Hz. Ali’yi övdüğü için öldürülen büyük sahabe
Hucr, Adiyy kabilesine mensuptu. Kendisi Allah Resulü’nün sahabelerinden, İmam Ali ve İmam Hasan’ın ashabının büyüklerinden ve Kûfeli Müslümanların ileri gelenlerinden ve reislerinden idi
19.08.2023 08:42:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi
Hucr, Adiyy kabilesine mensuptu. Kendisi Allah Resulü'nün sahabelerinden, İmam Ali ve İmam Hasan'ın ashabının büyüklerinden ve Kûfeli Müslümanların ileri gelenlerinden ve reislerinden idi.
Onun hakkında Usdü'l Gâbe, el-Müstedrek, el-İsabe, el-İstiab vb. eserlerde şöyle geçer:
"O, Hz. Muhammed'in zâhid, dindar sahabelerinden biri idi."
"Hucr'un yaşı diğer yaşlı sahabelerden küçük olmasına rağmen fazıl bir Peygamber sahabesiydi."
"... Hucr, her gece ve gündüz bin rekat namaz kılardı. Onun zâhidliği belirgindi. Duaları ise müstecab olurdu."
Hucr b. Adiyy neden öldürüldü?
Hucr, Hz. Ali hakkında çirkin sözler sarf eden Muğiyre ve Ziyad'ın sözlerini kabul etmiyor ve Hz. Ali'yi övüyordu.
Öyle ki, Hucr, bu sözleri yüksek sesle söylediği zaman halkın üçte ikisi onunla aynı fikri paylaşıyor ve dualarına amin diyordu.
O dönemde Kûfe Valisi Muğiyre idi. Muğiyre, Hucr'un üstün meziyetlerinden ve halk arasındaki değerinden çekindiği için onun hakkında biraz beklemeyi uygun görüyordu.
Muğiyre'nin ölümünden sonra Ziyad b. Ebih Kûfe Valisi oldu. Yeni vali hutbelerini uzun tutuyor ve insanların cuma namazı vaktini geçirmelerine sebep oluyordu. Bir defasında Hucr valiyi uyarmış ancak Ziyad hutbeye devam edince Hucr namaz kılmak için ayağa kalkmış ve pek çok insan da onunla birlikte kalkmıştı.
Yani Hucr b. Adiyy'in iki suçu vardı; Hz. Ali'ye sövmemek ve namazların vaktinde kılınmasını savunmak.
Ziyad kendisine bağlı dünya malı için yönetiminde canla başla hizmet eden Ömer b. Sa'd (bu adam İmam Hüseyin'in katilidir), Münzir b. Zübeyr, Şimr b. Zilcevşen vb. kişileri topladı. Bunlar toplam yetmiş kişiydiler. Taberî Tarih'inde bunların ismini teker teker saymıştır.
Ziyad bu yetmiş kişiye Hucr'un hain ve asi olduğuna dair bir mektup imzalattı. Sonra ekledi: "Allah'a yemin olsun ki, bu ahmak haini öldürmek için elimden geleni yapacağım."
Ziyad daha sonra Muaviye'ye mektuplar yazarak Hucr'dan bahsetti. Muaviye ona şöyle dedi: "Onu zincirle bağla ve bana gönder!"
Ziyad, gönderdiği elçi aracılığıyla Hucr hakkında Muaviye'ye şöyle diyordu: "Muaviye'ye söyle, eğer hükümetine düşkün ise Hucr'un işini bitirsin."
Hucr kendisini sevenlerin yardımı ile uzun süre Kûfe'de saklanmayı başardı. Ancak Ziyad'ın casusları her yerde onu arıyorlardı. Nihayet yakalanan Hucr on gün Kûfe hapishanesinde kaldı.
Ardından arkadaşları ile birlikte Şam'a gönderildi. Muaviye'nin emriyle Azra kasabasında zindana atıldı ve burada şehit edildi.
İbn-i Esir, el-Kamil adlı eserinin 3. cildinin 192. sayfasında şöyle nakleder: "Hucr, Muaviye'nin emriyle Azra köyünde öldürüldü. Ve kendisi bu bölgeyi fetheden kişiydi."
Hucr'un ölürken söylediği son sözler şunlardı: "Benim zincirlerimi açmayın ve bedenimdeki kanları silmeyin. Zira yarın Muaviye ile görüşeceğim ve onunla hesaplaşacağım."
Muaviye'nin ölüm döşeğinde iken Hucr'un bu sözlerini hatırladığı ve şöyle dediği rivayet edilir: "Benimle senin hesaplaşman biraz uzun olacak ey Hucr!"
Hasan-ı Basrî Hucr b. Adiyy'in öldürülmesi ile ilgili şunları söyler: "Hucr ve arkadaşlarına yaptıklarından dolayı yazıklar olsun Muaviye'ye!"
İmam Hüseyin Muaviye'ye yazdığı bir mektupta şöyle der: "Hucr ve arkadaşlarını öldüren sen değil misin? Onlar namaz kılmaktan ve zulmü kötülemekten başka ne yaptılar? Onca yemin ve sağlam ahidden sonra sırf zulüm ve düşmanlıktan dolayı onları öldüren sen değil misin?"
(Burada Muaviye'nin İmam Hasan'la yaptığı anlaşmanın beşinci maddesine işaret vardır. Bilindiği gibi bu madde ile Muaviye Hz. Hasan'ın dostlarına hiçbir şekilde zarar vermeyeceğini taahhüt ediyordu).
