logo
09 MAYIS 2024

Akşener'den kurultayda veda konuşması: Bedeli ben ödedim, hesabı siz tutacaksınız!

İYİ Parti’nin 5. Olağanüstü Kurultayı'nda konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, veda konuşmasını yaptı. Akşener, "Bugün bu kürsüden son kez konuşuyorum” dedi.
27.04.2024 12:59:00
Haber Merkezi
Akşener'den kurultayda veda konuşması: Bedeli ben ödedim, hesabı siz tutacaksınız!
Akşener'den kurultayda veda konuşması: Bedeli ben ödedim, hesabı siz tutacaksınız!
İYİ Partinin 5. Olağanüstü Kurultayı başladı.

Delegeler, ATO Congresium'daki kurultayın yapıldığı salonda yerini aldı. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de saat 11.50'de salona geldi.

Salonda kurulan platformdaki dev ekrandan "İyilerin güneşi batmaz" sloganı ile Türk bayrağı ve Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ile Akşener'in fotoğrafı yansıtıldı.

Kurultayda, genel başkanlığa aday olan Grup Başkanı Koray Aydın, salona gelişinde "İYİ'ler kol kola Koray Aydın'la", Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu "İYİ'lerin birleştirici gücü Müsavat Dervişoğlu", Göç Politikaları Başkanı Tolga Akalın ise "Bozkurt Tolga" sloganıyla karşılandı.

İYİ Parti Hukuk ve Seçim İşleri Başkanı Hakan Şeref Olgun'un açılış konuşmasının ardından, Divan Başkanlığına, delegelerin önerisi üzerine Kurumsal İlişkiler Başkanı Şükrü Kuleyin seçildi. Divan Başkanlığının oluşmasının ardından kurultay çalışmalarına başladı.

Genel başkan ve parti organlarının seçileceği İYİ Parti kurultayında 1007 delegenin kayıt yaptırdığı öğrenildi.

Açılışın ardından Genel Başkan Akşener, konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet edildi. Katılımcılar, Akşener'i ayakta alkışladı.

Akşener'in veda konuşması

İYİ Parti'nin 5. Olağanüstü Kurultayı'nda yeniden aday olmayan Meral Akşener, genel başkan sıfatıyla son kez konuşma yaptı.

Akşener, konuşmasına 'bugün son kez bu kürsüde karşınızdayım' diyerek başladı.

Akşener, aldığı her kararın arkasında olduğunu vurgulayarak, "Rabbime şükürler olsun ki, bugüne kadar verdiğim tüm kararların, aldığım tüm tutumların, üstlendiğim tüm sorumlulukların hep arkasında durdum, bugün de durmaya devam ediyorum. Aklım da zihnim de rahat" dedi.

Akşener'in konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde;

"5. Olağanüstü Kurultayımıza hoşgeldiniz, sefalar getirdiniz. Bugün karşınızda bu kürsüden son kez konuşuyorum. Çünkü bugün emaneti devretme günü. Hayatımın 30 yılını farklı dönemlerde, farklı mekanlarda, farklı imkanlarla siyaset sahnesinde çalışarak geçirdim. Siyasi kariyerim boyunca beni motive eden tek bir şey vardı; tü eğitim hayatımda beni yatılı okutan milletimize, cumhuriyetimize ve devletimize karşı vefa borcumu ödemekti. Bu uğurda 30 yıl boyunca, bir kadın olarak zorluklarla, iftiralarla, tehditlerle karşılaştım. Her devrin fırsatçılarıyla, ahlaksızlarıyla, zalimleriyle mücadele ettim. Ama içtenlikle söylüyorum ki, zihnim de vicdanım da hep rahat oldu. Çünkü kişisel bir hesabım olmadı, utanacak bir yaram, vicdanımı susturabilecek bir güç olmadı. Tehdite, baskıya, zorbalığa eyvallahım olmadı. Allah şahit, toz zerresi kadar korkum da olmadı. Çünkü ecel, ne bir nefes evvel, ne bir nefes sonradır; buna iman etmişim.

