Türk siyasetini yönlendiren mihraklar son günlerde yeni atraksiyonlara girdiler. 2002 seçimlerinde tüm eski siyasileri sandığa gömmeye karar veren halkı bir kez daha yanıltarak Kayserili'nin babasına eşeği sattığı gibi AKP'yi de yeni diye bu millete yutturdular. Türk siyasi tarihinin belki de en beceriksiz hükümeti olan AKP'yi iki yıl boyunca başarılı diye yutturmaya çalıştılar. Bir tek ses "Hayır AKP hükümeti yanlış yolda, bu gidiş hayra değildir, memleket ekonomi, siyasi ve kültürel sahada uçuruma gidiyor, bu gidişe dur denilmeli" dedi. Gecesini gündüzüne katarak milleti uyandırmaya çalışan Prof. Dr. Haydar Baş'ın sesiydi bu. Fakat artık mızrak çuvala sığmıyor. Zaman yine sayın Prof. Dr. Haydar Baş'ı haklı çıkarmıştır. Vatandaş da artık AKP'nin çok başarısız olduğunu anladı. Çiftçisi, köylüsü, işçisi, memuru, esnafı ile tepkisini ortaya koymaya başladı. İşte son günlerde Türk siyasetindeki hareketlenmenin temel ve asıl nedeni budur. AKP'yi 2002 seçimlerinde millete kurtarıcı diye yutturan odaklar vatandaş nezdinde AKP'nin sıfırı tükettiğini görünce yeni senaryolar gündeme getirdiler.
AKP'nin hareket sahasını rahatlatmak için önce meclis içi muhalefette yani CHP'den işi bitirmeye çalıştılar. Sarıgül olayı ile bunu gerçekleştiremediler. Şimdi gündeme sunulan Mumcu olayı da aslında yine AKP'yi sıkışık durumdan kurtarma operasyonudur. Özellikle ABD'den gelen son açıklamalar ve memlekette bütün düşünce kurgusunu ABD'nin çıkarları üzerine kuran ve ABD'ye şeksiz şüphesiz iman (duygusal) derecesinde bağlı yazarların yazıları bunu açıkça göstermektedir.
Yeni kurgu son Irak olayları ile birlikte asil Türk milleti seçtiği hükümet her ne kadar zalimle birlikte olmuşsa da kendisi yine mazlumun ve haklının yanında yer almaya başlamıştır. Bu asil davranış ABD ve artık herkesçe malum olan seçtirdiği AKP'yi paniğe sevk etmiştir. ABD şunu da çok iyi görmektedir; bundan sonra destekleyeceği hiçbir siyasi oluşum ne Mumcu, ne de Sarıgül seçmen desteğine kavuşamayacaktır. Çünkü artık ABD'siz, AB'siz ve IMF'siz çözümlerle Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kainat devleti, ordusunu dünyanın en güçlü ordusu, milletini dünyanın en güçlü milleti yapacak projelerle millet desteğini almaya başlayan Bağımsız Türkiye Partisi ve onun lideri Prof. Dr. Haydar Baş Bey artık milletin gündemindedir.
O halde AKP'nin tekrar millete sevdirilmesi gerekir. Çözüm ise ABD'yi sevmeyen millete güya ABD artık AKP'yi gözden çıkardı onu sevmiyor gibi söylentilerle "düşmanımın düşmanı dostumdur" tezinden hareketle milleti aldatma oyunudur. Bu oyunun bir perdesi de Mumcu olayıdır.Erkan Mumcu hiçbir lider özelliği olmayan, ülkeyi bu durumdan çıkaracak hiçbir projesi olamayan herhangi bir milletvekilidir. Tek bir özelliği var, batacak gemiyi önceden biliyor daha önce ANAP'ta olduğu gibi AKP'de de geminin batacağını gördü terk ediyor. Fakat bu olay millete güya ABD AKP'yi gözden çıkardı, o halde ey millet ABD'nin karşısında isen AKP ile hareket et senaryosundan başka bir şey değildir. Olacak olası ekonomik krizlerde de güya ABD'ye karşı oluşun faturası diye de AKP tekrar masum pozisyonuna düşürülmeye çalışılıyor.
Kusura bakmasınlar artık millet bu oyunlara gelmeyecektir. Millet ilk seçimde işçisiyle, memuruyla, köylüsüyle, esnafıyla kısaca rantiye dışındaki tüm kesimleriyle mevcut hükümeti de sandığa gömmeye karar vermiştir. Takke düştü kel göründü.
MİSAFİR KALEM/ Abdulkadir KARAKOÇ
AKP'nin hareket sahasını rahatlatmak için önce meclis içi muhalefette yani CHP'den işi bitirmeye çalıştılar. Sarıgül olayı ile bunu gerçekleştiremediler. Şimdi gündeme sunulan Mumcu olayı da aslında yine AKP'yi sıkışık durumdan kurtarma operasyonudur. Özellikle ABD'den gelen son açıklamalar ve memlekette bütün düşünce kurgusunu ABD'nin çıkarları üzerine kuran ve ABD'ye şeksiz şüphesiz iman (duygusal) derecesinde bağlı yazarların yazıları bunu açıkça göstermektedir.
Yeni kurgu son Irak olayları ile birlikte asil Türk milleti seçtiği hükümet her ne kadar zalimle birlikte olmuşsa da kendisi yine mazlumun ve haklının yanında yer almaya başlamıştır. Bu asil davranış ABD ve artık herkesçe malum olan seçtirdiği AKP'yi paniğe sevk etmiştir. ABD şunu da çok iyi görmektedir; bundan sonra destekleyeceği hiçbir siyasi oluşum ne Mumcu, ne de Sarıgül seçmen desteğine kavuşamayacaktır. Çünkü artık ABD'siz, AB'siz ve IMF'siz çözümlerle Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kainat devleti, ordusunu dünyanın en güçlü ordusu, milletini dünyanın en güçlü milleti yapacak projelerle millet desteğini almaya başlayan Bağımsız Türkiye Partisi ve onun lideri Prof. Dr. Haydar Baş Bey artık milletin gündemindedir.
O halde AKP'nin tekrar millete sevdirilmesi gerekir. Çözüm ise ABD'yi sevmeyen millete güya ABD artık AKP'yi gözden çıkardı onu sevmiyor gibi söylentilerle "düşmanımın düşmanı dostumdur" tezinden hareketle milleti aldatma oyunudur. Bu oyunun bir perdesi de Mumcu olayıdır.Erkan Mumcu hiçbir lider özelliği olmayan, ülkeyi bu durumdan çıkaracak hiçbir projesi olamayan herhangi bir milletvekilidir. Tek bir özelliği var, batacak gemiyi önceden biliyor daha önce ANAP'ta olduğu gibi AKP'de de geminin batacağını gördü terk ediyor. Fakat bu olay millete güya ABD AKP'yi gözden çıkardı, o halde ey millet ABD'nin karşısında isen AKP ile hareket et senaryosundan başka bir şey değildir. Olacak olası ekonomik krizlerde de güya ABD'ye karşı oluşun faturası diye de AKP tekrar masum pozisyonuna düşürülmeye çalışılıyor.
Kusura bakmasınlar artık millet bu oyunlara gelmeyecektir. Millet ilk seçimde işçisiyle, memuruyla, köylüsüyle, esnafıyla kısaca rantiye dışındaki tüm kesimleriyle mevcut hükümeti de sandığa gömmeye karar vermiştir. Takke düştü kel göründü.
MİSAFİR KALEM/ Abdulkadir KARAKOÇ
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012