Yeryüzü zahide şahitlik eder
Yeryüzü, günah işlemekten sakınarak iyiliğe koşan (zahid) ve mü'min kulun lehine şahitlik ederek 'bu adam üzerimde namaz kıldı, oruç tuttu, hacca gitti, cihat etti' diyecek, günahtan sakınarak iyiliğe koşan mümin kul da bu şahitliğe sevinecektir
26.12.2023 10:51:00 / Güncelleme: 26.12.2023 10:53:58
Hakan Akkuş
Hakan Akkuş
İmam Gazali Hazretleri, Allah korkusu hakkında şöyle anlatıyor:
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: "Ulu Allah (c.c.), kanatlarının biri doğuya, öbürü batıya uzanan ve ayakları yedinci kat yere inen bir kuş yarattı. Kuşun üzerinde bütün varlıkların sayısı kadar tüy vardır.
Ümmetimden kadın-erkek herhangi bir kimse bana salât ü selâm getirdiği zaman Allah bu kuşa, Arş'ın altında bulunan nurdan bir denize dalmasını emreder. Kuş denize dalıp çıkarak kanatlarını silkeleyince her tüyünden bir damla akar. Allah, akan her damladan, üzerime kıyamete kadar salât ü selâm getiren kul hesabına istiğfar edecek bir melek yaratır."
Ehl-i Hikmet'ten biri şöyle der: "Vücudun selâmeti az yemekte, ruhun selâmeti az günah işlemekte ve dinin selâmeti de varlıkların en hayırlısı Peygamberimize salât ü selâm getirmektedir."
Allah (c.c.) buyuruyor ki: "Ey iman edenler! Allah'tan korkunuz ve O'na itaat ediniz ve herkes yarını için (kıyamet gününe ne amel işlediğine) baksın (yani sadaka verin ve Allah'ın emrine uygun ameller işleyin ki, Kıyamet günü sevabını bulasınız). Allah'tan korkunuz, çünkü O, (iyilik olsun, kötülük olsun) yaptığınız her hareketten haberdardır." (Haşr, 18).
Çünkü Kıyamet günü melekler, gökler, yeryüzü, gece, gündüz, iyilik olsun, kötülük olsun insanoğlunun işlediği her şeye şahitlik edeceklerdir. Hatta vücudun azaları bile insanoğluna karşı şahit tutulacaktır.
Yeryüzü, günah işlemekten sakınarak iyiliğe koşan (zahid) ve mümin kulun lehine şahitlik ederek "bu adam üzerimde namaz kıldı, oruç tuttu, hacca gitti, cihat etti" diyecek, günahtan sakınarak iyiliğe koşan mümin kul da bu şahitliğe sevinecektir.
Buna karşılık aynı yeryüzü, kâfir ve günahkârların aleyhinde de şahitlik ederek "bu adam üzerimde Allah'a şirk koştu, zina işledi, içki içti, haram yedi" diyecektir. Merhametlilerin en merhametlisi olan Allah (c.c.) kâfir ve günahkârları inceden inceye sorguya çekerse vay hallerine!
Mü'min, vücudunun bütün âzâları ile Allah'tan korkandır.
Nitekim büyük ahlâk ve fıkıh bilgini Ebu Leys es-Semerkandî der ki:
Allah korkusunun, yedi alâmeti vardır:
Birinci alâmet dilde belirir: Allah korkusu taşıyan kul dilini yalandan, dedikodudan, koğuculuktan, iftiradan ve boş konuşmaktan alıkoyar, bunlar yerine onu zikirle, Kur'an okumakla ve ilmî konuşmalarla meşgul eder.
İkinci alâmet kalpte belirir: Allah korkusu taşıyan kul başkalarına karşı kalbinde düşmanlık, iftira ve kıskançlık barındırmaz. Çünkü kıskançlık iyilikleri mahveder. Nitekim Peygamberimiz şöyle buyurur: "Ateş odunu nasıl yerse (yakarsa) kıskançlık da iyilikleri öyle yer."
