Son virajda tavır değişikliği

Prof. Dr. Haydar Baş'ın gazetemizde geçtiğimiz Pazartesi günü yayınlanan "2012'de hayırlı yolculuklar" başlıklı makalesini eğer okumadıysanız mutlaka okuyun.Sayın Baş, bu yazısında Türkiye ile Rusya arasında imzalanan Güney Akım Doğalgaz Anlaşması'ndan bahsediyor ve Başbakan Erdoğan'ın bu noktada attığı adımın doğru olduğunun altını çiziyor.Konuyla ilgili detaylara girmeden önce, yazılan bu makale, Sayın Baş'ın, bugüne kadar iktidarın yanlışlarına getirdiği eleştirileri, sadece şahsi sürtüşme ya da siyasi eleştiri olarak değerlendiren kıt akıllılara da büyük bir cevap niteliğindeydi.Prof. Dr. Haydar Baş, yapılan yanlışları Türk milletinin bekasını, birlik ve beraberliğini dikkate alarak eleştirdiği gibi, yapılan doğruları da övgüyle ifade etmektedir. Yani baştan beri Sayın Baş'ın derdi iktidar mücadelesi değil, vatanın ve milletin selametidir.Sayın Baş'ın da makalesinde belirttiği gibi, Başbakan'ın hastalığı gerçeklerin ortaya çıkmasında turnusol kağıdı olmuştur. Hem Başbakan'la bu yolda beraber yürüyenler açısından, hem de Başbakan'ı BOP ekseninde yürümeye iten ABD ve Pensilvanya eşrafı açısından?Beraber yürüyenler, bir anda içlerindeki iktidar hırslarını açığa vurmuşlar, okyanus ötesi ise alternatif isimler üzerinde düşünmeye başlamıştır. Bazıları, "ben, ben" diyerek ortaya dökülüp kendisini göstermeye çalışırken, seçiciler de alternatifleri masaya yatırmıştır.Sayın Başbakan da yaşanan bu tabloyu hasta yatağından izleme durumunda kalmıştır.Ve Sayın Başbakan ayağa kalktıktan hemen sonra Rusya ile yapılan bu anlaşma, hem yanındaki koltuk sevdalılarına hem de Türkiye'yi BOP ekseninde tutmaya çalışan Batılılara önemli bir ders olmuştur.Türkiye'nin Suriye ve İran konusundaki bugüne kadar tavrı bellidir, ABD ve İsrail'in çıkarları uğruna bu dost ülkelerle neredeyse çatışma arifesindedir.Fakat çatışmaya doğru giden son virajda, Türkiye'nin bu tavır değişikliği gerçekten dikkate değerdir. Birçok yanlışın bir anda düzelmesine yol açacaktır.Prof. Dr. Baş'ın ifadesiyle, Türkiye bir anda tavır değişikliğiyle safını belirlemiştir: Türkiye Suriye'nin karşısında olmayacak, ABD'nin de yanında bulunmayacak.Ve inşallah bu tavır değişikliği ile Türkiye Batı tasallutundan kurtulacak, yeniden mili bir kimliğe doğru adım atacaktır.Uludere'de 35 kişinin ölümüyle sonuçlanan hadiseyi de bu kapsamda değerlendirmekte fayda var. Dikkat ederseniz, Pensilvanya ve ABD bağlantılı bir takım basın kuruluşları eleştirilerin merkezine MİT'i ve dolayısıyla Başbakan'ı koymuştur. Birileri Başbakan'ı ve ona bağlı olanları devre dışı bırakma ve yerine kendileriyle daha sıkı fıkı olanları yerleştirme gayretinde gibi? Başbakan da bunu fark etmiş olacak ki - fark etmemesi mümkün değil- Rusya ile anlaşmayı devreye koyarak hepsine cevap vermiş oldu.Rusya ile yapılan bu doğalgaz anlaşması basit bir anlaşma değil. ABD ve AB yıllardan beri Nabucco projesi üzerinde çalışıyor ve bu çalışmayla hedefleri doğalgaz hakimiyetini Rusya'nın elinden almak. Başbakan, Rusya ile yapılan anlaşmayla, kendisini ve kadrosunu devre dışına bırakmayan isteyen, ABD, AB ve Pensilvanya ekibine tokat gibi cevap vermiş oldu.İnşallah bu gelişmeler, milletimizi karanlık bir vadiye çekmek isteyenlerin oyunlarını bozar ve milli birlik ve beraberliğin tesisini yeniden sağlar.