Papa'nın "Gizlenen Müslümanlığı" alenileşti!

Hani bir darb-i meselimiz var ya;

Kör ölür bâdem gözlü olur,

Kel ölür sırma saçlı olur.

Yaşarken İslam'a, Kur'an'a ve "alemlere rahmet Hz. Muhammed'e (as) her türlü hakareti yapan Papa, meğer Müslüman-Türk imiş(!)

"Dinlerarası Diyalog" macerasından sonra, bazı "kardeşlerden" Hıristiyan din adamlarının aslında birer "gizli Müslüman" olduklarını, fakat şartların gereği bunu gizli tuttuklarını bolca duyduk ve hâlâ da duyuyoruz.

"Şartların gereğinin" ne olduğunu da ileriki zamanlarda öğreneceğiz galiba. Öğrenene kadar da dinimizden olmazsak tabii.

Papa'nın yaşarken "gizli olan Müslümanlığı" ölünce faş oldu. O kadarla kalsa iyi, Yahudi Papa aynı zamanda Türk'müş de.

Biz, Müslüman'dı yutturmasına, bin dereden su getirip değildi demeye çalışırken, nurlu şakirtlerin imdadına Lütfullah Göktaş yetişti ve Papa'ya bir de Türk sıfatı ekledi.

Asıl adıydı Varol, çaktırmadan oldu Karol.

Afedersiniz de, beş yıl önce satın aldığım donumun markasını bile bilen dünya istihbarat örgütleri ve bilmem daha neyin angutları, dünyanın en gizemli kuruluşunun başında bulunan bir Polonyalı'nın hem Müslüman hem de Türk olduğunu ölünceye kadar nasıl bilememiş? Sır.

Peh peh peh, inana ebleh.

O zaman "Vatikan'ın başında İtalyan olmayan ilk papa" cümlesini şöyle düzeltelim; Vatikan'ın başında hayal bile edilemeyecek bir papa 25 yıl kaldı; asıl adı Varol, sonrası Karol, Müslüman ve Türk.

Yakın bir zamanda biri çıkar da bütün bunların yanlış olduğunu, doğrunun ise şöyle olduğunu söylerse ne yapacağız?

Efendim ünlü tarihçi Kerpetenzade'nin bildirdiğine göre Papa'nın dokuzuncu göbekten babası olan Nerol, Viyana kuşatmasında Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın ordusunda çaycıydı, savaşın en kızışık bir anında bakkala şeker almaya gitmiş, o esnada Kapuçin rahiplerinin gelişiyle mağlup olan Osmanlı apar-topar savaş alanını terk etmiş, büyükpapa Nerol mecburen Viyana'da kalmış...olayın aslı budur, sütün yarısı sudur, derse kim aksini iddia edecek?

Bizde Fincancı, Cezveci, Kerpetenzade ve daha bilmen ne isimde bir yığın tarihçi var, herkes bir şey uydursun, tutan tutar, yutan yutar, satan satar.

Hayatta olduğu süre İslam'a, Kur'an'a, Hz. Muhammed'e her türlü hakaretleri yapmaktan çekinmeyen Papa nasıl olur da ölünce Müslüman-Türk olabilir?

11 Eylül yalanıyla Bush, Afganistan'ı işgal planlarıyla meşgulken, Papa II. Jean Paul kendilerine haber yolluyor. Nereden? Tacikistan'dan:

"Ben buradayken Afganistan'ı sakın bombalama."

Bush, bir ruhaniyi dinliyor ve o süre içinde Afgansitan'ı bombalamıyor.

Papa'nın/Papalığın/Vatikan'ın nice güçlü devletleri bir söz ile nasıl dize getirdiğinin başka misalleri de var.

Sözü bu derece "ferman olan" kişi, "hikmeti sadece birilerince malum(!)" bir sebepten Müslümanlığını gizli tutuyor.

Şimdi siz düşünün; Papa/Papalık/Vatikan Müslümanlığını(!) açıklamış olsaydı Bush sözünü dinler miydi?

Asla! Ve dahi kat'a!

