Peygamberimizin müjdeleri
Peygamber (sallallahu aleyhi ve âlihi) sabah namazını kıldıktan sonra, daha o (Cüveyriye) namazgâhındayken çıktı. Kuşluk vakti dönünce o hâlâ yerinde oturuyordu. Bunun üzerine dedi ki: ‘Hâlâ burada oturuyor musun?
19.12.2024 18:30:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





Cüveyriye'den, "Peygamber (sallallahu aleyhi ve âlihi) sabah namazını kıldıktan sonra, daha o (Cüveyriye) namazgâhındayken çıktı. Kuşluk vakti dönünce o hâlâ yerinde oturuyordu. Bunun üzerine dedi ki: 'Hâlâ burada oturuyor musun?'
'Evet.'
'Senden ayrıldıktan sonra üç kere şu dört kelimeyi söyledim. Bu günden beri o kelimeler, eğer senin bütün gün okuduklarınla tartılacak olsa mutlaka o dört kelime ağır basardı.
Onlar şunlardır: Sübhanallahi ve bi hamdihi adede halkihi ve rıdâ nefsihi ve zînete arşihî ve midâde kelimâtihî/Allah'ı mahlûkâtı sayısınca, nefsinin rızâsınca, Arş'ının ağırlığınca, kelimelerinin sayısınca tesbîh (tenzîh) ederim).'"
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: Kim sabahleyin, yüz kere 'Sübhanallahi'l-Azîmi ve bi-hamdihi' derse, akşamleyin de aynısını yaparsa, hiç kimse o gün elde edeceğini elde edemez."
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "Kim yatağına vardığı zaman, üç kere 'Estağfirullahellezî la ilâhe illa hüve'l-Hayyu'l-Kayyûm ve etûbu ileyh/Kendisinden başka tanrı olmayan, Hayy ve Kayyûm olan Allah'tan mağfiret dilerim ve O'na tevbe ederim' derse, ağaç yaprakları kadar, Âlic kumları kadar, dünya günlerinin sayısı kadar bile olsa günahları bağışlanır."
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "Kim sabahleyin ya da akşamleyin, Allah'ım! Ben sabahladım. Seni ve Arş'ı taşıyanları, bütün meleklerini ve bütün yarattıklarını şâhit tutuyorum ki, Sen hak ilahsın, Senden başka ilah da yoktur. Muhammed de Senin kulun ve Peygamberindir)' derse, Allah onun dörtte birini ateşten azad eder, iki kere söylerse Allah onun yarısını ateşten azad eder, üç kere söylerse onun dörtte üçünü Allah ateşten azad eder, dört kere söylerse, Allah onun tümünü ateşten azad eder."
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: Kim 'Lâ ilâhe illallahu vallahuekber' derse, Allah onun dörtte birini Cehennem'den azad eder, kim iki kere derse yarısını, kim üç kere derse tamamını Cehennem'den azad eder."
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: Kim Bana bir kez salâtü selâm getirirse Allah ona on salât eder, kim Bana on kez salât getirirse Allah ona yüz salât eder. Kim Bana yüz salât ü selâm getirirse, Allah onun iki gözü arasına ateşten ve nifaktan beraat ettiğini yazar. Kıyâmet Gününde ise onu şehitlerle beraber kılar."
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: 'Kim Kul Huvallahu Ehad'i on kere okursa, Cennet'te ona bir köşk yapılır. Kim yirmi kere okursa iki köşk yapılır. Kim otuz kere okursa üç köşk yapılır.' Ömer dedi ki: 'Ya Resûlallah, şu hâlde Cennet'te köşklerimiz çoğalacaktır. Allah'ın bundan daha fazlasını vermeye gücü vardır' buyurdu."