Bilesin ki, kıskançlık, kalp hastalıklarının başlıcalarından biridir ve bu hastalıklar da ancak ilimle ve iyi ameller işleyerek tedavi edilebilir.
(bu bahis devam edecek...)
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: "Ulu Allah (c.c.), kanatlarının biri doğuya, öbürü batıya uzanan ve ayakları yedinci kat yere inen bir kuş yarattı. Kuşun üzerinde bütün varlıkların sayısı kadar tüy vardır.
Ümmetimden kadın-erkek herhangi bir kimse bana salât ü selâm getirdiği zaman Allah bu kuşa, Arş'ın altında bulunan nurdan bir denize dalmasını emreder. Kuş denize dalıp çıkarak kanatlarını silkeleyince her tüyünden bir damla akar. Allah, akan her damladan, üzerime kıyamete kadar salât ü selâm getiren kul hesabına istiğfar edecek bir melek yaratır."
Ehl-i Hikmet'ten biri şöyle der: "Vücudun selâmeti az yemekte, ruhun selâmeti az günah işlemekte ve dinin selâmeti de varlıkların en hayırlısı Peygamberimize salât ü selâm getirmektedir."
Allah (c.c.) buyuruyor ki: "Ey iman edenler! Allah'tan korkunuz ve O'na itaat ediniz ve herkes yarını için (kıyamet gününe ne amel işlediğine) baksın (yani sadaka verin ve Allah'ın emrine uygun ameller işleyin ki, Kıyamet günü sevabını bulasınız). Allah'tan korkunuz, çünkü O, (iyilik olsun, kötülük olsun) yaptığınız her hareketten haberdardır." (Haşr, 18).
Çünkü Kıyamet günü melekler, gökler, yeryüzü, gece, gündüz, iyilik olsun, kötülük olsun insanoğlunun işlediği her şeye şahitlik edeceklerdir. Hatta vücudun azaları bile insanoğluna karşı şahit tutulacaktır.
Yeryüzü, günah işlemekten sakınarak iyiliğe koşan (zahid) ve mümin kulun lehine şahitlik ederek "bu adam üzerimde namaz kıldı, oruç tuttu, hacca gitti, cihat etti" diyecek, günahtan sakınarak iyiliğe koşan mümin kul da bu şahitliğe sevinecektir.
Buna karşılık aynı yeryüzü, kâfir ve günahkârların aleyhinde de şahitlik ederek "bu adam üzerimde Allah'a şirk koştu, zina işledi, içki içti, haram yedi" diyecektir. Merhametlilerin en merhametlisi olan Allah (c.c.) kâfir ve günahkârları inceden inceye sorguya çekerse vay hallerine!
Mü'min, vücudunun bütün âzâları ile Allah'tan korkandır.
Nitekim büyük ahlâk ve fıkıh bilgini Ebu Leys es-Semerkandî der ki:
Allah korkusunun, yedi alâmeti vardır:
Birinci alâmet dilde belirir: Allah korkusu taşıyan kul dilini yalandan, dedikodudan, koğuculuktan, iftiradan ve boş konuşmaktan alıkoyar, bunlar yerine onu zikirle, Kur'an okumakla ve ilmî konuşmalarla meşgul eder.
İkinci alâmet kalpte belirir: Allah korkusu taşıyan kul başkalarına karşı kalbinde düşmanlık, iftira ve kıskançlık barındırmaz. Çünkü kıskançlık iyilikleri mahveder. Nitekim Peygamberimiz şöyle buyurur: "Ateş odunu nasıl yerse (yakarsa) kıskançlık da iyilikleri öyle yer."
Bilesin ki, kıskançlık, kalp hastalıklarının başlıcalarından biridir ve bu hastalıklar da ancak ilimle ve iyi ameller işleyerek tedavi edilebilir.
(bu bahis devam edecek...)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.