'Onlar Allah'ın sağlam ipidirler'
İmam Rıza (a.s.) buyurdu ki: "Yeryüzü, hiçbir asır ve zamanda Allah'ın insanlara olan hüccetinden boş kalmaz. Allah yeryüzü ve ehline mirasçı oluncaya dek onlar Allah-u Teâlâ'nın sağlam ipi, hidayet imamları ve dünya ehlinin hüccetleridirler"
09.07.2017 00:00:00
(dünden devam...)
Abdulvahid bin Muhammed bin Ubdus el-Nişaburî hicri 352 yılının Şâban ayında Ali bin Muhammed Kuteybe'den, o da Fazl bin Şâzan'dan şöyle naklediyor: Memun, İmam Rıza (a.s)'dan kendisi için özet bir şekilde halis İslam'ı yazmasını istedi. Bunun üzerine İmam (a.s) ona şöyle yazdı:
"Yeryüzü, hiçbir asır ve zamanda Allah'ın insanlara olan hüccetinden boş kalmaz. Allah yeryüzü ve ehline mirasçı oluncaya dek onlar Allah-u Teala'nın sağlam ipi, hidayet imamları ve dünya ehlinin hüccetleridirler. Kim onlara muhalefet ederse sapık, saptıran, bâtıl, hakkı ve hidayeti terk edendir. Onlar Kur'an'ın müfessirleri ve Resûlullah (s.a.a)'in sözcüleridirler. Kim onları tanımadan ölürse cahiliyet ölümüyle ölmüştür. Şüphesiz takva, iffet, doğru sözlülük, iyilik, istikamet (direniş), gayret, emaneti -ister iyi, ister kötü olsunlar- sahibine geri çevirmek, uzun secdeler yapmak, gündüzleri oruç tutmak, geceleri ibadet için kalkmak, haramlardan kaçınmak, sabırla fereci (kurtuluşu) beklemek, musibet anında sabırlı olmak ve güzel arkadaşlık onların dinindendir (tavır ve gidişatlarındandır).
Namaz abdesti; Allah-u Teala'nın da kitabında belirttiği gibi, yüz ve elleri dirseklerden itibaren yıkamak ve daha sonra baş ve ayakları meshetmektir. Abdesti ancak gait (dışkı), idrar, (bağırsaktan çıkan) gaz, uyku ve cünüp halleri bozar. Kim messin üzerine (ayağın üzerine değil de mes, ayakkabı vb. bir şey üzerine) meshederse Allah ve Resulüne muhalefet etmiş, Allah-u Teala'nın farzını terk etmiş ve kitabıyla amel etmemiştir.
Cuma guslü, Kurban ve Fıtır bayramı günü guslü (kasıt Ramazan ve Kurban bayramlarıdır), Mekke ve Medine'ye girerken gusletme, ziyaret guslü, ihram guslü, Ramazan ayının birinci, on yedinci, on dokuzuncu, yirmi birinci ve yirmi üçüncü gecelerinin gusülleri sünnettir. Cenabet ve hayızdan temizlenmek için alınan gusüller ise farzdır.
Farz namazlar; öğle dört rekât, ikindi dört rekât, akşam üç rekât, yatsı dört rekât ve sabah iki rekât olmak üzere toplam on yedi rekâttırlar.
Sünnet namazlar da toplam otuz dört rekâttır. Bunların sekiz rekâtı, öğle namazından önce kılınır; sekiz rekâtı ikindi namazından önce, dört rekâtı akşam namazından sonra, iki rekâtı da yatsı namazından sonra oturarak kılınır. Elbette bu bir rekât (ayakta kılınan bir rekâta eşit) sayılmaktadır. Yine seher vakti sekiz rekât gece namazı, iki rekât şef' namazı, bir rekât da vitir niyetiyle kılınır; iki rekât da sabah namazının sünnetidir ki, sabah namazından önce kılınır.
