Türk milletinin başı sağ olsun.
Şehitlerimizin ruhu şad olsun.
Türk ordusu var olsun.
Aziz Türk milleti…
ABD terör devleti tarafından özel olarak kurulan ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin parçalanması için sınırsızca desteklenen PKK terör örgütünü, bir kez daha şiddetle lanetliyoruz.
1984'den beri PKK terörüne, 45 bin canımızı verdik.
Ordumuz o gün bugündür aslında PKK ile değil, örtülü olarak ABD ile savaşmaktadır.
Türkiye'de Atatürk sonrası işbaşına gelen veya getirilen iktidarların tamamının ABD yanlısı siyasetçilerden meydana gelmiş olması, asla tesadüf değildir.
Atatürk döneminde Türk milletini bu coğrafyadan sürme operasyonu tüm şiddetiyle devreye konmuştu.
Başaramadılar!
Çünkü ulu önder Atatürk, tam bağımsız bir Türkiye için yola çıkmış bir liderdi.
Hiçbir güç ona boyun eğdirememiştir.
Onun kurduğu göz bebeğimiz Türk ordusu da böyledir.
O bakımdan ordumuza ihanet şebekelerini sokarak, bu güçten Türk milletini mahrum bırakmak istemişlerdir.
FETÖ terör örgütü ile PKK terör örgütü arasında hiçbir fark yoktur.
Böylesine tehlikeli bir örgütün varlığı, öyle denildiği ve sanıldığı gibi 2014 yılından sonra anlaşılmış değildir.
Bu hususta Türk milletini ve ilgili mercileri ilk kez uyaran isim, Prof. Dr. Haydar Baş Bey olmuştu.
Bu uyarıları yapan Haydar Baş'a hiçbir şekilde kulak verilmediği gibi, siyasi olarak da önü kesilmeye çalışıldı.
Sonra ne mi olmuştu?
15 Temmuz darbe girişimi ile Türk milletine durduk yere bedel ödetilmiştir.
Oysa bu ihanetin yapılacağı bildirildiği halde ve hiçbir önlem alınmaksızın.
Bugün olan şey de farklı mı? Bence hayır.
PKK terör örgütünün en büyük yuvalanması nerede olmuştur.
Suriye'de…
Kimin hamiliğinde?
ABD'nin.
Ne zaman ve nasıl gelindi buraya?
Türkiye'den lahmacun yiye yiye.
Suriye devletine karşı sırf ABD istedi diye açtığımız cephe nedeniyle.
Sn. Cumhurbaşkanımız burada yer alan PKK terör örgütüne ABD tarafından binlerce tır silahın gittiğini söylemedi mi?
Demek ki herkes her şeyin farkında!
Peki, neden bu terör örgütü üyeleri ellerini kollarını sallayarak, bizim topraklarımızdan geçerek Suriye'ye gitti?
Bunun olmasını kim istedi?
Bu konu Yüce Divanlık bir konu değil midir?
Arkadaşlar inanın yaşanan olayların bir bütünlük içerisinde ele alınması ve analiz yapılması halinde ortaya çıkan tablo, buradan yazamayacağım kadar çok vahindir!
PKK ile bu kadar uzun yıllar mücadele edilip tam başarı elde edilememesinin tek nedeni, sadece ABD'nin bu örgüte sağladığı süresiz ve sınırsız destek olamaz!
Tam bağımsız Türkiye fikrine karşı çıkan sadece ABD değildir.
Bizim içimizdeki siyasetçilerden aynı görüşü paylaşanların sayısı, azımsanmayacak kadar fazladır.
Yani bu konuda ABD ile tam bir fikir birliği vardır.
İçimizden çökertiliyoruz, çok dikkat edin!
Daha açık nasıl yazılabilir.
PKK terör örgütü, Büyük İsrail Devleti'nin kurulması için ABD tarafından kurulan ve desteklenen bir ileri karakol gücüdür.
Hiçbir zaman hedef ne Irak olmuştur, ne de Suriye.
Hedefteki ülke, Türkiye'dir.
Çözüm:
Bugünkü siyaset aklı ve ekonomisiyle teröre karşı bitirici bir darbe vurulması, asla mümkün olamayacaktır.
Türkiye'nin bir karar vermesi hayat memat meselesidir.
Bu karar, ya tam bağımsız Türkiye olmaktan yana olacaktır, ya da mücadele ediyoruz algı ve görüntüsü altında, göz göre göre parçalanmaya doğru giden bir Türkiye.
O bakımdan benim ısrarla üzerinde durduğum konu, Atatürk'ün izinden gitmeye karar vermiş siyasetin bir araya gelme zorunluluğu ve hatta mecburiyetidir.
Tam bağımsız Türkiye olmadıktan sonra terörle mücadele etmek, katiyyen söz konusu değildir.
Bütün bunların olabilmesi için mevcut ekonomik sistemden çok farklı bir sistemin devreye konması şarttır.
Ekonomik olarak tam bağımsızlık, askeri olarak tam bağımsızlığın temel koşuludur.
Böylesine bir konjonktürde akla gelen ilk ve tek çözüm, Haydar Baş'ın "Milli Ekonomi Modeli" sistemidir.
Peki, bu model uygulamaya konulursa Türkiye terör belasından kurtulabilir mi?
Bu sorunun yanıtı, şeksiz ve şüphesiz bir şekilde, evet kurtulabilir şeklinde olacaktır.
İşte bu yüzden Türkiye ve Türk milleti, artık bir karar verecektir.
Bu konu sıradan bir tercih yapma konusunun çok ötesinde, Türkiye'nin kaderini etkileyecek ve belirleyecek bir mevzudur.
Yerel seçimler bu birlikteliklerin oluşması için çok uygun bir zamandır.
Bu zaviyeden bakıldığında BTP lideri Hüseyin Baş'ın ilk tur ziyaretini Zafer Partisi'ne yapmış olması, bence çok anlamlı ve faydalı olmuştur.
Söz konusu koltuklar değil, Türk vatanıdır.
Aklınızı balınıza alın!
- Bozkurtçu CHP’den Atlantikçi CHP’ye / 18.12.2025
- Emperyalizmin dayattığı yalan: “Hilafet makamı Meclis’te mündemiçtir” / 17.12.2025
- Atatürk’ün büyüklüğünü kabul edin / 16.12.2025
- Bu gidişe kim dur diyecek? / 15.12.2025
- Karar verildi: Ulus devlet yapımız tasfiye ediliyor! / 12.12.2025
- “Siz Papa’ya, biz ATA’ya” / 10.12.2025
- CIA ajanı Barak, Atatürk’ü hedef aldı! / 08.12.2025
- Asgari ücretle 33 çeyrek altın alıyorduk / 06.12.2025
- Kibriniz yüzünden millet yanıyor / 05.12.2025

















































































