Düşen uçak, batının takdiri ve eylem planı

Rus basınının önemli gazetelerinden Pravda gazetesi oldukça önemli bir iddia ortaya attı: “NATO uzmanları Libya ve Suriye tanıma sistemlerinin aynı şifreleme algoritmasına sahip olduğunu düşünmüşler. Şifre çözme işi hızlıca ve dikkatsizce yapılmış olacak ki, “habersiz ziyaret” Türk uçağı için başarısızlıkla sonuçlandı.”Rus basını Türk uçağının Suriye’nin tanıma sistemlerini NATO adına test etmek amaçlı olarak Suriye hava sahasına girdiğini ifade ediyor.Demek ki önceden Libya ve Suriye’nin tanıma sistemlerinde ve şifrelemelerinde benzerlikler vardı ama Libya işgalinden sonra Rusya’nın desteğini alan Suriye’nin elbette ki benzer tanıma sistemleriyle ve de şifrelerle hareket etmeyeceği kesin.Rusya, Suriye’nin tanıma ve savunma sistemlerini tamamen yeniledi. Suriye’nin sistemleri artık eski sistemler değil.NATO ve müttefikleri bunu Türk uçağı düşürüldükten sonra anlamış oldu.Esasen Türk uçağının Suriye hava sahasına girip çıktığı güzergah konunun uzmanlarına göre Suriye’nin en çok yoğunlaştığı ve hazırlıklı olduğu bölge… Daha önce bu bölgede İsrail uçaklarıyla gerilim yaşanmış. Suriye için bu bölge en kritik ve tehdit algılanmasının en fazla olduğu bölge…Hatta uzmanlar bu bölgeden Suriye savaş uçaklarının bile geçmediğini ifade ediyor. Yani anlayacağınız Türk uçağı, sonucu belli olan bir maceraya sürüklenmiş.Bu takdir de neyin nesiBeyaz Saray Sözcüsü Jay Carney, Türkiye’yi, askeri uçağın düşürülmesi konusunda şu ana kadar verdiği ”ölçülü yanıttan” dolayı takdir ettiklerini belirtti. Benzer takdirler diğer batılı ülkelerden ve NATO’dan da geldi.Uyguladığı yanlış politikalar sebebiyle dost bir ülkeyi düşman hale getiren ve yaşadığı uçak krizinde bile yanında bir tane ülke bulamayan, sürekli yalnızlaşan bir Türkiye var. Başta ABD olmak üzere batılı ülkelerin bu koro halindeki takdirleri sizce ne anlama geliyor? “Biz arkandayız”, “Acayip ülkesin”, “Büyük ve güçlü ülkesin” gazlarıyla batılı ülkeler bizi Suriye ile savaşa doğru itekliyor.Bu takdirlerle hedefledikleri, Türkiye’yi yalnız başına Suriye ile kapıştırabilmek…Saddam Hüseyin işte bu gaza gelerek tarihi yanlışını yapmıştı.Bu eylem planı oldukça tanıdıkBaşbakan Erdoğan Türk uçağı düştükten sonra Suriye’ye nasıl bir eylem planı uygulanacağını açıkladı. Buna göre sınırda güvenlik riski oluşturacak her askeri unsur tehdit olarak değerlendirilip askeri hedef olarak muamele görecek. Muhaliflere her türlü destek verilecek. İç ve dış kamuoyu bilgilendirilecek BM, Arap Ligi ve NATO gibi kuruluşlarla diplomasi trafiği sürecek… Tamam da Türkiye bu eylem planını Suriye uçak düşürmediği halde zaten uyguluyordu. Bugün Suriye uçak düşürdüğü için bunları uygulama kararı alıyorsak, peki, dün niye bunları uyguladık? Türkiye, muhaliflere her türlü desteği sağlıyordu, silahlı unsurları topraklarında barındırıyordu, BM’yi, NATO’yu hiçbir gerekçe olmadan göreve davet ediyordu, tampon bölge konusunda adım atmaya hazırlanıyordu.Demek ki siyasilerimiz önce yaptırım uygulayıp dostu düşman hale getiriyor ardından da adamların hava sahasını ihlal edip zaten uyguladıkları yaptırımları yeni uygulayacakmış gibi ilan ediyor. Bu karmaşıklık gösteriyor ki, Türkiye’nin bugün uyguladığı Suriye politikası milli değil, ABD’nin ve İsrail’in taleplerine göre şekilleniyor ve siyasilerimiz de neyi niçin yaptıklarını bilmedikleri için kafaları oldukça karışık…