Hong Kong'da olaylar yatışıyor

Hong Kong'da halk, tarafsızlığından şüphe ettikleri Çin mahkemelerinde suçluların yargılanmasının önünü açacak tasarıyı Haziran ayından bu yana protesto ediyor. Hong Kong'da suçluların iadesi yasa tasarısını protesto için başlayan gösteriler özel bir özerk yapı ile Çin'e bağlı olan bölgede son yıllarda görülmemiş demokrasi eylemlerine dönüştü. İlk olarak 9 Haziran'da yarım milyondan fazla Hong Konglu sokağa inerek yasa tasarısını protesto etti. 12 Haziran'da ise şehrin on yıllardır gördüğü en büyük sokak gösterilerine polis biber gazı ve plastik mermi ile müdahale etti. Tasarının Hong Kong meclisindeki ikinci kez görüşülmesi iptal oldu. Hükümet binaları bir sonraki haftaya kadar kapatıldı. 15 Haziran'da ise Çin'in Hong Kong Özel İdari Bölge Baş Yöneticisi Carrie Lam tasarıyı süresiz askıya aldığını duyurdu. Ancak bu karar gösterileri durdurmaya yetmedi. Gösteriler finans ve ticaret merkezi olan Hong Kong'u ekonomik açıdan da etkiledi. 21 Ağustos'ta Çin'in dev e-ticaret firması Alibaba, Hong Kong borsasındaki 15 milyar dolarlık halka arzını gösteriler sebebiyle erteledi. Reuters haber ajansı 2 Eylül'de Hong Kong Lideri Carrie Lam'ın bir grup iş insanına "elimde olsa istifa ederdim" dediği bir ses kaydını duyurdu. Bu haberin ardından Lam, hiçbir zaman Çin hükümetinden kendisinin istifa etmesine izin vermesini istemediğini açıklamıştı.

Yasa tasarısı Nisan'da gündeme geldi

Protestolara sebep olan, şüphelilerin Çin'e iadesini kolaylaştıran yasa tasarısı, 3 Nisan'da parlamentoya sunulmuştu. Düzenlemeler, zanlıların Çin ana karası, Çin'in Makao Özel İdari Bölgesi ve Tayvan'a iadesini kolaylaştırıyor. Hong Kong parlamentosunda, değişikliğe karşı çıkan milletvekilleriyle değişiklik yanlıları arasındaki kavgada çok sayıda milletvekili yaralanmıştı. Muhalifler yasanın çıkması halinde bunun Çin'in Hong Kong'daki siyasi muhalifleri hedef almasıyla sonuçlanacağından endişe ediyordu. Hong Kong, 1898'de imzalanan "kira sözleşmesiyle" uzun yıllar İngiltere hakimiyetinde kaldıktan sonra 1997'de Çin'e devredilmişti. İmzalanan ortak deklarasyon çerçevesinde Hong Kong'a, 2047 yılına kadar Çin'e sadece dış politika ve savunma gibi alanlarda bağlı kalarak "tek ülke, iki sistem" politikasıyla idari bağımsızlığını ve yapısını koruma hakkı tanınmıştı. Çin'in Hong Kong Özel İdari Bölgesi'nde Mart 2017'de yapılan başyönetici seçiminden zaferle çıkan Carrie Lam, Temmuz 2017'de Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in huzurunda Pekin merkezi hükümeti ve Hong Kong halkına bağlılık yemini ederek görevi selefi Leung Chun-ying'den devralmıştı.
DIŞ HABERLER