Ebû Hureyre, (Bir gün) Muhacirlerin fakirlerinden bir topluluk Allah'ın Resûlüne geldi ve, 'Ey Allah'ın Resûlü! Zenginler yüksek dereceleri ve ebedî nimetleri kazanıp gittiler. Onlar da bizim gibi namaz kılıyor, oruç tutuyor, fazla mal sahibi oldukları için de, hac ve umre yapıyor, cihad ediyor ve sadaka veriyorlar. Hâlbuki bizim paramız olmadığı için onların işlediği birtakım hayırları yapamıyoruz' dediler.
Bunun üzerine Allah'ın Resûlü, 'Size bir şey öğreteyim mi? Ki bu sâyede (hayırda) sizi geçmiş olanlara yetişir, sizden sonrakileri de geçersiniz. Sizin yaptığınızı yapmadıkça kimse sizden üstün olamaz. Ancak, onların içinde size öğrettiğim ibâdeti iki kez yapanlar bulunsun' dedi.
Onlar da, 'Evet, öğretiniz ey Allah'ın Resûlü!' dediler.
Resûl-i Ekrem, 'Her namazdan sonra, otuz üçer kez Sübhanallah, Elhamdülillah ve Allahuekber deyiniz' buyurdu."
Hadisi, Ebû Hureyre'den rivâyet eden Ebû Sâlih, tesbih, tahmid ve tekbirin nasıl söyleneceğini sorması üzerine, Resûl-i Ekrem'in, "Subhanallah, Elhamdülillah ve Allahüekber deyiniz ve bunlardan her birini otuz üç kez tekrarlayınız" buyurduğunu söylemiştir.
Müslim'in rivâyetinde şunlar ilâve edilmiştir:
Bir süre geçtikten sonra fakirler yeniden Resûl-i Ekrem'e geldiler ve "Ey Allah'ın Resûlü! (zengin) kardeşlerimiz bizim yaptıklarımızı öğrenmişler, (artık) onlar da bizim gibi yapıyorlar" deyince, Resûl-i Ekrem, "Bundan sonrası Allah'ın bir fazlıdır, onu dilediğine verir" buyurdu.
İbn Ömer'den, "Peygamber (sallallahu aleyhi ve âlihi) ile sefere çıkardık, gördüğü bir kasabaya girmek istediği zaman üç kere şöyle derdi: Allah'ım! O kasabayı bize mübarek eyle! Bizi ahâlisine sevdir! Ahâlisinin sâlihlerini de bize sevdir!"
Abdurrahmân b. Ebî Bekre'den, "Babama dedim ki: 'Babacığım her sabah ve her akşam üç kere, Allah'ım, bedenime afiyet ver! Allah'ım, kulağıma afiyet ver! Allah'ım, gözüme afiyet ver! Senden başka hiçbir ilah yoktur, diyorsun. Acaba bunun sebebi nedir?'
'Yavrum, Peygamber'in (sallallahu aleyhi ve âlihi) bunlarla dua ettiğini duydum, O'nun sünnetine uymaktan hoşlanıyorum' dedi."
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "Kim Allah'tan üç kere Cennet'i isterse, Cennet şöyle der: ‹Allah'ım onu Cennet'ine koy!' Kim üç kere Cehennem'den sığınırsa, Cehennem de, 'Allah'ım onu Cehennem'den kurtar!'der."
Ebû Hasan el-Anbarî, rivâyet eder: "Ebû Abdullah (Ca'fer es-Sâdık aleyhisselâm) şöyle buyurdu:
Resûlullah(s.a.a.) hergün üçyüz altmış kere bedendeki damarların sayısı kadar Allah'a hamd eder, şöyle derdi: Elhamdülillahi Rabbi'lâlemine kesiran ala külli hâl/Her hâlden dolayı Allah'a çok hamd ü senâlar olsun."
Hâris b. Mugire, rivâyet eder: "Ebû Abdullah (Ca'fer es-Sâdık aleyhisselâm) şöyle buyurdu:
Resûlullah(s.a.a.) hergün yetmiş kere Allah Azze ve Celle'ye istiğfar ederdi, yetmiş kerede tevbe ederdi."
Dedim ki: 'Estağfirullah ve etubu ileyh/Allah'tan bağışlanma diliyorum, O'na tevbe ediyorum' mu diyordu?
