Sekseninde bir delikanlı

Vatan deyince, bayrak-bağımsızlık deyince, Anadolu'dan söz açılınca gözleri ışıl ışıl, çakmak çakmak yanan, Anadolu sevdası ile dolu olan yüreği coştukça konuşan, konuştukça coşan bir ihtiyar delikanlı?

Pamuk kadar yumuşak, seher yeli kadar serin, torununun torunları ile evcilik oynayacak kadar alçakgönüllü iken, cennet vatanımızın aleyhindeki gelişmeler hatırlatılınca, misyonerlik faaliyetlerinden söz açılınca, dört bir tarafta kilise-evlerin açılmasına zemin hazırlayan yasal düzenlemeler gündem olunca; yanardağ gibi kaynayan, celallendikçe gençleşen, kükreyen sekseninde bir delikanlı?

Seferberlik görev kağıdı bugün çıksa, vatan savunması için hemen yola çıkabilecek cesarette, şecaatte, verilecek her vazifeyi de hakkıyla ifa edebilecek kıvamda bir ihtiyar delikanlı?

Ben onu yeni tanıdım ama o, BTP lideri Prof. Dr. Haydar Baş'ı yıllar önce tanımış, ilerlemiş yaşına rağmen, 3 Kasım ve 28 Mart seçimleri öncesindeki bütün mitinglerine iştirak etmiş, siyasi ve ekonomik görüşlerini hazmetmiş, zihni dolu, gönlü dolu bir er kişi?

Bağımsız Türkiye Partisi'nin başlatmış olduğu Kuvay-ı Milliye hareketinin bir neferi olmaktan kıvanç duyan ve zaman-mekan ayrımı yapmadan, "cennet vatanımın hangi köşesinde ve ne zaman bir vazife çıkarsa valizim elimde" diyebilen vatan sevdalısı seksenlik delikanlı?

BTP Kadın Kolları Erzurum İl Müfettişi Müyesser Tomruk'un babası Hacı Hasan Amca'dan söz ediyorum. Son gelişlerinde bayanlar kendi programlarını takip ederken biz birkaç gün Hasan Amca ile beraber olduk. Esnafı beraber gezdik, çaylarını içtik ve daha çok Hasan Amca'yı dinledik. Nene Hatun'un mezarı başında rastladığımız ve tek çıkış yolu olarak Avrupa Birliği'ni gösteren bir vatandaşımıza, AB'nin bir tuzak olduğunu, Anadolu'yu parçalamak için şer güçlerin kullandıkları bir olta, oltanın ucuna takılmış bir yem olduğunu anlatana kadar yakasını bırakmadı. Maden yataklarımızın Avrupalı şirketlere satılmasını da, yabancı sermayenin ülkemize girişi olarak algılayan ziyaretçiye, Hasan Amca, bir liralık giriş ama bir milyonluk çıkış olduğunu anlatmak için sesi kısılana kadar konuştu.

Nevşehir'in Uçhisar beldesinden olan amcamız yüreği yanarak, adeta başından duman çıkarak şunları anlatıyor:

"Beldemizin terk edilmiş, harabe halinde bir mahallesi vardı. O virane evleri yabancılar elli-altmış milyar vererek aldılar ve bir Hıristiyan mahallesi oluşturdular. İşin daha acı tarafı ise, camilerde Müslümanlara vaaz eden vaiz efendinin evini bir papaz satın almış, şimdi vaizin evinde papaz oturuyor. Geceleri eğlence programları, esrar-eroin partileri tertip ederek kasabanın tamamını, gençleri kendilerine benzetmeye çalışıyorlar."

Gençliği, sıhhati, enerjisi yerinde olduğu halde, çepeçevre kuşatıldığımız böyle bir dönemde kulağının üstüne yatan gençlerimizin kulakları çınlasın.