"Yeri geldi herkes sustuğunda bile milleti sesini haykıran oldum"

Rabbime şükürler olsun ki, bugüne kadar verdiğim tüm kararların, aldığım tüm tutumların, üstlendiğim tüm sorumlulukların hep arkasında durdum, bugün de durmaya devam ediyorum. Hani derler ya; hakla batılın arasındaki farkı tarih belirlermiş. nitekim ben de buna hep şahit oldum. Ne zaman kısa vadede olmasa da zaman beni en nihayetinde her zaman haklı çıkardı. Mesela; 28 Şubat'ta herkes korkudan susup otururken, ölümle tehdit edilmeme rağmen, vesayetçilere karşı tutum aldım ve haklı çıktım. Mesela; 2001 yılında herkes makam-mevki hayalleri kurarken, Türk demekten imtina edenlerle yol yürünmez diyerek bir karar aldım, yıllarca sürecek bir iktidarın parçası olmamayı ben daha yolun başında seçtim. devletle milleti barıştıracağız diye gelenlerin, milleti birbirine küstüreceklerini ben daha en başında gördüm ve haklı çıktım. mesela 2010 yılında herkes yetmez ama evet diyerek demokrasi havarisi havalarında ortalıkta gezinirken, Türkiye göz göre göre ateşe atılmasın diye, iktidarın en tepesi de dahil olmak üzere önde gelenlerine bizzat gittim söyledim; yapmayın, etmeyin, bu garabet sizi de vuracak dedim, sonucunda ise maalesef ki milletimiz devletini sokaktan, köprüden toplamak zorunda kaldı ve haklı çıktım. Mesela; 2017 yılında devletimizin kerim anlayışını ortadan kaldıran, milletimiz de ucube bir sisteme mahkum eden partili cumhurbaşkanlığı sistemi referandumuna hayır demek için il il gezdim. Bu sistem Türkiye'yi uçuruma sürükler dedim ve maalesef haklı çıktım. 2018'de, 2019'da, 2020'de ve nihayetinde 2023 yılında da milletle inatlaşılmaz diyerek, hem iktidarı hem de ana muhalefeti defalarca uyardım. Cumhuriyetimizin 100. yılında Türkiye'ye nefes aldırmak için yeri geldi feragatte, yeri geldi fedakarlıkta bulundum, yeri geldi herkes sustuğunda bile milleti sesini haykıran oldum. Çok değil, daha geçen yıl söylediklerimi o günlerde hararetle reddedenler, şahsıma her türlü hakareti, iftirayı, hatta küfrü edenler, bugün benimle aynı şeyleri söylemeye başladılar. Hatta bazıları, kısık sesle de olsa, 'haklıymış' diyorlarmış, öyle diyorlar. Ne diyeyim; sabah şerifleriniz hayrolsun.

Rahmetli İnönü'nün bir sözü var; Tarih kürsüsünden halinizi seyrediyorum... İşte ben de bugün bu arkadaşları acıyarak seyrediyorum. Benim meselem, benim haklı çıkmam değildi, milletimizin çırak çıkmamasıydı. Adaletsizliğin, hukuksuzluğun 5 yıl daha hüküm sürmemesiydi, Türkiye'nin 5 yılını daha kaybetmemesiydi.

"Bedel ödeme sırasında da en önde, karşınızda duruyorum"

Gelelim bugüne... Bildiğiniz gibi 31 Mart seçimlerine hür ve müstakil olarak girdik. Bu karar aslında bizim için fabrika ayarlarımıza dönmek demekti. Çünkü bir, İYİ Parti'yi, iki kutba mahkum edilen Türk siyasetinin yaşam odası olması için kurduk. Çünkü biz, İYİ Parti'yi milletimize yeni bir seçenek kurmak için kurduk. Çünkü biz, İYİ Parti'yi biz kişiye, bir zümreye ya da başka bir partiye kaldıraç olması, imkan sağlaması, kariyer basamağı olması için değil, ülkenin, milletin, memleketin istikbali için kurmuştuk. Dolayısıyla hem kendimin hem de partimin bu kararının da arkasında durdum. Ne kadar zorlu bir yola çıktığımızın farkındaydım. İftiralarla, karalamalarla, çirkin oyunlarla üzerimize gelineceğinin farkındaydım. Satın alınmışlara karşı yürekten inanmışların mücadelesini yürüttüğümüzün farkıdnaydım. Taşın altına elini, gövdesini koyanların farkında olduğum gibi, o taşın bizi ezmesi için çalışanların da iştahla el ovuşturanların da elbette farkındaydım.