'Yetmiş kere, estağfirullah, estağfirullah, yetmiş kere de, etubu ilallah, etubu ilallah, derdi' buyurdu ki." (Prof. Dr. Haydar Baş Dua ve Zikir eserinden)
'Evet.'
'Senden ayrıldıktan sonra üç kere şu dört kelimeyi söyledim. Bu günden beri o kelimeler, eğer senin bütün gün okuduklarınla tartılacak olsa mutlaka o dört kelime ağır basardı.
Onlar şunlardır: Sübhanallahi ve bi hamdihi adede halkihi ve rıdâ nefsihi ve zînete arşihî ve midâde kelimâtihî/Allah'ı mahlûkâtı sayısınca, nefsinin rızâsınca, Arş'ının ağırlığınca, kelimelerinin sayısınca tesbîh (tenzîh) ederim).'"
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: Kim sabahleyin, yüz kere 'Sübhanallahi'l-Azîmi ve bi-hamdihi' derse, akşamleyin de aynısını yaparsa, hiç kimse o gün elde edeceğini elde edemez."
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "Kim yatağına vardığı zaman, üç kere 'Estağfirullahellezî la ilâhe illa hüve'l-Hayyu'l-Kayyûm ve etûbu ileyh/Kendisinden başka tanrı olmayan, Hayy ve Kayyûm olan Allah'tan mağfiret dilerim ve O'na tevbe ederim' derse, ağaç yaprakları kadar, Âlic kumları kadar, dünya günlerinin sayısı kadar bile olsa günahları bağışlanır."
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "Kim sabahleyin ya da akşamleyin, Allah'ım! Ben sabahladım. Seni ve Arş'ı taşıyanları, bütün meleklerini ve bütün yarattıklarını şâhit tutuyorum ki, Sen hak ilahsın, Senden başka ilah da yoktur. Muhammed de Senin kulun ve Peygamberindir)' derse, Allah onun dörtte birini ateşten azad eder, iki kere söylerse Allah onun yarısını ateşten azad eder, üç kere söylerse onun dörtte üçünü Allah ateşten azad eder, dört kere söylerse, Allah onun tümünü ateşten azad eder."
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: Kim 'Lâ ilâhe illallahu vallahuekber' derse, Allah onun dörtte birini Cehennem'den azad eder, kim iki kere derse yarısını, kim üç kere derse tamamını Cehennem'den azad eder."
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: Kim Bana bir kez salâtü selâm getirirse Allah ona on salât eder, kim Bana on kez salât getirirse Allah ona yüz salât eder. Kim Bana yüz salât ü selâm getirirse, Allah onun iki gözü arasına ateşten ve nifaktan beraat ettiğini yazar. Kıyâmet Gününde ise onu şehitlerle beraber kılar."
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: 'Kim Kul Huvallahu Ehad'i on kere okursa, Cennet'te ona bir köşk yapılır. Kim yirmi kere okursa iki köşk yapılır. Kim otuz kere okursa üç köşk yapılır.' Ömer dedi ki: 'Ya Resûlallah, şu hâlde Cennet'te köşklerimiz çoğalacaktır. Allah'ın bundan daha fazlasını vermeye gücü vardır' buyurdu."
Ebû Hureyre, (Bir gün) Muhacirlerin fakirlerinden bir topluluk Allah'ın Resûlüne geldi ve, 'Ey Allah'ın Resûlü! Zenginler yüksek dereceleri ve ebedî nimetleri kazanıp gittiler. Onlar da bizim gibi namaz kılıyor, oruç tutuyor, fazla mal sahibi oldukları için de, hac ve umre yapıyor, cihad ediyor ve sadaka veriyorlar. Hâlbuki bizim paramız olmadığı için onların işlediği birtakım hayırları yapamıyoruz' dediler.
