Oburluk, anlayış kabiliyetini köreltir
Salihlerden biri mideyi, kalbin altında kaynayan ve buharı kalbi saran bir kazana benzetir, buharın çokluğu kalbi lekeler, hatta karartır. Oburluk, anlayış ve bilgi azlığına yol açar, mide şişkinliği zekâ keskinliğini giderir
03.01.2024 09:32:00
Hakan Akkuş
Hakan Akkuş
İmam Gazali hazretleri şöyle anlatıyor:
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: "Çok yiyip içerek kalbi öldürmeyin. Çünkü çok sulanmış bitkinin kuruması gibi oburluk da kalbi öldürür."
Salihlerden biri mideyi, kalbin altında kaynayan ve buharı kalbi saran bir kazana benzetir, buharın çokluğu kalbi lekeler, hatta karartır.
Oburluk, anlayış ve bilgi azlığına yol açar, mide şişkinliği zekâ keskinliğini giderir.
Anlatıldığına göre bir gün Yahya ibn-i Zekeriyya (a.s.) şeytan ile karşılaşır. İblisin kucağında bir tomar yular vardır. Hz. Yahya ona, "Bunlar nedir?" diye sorar.
Şeytan, "Bunlar insanoğullarını avlamama yarayan azgın nefsî arzulardır" diye cevap verir.
Hz. Yahya, "Aralarında bana ait bir şey var mı?" diye sorar.
Şeytan, "Hayır yok, yalnız sen bir gece yemeği fazla kaçırmıştın da seni namazdan alıkoyduk" karşılığını verir.
Bunun üzerine Hz. Yahya, "Öyleyse, bundan sonra hiçbir zaman doyasıya yememeye kesinlikle karar veriyorum" der.
Şeytan da, "O halde ben de bundan sonra hiç kimseye nasihat vermemeye kesin karar veriyorum" karşılığını verir.
Bu durum ömründe bir gece yemeğinin ölçüsünü kaçıran içindir, buna karşılık ömründe bir gece bile acıktığını hissetmeyen ve buna rağmen kendini ibadet heveslisi sayan kimsenin haline ne dersiniz?!
Yine anlatıldığına göre Yahya b. Hz. Zekeriyya (a.s.) bir keresinde karnını arpa ekmeği ile fazlaca doyurur, o gece her zamanki zikrini yapamadan uykuya dalar. Allah (c.c.) O'nu vahiy yolu ile şöyle azarlar: "Ey Yahya! Benim evimden daha hayırlı bir ev mi buldun, yoksa Bana yakın olmaktan sana daha faydalı bir muhit mi buldun? İzzet ve celâlim hakkı için, eğer Firdevs ile cehennemin her ikisini yakından görüp mukayese etsen gözyaşı yerine irin ağlar ve dikişli elbise yerine demir giyerdin."
Hz. Ebubekir şöyle buyurur:
"Allah'a ibadet etmenin tadına varayım diye Müslüman olduğumdan beri doyasıya yemedim. Allah'a kavuşmak şevki ile kanasıya içmedim. Çünkü çok yemek, az ibadete sebep olur, insan çok yiyince vücudu ağırlaşır, gözkapaklarına ağırlık çöker, azalan gevşer. Böyle bir kimsenin elinden, kendini ne kadar zorlarsa zorlasın uykudan başka bir şey gelmez, çöplüğe atılmış bir leş gibi olur."
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: "Çok yiyip içerek kalbi öldürmeyin. Çünkü çok sulanmış bitkinin kuruması gibi oburluk da kalbi öldürür."
Salihlerden biri mideyi, kalbin altında kaynayan ve buharı kalbi saran bir kazana benzetir, buharın çokluğu kalbi lekeler, hatta karartır.
Oburluk, anlayış ve bilgi azlığına yol açar, mide şişkinliği zekâ keskinliğini giderir.
Anlatıldığına göre bir gün Yahya ibn-i Zekeriyya (a.s.) şeytan ile karşılaşır. İblisin kucağında bir tomar yular vardır. Hz. Yahya ona, "Bunlar nedir?" diye sorar.
Şeytan, "Bunlar insanoğullarını avlamama yarayan azgın nefsî arzulardır" diye cevap verir.
Hz. Yahya, "Aralarında bana ait bir şey var mı?" diye sorar.
Şeytan, "Hayır yok, yalnız sen bir gece yemeği fazla kaçırmıştın da seni namazdan alıkoyduk" karşılığını verir.
Bunun üzerine Hz. Yahya, "Öyleyse, bundan sonra hiçbir zaman doyasıya yememeye kesinlikle karar veriyorum" der.
Şeytan da, "O halde ben de bundan sonra hiç kimseye nasihat vermemeye kesin karar veriyorum" karşılığını verir.
Bu durum ömründe bir gece yemeğinin ölçüsünü kaçıran içindir, buna karşılık ömründe bir gece bile acıktığını hissetmeyen ve buna rağmen kendini ibadet heveslisi sayan kimsenin haline ne dersiniz?!
Yine anlatıldığına göre Yahya b. Hz. Zekeriyya (a.s.) bir keresinde karnını arpa ekmeği ile fazlaca doyurur, o gece her zamanki zikrini yapamadan uykuya dalar. Allah (c.c.) O'nu vahiy yolu ile şöyle azarlar: "Ey Yahya! Benim evimden daha hayırlı bir ev mi buldun, yoksa Bana yakın olmaktan sana daha faydalı bir muhit mi buldun? İzzet ve celâlim hakkı için, eğer Firdevs ile cehennemin her ikisini yakından görüp mukayese etsen gözyaşı yerine irin ağlar ve dikişli elbise yerine demir giyerdin."
Hz. Ebubekir şöyle buyurur:
"Allah'a ibadet etmenin tadına varayım diye Müslüman olduğumdan beri doyasıya yemedim. Allah'a kavuşmak şevki ile kanasıya içmedim. Çünkü çok yemek, az ibadete sebep olur, insan çok yiyince vücudu ağırlaşır, gözkapaklarına ağırlık çöker, azalan gevşer. Böyle bir kimsenin elinden, kendini ne kadar zorlarsa zorlasın uykudan başka bir şey gelmez, çöplüğe atılmış bir leş gibi olur."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.