Sen yıllar yılı Türk insanının sadakasını topla, zekatını topla, fitresini topla, kurban derisine varana kadar “hizmet” kılıfı altında topla ve sonra da kalk hiç utanmadan sıkılmadan son “Abant toplantısında” bir karar al:
“Hiçbir resmi belgede, Türk vatandaşlığının sosyolojik bir tanımı olmamalıdır. Bunun yerine, sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı kavramı üzerine odaklanılmalıdır.”
Yani?..
“Onursal Başkanlığını Fethullah Gülen’in, Moderatörlüğünü Nicole Pope’nin yaptığı Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nca Abant’ta düzenlenen 28. Abant Platformu’nda Türklük yok, eyalet sistemi var. “Yerel nüfusun talebi halinde yer isimleri orijinal haline iade edilmelidir” demek ne demek?
Elinde silah olan halka gidecek, “Buraya Kürdistan diyeceksin tamam mı” diyecek, devlet de bunu kabul edecek öyle mi?
Ve “Türk” demeyeceksin, “Türkiye Cumhuriyeti” demeyeceksin… Ya ne diyeceksin?.. “Türkiyeliyim diyeceksin Türkiye vatandaşıyım diyeceksin!”
O zaman nerede kaldı sizin “Uluslararası Türkçe şölenleriniz?”
Türk’ün olmadığı yerde Türkçe mi olurmuş?
Fethullah Hocanın on yıl, yirmi yıl önceki vaazlarının bazılarını dinlerken bir din adamı değil de sanki Ziya Gökalp konuşuyor zannedersiniz. Aşkım, derdim Türk milleti diyor başka bir şey demiyor… Öyle diye diye milliyetçi kitleleri aldı önce ANAP’ın, ardından da AKP’nin garajına doldurdu…
28. Abant Platformu ile şahit olduk ki...
Gelinen nokta, “Türk milleti”ni bütün resmî metinlerden ve Anayasa’dan çıkartma noktası…
Demek ki…
Söze değil fiile bakmak lazımmış…” (Hasan Demir, Yeni Mesaj Gazetesi, 16 Şubat 13).
“Türk” kelimesini tüm resmi belgelerden silmeyi teklif ettiğinize göre arkadaş siz kimsiniz?
Cibilliyetiniz ne?
Hangi cesaretle, kime güvenerek böyle bir teklifle Türk milletinin huzuruna çıkıyorsunuz?
Bu haliniz, bu tavır ve tutumunuz, kucağında beslendiği insanın gözlerini oyan karganın tavı değil midir?
Beslendiği çanağa tüküren nankör tavrı değil midir?
Evine misafir olup karnını doyurduktan sonra ev sahibini arkadan vuran namert tavrı değil midir?
Sen yarım asırdan beri Anadolu coğrafyasını, bin yıldan beri Türk yurdu olan bu vatanı bir baştan bir başa parselle, çeşitli kılıflar uydurarak el emeğini, alın terini sömür, yetişme çağındaki çocuklarını alıp küresel tefecilerin formatına uygun yetiştir sonra da kalk “Türk” kelimesinin hayatın bütün alanlarından silinmesini teklif et…
Sen kimsin arkadaş, senin cibilliyetin ne?
Yetti gayri, düşün bu milletin yakasından.
“Hiçbir resmi belgede, Türk vatandaşlığının sosyolojik bir tanımı olmamalıdır. Bunun yerine, sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı kavramı üzerine odaklanılmalıdır.”
Yani?..
“Onursal Başkanlığını Fethullah Gülen’in, Moderatörlüğünü Nicole Pope’nin yaptığı Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nca Abant’ta düzenlenen 28. Abant Platformu’nda Türklük yok, eyalet sistemi var. “Yerel nüfusun talebi halinde yer isimleri orijinal haline iade edilmelidir” demek ne demek?
Elinde silah olan halka gidecek, “Buraya Kürdistan diyeceksin tamam mı” diyecek, devlet de bunu kabul edecek öyle mi?
Ve “Türk” demeyeceksin, “Türkiye Cumhuriyeti” demeyeceksin… Ya ne diyeceksin?.. “Türkiyeliyim diyeceksin Türkiye vatandaşıyım diyeceksin!”
O zaman nerede kaldı sizin “Uluslararası Türkçe şölenleriniz?”
Türk’ün olmadığı yerde Türkçe mi olurmuş?
Fethullah Hocanın on yıl, yirmi yıl önceki vaazlarının bazılarını dinlerken bir din adamı değil de sanki Ziya Gökalp konuşuyor zannedersiniz. Aşkım, derdim Türk milleti diyor başka bir şey demiyor… Öyle diye diye milliyetçi kitleleri aldı önce ANAP’ın, ardından da AKP’nin garajına doldurdu…
28. Abant Platformu ile şahit olduk ki...
Gelinen nokta, “Türk milleti”ni bütün resmî metinlerden ve Anayasa’dan çıkartma noktası…
Demek ki…
Söze değil fiile bakmak lazımmış…” (Hasan Demir, Yeni Mesaj Gazetesi, 16 Şubat 13).
“Türk” kelimesini tüm resmi belgelerden silmeyi teklif ettiğinize göre arkadaş siz kimsiniz?
Cibilliyetiniz ne?
Hangi cesaretle, kime güvenerek böyle bir teklifle Türk milletinin huzuruna çıkıyorsunuz?
Bu haliniz, bu tavır ve tutumunuz, kucağında beslendiği insanın gözlerini oyan karganın tavı değil midir?
Beslendiği çanağa tüküren nankör tavrı değil midir?
Evine misafir olup karnını doyurduktan sonra ev sahibini arkadan vuran namert tavrı değil midir?
Sen yarım asırdan beri Anadolu coğrafyasını, bin yıldan beri Türk yurdu olan bu vatanı bir baştan bir başa parselle, çeşitli kılıflar uydurarak el emeğini, alın terini sömür, yetişme çağındaki çocuklarını alıp küresel tefecilerin formatına uygun yetiştir sonra da kalk “Türk” kelimesinin hayatın bütün alanlarından silinmesini teklif et…
Sen kimsin arkadaş, senin cibilliyetin ne?
Yetti gayri, düşün bu milletin yakasından.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Hüzün Irmağı / 30.11.2024
- Çayırhan’da bir Genel Başkan: Hüseyin Baş / 27.11.2024
- Malum parti gruplarının oylarıyla reddedildi / 26.11.2024
- Yılından ne anladık ki gününden ne anlayalım? / 24.11.2024
- Duyurun her yana bu feryadımı / 23.11.2024
- Enflasyona ezdirilmeyenlerden misiniz? / 22.11.2024
- Kâr muhafızlarının iktidarı / 21.11.2024
- Kimsesizler çığ gibi… / 20.11.2024
- Söyleyecek sözü mü kaldı? / 19.11.2024
- 21. asrın ilk çeyreğini böyle bitiriyoruz / 16.11.2024
- Çayırhan’da bir Genel Başkan: Hüseyin Baş / 27.11.2024
- Malum parti gruplarının oylarıyla reddedildi / 26.11.2024
- Yılından ne anladık ki gününden ne anlayalım? / 24.11.2024
- Duyurun her yana bu feryadımı / 23.11.2024
- Enflasyona ezdirilmeyenlerden misiniz? / 22.11.2024
- Kâr muhafızlarının iktidarı / 21.11.2024
- Kimsesizler çığ gibi… / 20.11.2024
- Söyleyecek sözü mü kaldı? / 19.11.2024
- 21. asrın ilk çeyreğini böyle bitiriyoruz / 16.11.2024