Ez cümle aldığımız riskin elbette farkındaydım. İşte bu yüzden, bugüne kadar olduğu gibi bugün de Türkiye'nin alıştırılmış normallerinin dışında, sadece söz söyleme sırasında değil, bedel ödeme sırasında da en önde, karşınızda duruyorum. Bugüne kadar olduğu gibi, kimseden bir beklentim olmaksızın bedel ödemeyi bildi. Bundan dolayı da asla pişman olmadım. Bugün de pişman değilim. Çünkü, haklılığımızın elbet bir gün anlaşılacağını biliyorum. Ve bugün, üzerime düşen her şeyi yapmış olmanın huzuruyla son kez karşınızdayım. Hiçbir hesaba, hiçbir pazarlığa, hiçbir sahtekarlığa girmeden, milletin sesini duyurmuş olmanın mutluluğuyla son kez karşınızdayım. İYİ Parti olarak, varlığımızı, onurumuzu, duruşumuzu pazarlık masalarına meze ettirmemiş olmanın gururuyla son kez karşınızdayım.

Bu partiyi kurarken, size bir şey söylemiştim: "Nereden ve nasıl geldiğimizi unutmayın!" demiştim.

İyi niyetimize, vatan sevgimize ve hasletlerimize rağmen; Nasıl zulme uğradığımızı unutmayın!


Nasıl taarruz altına alındığımızı unutmayın! Yokluklar içinde bir araya gelip, nasıl ayakta kaldığımızı unutmayın! Sırf bize oy veriyor diye, ekmeğiyle oynanan, standı basılan; Ve hatta, şiddete maruz kalan, kardeşlerimizi unutmayın! Ben, hiçbir zaman unutmadım. O yüzden de, şahit olduğum bin bir emeğe; Dil uzatanların diline; el uzatanların eline, mani oldum. Yağmur nereye yağarsa, tarlasını oraya çekenlere mani oldum. İYİ Parti'nin ve İYİ Partilinin fedakârlığını, taşıyamayanlara mani oldum. "Tek kişi kalsam da, bu mücadeleden vazgeçmeyeceğim." dedim; asla da vazgeçmedim. "Gerekirse bedelini ödeyeceğim." dedim; Ve bugün de karşınızda; aziz milletime ve sizlere karşı, bir kez daha söylemek isterim ki; Ben, bu bedeli ödemeye razıyım. Türkiye'nin iyi ve cesur evlatları; Kennedy'nin, çok meşhur bir sözü vardır; "Zaferin bin babası vardır, mağlubiyet yetimdir." der.

"İYİ Parti'yi, sizlere bir ev, bir yuva yaptım"

İşte ben, o bin babanın, kaçıştığı yerde; O yetim mağlubiyeti, öksüz bırakmadım! Haksız olduğumuz için değil; söz verdiğim için bırakmadım! Başarısızlığı ben aldım; Artık başarıyı, siz yakalayacaksınız!

Bedeli ben ödedim; Artık hesabı, siz tutacaksınız!Kiminiz "abla", kiminiz "kardeş", kiminiz "anne" diye geldiniz. Benden bir ev, bir yuva istediniz. Ben de İYİ Parti'yi, sizlere bir ev, bir yuva yaptım.

Ocağını tüttürdüm, içini ısıttım, sofrasını kurdum, bahçesini genişlettim. Yıkmak isteyenlere, dağıtmak isteyenlere, çökmek isteyenlere, müsaade etmedim. Ama bugünden sonra artık; bu evi, siz koruyacaksınız! Bu evi, artık, siz ayakta tutacaksınız! Bu eve, artık, siz bakacaksınız!Şairin de dediği gibi;"Bizdik o hücumun, bütün aşkıyla kanatlı;Bizdik o sabah, ilk atılan safta yüz atlı…Dünyâya vedâ ettik; atıldık dolu dizgin…En son koşumuzdur bu; Asırlarca bilinsin!.."Bu vesileyle, Genel başkan adaylarımıza başarılar diliyor; Kurultayımızın, milletimiz, memleketimiz ve partimiz için;hayırlara vesile olmasını diliyorum.Yolunuz, bahtınız açık olsun. Allahaısmarladık."

