Davos Ekonomik Forumu 42. toplantısını gerçekleştirdi. Küresel şirketler ile devlet liderlerini bir araya getiren uluslararası toplantıda bugüne kadar esasında, kapitalist sistemde parayı elinde bulunduran elit grubun istek ve şikâyetleri gündem edilmiştir.
Sermayenin belli ellerde toplanması ve tabana yayılamaması kapitalizmin temelinde vardır. Bu durum her zaman dile getirdiğimiz gibi gelirin adil paylaşımının önündeki engeldir de.
İşte bizim yıllardır ifade ettiğimiz bu tek yanlı iyileştirmeye dayalı sistem ilk defa kendi yararına düzenlenen uluslararası bir organizasyonda eleştirildi.
Davos, dünya liderleri ile sömürü sisteminin başındaki global temsilcileri bir araya getirdiği için böyle bir ev sahipliğinde kapitalizmin yanlışlarının dile getirilmesi çok önemlidir.
İnsanlığın gelebileceği son nokta olarak lanse edilen kapitalizm aslında miadını doldurmuştur.
ABD’deki mortgage krizi ile başlayan süreçte, daha sonra AB ülkeleri içinde bu krizin derinleşmesi de bunun ispatıdır.
Sistemin yanlışları ile ilgili olarak forumun başkanı olan Burrow, “dünyada refah dağılımının 30’lu yıllardan bu yana bugünkü kadar gayri adil bir duruma düşmediğini ve pek çok ülkede gençlere istihdam sağlayabilecek bir durumun kalmadığını” itiraf etti.
Bizim yıllar öncesinden tespit ettiğimiz sistemin yanlışlarının bugün bu sistemin temsilcileri tarafından dile getirilmesi maalesef ki, sorunlarını halledemeyecektir.
Çünkü sisteme yönelik her çözüm yetersiz kalacaktır. Kapitalist ve sosyalist sistemlerde sorun yapısaldır.
Paranın belli ellerde toplanması, faizi sistemin temeline oturtması, parayı tabana ulaştıramaması, tüketimi devreden çıkarması, işsizlik konusunu halledememesi ve dolayısı ile sürekli büyümeyi temin edememesi bu sistemin yapısından kaynaklanan sorunlarıdır.
Kapitalizmin hâkim olduğu AB ülkelerine bakarsak, ortak para birimine geçmelerinin ardından ifade ettiğimiz gibi, ülkelerin senyoraj hakkını birliğe devretmesi borçlanmaya sebep olmuştur. Nitekim dediğimizin ispatı bugün Yunanistan’da yaşanmış, ülke kamu borçları ile iflas bayrağını çekmiştir.
Yine Birliğe üye her ülke kendi kazancını gerçek rakamı ile göstermeyecek, merkezden kendisine verilecek destek değişecektir. Ve zamanla üye ülkeler arasında korkunç bir adaletsizlik oluşacaktır ki, bu birliği dağıtacaktır. Merkel, AB ülkelerinin yükünü tek başına Almanya’nın çekemeyeceğini ifade etmiştir.
Kapitalist sistemin piyasa dengelerini bozan en önemli yanlışı da faiz konusudur.
Dünyada toplam üretim ve ticaret hacminin çok üstünde bir para, faiz geliri elde etmek üzere piyasalarda dolaşmaktadır.
Bu durum paranın belli ellerde stoklanması demektir ki, kapitalist düzenin temeli zaten az bir kesimin mutlu edilmesidir. Faiz, paranın belli ellerde toplanmasını sağlar ki, bu tüketimin devreye konmasına engeldir.
Tüketimin olmadığı yerde üretim de olmaz. Tüketimin olabilmesi Milli Ekonomi Modeli’nde ortaya koyduğumuz şekli ile tüketen kesimin devlet tarafından desteklenmesi ile olur.
Adil bir gelir dağılımının sağlandığı, sürekli büyümenin temin edildiği ve tam istihdamın olduğu sağlıklı bir ekonomi ancak Milli Ekonomi Modeli ile gerçekleşebilir.
Sermayenin belli ellerde toplanması ve tabana yayılamaması kapitalizmin temelinde vardır. Bu durum her zaman dile getirdiğimiz gibi gelirin adil paylaşımının önündeki engeldir de.
İşte bizim yıllardır ifade ettiğimiz bu tek yanlı iyileştirmeye dayalı sistem ilk defa kendi yararına düzenlenen uluslararası bir organizasyonda eleştirildi.
