BTP Üsküdar'da yeni başkan: Yunus Ballı
Bağımsız Türkiye Partisi'nin (BTP) Üsküdar 9. Olağan Kongresi geçtiğimiz pazar günü Üsküdar Boğaziçi Yaşam Merkezi'nde gerçekleştirildi. Tüm delegelerin oyunu alan Yunus Ballı yeni ilçe başkanı seçildi
29.10.2024 16:56:00 / Güncelleme: 29.10.2024 17:14:08
Ahmet Haydar Tarhanlı
Ahmet Haydar Tarhanlı
Bağımsız Türkiye Partisi'nin (BTP) Üsküdar 9. Olağan Kongresi 27 Ekim 2024 Pazar günü saat 14.00'da Üsküdar Boğaziçi Yaşam Merkezi'nde gerçekleştirildi. Büyük bir coşkuyla yapılan kongrede, tüm delegelerin oyunu alan Yunus Ballı genç ve güçlü yönetimiyle yeni ilçe başkanı seçildi.
İstiklal Marşı ve saygı duruşuyla başlayan kongre, BTP yetkililerinin konuşmalarıyla devam etti. Kapanış konuşmasını ise, yeni ilçe başkanı seçilen Yunus Ballı yaptı. Ballı, divan heyetine ve tüm delegelere teşekkürlerini ifade ettikten sonra, konuşmasında Türkiye ve dünyadaki gündemle alakalı önemli açıklamalarda bulundu.
Konuşmasında, "Biz çocuklarımız için, geleceğimiz için bu mücadeleyi vermek zorundayız. Biz siyaseti bir tercih olarak değil, mecburiyet olarak
görüyoruz. Eğer bu konular siyasetin dışında konuşulabilseydi veya siyasetin dışında bu sistemi biz kurtarabilseydik emin olun biz onu yapardık" ifadelerini kullanan Yunus Ballı şu önemli tespitlerde bulundu:
"Ülkenin bu duruma gelmesinin başlangıcı olarak AKP kuruldu. 2001 yılında AK Parti kuruldu. 2002 yılında genel bir seçim oldu. Malumunuz, biliyorsunuz 365 milletvekiliyle AK Parti tek başına iktidar oldu. İşte bu noktadan sonra artık Ortadoğu'nun, dünyanın ve Türkiye'nin kaderi hiçbir zaman eskisi gibi olmadı. Şu andaki durumumuza geldik. Ne oldu? 2003 yılında Amerika Birleşik Devletleri, İkiz Kulelerin bombalanmasını ve kimyasal silah bahanesiyle Irak'ı işgal etti. Irak'ı nasıl işgal etti? Sahra çölünden Irak'a girmeye çalıştı, giremediler, döndüler.
Türkiye'de AKP'ye geldiler. Meclis'te tezkere oylaması yapıldı. Tezkere oylamasında ret çıkmasına rağmen, Türkiye üzerinden İncirlik'ten, ABD ıçakları dört bin sorti yaptı, Irak'ı bombaladı, bir milyondan fazla insan öldü, beş milyon Iraklı ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Altmış bin kadına tecavüz edildi. Irak fiili olarak 3'e bölündü. ABD 8 yıl boyunca topuya, tüfeğiyle Irak'ta kaldı.
Bir yıl sonra Arap Baharı adı altında silahlı bir terör eylemi başlattı. Ortadoğu'nun hemen hemen tüm ülkelerini sardı. Burada ne oldu? Bakın hiç bırakmıyorlar. Yani Amerika ve İsrail'in kurmuş olduğu plan üç yıllık beş yıllık bir plan değil. 50 yıllık, 100 yıllık bir plan yapıyorlar. Hiç boş durmadılar hemen 2010'da Arap Baharı adı altında bütün Ortadoğu'yu ve Afrika'nın kuzeyini karıştırdılar. Tunus'u karıştırdılar, sonra sıra Mısır'a geldi. Parlamento dağıtıldı, Konsey askıya alındı, Devlet güvenlik, soruşturma servisi kapatıldı. Yani Mısır devletinin sistemine bir tıpa tıkandı. Mısır'ı da BOP kapsamında şekillendirdiler.