47 ilaç geri ödeme listesine alındı
8'i yenilikçi kanser ilacı
Kızını taciz edip şantaj yaptığını söylediği genci öldürdü
'Daha fazla kaldıramadım'
'Çözüm üretmeyen diyalogun itibarı yoktur'
Cicim ayları ne kadar sürer?
O görüşmeyi bu sözlerle savundu
"Bire birde bana 'abi' der"
Biden'den İsrail'e Refah uyarısı
'Silah göndermeyi durdururum'
Milsiz eğitim
Trabzonspor finale yükseldi
Beşiktaş ile kupa için mücadele edecek
Atanmayan öğretmenlere çağrı yaptı
'Saraçhane'ye bekliyoruz'
Okula silahla girip cinayet işlemişti
Öğretmen katili tutuklandı
Özgür Özel geri adım atmayacak
'Tepkiler maksatlı ve örgütlü'
Cezaevinde intihar ettiği açıklanmıştı
Cem Garipoğlu'nun son görüntüsü
Kamu görevlileri 10 yıl sonra yargı karşısına çıktı
Adalet Soma'ya çok uzak!
'4 aydır dükkana musallat oldular'
Pilavcıya haraç kurşunu!
Dervişoğlu ilk grup toplantısında
Küskünlere çağrı yaptı
İstanbul Valisi, 2024'ün ilk 4 aylık asayiş verilerini açıkladı
"576 operasyonda 1256 şüpheli yakalandı"
47 ilaç geri ödeme listesine alındı
8'i yenilikçi kanser ilacı
Kızını taciz edip şantaj yaptığını söylediği genci öldürdü
'Daha fazla kaldıramadım'
'Çözüm üretmeyen diyalogun itibarı yoktur'
Cicim ayları ne kadar sürer?
O görüşmeyi bu sözlerle savundu
"Bire birde bana 'abi' der"
Biden'den İsrail'e Refah uyarısı
'Silah göndermeyi durdururum'
Milsiz eğitim
Trabzonspor finale yükseldi
Beşiktaş ile kupa için mücadele edecek
Atanmayan öğretmenlere çağrı yaptı
'Saraçhane'ye bekliyoruz'
Okula silahla girip cinayet işlemişti
Öğretmen katili tutuklandı
Özgür Özel geri adım atmayacak
'Tepkiler maksatlı ve örgütlü'
Cezaevinde intihar ettiği açıklanmıştı
Cem Garipoğlu'nun son görüntüsü
Kamu görevlileri 10 yıl sonra yargı karşısına çıktı
Adalet Soma'ya çok uzak!
'4 aydır dükkana musallat oldular'
Pilavcıya haraç kurşunu!
Dervişoğlu ilk grup toplantısında
Küskünlere çağrı yaptı
İstanbul Valisi, 2024'ün ilk 4 aylık asayiş verilerini açıkladı
"576 operasyonda 1256 şüpheli yakalandı"

Eyüpsultan'da okul müdürü İbrahim Oktugan'ı öldüren zanlı tutuklandı

Eyüpsultan'da okuldan atılmasından sorumlu tuttuğu okul müdürünü silahla vurup hayatını kaybetmesine neden olan Y.K. çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklanarak cezaevine gönderildi.
08.05.2024 19:45:00
İhlas Haber Ajansı
Eyüpsultan'da okul müdürü İbrahim Oktugan'ı öldüren zanlı tutuklandı
Eyüpsultan'da okul müdürü İbrahim Oktugan'ı öldüren zanlı tutuklandı
Eyüpsultan'da 7 Mayıs'ta meydana gelen olayda iddiaya göre yabancı uyruklu öğrenci Y.K. (17), okuduğu özel liseden atılmasından sorumlu tuttuğu ve aralarında geçen tartışma dolayısıyla husumet beslediği okul müdürü İbrahim Oktugan'ı odasında silahla vurarak ağır yaralamıştı. Hastaneye kaldırılan Oktugan hayatını kaybederken, olayın ardından yakalanan Y.K. gözaltına alınmıştı.

