mirası içinde, O'nun ve değerlerinin savunuculuğunu yapmak konusunda elimizden geleni yaptık.
Ancak uzatılan el havada kalmıştır.
Üç sefer kendileri, "beraber olacağız "şeklinde beyanda bulundukları halde seçime sayılı günler kala bizi adeta yok kabul etmiştir.
Sayın Kılıçdaroğlu ilk olarak, Meltem televizyonunda şahsımı ziyaret etmiş, sosyal medyada da bulabileceğiniz bu görüşmede kendilerine, "Cumhuriyet Halk Partisi Atatürk'ün partisidir. Olması gereken görüşler hala tam manasıyla ifade edilmemektedir" dediğimde "bundan sonra beraber olacağız ve bunları beraberce gündem edeceğiz" şeklinde cevap vermişlerdi.
Ziyaretten hemen sonra oğlum Hüseyin Baş'ın düğününe katıldılar; yine "beraber olacağız" mesajı verildi.
Bunlar, ben teklif etmeden CHP Genel Başkanı'nın söylediği sözlerdi.
Üçüncü buluşmamız partide gerçekleşmiş, burada da "görüşleriniz ayakları yere basan, sağlam görüşler. Bunları Türkiye'nin ve iktidarın gündemine taşıyacağız" diyerek son noktayı koymuşlardı.
Biz bu atmosferde hiçbir teşkilat çalışması dahi yapmadık. Seçimlere 20 gün kala diaspora ile anlaşarak tüm konuşulanları unuttular.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde beraber olduğumuzda tamamen bize karşı mesafeli davrandılar.
Bendenizin, Cumhuriyet Halk Partisi içinde 35-40 senedir tanıdığım dostlarım var. Onların belediye başkanlığı adaylığı döneminde ciddi şekilde destek olduk.
O günlerde İstanbul genelinde yüzde 41 oranındaki oyu, "Haydar Hoca da artık CHP'li " söylemlerinin etkisi ile kazandılar.
Bir sonraki seçimde bizden ayrı söylemlerle, aynı başarıyı elde edemediler.
Sayın Kılıçdaroğlu, tabanın da desteğini alan bu derece etkinliği olan beraberliği; belki de kendine ve Atatürk'ün partisine yıllar sonra iktidarın önünü açacak birliği reddetmiştir.
Bendeniz dünyaya mal olmuş ekonomi tezimi ilk önce Türk insanı istifade etsin diye hazırlamıştım.
Bugün modeli uygulayarak sosyal devleti hayata geçiren Rusya'da, doğum ikramiyesi veriliyor, kaynaklar devletleştiriliyor, gelir düzeyi günden güne yükseliyorsa bu benim eserimdir.
Esasen Sayın Kılıçdaroğlu, bendenizi reddederek kendisini iktidar edecek reçeteyi, Milli Ekonomi Modeli'ni de reddetmiştir.
Bu noktayı değerlendirmek de, tabanı, kurmayları ve kendi arasındadır herhalde?
Kısaca bizler ne hamaset yaparak ilmimizi gizledik, ne uzattığımız eli bazı menfaatler karşılığında geri çektik.
Ancak bu saatten sonra bizlere CHP'de yer alın diyenlere; "gerçekler ortadadır, gelin siz Bağımsız Türkiye Partisi'nde (BTP) yer alın. CHP içinde olup da yapamadıklarımızı BTP iktidarında beraber yapalım" diyebiliriz.
Prof. Dr. Haydar Baş / diğer yazıları
- İmam Ali'nin devlet adamlarına nasihatleri / 22.11.2024
- Hz. Peygamber'in davet mektupları / 21.11.2024
- İslam tarihinde ilk fitne / 20.11.2024
- Önce insan denmedikçe... / 19.11.2024
- İnsan hakları konusu / 18.11.2024
- Unutulan kadın / 17.11.2024
- Dünya MEM diyor ya Türkiye? / 16.11.2024
- BTP'nin hayvancılık projeleri / 15.11.2024
- Bedava elektrik hayal değil / 14.11.2024
- Kadına hak ettiği değer ancak BTP iktidarında verilebilir / 13.11.2024
- Hz. Peygamber'in davet mektupları / 21.11.2024
- İslam tarihinde ilk fitne / 20.11.2024
- Önce insan denmedikçe... / 19.11.2024
- İnsan hakları konusu / 18.11.2024
- Unutulan kadın / 17.11.2024
- Dünya MEM diyor ya Türkiye? / 16.11.2024
- BTP'nin hayvancılık projeleri / 15.11.2024
- Bedava elektrik hayal değil / 14.11.2024
- Kadına hak ettiği değer ancak BTP iktidarında verilebilir / 13.11.2024