Soma'daki facia konusunda birçok yorumlar yapıldı, ihmaller zinciri detaylı olarak ifade edildi, siyasiler, konunun uzmanları, muhalefet parti liderleri değerlendirmeler yaptı, kurtarılan işçilerin yaşadıkları, ölenlerin ailelerinin feryatları ekranlara yansıdı.Her kurtulanla umutlandık, çıkan her cesetle acımız katlandı.Değerlendirmeleri dikkate aldığımızda, işverenin işçi güvenliğiyle ilgili gerekli önlemleri almadığını, siyasi iradenin denetleme mekanizmasının da olması gerektiği şekilde çalışmadığını görüyoruz.Soma özelinde yaşanan bu problemi, biraz daha genelleyerek tam teşhis koymak gerekirse, facianın asıl sebebinin AB ve IMF aklıyla yapılan özelleştirme politikaları, taşeron işçi anlayışı ve ülkemizde de uygulanan kapitalizmin zayıf devlet, kar amacı güden sermaye ve işçi sömürüsüne dayalı çalışma anlayışı olduğunu görürüz.Dolayısıyla, doğru, siyasiler görevlerini millet adına yapmamıştır, işveren maliyeti kısma adı altında işçilerinin güvenliğini ve sağlığını garanti altına almamıştır ama yanlışlık sadece bunlar değildir.Özeleştiri yapmak gerekirse, yaşanan bu tablodan millet olarak hepimiz sorumluyuz. Facialara kapı aralayan mevcut özelleştirme anlayışına, taşeron işçiliğe, madenlerin haraç mezat devletin elinden çıkmasına, denetimlerin yetersizliğine sandık başında evet diyen millet olarak biziz. Başka? Millete hizmet etmekle yükümlü olan devlet kurumlarının, sadece kar amacı taşıyan yabancıların ve de yandaşların eline geçmesine seçimlerde evet diyen millet olarak biziz.Doğru, millet olarak kim suçluysa "bu suçludur" diyelim ama kendi hatalarımızı da görelim. Millet olarak, Soros destekli basın yayın organlarının ABD ve AB gözlüğünü gözümüze taktık ve gerçekleri görmezlikten geldik.Bize her konuda birçok çözüm sunan, projeleri olan, dünya ülkelerinin örnek aldığı ilim adamlarımıza, siyasilerimize sırtımızı döndük, onlar defalarca kapımıza gelip bizi ikna etmeye çalıştıkları halde duymazlıktan geldik, dünyayı ikna ettiler, biz ikna olmadık, sandık başında onları unuttuk; projesi olmayan, AB ve IMF aklıyla hareket edenlerin peşinden gittik.Ve neticede bu körlüğümüz, sağırlığımız, duyarsızlığımız birçok problemi ve faciayı doğurdu.Tevekkül tedbir alınmadan, çözüm araştırılmadan başımıza gelen felaketlere "bu fıtrattandır", "bu kaderimizdir" demek değildir.Allah Resulü (SAV) kendisine tevekkülü soran bir bedeviye, "Önce deveni sağlam bir kazığa bağlayacaksın sonra tevekkül edeceksin" diyerek tarihi bir ders vermektedir.Bugünkü faciaların sebebi millet olarak ısrarla olacakları net olarak bildiğimiz halde çözümsüzlüğe oy vermemizin neticesidir. Artık ayıkmamız lazım, uyanmamız lazım.Facialar yaşandıktan sonra hepimizin yüreği yanıyor, bizim evlatlarımız canlarını kaybediyor. Elbette ki ölüm hepimizin kaderidir ama bile bile ölüme sebep olmak inancımıza göre çok büyük bir günahtır.O halde millet olarak oylarımızla dolaylı olarak sebep olduğumuz bu facialara dur demek için sandık başında her konuda gerçek çözümü olanları iş başına getirmeliyiz.Bugün dünyanın birçok ülkesinde madencilik sektörü son derece güvenli olabiliyorsa, koskoca ülkelerde on yıl içinde sadece 3 kişi hayatını bu sebepten kaybedebiliyorsa o halde ülkemizde yapılması gerekenlerin yapılmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.Milli Ekonomi Modeli'nde ifade edilen "Devlet-millet ortaklığıyla madenlerin işletilmesi" projesi ve insana hizmet merkezli güçlü devlet yaklaşımı gerçek çözümü getirecektir.Devlet- millet ortaklığı doğal bir otokontrol, güçlü devlet ise insanımızın güvenliği demektir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Deprem mağdurlarının 11. Yargı Paketi'ne itirazı dikkate alınmalı / 23.12.2025
- Ülkemizde çürümüşlük kurumsallaştı! / 20.12.2025
- Şara yönetimi, SDG’nin özerkliğini ‘resmen’ tanıdı / 19.12.2025
- Enflasyon oluşturmadan asgari ücrete gerekli zam yapılabilir / 18.12.2025
- SDG'nin entegrasyonu bize anlatıldığı gibi değil / 17.12.2025
- Teröristbaşı Öcalan’ın talepleri neden gizleniyor? / 16.12.2025
- Asgari ücrete zam, enflasyonun sebebi değil, sonucudur / 13.12.2025
- Kokuşmuşluk her yerde! / 12.12.2025
- Trump'ın 'Türk ordusu' övgüsü, Barrack'ın 'monarşi' ilgisi / 11.12.2025
- Millet fakirleştiren büyüme, büyüme değildir / 10.12.2025
- Ülkemizde çürümüşlük kurumsallaştı! / 20.12.2025
- Şara yönetimi, SDG’nin özerkliğini ‘resmen’ tanıdı / 19.12.2025
- Enflasyon oluşturmadan asgari ücrete gerekli zam yapılabilir / 18.12.2025
- SDG'nin entegrasyonu bize anlatıldığı gibi değil / 17.12.2025
- Teröristbaşı Öcalan’ın talepleri neden gizleniyor? / 16.12.2025
- Asgari ücrete zam, enflasyonun sebebi değil, sonucudur / 13.12.2025
- Kokuşmuşluk her yerde! / 12.12.2025
- Trump'ın 'Türk ordusu' övgüsü, Barrack'ın 'monarşi' ilgisi / 11.12.2025
- Millet fakirleştiren büyüme, büyüme değildir / 10.12.2025

















































