Tutuklandı

Emniyetteki işlemleri tamamlanan suça sürüklenen çocuk Y.K., Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'na sevk edildi. Burada Savcılığa ifade veren Y.K., daha sonra çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe 'kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak kasten öldürme' suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Hayati vücut bölgesine hedef alarak 2 el ateş ettiği belirtildi

Olaya ilişkin detaylar ise Savcılığın sevk yazısında ortaya çıktı. Sevk yazısında, öldürülen Oktugan ile suça sürüklenen çocuk Y.K. arasında okulda ilişiğin kesilmesi ve aralarında geçen tartışma dolayısıyla husumet beslediğinin anlaşıldığı, 2023 Aralık ayında gerçekleşen olay sonrasında suça sürüklenen çocuğun ulaştığı ruhi sükûnete rağmen fiilini planladığı şekilde icra ettiği, böylece Y.K.'nın eğitimci Oktugan'ı silahla hayati vücut bölgesine hedef alarak 2 el ateş ettiği ve hayatını kaybetmesine neden olduğu belirtildi.

"Bu olaydan dolayı yaşananları kendime yediremedim''

Öte yandan suça sürüklenen çocuk Y.K.'nın Savcılıkta verdiği ifadesi ortaya çıktı. Y.K.'nın ifadesinde, ''2023'ün ilk döneminin ortalarında başka bir okuldan bu özel liseye kayıt oldum. Burada çeşitli sebeplerde hakkımda disiplin cezaları yazıldı, ben imzalamak istemedim. Aralık ayında sınıfımdayken disiplin cezalarından dolayı annemin geldiğini öğrendim. Müdür İbrahim Oktugan'ın odasına gittim, annemle oturuyorlardı. Anneme Arapça bir şeyler söylemek istediğim sırada müdür, ''Burası Türkiye, benim okulumda kimse bu şekilde başka dil konuşamaz' dedi. Aramızda sözlü bir tartışma yaşandı. Annemin üzerine yürümesi üzerine polisi de aradık, daha sonra okulu terk ettik ve olaydan sonra bir daha okula dönmedim. Bizden aldıkları parayı da geri vermediler. Bu olaydan dolayı yaşananları kendime yediremedim'' dedi.

''Sabah anneme börek alacağımı söyleyerek çıktım, okula gideceğimden kimsenin haberi yoktu''

Olaydan 1 gün önce aynı okulda okuyan birini gördüğünü ve Aralık ayında yaşadığı olayın aklına geldiğini söyleyen Y.K. ifadesinin devamında, ''Tekrar sinir oldum. Müdürün hala okulda olup olmadığını sordum. Hala orada çalıştığını söyleyince 4 Mayıs günü 10 bin lira karşılığında aldığım tabanca ile okula gitmeye karar verdim. Sabah anneme börek alacağımı söyleyerek çıktım, okula gideceğimden kimsenin haberi yoktu. Kapıya geldiğimde selam verdim, bir anda kapı açıldı. Kimseye bir şey söylemeden hızlı bir şekilde müdürün odasına geçtim. Masada oturuyordu, beni görünce ayağa kalktı. Amacım ayaklarından vurmaktı ama bir anda kolunu havaya kaldırınca bana vuracağını düşünerek koluna doğru ateş ettim. 2 mermim vardı, ikisi de karnına geldi. Bana saldıracağını düşünerek ateş ettim. Sonrasında hızlıca odadan çıkıp geldiğim kapıya yöneldim ve silahı yere doğru tutarak 'peşimden gelmeyin' dedim. Kapıya koşup kapıyı zorladım, açılmayınca birinden açmasını rica ettim. Bir çocuk da kapıyı açtı. Benim amacım öldürmek değildi, dövmekti. Eve geçtim ve börek götürdüm. Üzerimi değiştirdim. Bir süre sonra da silahı ve telefonumu Alibeyköy Barajı'na attım'' ifadelerini kullandı.

İbrahim Oktugan'ın öldürülmesine meslektaşlarından tepki

Meslektaşları, okul müdürü İbrahim Oktugan'ın öldürülmesine okulda yaptıkları açıklamayla tepki gösterdi.
08.05.2024 17:38:00
İhlas Haber Ajansı
İbrahim Oktugan'ın öldürülmesine meslektaşlarından tepki
İbrahim Oktugan'ın öldürülmesine meslektaşlarından tepki
Eyüpsultan Alibeyköy'de bulunan Final Anadolu Lisesinde 5 ay önce okuldan atılan Iraklı öğrencisinin silahlı saldırısı sonucu yaralanarak hastaneye kaldırılan okul müdürü İbrahim Oktugan hayatını kaybetmişti.