İmam Hüseyin Muaviye için şunları söyler: "Kadehi doldu ve bütün arzularına kavuştu. Allah'a yemin ederim ki, sözlerini tutmadı ve hiç doğru konuşmadı." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Hasan eserinden)
Onun hakkında Usdü'l Gâbe, el-Müstedrek, el-İsabe, el-İstiab vb. eserlerde şöyle geçer:
"O, Hz. Muhammed'in zâhid, dindar sahabelerinden biri idi."
"Hucr'un yaşı diğer yaşlı sahabelerden küçük olmasına rağmen fazıl bir Peygamber sahabesiydi."
"... Hucr, her gece ve gündüz bin rekat namaz kılardı. Onun zâhidliği belirgindi. Duaları ise müstecab olurdu."
Hucr b. Adiyy neden öldürüldü?
Hucr, Hz. Ali hakkında çirkin sözler sarf eden Muğiyre ve Ziyad'ın sözlerini kabul etmiyor ve Hz. Ali'yi övüyordu.
Öyle ki, Hucr, bu sözleri yüksek sesle söylediği zaman halkın üçte ikisi onunla aynı fikri paylaşıyor ve dualarına amin diyordu.
O dönemde Kûfe Valisi Muğiyre idi. Muğiyre, Hucr'un üstün meziyetlerinden ve halk arasındaki değerinden çekindiği için onun hakkında biraz beklemeyi uygun görüyordu.
Muğiyre'nin ölümünden sonra Ziyad b. Ebih Kûfe Valisi oldu. Yeni vali hutbelerini uzun tutuyor ve insanların cuma namazı vaktini geçirmelerine sebep oluyordu. Bir defasında Hucr valiyi uyarmış ancak Ziyad hutbeye devam edince Hucr namaz kılmak için ayağa kalkmış ve pek çok insan da onunla birlikte kalkmıştı.
Yani Hucr b. Adiyy'in iki suçu vardı; Hz. Ali'ye sövmemek ve namazların vaktinde kılınmasını savunmak.
Ziyad kendisine bağlı dünya malı için yönetiminde canla başla hizmet eden Ömer b. Sa'd (bu adam İmam Hüseyin'in katilidir), Münzir b. Zübeyr, Şimr b. Zilcevşen vb. kişileri topladı. Bunlar toplam yetmiş kişiydiler. Taberî Tarih'inde bunların ismini teker teker saymıştır.
Ziyad bu yetmiş kişiye Hucr'un hain ve asi olduğuna dair bir mektup imzalattı. Sonra ekledi: "Allah'a yemin olsun ki, bu ahmak haini öldürmek için elimden geleni yapacağım."
Ziyad daha sonra Muaviye'ye mektuplar yazarak Hucr'dan bahsetti. Muaviye ona şöyle dedi: "Onu zincirle bağla ve bana gönder!"
Ziyad, gönderdiği elçi aracılığıyla Hucr hakkında Muaviye'ye şöyle diyordu: "Muaviye'ye söyle, eğer hükümetine düşkün ise Hucr'un işini bitirsin."
Hucr kendisini sevenlerin yardımı ile uzun süre Kûfe'de saklanmayı başardı. Ancak Ziyad'ın casusları her yerde onu arıyorlardı. Nihayet yakalanan Hucr on gün Kûfe hapishanesinde kaldı.
Ardından arkadaşları ile birlikte Şam'a gönderildi. Muaviye'nin emriyle Azra kasabasında zindana atıldı ve burada şehit edildi.
İbn-i Esir, el-Kamil adlı eserinin 3. cildinin 192. sayfasında şöyle nakleder: "Hucr, Muaviye'nin emriyle Azra köyünde öldürüldü. Ve kendisi bu bölgeyi fetheden kişiydi."
Hucr'un ölürken söylediği son sözler şunlardı: "Benim zincirlerimi açmayın ve bedenimdeki kanları silmeyin. Zira yarın Muaviye ile görüşeceğim ve onunla hesaplaşacağım."
Muaviye'nin ölüm döşeğinde iken Hucr'un bu sözlerini hatırladığı ve şöyle dediği rivayet edilir: "Benimle senin hesaplaşman biraz uzun olacak ey Hucr!"
Hasan-ı Basrî Hucr b. Adiyy'in öldürülmesi ile ilgili şunları söyler: "Hucr ve arkadaşlarına yaptıklarından dolayı yazıklar olsun Muaviye'ye!"
İmam Hüseyin Muaviye'ye yazdığı bir mektupta şöyle der: "Hucr ve arkadaşlarını öldüren sen değil misin? Onlar namaz kılmaktan ve zulmü kötülemekten başka ne yaptılar? Onca yemin ve sağlam ahidden sonra sırf zulüm ve düşmanlıktan dolayı onları öldüren sen değil misin?"
(Burada Muaviye'nin İmam Hasan'la yaptığı anlaşmanın beşinci maddesine işaret vardır. Bilindiği gibi bu madde ile Muaviye Hz. Hasan'ın dostlarına hiçbir şekilde zarar vermeyeceğini taahhüt ediyordu).
İmam Hüseyin Muaviye için şunları söyler: "Kadehi doldu ve bütün arzularına kavuştu. Allah'a yemin ederim ki, sözlerini tutmadı ve hiç doğru konuşmadı." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Hasan eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.