Ankara siyasetinin yükselen ateşi ve yaz sıcaklığı ile bunalan halkımız Prof. Dr. Haydar Baş'ın estirdiği Kuvay-ı Milliye rüzgarı ile serinliyor.
ABD'ci, AB'ci, IMF'ci 40'ı aşkın partinin memlekete yaydığı ufunet, BTP'nin Bağımsız Türkiye aydınlığı ile dağılıyor.
Yaz sıcağına rağmen her hefte sonu en az iki ilde gerçekleştirilen BTP katılım ve tkanıtım geceleri günlerce yankılanıor. Bir ilde yapılan gece, sadece o ilde değil bütün Türkiye'de konuşuluyor.
Kartel gazeteleri güneşi balçıkla sıvamaya çalışsa bile, artık yerel radyolar, TV'ler, gazeteler Anadolu'da esen bağımsızlık rüzgarının, Bağımsız Türkiye Partisi rüzgarının farkında.
Gözleri mandacı bakışla kör olmadığı için Prof. Dr. Haydar Baş'ın misyonunu ve bu misyonun koşar adım iktidara koşuşunu çok iyi görüyorlar.
Size bunlardan bir örnek sunacağım. Bazı partilerin özel yığınak yaptıkları, en az 4 yöneticiyi o ilden seçerek kafa kola aldıklarını zannettikleri Kayseri, Haydar Baş'ı öyle bağrına basmış, BTP ile öyle bütünleşmiş ki, programdan sonra tüm yerel gazeteler manşetlere taşımıştı.
Kayseri medyası, "H. Baş Kayseri'yi salladı" demişti. BTP rüzgarı Kayseri'yi sarsmaya devam ediyor.
Programdan bir hafta sonra bakın Kayseri'nin Flaş gazetesinin yazarı Şemsettin Çetinsöz neler yazmış:
"Kayseri'de bir önceki hafta Bağımsız Türkiye Partisi'nin katılım ve tanıtım gecesi vardı. Bu hareketi uzun süreden beri takip ediyorum ama bu kez daha yakından görme imkanı buldum. Daha yakından izledim hatta araştırdım da. Ne yalan söyleyeyim ilk kez bir siyasi partinin toplantısında Atatürkçülüğün ve Türk Milliyetçiliğinin din ile bütünleştirilip bu kadar güzel işlendiğine tanık oldum. Verilen mesajlar duymaya özlem çektiğimiz söylemlerdi. Çünkü bu kez dini ve milli duyguların yanında birde Atatürkçülük vardı.
Yıllar boyu Atatürkçülüğün ne demek olduğunu pek anlayamadık. Tıpkı Türklüğün ne demek olduğunu anlayamadığımız gibi Atatürk'ün ölümü ile başlayan kısır döngü siyasi hayatta, Atatürk sadece istismar konusu oldu siyasilerin iktidar kavgası, birçok değerimizi kaybetmemize neden olduğu gibi, Atatürkçülüğü de unutturdu, bize. Türk siyasi hayatına baktığınız zaman, 10 Kasım 1938'den bu yana tüm siyasilerin, Atatürk'e karşı bir cephe oluşturdukları görülür. Bu uzun süreçte sadece Cumhuriyetçi Güven Partisi Genel Başkanı Rahmetli Turhan Feyzioğlunun çabaları vardı o kadar. Onun dışında tüm çabalar adeta Atatürk'e ve Atatürkçülüğe karşı yapılan hareketlerdi. Nitekim bazılarının İkinci Atatürk olma özlemi veya İkinci Cumhuriyet söylemleri bu çabaların sonucu olarak karşımıza çıkar.
Daha düne kadar toplantılarına Atatürk resmini bile basmaktan çekinen bazıları bugün Ata'nın dev posterleri ile karşımıza çıkıyorlar. Çıkıyorlar ama kim inanır bunlara ki?
Toplum artık o eski toplum değil. Her şeyin farkında. Hemde en ince ayrıntısına kadar. Bu nedenle bugün bukalemun gibi kılık degiştirmeler pek fazla işe yaramayacaktır.
Toplum uyanıyor demiştik. Takke düştü kel göründü diye yazmıştık son günlerdeki gelişmelere bakıpta toplumun yeni arayışlar peşinde olduğunu söylemiştik.
İşte geçen hafta Bağımsız Türkiye Partisi'nin katılım ve tanıtım gecesinde bunun böyle olduğu bir kez daha göründü. BTP, henüz yeni kurulmuş bir siyasi parti olmasına karşın salondaki heyacan doğrusu görülmeye degerdi. Kadın-erkek, çoluk-çocuk binlerce kişi çok ama çok önemli mesajlar verdi. Tabi sivrisinek saz misali, anlayana. Bağımsız Türkiye Partisi sadece Kayseri'de değil tüm ülke genelinde dev kitleleri peşine takıp sürüklüyorsa bu Türk toplumunun 60 küsür yıldan bu yana Atatürk veAtatürkçülüğe karşı duyulan özlemin sonucudur diye düşünüyorum.
Görünen o ki Prof. Dr. Haydar Baş'ın attığı maya tutuyor. Zaten arayış içerisinde olan toplum kayıyor. Bağımsız Türkiye Partisi yarınlarda büyük bir patlama yaparsa buna kimse şaşırmamalı.
Dağdan bir çığ düşmüş büyüyerek geliyor
Hemde Bağımsız Türkiye diye diye...