74 yaşındaki eğitimci İbrahim Oktugan'ın hayatını kaybetmesinin ardından çalıştığı okulda Eğitim-Bir-Sen İstanbul 2 No'lu Şube Başkanlığı basın açıklaması gerçekleştirdi.

Basın açıklamasında konuşan İstanbul 2 No'lu Şube Başkanı Mahmut Akay, "Eğitime ve eğitimciye saygıyı esas alan bir medeniyetin varisi olan ülkemizde geleceğimizi emanet ettiğimiz eğitimcilere yönelik saldırılar, tedbir alınmadığı için artarak devam etmektedir. Eğitim ve şiddeti aynı cümle içerisinde kullanmak bile bizi derinden yaralamaktadır. Şu bilinmelidir ki; eğitime ve öğretmene yapılan her kötülük geleceğimizin erozyonudur. Dünkü saldırıyı da kamu çalışanlarına yönelik bütün şiddet eylemlerini de kınıyor ve lanetliyoruz. Okullar yol geçen hanı değildir. Kaba kuvvetle problem çözülecek yerler değildir. Eğitimciler her fırsatta itilip katılacak insanlar değildir. Hukuk sistemimiz eğitimcileri ve bütün kamu çalışanlarını güvenceye alacak caydırıcı tedbirleri almalı, haklının, mağdurun, saldırıya uğrayanın yanında olmalı, 'Yaparım yanıma kar kalır' düşüncesini yıkmalı, saldırganlara gereken cezayı vermelidir" dedi.

Kamu görevlilerinin ilk kez hakim karşısına çıktığı Soma Davası 12 Eylül'e ertelendi

Manisa'nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen ve 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasında 28 kamu görevlisi yargılanmaya başladığı davanın ilk duruşması yapıldı. Aileler ve ailelerin vekillerinin davaya katılma taleplerinin asıl dosyanın incelenmesinin ardından değerlendirileceğini belirten mahkeme heyeti, baroların ve sendikaların davaya müdahil olma taleplerini reddederek, davayı 12 Eylül tarihine erteledi.
08.05.2024 15:19:00
İhlas Haber Ajansı
Kamu görevlilerinin ilk kez hakim karşısına çıktığı  Soma Davası 12 Eylül'e ertelendi
Kamu görevlilerinin ilk kez hakim karşısına çıktığı  Soma Davası 12 Eylül'e ertelendi
Manisa'da 301 işçinin hayatını kaybettiği Soma Maden Faciasında ihmali olduğu gerekçesiyle 28 kamu personelinin yargılanması için açılan dava Soma 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde başladı.

İlk celsede madenci ailelerin ve vekillerinin mahkemeye katılma taleplerini asıl dosyayı inceledikten sonra karar vereceğini belirten mahkeme heyeti barolar ve sendikaların katılım taleplerini ise reddetti. Heyet duruşmayı 12 Eylül tarihine erteledi.

"Geciken adalet adalet değildir"