Namazı ilk vaktinde kılmak daha hayırlıdır. Cemaat namazının sevabı, ferdi kılınan yirmi dört rekâtla eşittir. (Buradaki hükümler Ehl-i beyt Ekolüne göredir.)
(bu bahis devam edecek).
OKAN EGESEL
Abdulvahid bin Muhammed bin Ubdus el-Nişaburî hicri 352 yılının Şâban ayında Ali bin Muhammed Kuteybe'den, o da Fazl bin Şâzan'dan şöyle naklediyor: Memun, İmam Rıza (a.s)'dan kendisi için özet bir şekilde halis İslam'ı yazmasını istedi. Bunun üzerine İmam (a.s) ona şöyle yazdı:
"Yeryüzü, hiçbir asır ve zamanda Allah'ın insanlara olan hüccetinden boş kalmaz. Allah yeryüzü ve ehline mirasçı oluncaya dek onlar Allah-u Teala'nın sağlam ipi, hidayet imamları ve dünya ehlinin hüccetleridirler. Kim onlara muhalefet ederse sapık, saptıran, bâtıl, hakkı ve hidayeti terk edendir. Onlar Kur'an'ın müfessirleri ve Resûlullah (s.a.a)'in sözcüleridirler. Kim onları tanımadan ölürse cahiliyet ölümüyle ölmüştür. Şüphesiz takva, iffet, doğru sözlülük, iyilik, istikamet (direniş), gayret, emaneti -ister iyi, ister kötü olsunlar- sahibine geri çevirmek, uzun secdeler yapmak, gündüzleri oruç tutmak, geceleri ibadet için kalkmak, haramlardan kaçınmak, sabırla fereci (kurtuluşu) beklemek, musibet anında sabırlı olmak ve güzel arkadaşlık onların dinindendir (tavır ve gidişatlarındandır).
Namaz abdesti; Allah-u Teala'nın da kitabında belirttiği gibi, yüz ve elleri dirseklerden itibaren yıkamak ve daha sonra baş ve ayakları meshetmektir. Abdesti ancak gait (dışkı), idrar, (bağırsaktan çıkan) gaz, uyku ve cünüp halleri bozar. Kim messin üzerine (ayağın üzerine değil de mes, ayakkabı vb. bir şey üzerine) meshederse Allah ve Resulüne muhalefet etmiş, Allah-u Teala'nın farzını terk etmiş ve kitabıyla amel etmemiştir.
Cuma guslü, Kurban ve Fıtır bayramı günü guslü (kasıt Ramazan ve Kurban bayramlarıdır), Mekke ve Medine'ye girerken gusletme, ziyaret guslü, ihram guslü, Ramazan ayının birinci, on yedinci, on dokuzuncu, yirmi birinci ve yirmi üçüncü gecelerinin gusülleri sünnettir. Cenabet ve hayızdan temizlenmek için alınan gusüller ise farzdır.
Farz namazlar; öğle dört rekât, ikindi dört rekât, akşam üç rekât, yatsı dört rekât ve sabah iki rekât olmak üzere toplam on yedi rekâttırlar.
Sünnet namazlar da toplam otuz dört rekâttır. Bunların sekiz rekâtı, öğle namazından önce kılınır; sekiz rekâtı ikindi namazından önce, dört rekâtı akşam namazından sonra, iki rekâtı da yatsı namazından sonra oturarak kılınır. Elbette bu bir rekât (ayakta kılınan bir rekâta eşit) sayılmaktadır. Yine seher vakti sekiz rekât gece namazı, iki rekât şef' namazı, bir rekât da vitir niyetiyle kılınır; iki rekât da sabah namazının sünnetidir ki, sabah namazından önce kılınır.
Namazı ilk vaktinde kılmak daha hayırlıdır. Cemaat namazının sevabı, ferdi kılınan yirmi dört rekâtla eşittir. (Buradaki hükümler Ehl-i beyt Ekolüne göredir.)
(bu bahis devam edecek).
OKAN EGESEL