Libya da çok stratejik bir yerde. Akdeniz kıyısında bir ülke çok stratejik konumda. Şunu yaptılar; Geçici Ulusal Konsey kuruldu. NATO askerleri Libya üzerinde operasyonlar düzenledi, Kaddafi öldürüldü, Libya da saf dışı bırakıldı. Daha sonra Ürdün aynı şekilde Arap Baharı adı altında karıştırıldı, terör eylemleri yapıldı. Ürdün, gördüğünüz gibi hemen Türkiye'nin yanı başında ne tesadüftür ki hepsi Ortadoğu'da oldu. Daha sonra ne oldu? Lübnan zaten bakın Lübnan'da kırk yıldan beri bir iç savaş sürüyordu, onlar da kendi derdine boğulmuş vaziyette.
2010'da başlayan süreç 2011'de Suriye'ye operasyonlarla devam etti. ABD ve İsrail eliyle yapılan operasyonlarla Suriye zayıflatıldı, Esad iktidardan düşürülmeye çalışıldı. Biz ne yaptık o dönemde? Bakın o dönemde Prof. Dr. Haydar Baş dedi ki: Esad'la bir an önce oturulup müzakere yapılıp, anlaşılması lazım. Peki siyasiler ne yaptı, Esad'ı katil ilan ettiler, onunla görüşmeyi reddettiler. Suriye'de Esad kendi topraklarından taviz vererek 40 kilometre içeriye çekilmek zorunda bırakıldı. Buraya YPG yerleşti, terör eylemleri oluşmaya başladı ve Türkiye'ye çok ciddi bir tehdit oluşmaya başladı. Değerli Üsküdarlılar, ABD ve Israil Ortadoğu'yu 20 yıldan beri hiç boş bırakmadı. Bunun neticesinde bu saymış olduğumuz ülkelerin askeri yapısı zayıflatıldı, siyaseti yıpratıldı ve toprakları işgal edildi, parçalandı. Artı, bu ülkelerin halklarının mücadele edecek takatları kalmadı. Bütün bunlar BOP kapsamında hala planlı bir şekilde devam etmektedir.
Daha sonra ne oldu mülteci meselesi oldu. Türkiy'yi öyle bir hale getirdiler ki ülkeye kimin girdiği belli olmadı. Şimdi burada hepimizin cebinde TC kimliği var değil mi? Kimliğimiz var. Bugün biz burada sesimizi yükseltsek. Evimiz, adresimiz, annemiz, babamız, çocuğumuz her şeyimiz belli. Şimdi adam sınırı açtı, içeriye girdi, adamın kimliği yok, adamın bir seceresi yok. Burada suç işledi. nasıl bulacaksınız? Hiçbir şekilde bulamazsınız. Çok büyük bir tehlike arz ediyor. Şimdi Türkiye'de durum bu, kısa bir özet yaptık. Değerli Üsküdarlılar, çok samimi söylüyorum, bizler bu konularla ilgilenmezken, hayatımıza devam ederken dünyada bizim üzerimize kirli planlar yapıldı.
Ülkemizde en son gündem, malumunuz, Devlet Bahçeli bir açıklama yaptı. 20 yıl boyunca Ortadoğu'da olan ve Türkiye'de bu milletin yapısına zarar verilen her şey bugünler içindi. Eğer Anayasa değişikliği olursa bundan sonra, "Bizim Amerika'dan ne eksiğimiz var. Amerika'daki gibi bir federatif yapı kuralım. Genel yönetimin yetkilerini yerel yönetime verelim, buralarda bunlar kendi yapılarını kursunlar" denecek.
İşte biz bu noktada çocuklarımız için, geleceğimiz için bu mücadeleyi vermek zorundayız. Biz siyaseti bir tercih olarak değil, mecburiyet olarak görüyoruz. Eğer bu konular siyasetin dışında konuşulabilseydi veya siyasetin dışında bu sistemi biz kurtarabilseydik emin olun biz onu yapardık.
Ne yapacağız burada Kürt'üyle, Türk'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Alevi'siyle, Haydar hocamın dediği gibi tek bilek tek yürek olmak zorundayız. Yoksa bugün Irak'ta olan, Filistin'de olan, Lübnan'da olan şeyler bize hiç uzak değil. Yarın bakın hepsinin burada olmama garantisini bize hiç kimse veremez. O bakımdan bunun bilincinde olmak zorundayız."