Soma Adliyesi önünde bir açıklama yapan Manisa Barosu Başkanı Ümit Rona, "Bugün tam 9 yıl 360 gün sonra yani 10. yıla 5 gün kala maden faciasına sebep olanların ilk ana davada özel şirket mensuplarının yargılandığı bu katliamla ilgili ana davadan çok sonra 9 yıl 360 gün sonra bugün ilgili faciaya sebep olan kamu görevlileriyle ilgili davanın ilk duruşmasına girdik. Koşa koşa gelmesi gereken adalet maalesef düşe kalka, seke seke, topallaya topallaya, yerde yata yata, yuvarlana yuvarlana 9 yıl 360 gün sonra ilk duruşmasına sebep olacak şekilde adalet tecelli etmeye çalışmıştır. Barolarımızın katılma talepleri reddedildi. Burada uzatılmış bir zaman aşımı söz konusudur. Zaman aşımına uğradığı noktasında sanık vekillerinin talepleri oldu ama TCK açık, CMK açık, 66., 67. maddeler açık. Burada zaman aşımı söz konusu değil, zaman aşımının uzaması veya kesilmesi nedeniyle şuan için zaman aşımıyla ilgili bir durum yok. Zaman aşımı konusunda bir sıkıntı yok. Burada uzatılmış zaman aşımı var. iddianamede de bu husus yer alıyor. Burada acı olan şudur ki; Böyle bir faciadan 9 yıl 360 gün sonra kamu görevlilerinin yargılanmasına başlandı. Bu hukuk adına, adalet adına üzerine cübbe taşıyan bizler adına bir ayıptır. Halka olan adalet borcu açısından ayıptır. Vicdanları yaralayıcıdır. Bu kamu görevlileri ile ilgili meslektaşlarımızın suç duyuruları, Danıştay'a itirazları söz konusu oldu. 2019 yılında Enerji Bakanlığıyla ilgili ve 2020 yılında Çalışma, Sosyal Güvenlik Bakanlığı bürokratlarıyla ilgili izin verildi. bu kadar sürüncemede kalan süreçte, meslektaşlarım bu mücadeleyi sürdürdü. Uzama sebebi Danıştay'ın verdiği kararlar neticesinde bozmalar, itirazlar ve ilgili kurumların, bakanlıkların yaptığı dirençtir. Bakanlıkların bu personelleri koruma için yaptığı direnç maalesef bu yargılama bugüne kadar uzamıştır. Soma Cumhuriyet Başsavcılığının bu yönde talepleri olmuştur. Danıştay en son verdiği kararları 2019 ve 2020 yılında vermiştir yani geç vermiştir bu kararları. Geciken adalet adalet değildir." diye konuştu.

Türkiye Kamu-Sen: Okul Müdürü Oktugan için eğitimciler cuma günü iş bırakacak

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, İstanbul'da özel bir lisenin okul müdürü İbrahim Oktugan'ın, öğrencisinin silahlı saldırısıyla öldürülmesini protesto etmek için Türk Eğitim-Sen öncülüğünde, 10 Mayıs Cuma günü okullarda iş bırakma eylemi yapılacağını bildirdi

08.05.2024 12:32:00 / Güncelleme: 08.05.2024 12:40:07
AA
Türkiye Kamu-Sen: Okul Müdürü Oktugan için eğitimciler cuma günü iş bırakacak
Türkiye Kamu-Sen: Okul Müdürü Oktugan için eğitimciler cuma günü iş bırakacak

Kahveci, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İstanbul'un Eyüpsultan ilçesinde özel bir lisede okul müdürü olan İbrahim Oktugan'ın, okuldan atılmasından sorumlu tuttuğu yabancı uyruklu bir öğrencinin silahlı saldırısı sonucu hayatını kaybettiğini hatırlatarak, Oktugan'a Allah'tan rahmet, öğrencilerine, eğitim camiasına ve yakınlarına baş sağlığı diledi.

Her türlü şiddetin kabul edilemeyeceğini vurgulayan Kahveci, "Hayatımızı emanet ettiğimiz sağlık çalışanlarımız, geleceğimizi emanet ettiğimiz öğretmenlerimiz, postacılarımız, zabıtalarımız, güvenlik görevlilerimiz sokak ortasında, kurumlarında, iş yerlerinde, görevleri başında darp ediliyor, hayatları ellerinden alınıyor. Böyle bir vandallığa izin veremeyiz." değerlendirmesinde bulundu.

Kurumlarda bu tür hadiselerin önüne geçebilmek için güvenlik sorununun çözülmesi gerektiğine işaret eden Kahveci, bunun için okullarda yetkin güvenlik görevlisi kadrosunun tahsis edilmesi, kamu çalışanlarına yönelik şiddeti önleyici ve faillere yönelik caydırıcı müeyyideleri içeren yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi gerektiğini bildirdi.

Kahveci, şunları kaydetti:

"Türk Eğitim-Sen'in aldığı karar gereğince 9 Mayıs Perşembe günü kamu çalışanlarına yönelik şiddeti protesto etmek amacıyla öğretmenlerimiz ilk derslere girmeyecek, cuma günü ise iş bırakma eylemi yapılacaktır. Sendikamızın aldığı bu kararı destekliyor, imkanı olan tüm kamu çalışanlarımızın da bu haklı protestoya destek vermesini bekliyoruz.

Toplumumuzda kamu görevlilerimizin hak ettiği değeri ve saygıyı görmesi için yetkililerimizi gerekli tedbirleri almaya, eylem ve söylemlerinde daha hassas davranmaya davet ediyoruz."

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.