Çetinsöz'ün bu değerlendirmelerini tüm Türkiye milleti paylaşıyor. Onun için BTP'ye koşuyor.
ABD'ci, AB'ci, IMF'ci 40'ı aşkın partinin memlekete yaydığı ufunet, BTP'nin Bağımsız Türkiye aydınlığı ile dağılıyor.
Yaz sıcağına rağmen her hefte sonu en az iki ilde gerçekleştirilen BTP katılım ve tkanıtım geceleri günlerce yankılanıor. Bir ilde yapılan gece, sadece o ilde değil bütün Türkiye'de konuşuluyor.
Kartel gazeteleri güneşi balçıkla sıvamaya çalışsa bile, artık yerel radyolar, TV'ler, gazeteler Anadolu'da esen bağımsızlık rüzgarının, Bağımsız Türkiye Partisi rüzgarının farkında.
Gözleri mandacı bakışla kör olmadığı için Prof. Dr. Haydar Baş'ın misyonunu ve bu misyonun koşar adım iktidara koşuşunu çok iyi görüyorlar.
Size bunlardan bir örnek sunacağım. Bazı partilerin özel yığınak yaptıkları, en az 4 yöneticiyi o ilden seçerek kafa kola aldıklarını zannettikleri Kayseri, Haydar Baş'ı öyle bağrına basmış, BTP ile öyle bütünleşmiş ki, programdan sonra tüm yerel gazeteler manşetlere taşımıştı.
Kayseri medyası, "H. Baş Kayseri'yi salladı" demişti. BTP rüzgarı Kayseri'yi sarsmaya devam ediyor.
Programdan bir hafta sonra bakın Kayseri'nin Flaş gazetesinin yazarı Şemsettin Çetinsöz neler yazmış:
"Kayseri'de bir önceki hafta Bağımsız Türkiye Partisi'nin katılım ve tanıtım gecesi vardı. Bu hareketi uzun süreden beri takip ediyorum ama bu kez daha yakından görme imkanı buldum. Daha yakından izledim hatta araştırdım da. Ne yalan söyleyeyim ilk kez bir siyasi partinin toplantısında Atatürkçülüğün ve Türk Milliyetçiliğinin din ile bütünleştirilip bu kadar güzel işlendiğine tanık oldum. Verilen mesajlar duymaya özlem çektiğimiz söylemlerdi. Çünkü bu kez dini ve milli duyguların yanında birde Atatürkçülük vardı.
Yıllar boyu Atatürkçülüğün ne demek olduğunu pek anlayamadık. Tıpkı Türklüğün ne demek olduğunu anlayamadığımız gibi Atatürk'ün ölümü ile başlayan kısır döngü siyasi hayatta, Atatürk sadece istismar konusu oldu siyasilerin iktidar kavgası, birçok değerimizi kaybetmemize neden olduğu gibi, Atatürkçülüğü de unutturdu, bize. Türk siyasi hayatına baktığınız zaman, 10 Kasım 1938'den bu yana tüm siyasilerin, Atatürk'e karşı bir cephe oluşturdukları görülür. Bu uzun süreçte sadece Cumhuriyetçi Güven Partisi Genel Başkanı Rahmetli Turhan Feyzioğlunun çabaları vardı o kadar. Onun dışında tüm çabalar adeta Atatürk'e ve Atatürkçülüğe karşı yapılan hareketlerdi. Nitekim bazılarının İkinci Atatürk olma özlemi veya İkinci Cumhuriyet söylemleri bu çabaların sonucu olarak karşımıza çıkar.
Daha düne kadar toplantılarına Atatürk resmini bile basmaktan çekinen bazıları bugün Ata'nın dev posterleri ile karşımıza çıkıyorlar. Çıkıyorlar ama kim inanır bunlara ki?
Toplum artık o eski toplum değil. Her şeyin farkında. Hemde en ince ayrıntısına kadar. Bu nedenle bugün bukalemun gibi kılık degiştirmeler pek fazla işe yaramayacaktır.
Toplum uyanıyor demiştik. Takke düştü kel göründü diye yazmıştık son günlerdeki gelişmelere bakıpta toplumun yeni arayışlar peşinde olduğunu söylemiştik.
İşte geçen hafta Bağımsız Türkiye Partisi'nin katılım ve tanıtım gecesinde bunun böyle olduğu bir kez daha göründü. BTP, henüz yeni kurulmuş bir siyasi parti olmasına karşın salondaki heyacan doğrusu görülmeye degerdi. Kadın-erkek, çoluk-çocuk binlerce kişi çok ama çok önemli mesajlar verdi. Tabi sivrisinek saz misali, anlayana. Bağımsız Türkiye Partisi sadece Kayseri'de değil tüm ülke genelinde dev kitleleri peşine takıp sürüklüyorsa bu Türk toplumunun 60 küsür yıldan bu yana Atatürk veAtatürkçülüğe karşı duyulan özlemin sonucudur diye düşünüyorum.
Görünen o ki Prof. Dr. Haydar Baş'ın attığı maya tutuyor. Zaten arayış içerisinde olan toplum kayıyor. Bağımsız Türkiye Partisi yarınlarda büyük bir patlama yaparsa buna kimse şaşırmamalı.
Dağdan bir çığ düşmüş büyüyerek geliyor
Hemde Bağımsız Türkiye diye diye...
Çetinsöz'ün bu değerlendirmelerini tüm Türkiye milleti paylaşıyor. Onun için BTP'ye koşuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014