İstiklal Marşı ve saygı duruşuyla başlayan kongre, BTP yetkililerinin konuşmalarıyla devam etti. Kapanış konuşmasını ise, yeni ilçe başkanı seçilen Yunus Ballı yaptı. Ballı, divan heyetine ve tüm delegelere teşekkürlerini ifade ettikten sonra, konuşmasında Türkiye ve dünyadaki gündemle alakalı önemli açıklamalarda bulundu.
Konuşmasında, "Biz çocuklarımız için, geleceğimiz için bu mücadeleyi vermek zorundayız. Biz siyaseti bir tercih olarak değil, mecburiyet olarak
görüyoruz. Eğer bu konular siyasetin dışında konuşulabilseydi veya siyasetin dışında bu sistemi biz kurtarabilseydik emin olun biz onu yapardık" ifadelerini kullanan Yunus Ballı şu önemli tespitlerde bulundu:
2001'de AKP kuruldu, Irak 3'e bölündü
"Ülkenin bu duruma gelmesinin başlangıcı olarak AKP kuruldu. 2001 yılında AK Parti kuruldu. 2002 yılında genel bir seçim oldu. Malumunuz, biliyorsunuz 365 milletvekiliyle AK Parti tek başına iktidar oldu. İşte bu noktadan sonra artık Ortadoğu'nun, dünyanın ve Türkiye'nin kaderi hiçbir zaman eskisi gibi olmadı. Şu andaki durumumuza geldik. Ne oldu? 2003 yılında Amerika Birleşik Devletleri, İkiz Kulelerin bombalanmasını ve kimyasal silah bahanesiyle Irak'ı işgal etti. Irak'ı nasıl işgal etti? Sahra çölünden Irak'a girmeye çalıştı, giremediler, döndüler.
Türkiye'de AKP'ye geldiler. Meclis'te tezkere oylaması yapıldı. Tezkere oylamasında ret çıkmasına rağmen, Türkiye üzerinden İncirlik'ten, ABD ıçakları dört bin sorti yaptı, Irak'ı bombaladı, bir milyondan fazla insan öldü, beş milyon Iraklı ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Altmış bin kadına tecavüz edildi. Irak fiili olarak 3'e bölündü. ABD 8 yıl boyunca topuya, tüfeğiyle Irak'ta kaldı.
Arap Baharı'yla Ortadoğu ve Afrika'yı karıştırdılar
Bir yıl sonra Arap Baharı adı altında silahlı bir terör eylemi başlattı. Ortadoğu'nun hemen hemen tüm ülkelerini sardı. Burada ne oldu? Bakın hiç bırakmıyorlar. Yani Amerika ve İsrail'in kurmuş olduğu plan üç yıllık beş yıllık bir plan değil. 50 yıllık, 100 yıllık bir plan yapıyorlar. Hiç boş durmadılar hemen 2010'da Arap Baharı adı altında bütün Ortadoğu'yu ve Afrika'nın kuzeyini karıştırdılar. Tunus'u karıştırdılar, sonra sıra Mısır'a geldi. Parlamento dağıtıldı, Konsey askıya alındı, Devlet güvenlik, soruşturma servisi kapatıldı. Yani Mısır devletinin sistemine bir tıpa tıkandı. Mısır'ı da BOP kapsamında şekillendirdiler.
Libya-Ürdün-Lübnan
Libya da çok stratejik bir yerde. Akdeniz kıyısında bir ülke çok stratejik konumda. Şunu yaptılar; Geçici Ulusal Konsey kuruldu. NATO askerleri Libya üzerinde operasyonlar düzenledi, Kaddafi öldürüldü, Libya da saf dışı bırakıldı. Daha sonra Ürdün aynı şekilde Arap Baharı adı altında karıştırıldı, terör eylemleri yapıldı. Ürdün, gördüğünüz gibi hemen Türkiye'nin yanı başında ne tesadüftür ki hepsi Ortadoğu'da oldu. Daha sonra ne oldu? Lübnan zaten bakın Lübnan'da kırk yıldan beri bir iç savaş sürüyordu, onlar da kendi derdine boğulmuş vaziyette.
