Kadınların depresyona yakalanma riskinin erkeklerden fazla olduğuna değinen Ege Üniversitesi (EÜ) Spor, Sağlık ve Kültür Daire Başkanlığı Psikiyatri Uzmanı Dr. Defne Erarslan, "Erkeklerde depresyona yakalanma oranı yüzde 10 iken, kadınlarda bu oran yüzde 20'yi buluyor. Kadınların, depresyona yakalanmamaları için stresten uzak kalmaları gerekiyor" dedi. Sosyo-ekonomik açıdan kötü koşullarda yaşayan, çocukluklarında olumsuz olaylarla karşılaşan kişilerin de depresyona yakalanabileceğini ifade eden Uzman Dr. Erarslan, "Genetik yatkınlık depresyona sebep olabiliyor. Daha önce kortizon tedavisi görmüş kişiler ve memleketlerinden göç eden kişiler de depresyona yakalanma riski taşımaktadır" şeklinde konuştu. Depresyonun pek çok belirtisi olduğunu ve kişilerin bu belirtileri gördüğü takdirde hemen bir uzmana başvurmaları gerektiğini söyleyen Uzman Dr. Erarslan, "Bazı hastalar, belirtileri görünce kendi kendilerini tedavi etmeye çalışıyor. Bu çok yanlış" dedi. Uzman Dr. Erarslan, depresyonun belirtilerini şöyle sıraladı: "Sürekli üzgün ve boşlukta hissetme, kolay sinirlenme, düşünceleri yoğunlaştıramama, dikkat dağınıklığı, karar vermede güçlük, açıklanamayan ağlama nöbetleri, yorgunluk ve enerji kaybı, uyumada güçlük veya aşırı uyuma, iştahta belirgin değişiklikler, 1 ay içinde belirgin kilo kaybı veya kilo alımı, zihinsel ya da fiziksel huzursuzluk, korku, suçluluk veya değersiz hissetme, ölüm ya da intihar düşünceleri." Depresyon ile yaşamanın artık kolay olduğuna değinen Uzman Dr. Erarslan, "Bazen sadece anti-depresan ilaçlar kullanmak yeterli olmayabiliyor. Böyle durumlarda psikoterapi uygulanabiliyor. Hem anti-depresan hem de psikoterapi birlikte uygulanınca depresyon kolayca atlatılabilir" ifadesini kullandı.