Davos, dünya liderleri ile sömürü sisteminin başındaki global temsilcileri bir araya getirdiği için böyle bir ev sahipliğinde kapitalizmin yanlışlarının dile getirilmesi çok önemlidir.
İnsanlığın gelebileceği son nokta olarak lanse edilen kapitalizm aslında miadını doldurmuştur.
ABD’deki mortgage krizi ile başlayan süreçte, daha sonra AB ülkeleri içinde bu krizin derinleşmesi de bunun ispatıdır.
Sistemin yanlışları ile ilgili olarak forumun başkanı olan Burrow, “dünyada refah dağılımının 30’lu yıllardan bu yana bugünkü kadar gayri adil bir duruma düşmediğini ve pek çok ülkede gençlere istihdam sağlayabilecek bir durumun kalmadığını” itiraf etti.
Bizim yıllar öncesinden tespit ettiğimiz sistemin yanlışlarının bugün bu sistemin temsilcileri tarafından dile getirilmesi maalesef ki, sorunlarını halledemeyecektir.
Çünkü sisteme yönelik her çözüm yetersiz kalacaktır. Kapitalist ve sosyalist sistemlerde sorun yapısaldır.
Paranın belli ellerde toplanması, faizi sistemin temeline oturtması, parayı tabana ulaştıramaması, tüketimi devreden çıkarması, işsizlik konusunu halledememesi ve dolayısı ile sürekli büyümeyi temin edememesi bu sistemin yapısından kaynaklanan sorunlarıdır.
Kapitalizmin hâkim olduğu AB ülkelerine bakarsak, ortak para birimine geçmelerinin ardından ifade ettiğimiz gibi, ülkelerin senyoraj hakkını birliğe devretmesi borçlanmaya sebep olmuştur. Nitekim dediğimizin ispatı bugün Yunanistan’da yaşanmış, ülke kamu borçları ile iflas bayrağını çekmiştir.
Yine Birliğe üye her ülke kendi kazancını gerçek rakamı ile göstermeyecek, merkezden kendisine verilecek destek değişecektir. Ve zamanla üye ülkeler arasında korkunç bir adaletsizlik oluşacaktır ki, bu birliği dağıtacaktır. Merkel, AB ülkelerinin yükünü tek başına Almanya’nın çekemeyeceğini ifade etmiştir.
Kapitalist sistemin piyasa dengelerini bozan en önemli yanlışı da faiz konusudur.
Dünyada toplam üretim ve ticaret hacminin çok üstünde bir para, faiz geliri elde etmek üzere piyasalarda dolaşmaktadır.
Bu durum paranın belli ellerde stoklanması demektir ki, kapitalist düzenin temeli zaten az bir kesimin mutlu edilmesidir. Faiz, paranın belli ellerde toplanmasını sağlar ki, bu tüketimin devreye konmasına engeldir.
Tüketimin olmadığı yerde üretim de olmaz. Tüketimin olabilmesi Milli Ekonomi Modeli’nde ortaya koyduğumuz şekli ile tüketen kesimin devlet tarafından desteklenmesi ile olur.
Adil bir gelir dağılımının sağlandığı, sürekli büyümenin temin edildiği ve tam istihdamın olduğu sağlıklı bir ekonomi ancak Milli Ekonomi Modeli ile gerçekleşebilir.
Prof. Dr. Haydar Baş / diğer yazıları
- Merhamet ve merhamette ölçü -2 / 30.11.2024
- Merhamet ve merhamette ölçü -1 / 29.11.2024
- Tiyatro / 28.11.2024
- İmam Ali'nin Ahidname'sinde adalet / 27.11.2024
- Arayış / 26.11.2024
- Birlikten vazgeçmeyin / 25.11.2024
- Sadece temennilerle hatırlanan öğretmenler / 24.11.2024
- Eğitim başkadır öğretim başka / 23.11.2024
- İmam Ali'nin devlet adamlarına nasihatleri / 22.11.2024
- Hz. Peygamber'in davet mektupları / 21.11.2024
- Merhamet ve merhamette ölçü -1 / 29.11.2024
- Tiyatro / 28.11.2024
- İmam Ali'nin Ahidname'sinde adalet / 27.11.2024
- Arayış / 26.11.2024
- Birlikten vazgeçmeyin / 25.11.2024
- Sadece temennilerle hatırlanan öğretmenler / 24.11.2024
- Eğitim başkadır öğretim başka / 23.11.2024
- İmam Ali'nin devlet adamlarına nasihatleri / 22.11.2024
- Hz. Peygamber'in davet mektupları / 21.11.2024