Suriye zayıflatıldı, parçalandı
2010'da başlayan süreç 2011'de Suriye'ye operasyonlarla devam etti. ABD ve İsrail eliyle yapılan operasyonlarla Suriye zayıflatıldı, Esad iktidardan düşürülmeye çalışıldı. Biz ne yaptık o dönemde? Bakın o dönemde Prof. Dr. Haydar Baş dedi ki: Esad'la bir an önce oturulup müzakere yapılıp, anlaşılması lazım. Peki siyasiler ne yaptı, Esad'ı katil ilan ettiler, onunla görüşmeyi reddettiler. Suriye'de Esad kendi topraklarından taviz vererek 40 kilometre içeriye çekilmek zorunda bırakıldı. Buraya YPG yerleşti, terör eylemleri oluşmaya başladı ve Türkiye'ye çok ciddi bir tehdit oluşmaya başladı. Değerli Üsküdarlılar, ABD ve Israil Ortadoğu'yu 20 yıldan beri hiç boş bırakmadı. Bunun neticesinde bu saymış olduğumuz ülkelerin askeri yapısı zayıflatıldı, siyaseti yıpratıldı ve toprakları işgal edildi, parçalandı. Artı, bu ülkelerin halklarının mücadele edecek takatları kalmadı. Bütün bunlar BOP kapsamında hala planlı bir şekilde devam etmektedir.
Mülteci sorunu
Daha sonra ne oldu mülteci meselesi oldu. Türkiy'yi öyle bir hale getirdiler ki ülkeye kimin girdiği belli olmadı. Şimdi burada hepimizin cebinde TC kimliği var değil mi? Kimliğimiz var. Bugün biz burada sesimizi yükseltsek. Evimiz, adresimiz, annemiz, babamız, çocuğumuz her şeyimiz belli. Şimdi adam sınırı açtı, içeriye girdi, adamın kimliği yok, adamın bir seceresi yok. Burada suç işledi. nasıl bulacaksınız? Hiçbir şekilde bulamazsınız. Çok büyük bir tehlike arz ediyor. Şimdi Türkiye'de durum bu, kısa bir özet yaptık. Değerli Üsküdarlılar, çok samimi söylüyorum, bizler bu konularla ilgilenmezken, hayatımıza devam ederken dünyada bizim üzerimize kirli planlar yapıldı.
Siyaset mecburiyet
Ülkemizde en son gündem, malumunuz, Devlet Bahçeli bir açıklama yaptı. 20 yıl boyunca Ortadoğu'da olan ve Türkiye'de bu milletin yapısına zarar verilen her şey bugünler içindi. Eğer Anayasa değişikliği olursa bundan sonra, "Bizim Amerika'dan ne eksiğimiz var. Amerika'daki gibi bir federatif yapı kuralım. Genel yönetimin yetkilerini yerel yönetime verelim, buralarda bunlar kendi yapılarını kursunlar" denecek.
İşte biz bu noktada çocuklarımız için, geleceğimiz için bu mücadeleyi vermek zorundayız. Biz siyaseti bir tercih olarak değil, mecburiyet olarak görüyoruz. Eğer bu konular siyasetin dışında konuşulabilseydi veya siyasetin dışında bu sistemi biz kurtarabilseydik emin olun biz onu yapardık.
Ne yapacağız burada Kürt'üyle, Türk'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Alevi'siyle, Haydar hocamın dediği gibi tek bilek tek yürek olmak zorundayız. Yoksa bugün Irak'ta olan, Filistin'de olan, Lübnan'da olan şeyler bize hiç uzak değil. Yarın bakın hepsinin burada olmama garantisini bize hiç kimse veremez. O bakımdan bunun bilincinde olmak zorundayız."
İlçe Başkanımız Yunus Ballı; "Siyaseti tercih değil, mecburiyet olarak görüyoruz; Kürdüyle, Türküyle tek yürek olmalıyız. Irak Libya ve Filistin’de yaşananların burada olmaması için çocuklarımızı bilinçli yetiştirip bu mücadeleyi vermek zorundayız."
— Btp Üsküdar (@btpuskudar) October 28, 2024
pic.twitter.com/8Mbbze3vnJ