KKTC'den AB'ye: "Artık kımıldayın"
Rum kesiminin 2004'te Avrupa Birliği'ne tek taraflı üye yapılmasının çok yanlış bir karar olduğunun, yıllar içinde çok daha net biçimde ortaya çıktığını söyleyen KKTC Dışişleri Bakanı Özersay, "Eğer AB'nin itibarına önem veren üye ülkeler varsa acilen Kıbrıs Türk halkının uğradığı bu haksızlığa bir son vermek için adım atmalıdırlar" dedi
02.05.2019 00:00:00
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Kıbrıs Rum kesiminin 1 Mayıs 2004 tarihinde Avrupa Birliği'ne (AB) tek taraflı üye yapılmasının ne kadar yanlış bir karar olduğunun, yıllar içinde çok daha net biçimde ortaya çıktığını söyledi.
Özersay konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Rum kesiminin, 15 yıl önce Kıbrıs sorunu çözülmeden, üstelik çözümüne bilerek ve isteyerek engel olduğu halde AB'ye tek taraflı üye yapılmasının ne kadar yanlış bir karar olduğunun, yıllar içinde çok daha net biçimde gözler önüne serildiğini ve bu yanlış kararın bedelini, esasen Kıbrıs Türk halkının ödediğini vurguladı.
Özersay, bu öngörüsüzlüğün, Kıbrıs sorununun çözümünden daha da uzaklaşılmasına, Kıbrıs Rum tarafının kendi konfor alanını daha güvenceye almasına neden olduğunu belirterek, Kıbrıs Rum kesiminin, Kıbrıs sorunu çözülmeden de istediğini elde edebileceği güvencesiyle üyeliğinin ardından Kıbrıslı Türklerle ilgili her konuda ya engelleyici ya da geciktirici bir misyonu yerine getirdiğini kaydetti.
KKTC, AB'nin hatasının kurbanı
Kıbrıs Türk halkı, AB'nin hatasının asıl kurbanı haline gelmiş olsa da bu durumun Kıbrıs Türkünün Avrupalı olduğu gerçeğini değiştirmeyeceğini vurgulayan Özersay, AB üyeliğinden mahrumiyet nedeniyle çağdaş değerler temelinde verilen mücadeleden vazgeçmeyeceklerini dile getirdi. Kudret Özersay, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kıbrıs Türk Halkı, laik ve demokratik bir devlet yapılanması için çağdaş medeniyetlerin sahip olduğu değerler yönünde ilerlemekte kararlıdır. Eğer AB'nin itibarına ve güvenirliğine önem veren üye ülkeler varsa acilen Kıbrıs Türk halkının uğradığı bu haksızlığa bir son vermek için adım atmalıdırlar. Kıbrıs Türk Halkına 15 yıl önce verdikleri ama yerine getirmek için dişe dokunur bir adım atmadıkları sözler konusunda artık kımıldamalıdırlar."
AA
Özersay konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Rum kesiminin, 15 yıl önce Kıbrıs sorunu çözülmeden, üstelik çözümüne bilerek ve isteyerek engel olduğu halde AB'ye tek taraflı üye yapılmasının ne kadar yanlış bir karar olduğunun, yıllar içinde çok daha net biçimde gözler önüne serildiğini ve bu yanlış kararın bedelini, esasen Kıbrıs Türk halkının ödediğini vurguladı.
Özersay, bu öngörüsüzlüğün, Kıbrıs sorununun çözümünden daha da uzaklaşılmasına, Kıbrıs Rum tarafının kendi konfor alanını daha güvenceye almasına neden olduğunu belirterek, Kıbrıs Rum kesiminin, Kıbrıs sorunu çözülmeden de istediğini elde edebileceği güvencesiyle üyeliğinin ardından Kıbrıslı Türklerle ilgili her konuda ya engelleyici ya da geciktirici bir misyonu yerine getirdiğini kaydetti.
KKTC, AB'nin hatasının kurbanı
Kıbrıs Türk halkı, AB'nin hatasının asıl kurbanı haline gelmiş olsa da bu durumun Kıbrıs Türkünün Avrupalı olduğu gerçeğini değiştirmeyeceğini vurgulayan Özersay, AB üyeliğinden mahrumiyet nedeniyle çağdaş değerler temelinde verilen mücadeleden vazgeçmeyeceklerini dile getirdi. Kudret Özersay, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kıbrıs Türk Halkı, laik ve demokratik bir devlet yapılanması için çağdaş medeniyetlerin sahip olduğu değerler yönünde ilerlemekte kararlıdır. Eğer AB'nin itibarına ve güvenirliğine önem veren üye ülkeler varsa acilen Kıbrıs Türk halkının uğradığı bu haksızlığa bir son vermek için adım atmalıdırlar. Kıbrıs Türk Halkına 15 yıl önce verdikleri ama yerine getirmek için dişe dokunur bir adım atmadıkları sözler konusunda artık kımıldamalıdırlar."
AA