Bunun üzerine Allah'ın Resûlü, 'Size bir şey öğreteyim mi? Ki bu sâyede (hayırda) sizi geçmiş olanlara yetişir, sizden sonrakileri de geçersiniz. Sizin yaptığınızı yapmadıkça kimse sizden üstün olamaz. Ancak, onların içinde size öğrettiğim ibâdeti iki kez yapanlar bulunsun' dedi.
Onlar da, 'Evet, öğretiniz ey Allah'ın Resûlü!' dediler.
Resûl-i Ekrem, 'Her namazdan sonra, otuz üçer kez Sübhanallah, Elhamdülillah ve Allahuekber deyiniz' buyurdu."
Hadisi, Ebû Hureyre'den rivâyet eden Ebû Sâlih, tesbih, tahmid ve tekbirin nasıl söyleneceğini sorması üzerine, Resûl-i Ekrem'in, "Subhanallah, Elhamdülillah ve Allahüekber deyiniz ve bunlardan her birini otuz üç kez tekrarlayınız" buyurduğunu söylemiştir.
Müslim'in rivâyetinde şunlar ilâve edilmiştir:
Bir süre geçtikten sonra fakirler yeniden Resûl-i Ekrem'e geldiler ve "Ey Allah'ın Resûlü! (zengin) kardeşlerimiz bizim yaptıklarımızı öğrenmişler, (artık) onlar da bizim gibi yapıyorlar" deyince, Resûl-i Ekrem, "Bundan sonrası Allah'ın bir fazlıdır, onu dilediğine verir" buyurdu.
İbn Ömer'den, "Peygamber (sallallahu aleyhi ve âlihi) ile sefere çıkardık, gördüğü bir kasabaya girmek istediği zaman üç kere şöyle derdi: Allah'ım! O kasabayı bize mübarek eyle! Bizi ahâlisine sevdir! Ahâlisinin sâlihlerini de bize sevdir!"
Abdurrahmân b. Ebî Bekre'den, "Babama dedim ki: 'Babacığım her sabah ve her akşam üç kere, Allah'ım, bedenime afiyet ver! Allah'ım, kulağıma afiyet ver! Allah'ım, gözüme afiyet ver! Senden başka hiçbir ilah yoktur, diyorsun. Acaba bunun sebebi nedir?'
'Yavrum, Peygamber'in (sallallahu aleyhi ve âlihi) bunlarla dua ettiğini duydum, O'nun sünnetine uymaktan hoşlanıyorum' dedi."
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "Kim Allah'tan üç kere Cennet'i isterse, Cennet şöyle der: ‹Allah'ım onu Cennet'ine koy!' Kim üç kere Cehennem'den sığınırsa, Cehennem de, 'Allah'ım onu Cehennem'den kurtar!'der."
Ebû Hasan el-Anbarî, rivâyet eder: "Ebû Abdullah (Ca'fer es-Sâdık aleyhisselâm) şöyle buyurdu:
Resûlullah(s.a.a.) hergün üçyüz altmış kere bedendeki damarların sayısı kadar Allah'a hamd eder, şöyle derdi: Elhamdülillahi Rabbi'lâlemine kesiran ala külli hâl/Her hâlden dolayı Allah'a çok hamd ü senâlar olsun."
Hâris b. Mugire, rivâyet eder: "Ebû Abdullah (Ca'fer es-Sâdık aleyhisselâm) şöyle buyurdu:
Resûlullah(s.a.a.) hergün yetmiş kere Allah Azze ve Celle'ye istiğfar ederdi, yetmiş kerede tevbe ederdi."
Dedim ki: 'Estağfirullah ve etubu ileyh/Allah'tan bağışlanma diliyorum, O'na tevbe ediyorum' mu diyordu?
'Yetmiş kere, estağfirullah, estağfirullah, yetmiş kere de, etubu ilallah, etubu ilallah, derdi' buyurdu ki." (Prof. Dr. Haydar Baş Dua ve Zikir eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
















































