Şimdi anladınız mı "işin hikmetini(!)"?

Papa'nın niye kendisini gizlediğinin, niye Müslüman olduğunu sadece birilerine söylediğinin hikmetini(!)

O birileri de, ne hikmetse, Hıristiyanların da cennetlik olduğunu savunanlardır.

Bir adam bulunduğu dinde de kurtulmuşsa, ne diye Müslüman olsun ve ne diye Müslüman olduğunu gizlesin?

Dedim ya;

Başta Papa'nın kendi dindaşları olmak üzere,

Sonra başında bulunduğu o eşsiz ve çok çok özel kurumun yetkilileri,

Dünyayı avuçlarında tutan dava arkadaşları,

Dünyanın en büyük istihbarat birimleri,

Kıyametin ne zaman kopacağını bile bilen(!) kahinler,

Dünya siyasetine, ekonomisine, parselasyonuna, kısaca topyekün dünyaya yön veren büyücüler, bu papanın Müslüman-Türk olduğu "gizli sırrını" bilmiyorlar ama, bizde bazı "kutsanmışlar biliyor."

Peki 'gizli Müslüman' olur da "gizli Hıristiyan" niye olmasın" gibi bir soru da aklına geliyor insanın.

Yoksa, her fırsatta Hıristiyanlığı övüp, İslam dinini kötüleyenleri "gizli Müslüman" ilan edip aklayanlar mıdır "gizli Hıristiyan"?

Bir başka bit yeniği daha var.

Dedim ya, Papa ve dindaşları için "gizli Müslüman" yakıştırmasını yapanlar, bir yandan da, "Hıristiyanlar da cennetliktir" fetvasını veriyor.

Madem ki, Hıristiyanlar da cennetliktir, Papa Müslümanlığını niye "gizli tutsun ki", dahası niye Müslüman olsun ki?

Peki ölünce Müslüman-Türk ilan edilen Papa yaşarken neler söyledi, bir de onlara bakalım.

"AB sadece coğrafik ve ekonomik faktörleri göz önüne alarak hareket edemez. Değerler üzerine kurulmalıdır. Avrupa gerçek kimliğini hatırlamalıdır. AB'nin her şeyden önce Hıristiyan değerlerine bağlı kalması gerekir... Avrupa kültürel bir kavramdır. Avrupa, Hıristiyan değerleri sayesinde farklı halkları ve kültürleri birleştiren tarihî ve kültürel bir kavramdır."

Başka?

"Vahyin en mükemmeli İsa-Mesih ile gerçekleşmiştir, artık başka vahiy aramaya gerek yoktur."

Daha başka?

"Onların (Hıristiyan olmayanların) çabalarının aydınlatmaya ve düzeltmeye ihtiyacı vardır, ta ki, bu çabalar gerçek tanrıya yönelsin ve İncil için bir hazırlık olsun."

Başka?

"Hıristiyanlık 'evrensel' ve 'kurtuluş' için tek çaredir, Hıristiyanlığın dışındaki inanışların tamamı "heretik" yanı "sapık" inanışlardır."

Başka?

"Dinlerarası Diyalog; İsa'ya iman, İncil'i yaymak ve Hıristiyan olmak."

Daha başka?

"...Almanya'da çıkan Welt Am Sonntag Gazetesi, Vatikan'ın "Milyonlar Muhammed'e Karşı" adını taşıyan raporunu yayınladı. Gazete, Vatikan'ın Katolik Kilisesi'ne bağlı, dünyanın dört bir yanında şubeleri olan ve gizli misyonerlik faaliyeti yürüten bir kuruma, İslam'ın yayılmasını engellemek için büyük bir fon tahsis ettiği belirtildi."

Bütün bu açıklamalara rağmen hala aynı iddiayı yapan, papaya ölmeden şifa duası okutan, ölünce de "Allah'tan rahmet dileyen" başta nur şakirtleri olmak üzere, herkese şu duayı yapmanın dışında elimizden ne gelir;

"Kişi sevdiğiyle beraberdi. Allah mahşerde sizi Papa ile haşretsin!"

Amîn, amîn, amîn.